TSKB 2. Çevreci Tesis Ödülleri verildi!
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, "Medikal tedaviyle insanın geleceğini şekillendiremeyiz. Şehirlerin doktoru olabilmek tedavi etme anlamında değil, şehirde yaşayan bireylerin hasta olmaması anlamında sorumluluk üstlenmektir" dedi.
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, "Medikal tedaviyle insanın geleceğini şekillendiremeyiz. Şehirlerin doktoru olabilmek tedavi etme anlamında değil, şehirde yaşayan bireylerin hasta olmaması anlamında sorumluluk üstlenmektir" dedi.
Türkiye Sağlıklı Kentler Birliğince, çevreye duyarlı firmaları ön plana çıkarmak, diğer kurum ve kuruluşları da bu konuda teşvik etmek amacıyla bu yıl ikincisi verilen "Çevreci Tesis Ödülleri" Hilton Convention Center'da düzenlenen törenle sahiplerini buldu.
Sağlık Bakanı Müezzinoğlu, törende, Dünya Sağlık Örgütü'nün sağlığı "bireyin ruhen, fiziken ve sosyal yönden sağlıklı olması halidir" şeklinde tarif ettiğini belirterek, bunların altyapısını oluşturan en önemli zeminlerin başında şehir yöneticilerinin, belediye başkanlarının geldiğini söyledi.
Şehir yöneticilerine ve şekillendiricilerine düşen en önemli sorumluluğun, geleceğin daha medeni koşullarda devredebilecek noktaya taşınması olduğunu ifade eden Müezzinoğlu, "Sömüren, istismar eden, oradan alan değil, önemli olan tam aksine bir basamak daha yukarıya çıkarabilmek, daha gelişmişini ve medenisini sunabilmektir" diye konuştu.
Müezzinoğlu, bu anlamda sağlıklı kentlere üye olan tüm belediye başkanlarını tebrik ederek, "Dünya Sağlık Örgütü'nün bu anlamdaki dinamiğinin esasında sağlık bakanları olarak bize de verdiği güçlü bir mesaj ve sorumluluk var. Sağlığı artık sağlık bakanlarına bırakılacak kadar basite indirgeyemeyiz. Sağlık bakanlarına bırakılamayacak kadar önemli bir değerdir. O nedenle çok paydaşlı sağlık diyoruz" ifadelerini kullandı.
Artık sağlıktaki hiçbir projede, yerel yönetimlerle paylaşmadan, şekillendirmeden yol almak istemediklerini dile getiren Müezzinoğlu, şöyle devam etti:
"Medikal tedaviyle insanın geleceğini şekillendiremeyiz. Şehirlerin doktoru olabilmek tedavi etme anlamında değil, şehirde yaşayan bireylerin hasta olmaması anlamında sorumluluk üstlenmektir. Ben zaman zaman bana gelen taleplere bakıyorum, 'En çok sağlık bakanından istenen nedir?' diye baktığımızda, 'İlçemize hastane, sağlık ocağı, doktor, hastane, yatak kapasitesi artırımı' gibi isteklerdir. Bizim insanımızın kültürüne ve insanımızın bu anlamdaki katılımına pozitif katkı sağlayamazsak işimiz daha çok hastane yapmak, tıbbi teknoloji getirmek, farklı uzmanlıkların peşinde koşmak olur. Dünyaya gelen her bebeğin yüzde 99'u sağlıklı doğuyor. Yüzde 99'un üzerinde dünyaya sağlıklı gelen bireylere bize sağılıklı bir havayı, suyu, gıdayı, çevreyi, sokağı, mahalleyi, parkı, zihnen gelişebileceği kültür ve sportif aktiviteler yapabileceği, kendisini sosyal yönden sağlıklı hale taşıyabileceği konu başlıklarını hem konuşmaz hem de vatandaşımıza konuşturmazsak daha çok imarı, kaldırımı, kavşağı, yolu konuşuruz. Bunları yapanları da başarılı sayarız."
"Sağlıklı yaşam kültürünü oluşturmamız lazım"
Bakan Müezzinoğlu, bu dönem Sağlık Bakanlığı bütçesine "sağlıklı yaşam kültürünün teşviki" başlığıyla bir kalem açacaklarını vurgulayarak, "Sağlıklı yaşam kültürünü oluşturmamız lazım. Kendisine değer veren, saygı duyan bireyin, en çok önemsemesi gereken konu başlığı sağlıklı olmasıdır. Ben sağlıklı değilsem bakan olmamın bir anlamı var mı? O nedenle sağlıklı yaşam kültürünün teşvikini mutlaka önümüzdeki süreçlerde Milli Eğitim, Gençlik ve Spor bakanlıklarımızla ve yerel yönetimlerimizle yapacağız" diye konuştu.
"Biz yöneticiler doğmamış nesillerin geleceğinden sorumluyuz. Bugün yaşayanlara karşı sorumlu olduğu kadar yarın doğacaklara karşı da sorumluluklarımız var" diyen Müezzinoğlu, şunları kaydetti:
"Sağlıklı bir sokak, çevre bırakamazsak, suyu, havayı temiz bırakamazsak, bu bireylerin yarın yaşayacakları ortamı tahrip ederek çok alkış aldıysak, o alkışlar gündeliktir, konjonktüreldir. Anlamlı ve değerli olması önemli olan. Biz tanıdığımız, tanımadığımız gelecek nesillerle karşı bile sorumluluk üstlenen kişiler olarak önemli olanın peşinde değil, değerli olmanın ve değer katmanın peşinde hep beraber koşmalıyız. Biz faydalı olabilmeyi, koruya bilmeyi, onu sağlıklı geleceğe hazırlayabilmeyi başarabilmeliyiz."
Müezzinoğlu, bu anlamda bir mantalite değişimine ihtiyaç duyulduğunu anlatarak, bireyi, aileyi ve toplumu merkeze alarak geleceği şekillendirmeyen yerel yönetimlerin problemi çözemeyeceğini söyledi.
Türkiye'nin geçmişte sorun üreten yönetimlerle sıkıntı yaşadığını ancak bu dönemde sorun çözen yönetimlerin yakalandığını vurgulayan Müezzinoğlu, "Ama bu yetmez. Geleceği doğru şekillendiren yönetim anlayışını, özellikle yerel yöneticiler ve siyasiler olarak, sağlıklı geleceği planlayan bir dönüşümü sağlamamız lazım. Bu anlamda Sağlıklı Kentler Birliğini ve üyelerini benim en güçlü alanım olarak görüyorum. Gelecek süreçte çok daha kapsamlı, vizyonel, topluma mal olacak projelerle toplum algısını sağlıklı noktaya dönüştürebilmeyi inşallah hep birlikte başarabiliriz" değerlendirmesinde bulundu.
Müezzinoğlu, "Biz birilerine ağır bedeller ödeterek geleceği planlayamayız. Tam aksine daha güzelini, iyisini başararak bu yolculuğu yapmamız gerektiğine inanıyorum. İnşallah gelecek dönemlerde Türkiye'nin bu anlamda daha güçlü mesafeler katettiği süreçlere hep beraber katkı sağlayabilmeyi temenni ediyorum" değerlendirmesinde bulundu.
AA