Sektörel

TÜFE'de bir ay önceye göre konutta yüzde 3,31'lik artış yaşandı!

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Osman Budak, tarım sektörünün, üretici fiyatlarında meyve sebze fiyatlarındaki düşüşe bağlı olarak sıfır enflasyon yaşadığını bildirdi

Çetin Osman Budak, 2012 Ekim ayı enflasyonunu değerlendirdiği yazılı açıklamada, bir önceki aya göre TÜFE'de yüzde 1,96, ÜFE'de yüzde 0,17 oranında artış olduğuna dikkati çekti. 

     Yıllık enflasyonun ise tüketici fiyatlarında yüzde 7,80 üretici fiyatlarında yüzde 2,57 olarak gerçekleştiğini belirten Budak, TÜFE'de ana harcama grupları itibariyle bir ay önceye göre en yüksek artışın yüzde 6,81 ile giyim ve ayakkabı, yüzde 3,31 ile konut, yüzde 2,06 ile ulaştırma gruplarında gerçekleştiğini belirtti. 

     Aylık en yüksek artış gösteren seçilmiş maddelerin ilk sıralarını mevsimsel kaynaklı giyim ve ayakkabı ürünlerinin oluşturduğunu ifade eden Budak, doğal gaz ve elektriğin de bu ürün gruplarını takip ettiğini kaydetti. 

     ÜFE'de aylık en yüksek artışın tütün alım fiyatı, muz ve limon seçilmiş maddelerinde gerçekleştiğini vurgulayan Budak, sektörel bazda ÜFE'ye bakıldığında tarımda yüzde 0,02, sanayide yüzde 0,21 artış yaşandığını bildirdi. 

     Budak, açıklamasında, ''Yıllık bazda tarımda yüzde 7,81, sanayide yüzde 1,59 artış meydana gelmiştir. Sanayinin alt sektörlerinde aylık olarak yüzde 3,15 ile giyim eşyasında, yüzde 1,38 ile ham petrol ve doğal gaz çıkarımında yıllık olarak da yüzde 15,73 ile tütün ürünlerinde ve yüzde 13,61 ile kömür madenciliğinde artışlar olmuştur'' dedi. 

     

     -''Batı Akdeniz Türkiye ortalamasının altında''- 

     

     Çetin Osman Budak, bölgede TÜFE oranının aylık yüzde 1,81, 10 aylık yüzde 5,97 ve yıllık yüzde 7,47 olarak gerçekleştiğini kaydetti. Batı Akdeniz Bölgesi'nin aylık ve yıllık bazda Türkiye ortalamasının altında kaldığını, 10 aylık enflasyonda ise ortalamanın üstünde yer aldığını belirten Budak, Batı Akdeniz Bölgesi'nin, 26 bölge arasında aylık bazda 14, 10 aylık bazda 3 ve yıllık bazda 15'inci sırada yer aldığını vurguladı. 

     Bölgede mayıs ayından beri düşük seyirde devam eden aylık enflasyonun, eylül ayından itibaren yükselişe geçtiğine işaret eden Budak, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: 

     ''TÜFE ve ÜFE'de enflasyonun beklentilerin altında kalması, tarım fiyatlarının düşük kalması, geçen yıl ekim ve kasım ayında enflasyondaki sıçramanın yarattığı baz etkisi, enerji zamlarının eylül ve ekim ayları arasında paylaşılmış olması, ekonomik durgunluğun fiyatlar üzerinde baskı yapması, döviz kurunun yatay seyrinin sonucudur. TÜFE'de 2007 yılından bu yana genel olarak yüzde 4'ler düzeyinde gerçekleşen ekim ayı aylık enflasyonu, bu yıl tarım ürünleri fiyatları sayesinde yüzde 1,66 gibi oldukça düşük bir düzeyde gerçekleşmiştir. Tarım fiyatlarında mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava sıcaklığına bağlı olarak sebze ve meyve fiyatlarındaki düşüş rol oynamıştır. ÜFE'de aylık artış yüzde 0,17 ile sınırlı kalırken, tarım fiyatları yüzde 0,02, sanayi fiyatları yüzde 0,21 oranında artmıştır. Bir başka deyişle üretici fiyatlarında tarım sektörü meyve sebze fiyatlarındaki düşüşe bağlı olarak sıfır enflasyon yaşamaktadır.'' 

     

     -Üretici enflasyonundaki düşüş- 

     

     Budak, imalat sanayinin 2009 krizinden bu yana en düşük yıllık enflasyonu yüzde 1,68 oranıyla gördüğünü de kaydetti. Aralık ayında ÜFE'de yıllık enflasyonun yüzde 1,5 gibi bir düzeyde, tarihi bir rekor olarak gerçekleştiğine değinen Budak, açıklamasına şöyle devam etti: 

     ''Küresel ekonomik konjonktür, iç ve dış talebin düşüklüğü, döviz kurunda yatay seyir, üretici enflasyonunu bugüne kadar görülmemiş bir düzeye düşürmüştür. Üretici enflasyonunun düşmesi, önümüzdeki aylarda enflasyonun düşük kalmasını da sağlayacaktır. Bununla birlikte enflasyonun iç ve dış konjonktürün uygunluğu, iç talebin baskılanması sonucu düşmüş olduğu ve düşük enflasyonun ancak kabul edilebilir bir büyüme hızı ile anlam taşıyacağı unutulmamalıdır. Diğer taraftan enflasyondaki düşüşün kredi faiz oranlarına özellikle konut kredisi faizlerine yeterince yansımaması da üzerinde durulması gereken çok önemli bir konudur. Enflasyonun yüzde 7'ye indiği, gelecek yıl enflasyon beklentisinin daha da aşağı düştüğü bir dönemde yüzde 1,2 aylık konut kredisi faizi açıklanamaz. Dikkat edilmesi gereken bir başka önemli nokta, sebze ve meyve üreticisinin durumudur. Tarım enflasyonunu sıfıra yaklaştıran bu kesimin ciddi bir gelir kaybına uğradığı açıktır. Dolayısıyla en azından sıfır faizli destek kredisi gibi önlemlerle üreticinin ayakta kalması sağlanmalıdır.'' 

AA