26 / 11 / 2024

Tuğra Gönden: Yeni ofisler, yeni iş düzenine göre tasarlanmalı!

Tuğra Gönden: Yeni ofisler, yeni iş düzenine göre tasarlanmalı!

Haftanın Gayrimenkul Notları'nda yazan ve Cushman & Wakefield Ortağı ve aynı zamanda Yönetim Kurulu Üyesi olan Tuğra Gönden ofislerin tasarımından bahsetti. Gönden; 'Yeni ofisler, yeni iş düzenine göre tasarlanmalı' dedi...




Cushman & Wakefield Ortağı ve aynı zamanda Yönetim Kurulu Üyesi olan Tuğra Gönden Haftanın Gayrimenkul Notları'nda yeni ofislerin tasarımından bahsederek, nasıl tasarlanması gerektiğini yazdı.



Günümüzde yeni teknolojilerin gelişimi, demografik değişim, ekonominin gidişatı, değişen iş-yaşam dengesi, şirketlerin farklılaşan organizasyon yapıları ve nitelikli ofis binaların arzı gibi çok sayıda faktör, nasıl bir ortamda ve ne şekilde çalıştığımızı etkileyen trendler arasında yer almakta. 

Şüphesiz teknolojinin hızlı gelişimi ve bilhassa demografik değişimin getirdiği jenerasyon farkı, çalışmanın doğasını da değiştiriyor. Örneğin akıllı telefon ve tablet gibi mobil cihazların hızla gelişmesi sayesinde ofis dışında da verimden ödün verilmeden çalışma modelleri oluşturulabiliyor.

Bir ofis çalışanının olağan çalışma gününü göz önünde bulundurduğumuzda, çalışanın ofiste veya ofis dışında toplantıda veya seyahat halinde olduğunu görebiliriz. Henüz, evden çalışma modelleri Türkiye’de çok yaygın olmasa da büyük şirketlerde, belirli çalışanların veya haftanın belirli günlerindeki çalışmaların evden yürütülmesinin kabul görmeye başladığını görmek mümkün. 

Küreselleşme, 3. parti kullanımının artması, bölgesel şirket organizasyonların gelişmesi ile birlikte genel trend olarak yüz yüze görüşme veya toplantı yapmak fikrinin eskiye nazaran ciddi şekilde önem kaybettiğini görebiliyoruz. Telefon ile iletişim önemini korurken, video veya web konferansları, görüntülü görüşmeler gibi eş zamanlı ama farklı yerlerde çalışma şekilleri bir ofis çalışanın iş gününde olmazsa olmazları olmaya devam edecek. Küreselleşme ile birlikte mesafelerin ve dolayısıyla saat farkının artması ve işlerin daha kompleks hale gelmesi ile birlikte e-posta, şirket içi ağlar, CRM sistemleri gibi çalışma şekillerinin artması kaçınılmaz olacaktır. 

Peki, iş modelleri ve çalışma şeklimiz bu kadar değişirken halihazırda yaygın olarak karşılaştığımız ofis ortamları bunu destekliyor mu? Yapılan işin kısa bir süresini masa başında geçiriyorsak ve çalışanlar için mobil çalışma şekilleri mevcutsa, çalışma ortamları kişiye değil yapılan işe ve fonksiyona mı odaklı olmalı?

Örneğin telefon ile görüşülecekse sakin bir telefon kulübesi veya gerekli altyapıyı sunan telefon, video veya web konferans odaları, konsantrasyon gerektiren işler için küçük kütüphaneler, çalışma arkadaşları ile bir araya gelip sosyalleşip ve aynı zamanda tecrübelerin  paylaşılabileceği ofis içi kafe gibi daha rahat bir ortam, şirket içi ve misafirler ile yapılacak görüşmeler için doğru adet ve esnek boyutta toplantı odaları, çalışanların yoğun mesai durumlarında kısa dinlenme odaların sağlanması işin daha verimli yapılmasını ve çalışanların daha memnun olmasını sağlamaz mı?

Tabi ki şirket içi ve bilhassa çalışanlar arası iletişimin ve doğacak sinerjinin önemini küçümsememek gerekiyor. Zira yapılan araştırmalara göre yeni fikirlerin ve başarıların temelleri, çoğu zaman çalışanların daha sık sosyalleştikleri ofis içindeki çay ocakları veya mutfaklarda atılıyor. Ayrıca şirket içi iletişimi olumlu etkilediğinden dolayı son zamanlarda açık ofis ortamları daha fazla tercih ediliyor. Bu tarz ofis alanları, şirketler için daha fazla alan veya maliyet anlamına gelmiyor. Çünkü aynı alanda daha az kişiye özel ama daha fazla fonksiyona özel ek ve destek alanlar yaratılıyor. 

Bu bağlamda çalışma ortamları ile ilgili öngörüler nasıl özetlenebilir?

1. Yaşadığımız hızlı değişime ayak uydurabilecek çok daha esnek ofisler ve çalışma ortamların gelişmesi

2. Şirketler toplamda daha az alan kullanmasalar da farklı nitelikte ve yapıda olan çalışma alanlarının tercih edilmesi

3. İş ve yaşam dengelerinin değişmesine paralel, işin bir sosyal aktivite haline gelerek daha fazla vakit geçirilen bir etkinlik olması 

4. Serbest ve proje bazlı daha esnek çalışma modellerin artması

5. Kurumsal kimliğin ön plana çıkarak çalışma ortamının en önemli kartvizit haline gelmesi

6. Sürekli evrim 


Peki tüm bunlar gelecekte ofislere gerek kalmayacağının bir göstergesi mi? Hayır. Tam tersine yeni ofisler, bilhassa çalışanların buluşma noktası olarak iç iletişimi pekiştiren ve sinerji yaratan mekanlar olarak yeniden tasarlanmalı.


Tuğra Gönden 

Ortak, Yönetim Kurulu Üyesi

Cushman & Wakefield



Geri Dön