26 / 11 / 2024

Türk Akımı Projesi durduruldu!

 Türk Akımı Projesi durduruldu!

Rusya Enerji Bakanı Aleksandr Novak, Türk Akımı projesinin durdurulduğunu açıkladı. Novak, Akkuyu Nükleer santrali ile ilgili görüşmelerin ise süreceğini açıkladı.




Rusya ile Türkiye arasında devam eden krizde Rus tarafı yaptırımlarını devreye sokmayı sürdürüyor. Rusya'nın son hamlesi Türk Akımı projesinde oldu. Rus Enerji Bakanı projenin durdurulduğunu açıkladı.


RUS BAKAN AÇIKLADI


Rusya Enerji Bakanı Aleksandr Novak, Türk Akımı projesinin durdurulduğunu doğruladı.


AKKUYU SANTARLİ DEVAM EDECEK


Novak Akkuyu Nükleer santrali projesi ile ilgili görüşmelerin ise süreceğini açıkladı.


GAZPROM'DAN DA AÇIKLAMA GELDİ


Gazetecilerin sorularına yanıtlayan Gazprom Başkanı Aleksey Miller, bir soru üzerine, "Türk Akımı için ilk önce Türkiye'nin bize başvurması gerek. Tabii eğer bu projeyle ilgileniyorsa. Ancak şu ana kadar bize böyle bir teklifle gelmedi" dedi.


GÖRÜŞMELERİN DURDURULDUĞUNU DOĞRULADI


Miller, Türkiye'nin Rusya'ya başvurması halinde 'Türk Akımı' görüşmelerinin yeniden başlamasının mümkün olup olmadığına dair bir soru karşısında da, "Eğer Türkiye bu projenin kendisi için gerekli olduğunu düşünüyorsa, bize başvurabilir" ifadelerini kullandı. Böylece Miller, 'Türk Akımı' görüşmelerinin durdurulduğunu doğrulamış oldu.


Haber Express




Bu haber Milliyet Gazetesi'nde şöyle yer aldı:



İtalyan enerji şirketi Eni’nin CEO’su Claudio Descalzi, Türk Akımı doğalgaz boru hattı projesinin ‘öldüğünü’ söyledi


Descalzi, Türkiye ile Rusya arasındaki gerilim nedeniyle Türk Akımı doğalgaz boru hattının inşa edilmesine dair planlarda artık ilerleme kaydedilemeyeceğini söyledi. 

Rusya Enerji Bakanı Alexander Novak da Rusya’nın Türk Akımı doğalgaz boru hattı projesinin hazırlık çalışmalarını askıya aldığını söyledi. 

Gazprom kaynakları doğalgaz sevkiyatının istikrarlı sürdüğünü, ana sevkiyat güzergahlarında da zirveye yakın seviyelerde olunduğunu belirtti. 

Gazprom’dan bir kaynak, doğalgaz sevkiyatının normal şekilde devam ettiğini söyledi. 



Haber Zaman Gazetesi'nde şu şekilde yer aldı...


Rusya'nın doğalgaz şirketi Gazprom, Rus gazını Türkiye üzerinden Avrupa'ya taşıyacak Türk Akımı projesinin durdurulduğunu duyurdu.


Gazprom Başkanı Aleksey Miller, Türk Akımı projesi konusunda Türkiye'nin başvuruda bulunmadığını ve görüşmelerin durduğunu açıkladı. Miller, “Türk Akımı'nın hayata geçirilmesi için Türkiye'nin istekli olması ve bize teklifte bulunması lazım. Fakat şimdiye kadar bize Türkiye'den herhangi bir başvuru yapılmadı.” dedi. Ekim ayı başında Gazprom, Rus doğalgazını Türkiye üzerinden Avrupa'ya taşıyacak Tük Akımı projesinde kapasiteyi 63 milyar metreküpten 32 milyar metreküpe çektiğini açıklamıştı. Gazprom yetkilileri, Rus gazını Baltık Denizi'nin altından Avrupa'ya taşıyacak “Kuzey Akım 2” projesinde kapasite artırımına gidilmesini buna gerekçe göstermişti. Karadeniz'in altından geçerek Türkiye'ye ulaşacak Türk Akımı, her biri 15,75 milyar metreküp kapasitesi olan 4 ayrı hattan oluşacaktı.


Zaman



Haber Vatan Gazetesi'nde şu şekilde yer aldı;


Türkiye’nin Rus gazına alternatif olarak Katar’la gaz anlaşması imzalaması Rusya’da rahatsızlık yarattı. Gazprom, Türk Akımı projesi görüşmelerinin durdurulduğunu açıkladı.


Rusya beklendiği gibi Türk Akımı görüşmelerinin durdurulduğunu açıkladı. Açıklama, Rus gazına alternatif olarak Katar ile imzalanan  anlaşmanın hemen ardından geldi. Rusya’nın doğalgaz tekeli Gazprom, Türkiye ile Türk Akımı doğalgaz boru hattı projesinin durdurulduğunu duyurdu. Gazprom Başkanı Aleksey Miller, Türk Akımı için ilk önce Türkiye’nin bize başvurması gerek. Tabii eğer bu projeyle ilgileniyorsa. Ancak şu ana kadar bize böyle bir teklifle gelmedi” dedi.

 

Miller, Türkiye’nin Rusya’ya başvurması halinde Türk Akımı görüşmelerinin yeniden başlamasının mümkün olup olmadığına dair bir soruya, “Eğer Türkiye bu projenin kendisi için gerekli olduğunu düşünüyorsa, bize başvurabilir” diye yanıt verdi.

 

Rus Bakan doğruladı

 

Rusya Enerji Bakanlığı da gelişmeyi doğruladı. Enerji Bakanı Aleksandr Novak, Türk Akımı hükümetlerarası görüşmelerinin durdurulduğunu bildirdi. Novak gazetecilere açıklamasında şunları söyledi: “Şu anda Türk Akımı görüşmeleri donduruldu. Zaten hükümetin kararnamesi ile ticari ve ekonomik işbirliği komisyon çalışmaları durdurulmuştu. Bu yüzden bunun çerçevesinde Türk Akımı çalışmaları da durduruldu.” 

 

Ambargodan sonra 2’nci adım oldu

 

Rusya’dan başlayıp Karadeniz üzerinden Türkiye’ye aktarılması planlanan ‘Türk Akımı’nın teklifi 1 Aralık 2014 tarihinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından yapılmıştı. Rus gazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıması planlanan Türk Akımı projesinin ilk etapta yaklaşık 32 milyar metreküp kapasiteye sahip olması, bu miktarın yaklaşık 16 milyar metreküplük kısmının Avrupa’ya iletilmesi, geri kalan kısmının da Türkiye’nin iç piyasasında tüketilmesi hedefleniyordu. Projenin 2 hattan oluşması ve kademeli inşa edilmesi bekleniyordu. Ancak ‘uçak krizi‘nin ardından Rusya’nın Türkiye’ye yönelik yaptırımları arasında ‘Türk Akımı’nın olabileceği duyurulmuştu. Gazprom, görüşmelerin dondurulabileceğini belirtirken, Rus Ekonomi Bakanı ise “Rus hükümeti Türk Akımı ve nükleer santral projesinin durdurulması gibi bir karar almadı” ifadesini kullanmıştı.

 

Artık inşa edilmez

 

İtalyan enerji şirketi Eni’nin CEO’su Claudio Descalzi, Türkiye ile Rusya arasındaki gerilim nedeniyle Türk Akımı doğalgaz boru hattının inşa edilmesine dair planlarda artık ilerleme kaydedilemeyeceğini söyledi.  Descalzi, açıklamayı katıldığı bir konferans sırasında yaptı.

 

Mavi Akım tam gaz

 

Rusya’nın doğalgaz ihracat tekeli Gazprom’dan bir kaynak, iki ülke arasındaki gerilime rağmen Türkiye’ye doğalgaz sevkiyatının normal şekilde devam ettiğini söyledi. Aynı kaynak, Balkanlar üzerinden Türkiye’ye gaz taşıyan Batı hattı ve Karadeniz altından taşıyan Mavi Akım hatlarının neredeyse tam kapasiteyle doğalgaz akışının devam ettiğini belirtti. Türkiye, Rusya’dan Batı hattı ve Mavi Akım hatlarından yılda toplam 27 milyar metreküp doğalgaz alıyor. Batı hattı Marmara’nın ihtiyacını karşılıyor.


Vatan 




Haber Taraf Gazetesi'nde şu şekilde yer aldı...


Rus uçağının düşürülmesinden sonra gerginleşen diplomatik ilişkiler sonucunda olay ile ilgili özür talebinde ısrarını korumaya yönelik direncini kanıtlamak için Rusya'nın aldığı ekonomik yaptırım kararları kamuoyu tarafından çok tartışıldı ve tartışılmaya devam edecektir. Gündeme gelen konu ile beraber küreselleşme olcusuna bağlı olarak gelişen ulus-devletlerin karşılıklı bağımlılığının ne kadar önem kazandığı ve ABD merkezli tek kutuplu dünya düzeninde yaşanan karmaşaların ne denli arttığı ve sonuçlarının çok ciddi boyutlara ulaşabileceği anlaşılmıştır. Putin ısrarla kendilerinin ihanete uğradığını ülkemize yönelik dostane tavırlarının suiistimal edildiğini ve sırtlarından vurulduklarını her fırsatta dile getirmektedir. Rusya'nın olay sonrası aldığı yaptırım kararları ülkemizin maliye ve para politikalarının etkinliğini azaltacak uygulamalar olması dikkat çekmektedir. Putin'in başlıca yaptırımları arasında bulunan turizm gelirlerinin, bavul ticaretinin, gıda ihracatının azaltılması sonucunda yıllık 35 milyar dolar olan dış ticaret hacmimizin 25 milyar dolara gerileyeceği tahmin edilmektedir. Rusya'nın ülkemize en büyük doğalgaz ve petrol ihracatçısı olması sebebi ile kamuoyunda yaşanan başlıca endişe karakışın ortasında doğalgaz akışının kesilerek milletin soğuğa mahkûm bırakılmasıdır. Putin'in her fırsatta uğramış oldukları ihanetin bedelini ödeteceğiz açıklamaları Türk halkı üzerinde psikolojik baskı oluşturmak amacı ile yapılmakta ve iki ülke arasında yapılan işbirliği anlaşmalarının ve projelerinin güvenilirliğinin tekrar düşünülmesine zemin yaratmaktadır. Özellikle Akkuyu Nükleer Santrali yapımı projesi yüksek risk derecesi ile her iki ülke için hayati önemdedir. Rusya'nın küresel piyasalarda tek ulus ötesi şirketi olan Gazprom ülkemiz ile gerçekleştirdiği Güney Akım Projesi'nin durdurulmasına karşın santral yapımı hakkında herhangi bir yaptırım olmaması proje ile ilgili kuşkular doğurmakta ve Türk halkının ciddiyetle üzerinde düşünmesini gerektirmektedir. Küreselleşme olgusunun güç kazanması ile ülkelerin enerji ihtiyacı hızla artmıştır. Enerji ülkelerin politikalarına yön vermeye başlayarak verimli enerji kaynaklarının kullanımını zorunluluk hâline getirmiştir. Enerji verimliliğinin en fazla doğaya zararı ise fosil yakıtlara göre az olan nükleer enerji 21. yüzyılda gelişmekte olan ülkelerin vazgeçilmez enerji kaynağı durumundadır. Fakat son yıllarda yaşanan 1986'da "Çemobil" ve 2011 yılında "Fukuşima" reaktör kazaları sonucunda nükleer enerjiye yönelim hızla azalmaktadır. Diplomatik ilişkileri gergin olan iki ülkenin ortaklaşa yapacağı nükleer santralin yapı ve teknik aksam güvenliği, çalışacak personelin deneyimi, enerji kazanım yönteminin fısyon mu füzyon mu olacağı üzerinde titizlikle durulması ve düşünülmesi gerekmektedir. Son yıllarda nükleer santrallerde füzyon reaktörlerine yönelim hızla artmaktadır. Füzyon atom çekirdeğine elektron ekleyerek yeni bir elementin elde edilmesidir. Elektron bağlanması sırasında ortaya çıkan enerjiye ulaşmak temel amaçtır. Fisyon ise atom çekirdeğini elektron bombardımanına tutarak atomun parçalanması sonucu ortaya enerji çıkarılmasıdır. Füzyon tekniği daha deneme aşamasında olsa da umut vermektedir. Füzyon fisyon tekniğinden daha güvenli ve çevreci olarak kabul edilmektedir, ayrıca nükleer atık problemi yoktur. Rusya krizinin bir başka yansıması ise iki ülkenin de silahlanma hızının artacağıdır. Her diplomatik krizden nemalanan dünya silah baronlarının uçağın düşürülmesinde herhangi bir etkisinin olup olmadığı akıllarda sorgulanmalıdır. Dış politikasında çifte standartlı uygulamalar ile küresel güç olma hedefini gerçekleştirmeye çabalayan Rusya'nın Türkiye üzerinden sıcak denizlere inme hevesinden 21. yüzyılda da vazgeçmediği anlaşılmaktadır. Bunca diplomatik yoğunluk arasında rasyonel düşünme ile şu sonuçlara ulaşabiliriz. Akkuyu Nükleer Santrali anlaşması dolayısı ile Rusya ile aramızda 20 milyar dolarlık elektrik alım anlaşması var. Nükleer santralin ise Rusya'ya maliyetinin 2 milyar dolar olacağı hükümet yetkililerince söylenmektedir. Türkiye bir an önce atom mühendisliği, fizik, kimya vb. pozitif anabilim dallarında kaliteli bilim insanı yetiştirmek üzere kapsamlı eğitim yatırımları yapmalı füzyon tekniği ile çalışacak nükleer santralini kendisi inşa edip enerji üretecek kapasiteye erişmelidir. İhracatın önemli bölümünü oluşturan tarım ürünlerinin yanında yüksek katma değerli mikro teknoloji malları üreterek ihracatını bu mallara dayandırmalıdır. Turizm konusunda başarılı olabilmek için bir an evvel terörizmin sonlandırılması için eylem planlan hazırlamalıdır. Sağlık turizmi ve spor turizmine daha fazla önem vermeli ülkenin tanıtımına daha fazla kaynak ayırmalıdır. Gelecekte yapacağı uluslararası projelerde Batı ülkeleri ile birlikte çalışmaya öncelik vermeli ulusal egemenlik haklarımıza saygılı demokratik ülkeler ile işbirliğine gitmeye özen göstermelidir. 




Oktay Cansın Emiral/Taraf


Geri Dön