Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türk Akımı'nı biz rafa kaldırdık!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türk Akımı Projesi'nin Rusya tarafından durdurulduğu haberleri çıkıyor. Tam aksine proje taleplerimizin karşılanmaması sebebiyle tarafımızdan rafa kaldırıldı" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenecek "Türkiye İnovasyon Haftası Kapanış Seremonisi" ile "Küresel İmprove ve Türkiye İnovasyon Şampiyonları Ödül Töreni"ne katıldı.
Türk Akımı Projesi durduruldu!
Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, "Türkiye, küresel inovasyon endeksinde 2012 yılında 74. sıradaydı. Bu yıl 58. sıraya yükseldi. Bu tablo, ülkemizin verimlilik odaklı üretimden inovasyon odaklı üretime geçiş sürecinde olduğunun bir ifadesidir. Ama daha katetmemiz gereken çok mesafe var. Özellikle eğitim-öğretim alanında çok ciddi eksikliklerimiz bulunuyor" dedi
Türkiye'nin araştırma-geliştirme konusunda çok daha atak, çok daha kararlı adımlar atması gerektiğini belirten Erdoğan, "Bilindiği gibi 2002 yılında araştırma-geliştirme harcamalarının milli gelirimiz içindeki payı, Başbakan olduğum dönemde sadece binde 5'ti, biz bu oranı 2014 yılı itibarıyla ki hedefimiz aslında yüzde 2'ydi, ama şu an itibarıyla yüzde 1'e çıkarmış bulunuyoruz. Hedefimiz, 2023 yılına kadar milli gelirden Ar-Ge'ye ayrılan payı 3'te 2'si özel sektörden gelecek şekilde yüzde 3 düzeyine yükseltmektir" şeklinde konuştu.
"Rusya ve Irak tek kaynağımız değil"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin zengin enerji kaynakları olan bir ülke olmadığını dile getirerek, konuşmasına şöyle devam etti:
"Tam tersine bu bakımdan dışa bağımlıyız. İşte Rusya ile yaşadığımız son sıkıntıda ilk akla gelen, herkesi endişeye sevk eden mesele, doğalgaz konusu oldu. Niçin? Çünkü ısınmada ve elektik üretiminde büyük ölçüde doğalgaz kullanıyoruz. Burada şu hususun altını özellikle çizmek istiyordum. Evet petrolümüzün yüzde 90 buçuğunu, doğalgazımızın da yüzde 98 buçuğunu dışarıdan alıyoruz. Doğalgazda en büyük tedarikçimiz Rusya, ham petrolde ise Irak'tır. Ama her iki ülke de tek kaynağımız değildir."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şunu da herkesin bilmesi lazım. Türkiye bir kabile devleti değildir. Biz sınırlarımız üzerinde, egemenlik haklarımız üzerinde operasyon yapanlara karşı gerekli uyarılarımızı daha önce yaptık. Bir değil, iki değil, üç değil, bu uyarılar hep yapıldı ama bütün bunlara rağmen bu gelişme ne yazık ki böyle bir neticeyi doğurmuştur" ifadelerini kullandı.
"Türk Akımı Projesi'ni biz rafa kaldırdık"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Rusya ile aramızdaki sorunların doğalgaz, Akkuyu Nükleer Enerji Santralı gibi projelere yansıyacağına dair henüz bir işaret yok" diyerek şunları kaydetti:
"Kamuoyunda Türk Akımı Projesi'nin Rusya tarafından durdurulduğu yönünde haberler çıkıyor. Değerli kardeşlerim, bir defa bu yalan yanlış haberlere inanmayın. Tam aksine Türk Akımı, taleplerimizin karşılanmaması sebebiyle bir süredir tarafımızdan rafa kaldırılmış bir projedir. Bunun doğrusunu bilmeniz lazım. Dolayısıyla burada da yaşanan son olaylardan kaynaklanan herhangi bir olumsuz durum söz konusu değildir. Buna rağmen biz Rusya'nın krizi tırmandırma üslubunu ve yöntemlerini asla tasvip etmiyoruz. Şu anda biz onların diliyle de konuşmuyoruz. Biz, diplomatik dille konuşuyoruz. Bu konuda sabırlıyız. Biz milliyiz, biz yerliyiz ve bu ülke bu konuda ne zaman, nasıl, neyi konuşacağını da çok iyi bilir."
"Türkiye bunlarla yıkılacak ülke değildir"
"Şimdi burada kalkıp da gıda noktasında her taraf Rusya'ya yaptırım uygularken, Türkiye olarak biz yaptırım uygulamadık" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Biz yine bütün gıda ürünlerini, vesairelerini gönderdik. 'Niye gönderiyorsunuz' dediklerinde de dedik ki; 'bizim stratejik ortağımızdır, onun için gönderiyoruz.' Şimdi bakıyorsunuz ki tekstilde filan vesaire oralarda da 'biz Türk malı tekstil ürünlerini almıyoruz.' Şimdi bunların hepsi duygusal şeylerdir. Türkiye sizin bu, velev ki 1 milyar dolarlık ithalatınız olsun, bunlarla yıkılacak bir ülke değildir. Alsan ne olur almasan ne olur? Başka kapılar, başka kaynaklar çıkar. Şu anda onlar da çıkıyor zaten."
"Türkiye artık kritik eşiği aşmıştır"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin artık kritik eşiği aştığını belirterek, "Bugünkü dünya dünün dünyası değil, bugünkü Türkiye de dünün Türkiyesi değil. Geldiğimiz yer itibarıyla bize dost olan bundan sadece fayda sağlar, husumet besleyen ise sadece zarar görür. Biz ruhumuzla, kalbimizle, gönlümüzle Yunus Emrelerin, Hacı Bektaşi Velilerin sevgiyle, dostlukla, aşkla döşeli yolunda emin adımlarla gidiyoruz. Ama aynı zamanda biz, Alparslanların, Kılıçarslanların, Osman Gazilerin, Fatihlerin, Yavuzların, Gazi Mustafa Kemallerin torunlarıyız. Bunun da böyle bilinmesini istiyorum" şeklinde konuştu.
AA
Haber Habertürk Gazetesi'nde şu şekilde yer aldı....
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye İnovasyon Haftası Kapanış Seremonisi'nde yaptığı konuşmada Akkuyu Nükleer Santrali, doğalgaz meselesi ve Türk Akımı Projesi hakkında açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Türkiye İnovasyon Haftası Kapanış Seremonisi" ile "Küresel İmprove ve Türkiye İnovasyon Şampiyonları Ödül Töreni"nde konuştu.
Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
İnovasyon haftasının ülkemiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Bu etkinliğe katkı veren herkese şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum. Türkiye'nin ilk inovasyon geliştirme programına bu yıl 488 şirketimiz başvurdu. Bu yıl her kategoriden 3 firmamıza ödüllerini verdik.
Eğitim ve öğretim noktasında ciddi eksikliklerimiz var. Eğitim ve kültür en çok üzerinde duracağımız başlıklar olacaktır. Ekonomide de itici gücümüzün inovasyon olacağına inanıyorum. Bakın Güney Kore ve Japonya inovatif üretimlerle kendilerine yeni pencereler attığını görüyoruz.
2002 yılında AR-GE harcalamlarının milli gelir içindeki payı sadece Binde 5'ti. Şu an itibariyle biz bunu yüzde 1'e çıkarmış bulunuyoruz.Hedefimiz yüzde 3 düzeyine çıkarmaktır. Maalesef ileri tenolojik ürünlerin ithalatı yüzde 15.5.'tur. Biz ihracattaki bu payımızı yüzde 10'a çıkarmalıyız. Sürdürülebilir büyüme için bu alanda başarı elde etmemiz hayati öneme sahiptir. İnovasyon kültürünü köklü bir şekilde üniversitelerimize yerleştirmemiz gerekiyor.
81 ilimizin tamamında üniversitemiz var. Benim Muş'taki Ardahan'daki gençlerimin İstanbul'a Ankara'ya gelme imkanı var mıydı, yoktu. Oralara üniversitelerimizi kurduk, profesörlerimizi, doçentlerimizi oralara göndermiş olduk. Üniversitelerimizi her alanda inovatif hedefleri olan çalışmalar çıkarması için teşvik etmeliyiz. Bu doğrultuda Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız çalışıyor. Teknopark sayımızı 2'den 59'a çıkardık.
Bunların yeterli olmadığı ortadadır. Dünya çapında tanınan en az 10 küresele markamızın olması lazım. Gerek TİM, TOBB, DEİK gibi kuruluşlarımızın atak içinde olması gerekiyor. Son aşamasına gelen inovasyon çalışmasının tüm kurumlar tarafından iyi bir şekilde değerleneceğini düşünüyorum.
Ülke ve millet olarak AR-GE konusunda kendimize inanacağız ve kendimize güveneceğiz. Tarihimize baktığımızda ilmi çalışmalara imza atan birçok isim var. Ülkemizde doğmuş büyümüş kişilerin daha sonra dünya çapında büyük başarılara imza attıklarına şahit oluyoruz. Alt yapıyı el birliği ile oluşturmalıyız.
Geçtiğimiz günlerde 2015 TÜBİTAK Ödül Töreni'ni gerçekleştirdik. 18 bilim insanına ödüllerini takdim ettik. Ülkemizde bilim alanında AR-GE alanında ümit verici faliyetlerin olduğunu biliyoruz ama daha fazlasına ihtiyacımızın olduğunu da biliyoruz.
"ALSAN NE OLUR ALMASAN NE OLUR"
Türkiye zengin enerji kaynakları olan bir ülke değil. İşte Rusya ile yaşadığımız sıkıntıda herkesi endişeye sevk eden mesele doğalgaz konusu oldu. Evet petrolün yüzde 90,5'unu, doğalgazın yüzde 98,5'u dışardan. Az önce de ifade edildi; Doğalgaz'da en büyük tedarikçimiz Rusya. Ham petrolde ise Irak. Doğalgazı Rusya'nın yanı sıra İran, Azerbaycan, Katar gibi ülkelerden de temin ediyoruz. Petrolde de Irak dışında Suudi Arabistan gibi önemli tedarikçilerimiz var.
Doğalgazın önemli bölümünü elektrik üretiminde kullanıyoruz. Termik, güneş ve rüzgar enerji kaynaklarımızı daha etkili değerlendirme imkanımız var. Bunun yanında farklı temin yöntemleri de mümkün. Çarşamba günü Katar'da önemli bir adım attık. Başbakanımızın Azerbaycan'a yaptığı ziyarette farklı adımlar atıldı.
Rusya ile ilgili sorunlarımız sonrasında Akkuyu Nükleer Santrali ve doğalgazla ilgili herhangi bir durdurma söz konusu değil.
Basında Türk Akımı durdurulması yönünde haberler çıktı. Yalan yanlış haberlere inanmayın. Bu bizim tarafımızdan rafa kalkmış proje. Türk Akımı projesini biz durdurduk. Onlar değil. Biz tırmandırmıyoruz. Biz milliyiz, yerliyiz ve bu ülke neyi ne zaman konuşacağını da çok iyi bilir.
Şunu da herkesin bilmesi lazım. Türkiye bir kabile devleti değildir. Biz egemenlik haklarımız üzerinde operasyon yapanlara karşı gerekli uyarıları yaptık. Şimdi burada kalkıp da gıda noktasında, bütün ülkeler Rusya'ya yaptırım uygularken biz uygulamakdık. Neden gönderiyorsunuz dediklerinde biz dedik ki bizim stratejik ortağımızdır.
Şimdi diyorlar ki Türk tekstil ürünlerini almıyoruz. 1 milyar dolarlık ithalat alsan ne olur almasan ne olur. Başka kapıdan başka kaynaklar çıkar. Bu konulardan endişeniz olmasın, dik duracağız, eğilmeyeceğiz.
Üretimimizi arttıracak, çalışmalara devam edeceğiz. Doğalgaz başta olmak üzere bu tür konular zaten gündemimizdeydi.
Ekonomizi güçlendirme, savunma sanayisini geliştirme konusunda Türkiye olarak çok ciddi mesafe katetmekle beraber yüreğiniz bileğiniz ne kadar sağlam olursa olsun güçlü bir ekonominiz yoksa netice alamazsınız.
Sahada kazanıp masada kaybetme konusu var. Diploması gücü güçlü olan bir ülke var, Türkiye.
İçimizdeki bazı kesimlerin milletine ve ülkesine sıkıntıları olanlar var. Böyle bir zamanda ülkenin siyaseti bir olamazlarsa ne zaman bir olacaklar.
Ana muhalefetin içinde bakıyorsunuz, neredeyse bakıyorsunuz gidip Putin'in yanında yer alacak. Bu Esed'in yanında yer aldı. Gidip Putin'in yanında da yer alabilir.
Bütün STK ve her şeyle biz bugün bir olacağız, beraber olacağız.
Bu herhangi bir partinin sorunu değil, ülkemizin sorunudur.
Siyasi rekabetle milli çıkarları ayıramayanları milletimizin vicdanına göndeiryorum.
Biz bilim dediğimiz, inovasyon dediğimiz için bunlara da karşı çıkarlar biz diyoruz ya onun için.
Önümüzdeki dönemde daha büyük şevkle, inançla daha çok çalışarak yolumuza devam edeceğiz.
Türkiye 2023'le kalmayacak 2053'ün vizyonunu çizecek. Bizim nezdimizde millete düşmanlık yapanlara bugüne kadr eyvallah demedik bundan sonra da demeyeceğiz. Gençler size sesleniyorum; gençler biz 2053'ü görecemeyeceğiz ama 2053'ün mimarı siz olacaksınız. Sizin yavrularınız, sizin torunlarınız inşallah 2071'i inşaa edecekler.
Bugünkü dünya dünün dünyası değil, bugünkü Türkiye de dünün Türkiye'si değil. Bize husumet besleyen artık zarar görür. Biz önlümüzde Hacı Bektaşı Veli'nin Yunus Emre'nin döşediği yoldan yürüyoruz. Biz ama aynı zamanda Alparslan'ın Yavuzlar'ın, Gazi Mustafa Kemal'in torunlarıyız. Kim hangi tarafımızı görürse o tarafıyla muhatap olur.Her türlü yardımlaşmaya varız. Ama onlardan da kendi huzurumuza saygılı olmalarını bekliyoruz. Bizden saygı bekleyenler lütfen onlar da bize saygı göstersin.
Habertürk
Haber Yeni Şafak Gazetesi'nde şu şekilde yer aldı...
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “Türk Akımı, taleplerimizin karşılanmaması sebebiyle bir süredir tarafımızdan rafa kaldırılmış bir projedir” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya’nın Türk tekstil ürünlerine yönelik ambargosuna da tepkisini, “Türkiye senin almadığın 1 milyar dolarlık malla yıkılacak ülke değil. Alsan ne olur almasan ne olur” sözleriyle gösterdi.
İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen Türkiye İnovasyon Haftası kapanış etkinliğinde konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Rusya ile yaşanan krize ilişkin açıklamalarda bulundu.
Erdoğan, özetle şunları söyledi:
Türkiye zengin enerji kaynakları bulunan bir üke değil tam tersine bu bakımdan dışa bağlı. Rusya ile yaşadığımız son sıkıntıda ilk akla gelen, herkesi endişeye sevk eden mesele, doğalgaz konusu oldu. Niçin? Çünkü ısınmada ve elektik üretiminde büyük ölçüde doğalgaz kullanıyoruz. Doğalgazda en büyük tedarikçimiz Rusya, ham petrolde ise Irak'tır. Ama her iki ülke de tek kaynağımız değildir.
ALTERNATİF VAR
Doğalgazın önemli bölümü elektrik üretiminde kullanılıyor ancak Türkiye'nin, hidroelektrik, termik, güneş ve rüzgar santralleri gibi kendi alternatif kaynaklarını yenilenebilir enerji olarak daha da etkili değerlendirme imkanı var. Bunun yanında farklı temin yöntemleri de mümkün. Rusya ile aramızdaki sorunların doğalgaz, Akkuyu Nükleer Enerji Santrali gibi bu projelere yansıyacağına dair henüz bir işaret yok.
RAFA KALDIRDIK
Kamuoyunda Türk Akımı Projesi'nin Rusya tarafından durdurulduğu yönünde haberler çıkıyor. Bir defa bu yalan yanlış haberlere inanmayın. Tam aksine Türk Akımı, taleplerimizin karşılanmaması sebebiyle bir süredir tarafımızdan rafa kaldırılmış bir projedir. Bunun doğrusunu bilmeniz lazım. Dolayısıyla burada da yaşanan son olaylardan kaynaklanan herhangi bir olumsuz durum söz konusu değildir.
KABİLE DEVLETİ DEĞİLİZ
Buna rağmen biz Rusya'nın krizi tırmandırma üslubunu ve yöntemlerini asla tasvip etmiyoruz. Şu anda biz onların diliyle de konuşmuyoruz. Biz, diplomatik dille konuşuyoruz. Bu konuda sabırlıyız. Biz milliyiz, biz yerliyiz ve bu ülke bu konuda ne zaman, nasıl, neyi konuşacağını da çok iyi bilir. Şunu da herkesin bilmesi lazım. Türkiye bir kabile devleti değildir. Biz sınırlarımız üzerinde, egemenlik haklarımız üzerinde operasyon yapanlara karşı gerekli uyarılarımızı daha önce yaptık.
ALSAN NE OLUR ALMASAN NE OLUR
Şimdi burada kalkıp da gıda noktasında her taraf Rusya'ya yaptırım uygularken, Türkiye olarak biz yaptırım uygulamadık. Biz yine bütün gıda ürünlerini, vesairelerini gönderdik. 'Niye gönderiyorsunuz' dediklerinde de dedik ki; 'bizim stratejik ortağımızdır, onun için gönderiyoruz.' Şimdi bakıyorsunuz ki tekstilde filan vesaire oralarda da 'biz Türk malı tekstil ürünlerini almıyoruz.' Şimdi bunların hepsi duygusal şeylerdir. Türkiye sizin bu, velev ki 1 milyar dolarlık ithalatınız olsun, bunlarla yıkılacak bir ülke değildir. Alsan ne olur almasan ne olur?
Utanmasa bir de Putin'i destekler
“Bir de tabii sahada kazanıp masada kaybetme meselesi var. Türkiye'nin bu konuda önemli bir mesafe aldığına inanıyorum. Artık diplomasi gücü güçlü olan bir ülke var: Türkiye. Masada güçlü olan bir ülke var: Türkiye" diyen Erdoğan, “Esasen en önemli sıkıntımız, içimizdeki bazı kesimlerin ülkelerine ve milletine olan güvensizliğidir. Düşünebiliyor musunuz, böyle bir zamanda ülkenin siyaseti bir olamazsa, beraber olamazsa, ne zaman bir olacak, beraber olacak? Muhalefetin içinde, bakınız ana muhalefet, neredeyse utanmasa gidecek Putin'in yanında yer alacak. Çünkü bu Esed'in yanında zaten yer aldı, oradan tanıyoruz. Bunun yanında da yer alır. Yani bugün değilse ne zaman? Bu herhangi bir siyasi partinin sorunu değildir. Milletimizin ortak sorunudur, buna böyle bakmak durumundayız" dedi.
Ne kadar isabetli olduğu görüldü
Cumhurbaşkanı Erdoğan, üretimlerini artırarak, yeni pazarlar oluşturmak suretiyle çalışmalara devam edeceklerini dile getirdi. Bu meselenin ekonomiyi güçlendirme, savunma sanayiini geliştirme yönünde ortaya koydukları iradenin ne kadar isabetli olduğunu bir kez daha gösterdiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye olarak bu alanlarda çok ciddi mesafe katettiklerini söyledi.
Türkiye kritik eşiği aşmıştır
Erdoğan, “Türkiye artık kritik eşiği aşmıştır. Bugünkü dünya dünün dünyası değildir, bugünkü Türkiye de dünün Türkiyesi değildir. Geldiğimiz yer itibarıyla bize dost olan bundan sadece fayda sağlar, husumet besleyen ise sadece zarar görür. Biz evet ruhumuzla, gönlümüzle, kalbimizle Yunus Emrelerin, Hacı Bektaş Velilerin sevgiyle, dostlukla, aşkla döşeli yolunda emin adımlarla gidiyoruz. Ama aynı zamanda biz Alparslanların, Kılıçarslanların, Osman Gazilerin, Fatihlerin, Yavuzların, Gazi Mustafa Kemallerin torunlarıyız. Bunun da böyle bilinmesini istiyorum. Kim, hangi tarafımızla muhatap olursa olsun, o tarafımızı görür. Bizden saygı bekleyenler, lütfen onlar da bize saygı göstersinler" dedi.