Türk çelik sektörü İran pazarını yeniden kazanmayı hedefliyor!
İran önemli bir ticaret ortağımız olup, özellikle 1980’li yıllarda Türkiye ihracatının gelişmesine önemli katkılar sağlamıştır. Birçok sektörde olduğu gibi Türk çelik sektörü açısından da İran önemli bir pazar konumundadır.
İran önemli bir ticaret ortağımız olup, özellikle 1980’li yıllarda Türkiye ihracatının gelişmesine önemli katkılar sağlamıştır. Birçok sektörde olduğu gibi Türk çelik sektörü açısından da İran önemli bir pazar konumundadır. Ancak ABD ve AB ülkelerinin İran’a karşı uyguladığı ambargo koşullarının özellikle son üç yıldır ağırlaşması, maalesef sektörümüz ihracatını da olumsuz yönde etkiledi. Son beş yılda İran’a gerçekleştirdiğimiz çelik ihracatı rakamlarına baktığımızda bu durumu net olarak görebiliyoruz. 2009 yılında 433 bin ton olan ihracatımız 2010’da 1 milyon ton seviyesine geldi. 2011 yılında 623 bin tona gerilemesine rağmen 2012 yılında tekrar büyük bir artış gösterip 940 bin tona çıktı. Ancak ambargo koşullarının ağırlaşması ile birlikte İran’a çelik ihracatımızda da sert düşüşler yaşadık. 2013 yılında 195 bin ton, 2014 yılında ise 166 bin tona kadar gerileyen ihracatımız; 2015 yılının ilk altı aylık döneminde de geçen yılın aynı dönemine oranla yaklaşık yüzde 40 geriledi ve 51 bin ton civarında kaldı.
Sonuç olarak, İran ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin beş daimi üyesi ve Almanya (P5+1) arasındaki yaklaşık 10 yıldır devam eden nükleer müzakerelerde uzlaşmaya varılması gerek dünya ticareti gerekse ülkemiz ve çelik sektörü ticareti açısından olumlu sonuçlar doğuracaktır. Ülkemiz açısından bakarsak, aslında İran’la Türkiye’nin sanayileri neredeyse aynı ürünler üzerine kuruludur. Ayrıca İran, ilk bakışta önemli bir çelik ithalatçısı olarak görülse bile ilerleyen yıllarda güçlü bir ihracatçı ülke olup ciddi bir rakibimiz olma ihtimali de yüksektir. Buna rağmen, ambargonun kalkması ile Türk çelik sektörü olarak İran pazarında yeniden söz sahibi olup çelik ihracatımızı artırmayı hedefliyoruz.