Türk müteahhitler, Libya kayıplarını Bahreynde kapatacak!
Arap Baharı yüzünden Libyada milyarlarca dolar kayba uğrayan Türk müteahhitler, Libyadaki kayıplarını, Bahreyndeki 6.6 milyar dolarlık dev projeyi alarak kapatmak istiyor
Bahreyn Hükümetinin sosyal dönüşüm programı kapsamında başlattığı 45 bin konutluk proje için farklı ülkelerden inşaat firmaları ülkeye davet edilirken, davetliler arasında önde gelen Türk inşaat şirketleri de yer alıyor
Arap Baharı yüzünden Libyada milyarlarca dolar kayba uğrayan Türk müteahhitler, kayıplarını telafi etmek için gözlerini Bahreyn adasına çevirdi. Arap Baharı sonrasında başlayan olaylar nedeniyle büyük bir sosyal dönüşüm programı açıklayan Bahreyn Hükümeti, 6.6 milyar dolarlık dev bir konut projesi için düğmeye bastı. 45 bin konuttan oluşan bu dev proje için farklı ülkelerden inşaat firmaları ülkeye davet edildi. Davetliler arasında Türk inşaat şirketleri de yer alıyor.
Türkiye Müteahhitler Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Emin Sazak, Seminer ve tanıtımlar kapsamında Türk şirketleri de Körfeze davet edildi dedi ve ekledi: Bahreyndeki proje Ortadoğudaki en büyük işlerden birisi. Dolayısıyla herkes bu büyük pastadan pay almaya çalışıyor. Proje Mısır, İran, Çin ve Türk inşaat şirketleri tarafından yakından izleniyor. Bu süreçte büyük bir rekabet olacak. Ama biz daha önce başardığımız işlerin de etkisiyle şansımızın oldukça yüksek olduğunu düşünüyoruz.
Bölge kaynakları da iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin son dönemde ciddi anlamda ivme kazandığına dikkat çekerek, Türk şirketleri ihalenin tamamını alamasa bile pastadan önemli bir pay alabilir. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Erdoğana duyulan saygı, Türk inşaat firmalarına burada büyük bir avantaj sağlayabilir yorumunu yaptı. Dış Ticaret Müsteşarlığı verilerine göre iki ülke arasındaki ticaret hacmi ortalama 300 milyon dolar seviyesinde. Dolayısıyla eğer bu dev proje, Türk iş dünyasına açılırsa iki ülke ticaret hacminde tarihi bir patlama yaşanacak.
Adabank olumlu katkı sağlar
Bahreynliler kısa bir süre önce Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından satışa çıkarılan Adabankı satın almak için teklif vermişti. Bankanın lisans bedeli olarak 75 milyon dolar ödemeyi kabul eden Bahreynli GFC Grubu, emlak ve konut finansmanı alanında faaliyet gösteren saygın bir grup olarak biliniyor. Ünlü işadamı Remzi Gür ile ortak teklif veren GFCnin Adabankı satın alarak sadece Türk emlak piyasasına girmek istemediği, aynı zamanda Türk inşaat firmalarının bölgede üstleneceği projelere de finansman sağlamak istediği ifade ediliyor.
Bahreynde neler olmuştu
Tunus ve Mısırda başlayan halk ayaklanmalarıyla başlayan Arap Baharı, kısa bir süre sonra aralarında Bahreynin de bulunduğu Körfez ülkelerine de sıçradı. Olayların büyümesi üzerine Bahreyn Emiri Hamad Bin İsa El Halife, önce olağanüstü hal ilan etti hemen ardından da Körfez İşbirliği Örgütünden askeri yardım talebinde bulundu. Bunun üzerine Suudi Arabistan ordusuna bağlı birlikler olayları kontrol altına almak için ülkeye girdi. Çıkan çatışmalarda 31 kişi yaşamını yitirirken, 600 kişi de gözaltına alındı. Olayların yatışmasının ardından hükümet geniş kapsamlı bir reform planı açıkladı ve toplumsal talepleri karşılama sözü verdi.
Yalovadan küçük, içi dolu petrolcük
Bahreynin toplam yüzölçümü 706 kilometrekare. Ortadoğunun küçük emirliklerinden birisi olan Bahreynin nüfusu da 1.2 milyon. Bahreyn küçük bir ada devleti olmasına karşın günde 40 bin varil hampetrol üretiyor, hampetrol ve doğalgaz satışından her yıl ortalama 15 milyar dolar kazanç elde ediyor.
Türkiye ile ilişkiler güvene dayalı
Diplomatik gözlemciler iki ülke arasındaki ilişkilerin son dönemde oldukça geliştiğine dikkat çekerek şunları ifade ediyor: Arap Baharı sürecinde Türkiye, Bahreyn Hükümeti ile muhalefeti arasında sağlıklı bir iletişim kurulması için büyük bir çaba harcadı. Bu kapsamda Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Nisan ayında Bahreyne gitti. Eylül ayında da Bahreyn Kralı Hamad Bin İsa El Halife, Cumhurbaşkanı Abdullah Gülün davetlisi olarak Türkiyeye geldi. Kral ziyaret kapsamında Başbakan Erdoğanla da buluştu. Bu görüşmelerin ardından Kral, bazı muhaliflerin tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmasının önünü açtı. Bu da Türkiyeye duyulan güvenin önemli bir yansımasıydı...
Vatan/Ufuk ŞANLI
