22 / 12 / 2024

Türk Nippon Sigorta acenta sayısını artırıyor

Türk Nippon Sigorta acenta sayısını artırıyor

Türk Nippon Sigorta Genel Müdürü Yusuf Satoğlu, şu anda 57 olan acenta sayısının yıl sonuna kadar 100'e ulaşacağını belirrtti



Sigortacılar, artık 'esas oğlan' oldu
  
Türkiye'de sigortacılığın bankaların gölgesinde kalması nedeniyle gelişemediğini belirten Türk Nippon Sigorta Genel Müdürü Yusuf Satoğlu: Sektör bugüne kadar hep vitrin süsü olarak kaldı ama artık holding sigortacılığı dönemi kapanıyor

Çoğunluk hisseleri geçen yıl İsrailli Harel Grubu tarafından satın alınan Türk Nippon Sigorta Genel Müdürü Yusuf Satoğlu, Türkiye'de sigortacılığın holding çatısı altında bankaların gölgesinde kaldığını savundu. Sigorta şirketlerinin bugüne kadar hep 'vitrin süsü' olarak kalmasını eleştiren Satoğlu, bu yüzden Türkiye'de sigortacılığın yeterince gelişemediğini ifade etti. AKŞAM'a yaptığı açıklamada, Türk Nippon Sigorta'nın hedeflerini aktaran Yusuf Satoğlu, Türk sigortacılığının gelişememesinin nedenlerine ilişkin ise oldukça çarpıcı açıklamalarda bulundu. Sigortacılığın uzmanlık işi olduğunu dile getiren Satoğlu, şu hususlara dikkat çekti: 'Sigorta şirketleri bugüne kadar holdinglerin vitrinlerinde var olması gereken şirketler olarak kalmış. Bankası olunca altında mutlaka sigorta şirketi, leasing, faktoring şirketi de olsun mantığıyla yaklaşılmış. Şimdi artık sigorta şirketleri esas oyuncu, esas oğlan olmaya başladı. Ana işi sigortacılık olan sermayedarlar geldi. Türkiye'de holding sigortacılığı dönemi kapanıyor. Zaman içerisinde gruplar içerisindeki sigorta şirketleri ya birleşme ya satın alma süreçleri yaşayarak uzman gruplar tarafından yönetilecek. Örnek olarak Axa, Allianz, Ergo, HDI ve Harel Grubu'nu sayabiliriz'

20 milyar dolar fonu yönetiyor

İsrail'in önde gelen finans grupları arasında yer alan Harel'in İngiltere, İsviçre ve Yunanistan'da da yatırımları bulunuyor. Tel Aviv borsasında işlem gören grup, İsrail'de hayat dışı branşta sektör lideri. Geçen yılki sigortacılık geliri 2 milyar doların üzerinde olan Harel, yaklaşık 20 milyar doların üzerinde bir fonu yönetiyor.

REKABET ÇIĞIRINDAN ÇIKTI, DENGEYE OTURUR

Sektörde çok sağlıksız ve dengesiz bir rekabet yaşandığına da işaret eden Yusuf Satoğlu, şöyle devam etti: 'Eskiden büyük şirketler bu rekabetin içerisinde olmaz, küçük şirketler ise pazardan pay alabilmek için rekabeti fiyat konusunda kullanırdı. Ama şimdi herkes bu rekabetin içerisinde. Fiyat konusunda çılgınca rakamlar dönüyor. Kaskoda çok ciddi zararlar var. Hasar-prim oranları çok yüksek seyrediyor. Rekabet çığrından çıkmış durumda ve bir dengeye oturması gerekiyor. 2009 yılını sektör olarak eksi kapatabiliriz. İlk 6 aylık sonuçlarda hayat dışı branşta yüzde 1'lik büyüme var. 2010 yılında ise sektörün yüzde 15-20 civarında büyüyeceğini tahmin ediyorum.'

Sermayesi, 2010 yılında 40 milyon TL'ye çıkacak

TÜRK Nippon, 1991 yılında Türkiye Kalkınma Bankası ve Japonya'nın en büyük sigorta şirketi olan Nippon Fire & Marine ortaklığı ile kuruldu. 1998 yılında çoğunluk hisseleri Sümerbank'a geçti. 2000 yılında TMSF'ye geçen şirket, 2001'de HNS Grup tarafından satın alındı. HNS Grup 2004 yılının sonunda faaliyetlerine ara verirken, 2008 yılının kasım ayında ise çoğunluk hisselerini İsrailli Harel Grubu satın aldı. Türk Nippon'un satın alındığında 11 milyon TL'nin üzerinde ödenmiş sermayesi olduğunu belirten Satoğlu, 'Yeni ilavelerle  ödenmiş sermayesi 20 milyon TL'ye ulaştı. Bu rakam 2010 yılındaki sermaye girişleriyle 40 milyon TL'ye ulaşacak.'

Hayat ve emeklilik için yeni fırsatlara bakıyor

Türk Nippon Sigorta Genel Müdürü Yusuf Satoğlu, şu anda 57 olan acenta sayısının yıl sonuna kadar 100'e ulaşacağını belirtirken, 2010 hedeflerini şöyle aktardı:

"200-250 acentaya ulaşmayı planlıyoruz. Üretim olarak da 40 milyon TL civarında bir prim üretimine ulaşmayı hedefliyoruz. Harel, Türkiye'yi çok iyi tanıyan bir grup. Hayat ve emeklilik Harel'in İsrail'de uzman olduğu konulardan ikisi. Dolayısıyla her iki alanda çıkacak fırsatlar değerlendirilir."

Neden Türkiye'yi tercih etti?

Türk Nippon Sigorta  Genel Müdürü Yusuf Satoğlu, sektöre olan yabancı ilgisini ise şöyle yorumladı: 'İki temel neden var. Türkiye'de sigortacılık anlamında ciddi bir potansiyel var.  Avrupa ülkelerine baktığınız zaman potansiyelin tamamının kullanıldığını görüyorsunuz. Türkiye'de ise genç bir nüfus var ve sigortalılık oranı çok düşük. İkincisi; Türkiye'nin sigorta sektöründeki hukuki altyapısı AB standartlarına yaklaştı. Çünkü yabancı yatırımcı geldiği zaman hukuki anlamda güvende olmak istiyor. Sigorta sektöründe de bu ortam son 4-5 yıldır oluşmuş durumda. Bu da tabii yabancı  yatırımcıları çekiyor.'
Akşam/Ayfer Arslan


Geri Dön