Türkiye boru sektörü krizin olumsuz etkisini büyük projelerle telafi edecek!
Yaşanan ekonomik krize rağmen 2013 yılını istikrarlı bir şekilde geçiren Türkiye boru sektörü, oluşan kayıpları TANAP, TAP ve kentsel dönüşüm gibi büyük projelerle telafi etmeye hazırlanıyor...
Yaşanan ekonomik krize rağmen 2013 yılını istikrarlı bir şekilde geçiren Türkiye boru sektörü, oluşan kayıpları TANAP, TAP ve kentsel dönüşüm gibi büyük projelerle telafi etmeye hazırlanıyor. Doğalgaz, petrol ve su ihtiyacıyla beraber devam eden altyapı projeleriyle canlılığını koruyan sektör, ihracatını da talebin daha yoğun olduğu gelişmekte olan ülkelere kaydırdı.
Gerek Avrupa Birliği ülkelerinde yaşanan ekonomik kriz, gerekse Ortadoğu'daki siyasi çalkantılar nedeniyle yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen 2013 yılını istikrarlı bir şekilde geçiren Türkiye boru sektörü, yaşanan kriz nedeniyle oluşan kayıpları Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı Projesi (TANAP), Trans Adriyatik Boru Hattı Projesi (TAP) ve kentsel dönüşüm gibi büyük projelerle telafi etmeye hazırlanıyor.
Sektör, doğalgaz, petrol ve su ihtiyacıyla beraber devam eden altyapı projeleriyle de canlılığım korumaya devam ediyor. Satışlarını talebin daha yoğun olduğu gelişmekte olan ülkelere kaydıran boru sektörünün ihracatında özellikle Afrika, Ortadoğu ve Asya Pasifik ülkeleri büyük önem taşıyor.
Çelikten plastiğe, bakırdan alüminyuma, betondan paslanmaz çeliğe, pik dökümden CTP'ye kadar geniş bir yelpazede faaliyet gösteren boru sanayimin üretim ve ihracatında en büyük pay çelik borulara ait. Net ihracatçı konumunda olan Türkiye çelik boru sektörü, yıllık 6.5 milyon ton üretim kapasitesiyle 2013 yılında 4.2 milyon ton çelik boru üretimi gerçekleştirdi. Sektör dünya standartlarında üretim yapabilen, ulusal ve uluslararası birçok önemli projede öne çıkmış önemli üreticilere sahip. Sektör aktörleri, Türkiye'de düzenli olarak çelik boru üretimi yapan yaklaşık 30 firmanın bulunduğunu söylerken, ağırlıklı olarak Marmara Bölgesi'nde toplanan firmalar, Akdeniz ve Karadeniz bölgelerinde de konumlanarak yaklaşık 50 bin kişiye istihdam sağlıyor. 2009 yılında küresel ekonomik krize bağlı olarak Avrupa pazarındaki daralma sonucu ihracatta bir miktar azalma söz konusu olsa da sektör, 2010 yılından itibaren ihracat miktarını daima artırmayı başardı.
Türkiye, çelik boru üretiminde Avrupa birincisi konumunda Avrupa'nın en büyük, dünyanın ise Çin, Rusya, Güney Kore ve Japonya'dan sonra beşinci büyük dikişli çelik boru üreticisi konumunda olan Türkiye çelik boru sektörü, üretimin yüzde 45'ini ihraç ederek 2013 yılında 1.86 milyon tonluk ihracat gerçekleştirdi. Değer bazında ise 1.6 milyar dolar olan sektör ihracatının Kuzey Afrika pazarındaki büyümesi ise dikkat çekti.
Çelik boru ayağında sektörün çatı örgütlerinden Çelik Boru İmalatçıları Demeği'nden (ÇEBİD) alınan bilgilere göre, 2013 yılının dokuz aylık döneminde gerek üretim gerekse ihracat açısından büyüme çizgisini koruyan sektör, yılın son çeyreğinde üretim ve ihracatta gerileme eğilimine girdi. 2013 yılında hammadde fiyatlarının gerilemesi sebebiyle ciro geçen yıla göre Çelikten plastiğe, bakırdan alüminyuma, betondan paslanmaz çeliğe, pik dökümden CTP'ye kadar geniş bir yelpazede faaliyet gösteren boru sanayiinin üretim ve ihracatında en büyük pay çelik borulara ait.
azalsa da 2013 yılında çelik boru sektöründe modernizasyon yatırımları sürdü. Sektörün önündeki önemli boru hattı projeleri için de ürün çeşitlendirme yatırımları tüm hızıyla devam ediyor. Uzmanlar 2014 yılında kamu yatırımlarında azalma beklenmesine rağmen devam edecek sulama projeleri ve altyapı yatırımlarının çelik boru sektörünü beslemeye devam edeceği görüşünde hemfikir. Bu yıl başlaması planlanan ve Türkiye çelik sektörünü yakından ilgilendiren TANAP Boru Hattı, çelik boru sektörünün üretimini artırması için önemli bir fırsat olarak görülüyor. TANAP'ta Türk çelik boruların kullanılmasının uluslararası alanda önemli bir referans olacağım savunan sektör aktörleri, bundan sonraki dönemlerde uluslararası doğalgaz ve petrol boru hattı projelerinden daha fazla pay alabileceklerini söylüyor. Hazar doğalgazını Türkiye üzerinden Avrupa'ya taşıyacak TANAP Boru Hattı'nın, Türkiye'de müteahhitlik ve çelik boru sektörü için 8 milyar dolara yakın iş hacmi yaratması bekleniyor.
BOTAŞ, Devlet Su İşleri gibi kamu kuruluşlarının ile yerel yönetimlerin açtıkları ihalelerin de sektörün gelişimine büyük katkı sağlaması bekleniyor. Ancak son yıllarda içme suyu ve sulama hattı projelerinde Türkiye'de üretilen çelik borular yerine ithal edilen dökme demir (düktil) boruların kullanılması, sektör adına endişe verici bir durum olarak değerlendiriliyor.
2023'te hedef 7.9 milyar dolar ihracat Yakın gelecekteki hedefi Türkiye'nin dünyanın en fazla çelik boru üreten ve ihraç eden üçüncü ülkesi olması olan sektörün, 2023 hedefi ise ihracatım 7.9 milyar dolara çıkarmak. Yetkililer, çelik boru sektörünün bu hedeflere ulaşması için üreticiler açısından, katma değerli ürün üretiminin artırılmasının büyük önem taşıdığını vurguluyor. Sektöre büyük engel teşkil eden hammadde temininde yaşanan sıkıntılar ve anti damping soruşturmaları da firmaların rekabet gücünü olumsuz yönde etkiliyor. Sektör aktörleri, hammadde temininde yaşanan sıkıntıların, sektörün temel sorunu olduğunu vurguluyor.
Avrupa'da Türk plastik borular tercih ediliyor Tüm dünyada ve gelişmiş ülkelerde plastik boru kullanımı her gün biraz daha artarken, Türkiye'de üretilen plastik borular da Avrupa'da rakiplerini geride bırakarak nerdeyse yüzde 95 oranında tercih ediliyor. Günümüzde plastik kullanımı tüm sektörlerde olduğu gibi inşaat sektöründe de her geçen gün artıyor. Sağlam, bakım gerektirmeyen ve korozyona dayanıklı olan plastikler, inşaatlarda en çok tercih edilen malzeme olarak öne çıkıyor. Bu doğrultuda plastik borular, genel olarak Türkiye'deki plastik üretiminin içinde önemli bir paya sahip. Türkiye'de inşaat plastiği üreten yaklaşık 700 firma bulunurken bunların 400'ü boru sektörüne yönelik üretim yapıyor.
2012 yılında bir önceki yıla göre yüzde 8.3 oranında artışla 700 bin ton ve 1.8 milyar dolarlık plastik boru üretimine ulaşıldığı görülüyor. Sektörün 2013 yılı sonunda miktar bazında 760 bin ton ve değer bazında 2 milyar dolar üretime ulaştığı tahmin ediliyor. 2013 yüında genel plastik sektöründeki hedefe paralel olarak, plastik boru segmentinde de seneyi yaklaşık yüzde 8 oranında büyümeyle kapatmayı başaran sektörde, 875 milyon dolar civarında ihracatın gerçekleştiği tahmin ediliyor. İhracat yapılan ülkelerin başmda Irak, Rusya, Azerbaycan, Türkmenistan ve Gürcistan geliyor. Hem üretim hem de ihracattaki üç yıllık tablo ele alındığında plastik boru sektöründe 2014 yüında da başarılı bir üretim ve ihracat performansı sergileyeceğini öngören sektör aktörleri, yüzde 9-10 oranında büyüme hedeflediklerini aktarıyor.
Dünyada plastik boru sektörünün gelişimini artıracak en önemli bekleyiş, Afrika ve Ortadoğu bölgelerindeki altyapı iyüeştirmeleri, doğalgaz ve petrol üretiminin artmasına bağlı olarak doğacak boru hattı yatırımları olarak gösteriliyor. Diğer yandan sektör aktörleri, Orta Asya ülkelerinde üretilen petrol ve doğalgazın dünya pazarlarına ulaşabilmesi için kurulması planlanan boru hatlarının, plastik boru sektörüne büyük bir iş hacmi doğuracağma dikkat çekiyor.
CTP boruda 430 milyon TL'lik cironun %25-30'u ihracattan CTP boru sektöründe ise 2013 yılında 160 bin tonluk üretim gerçekleştirilirken, 430 milyon TL'lik cironun yüzde 25-30'luk kısmının ihmilyon tonlF Türkiye'nin 2013 yılı çelik boru üretimi raç edilen ürünlerden elde edüdiği görülüyor.
Ancak 2013 yılında sektörün ihracat performansının Avrupa bölgesindeki ekonomik durgunluk ile güney komşulardaki iç savaş durumu nedeniyle istenilen düzeye ulaşamadığı belirtiliyor. Bu yıl bölgede istikrarın oluşması ve Avrupa'da ekonominin canlanması söz konusu olduğu takdirde üreticilerin ihracat performansının yükseleceğine dikkat çeken sektör aktörleri, altyapı, sulama ve enerji projelerindeki yatırımların ve dolayısıyla da rekabetin artarak devam edeceği öngörüsüyle CTP boru üreticilerinin cirolarınm yüzde 5 mertebesinde büyüyeceğini tahmin ediyor. Türkiye'de CTP boru sektöründe faaliyet gösteren üretici sayısı, üretim tesisi sayısı ve üretim miktarları analiz edüdiğinde, ülkede CTP boru sektörünün dünya ölçeğinde önemli bir büyüklüğe ulaşmış olduğu görülüyor.
Fiyatlar dünya ortalamasının altmda Sektörün şu andaki en önemli sorunu ise, yetkililerce mevcut kurulu kapasiteye yetecek kadar proje bulunmamasından dolayı yaşanan aşırı rekabet ve bunun neticesinde kurulu tesislerin fon yaratamaması sorunu olarak değerlendiriliyor. Bu aşırı fiyat rekabetinin, sektörü gerçek anlamda zora soktuğunu söyleyen sektör aktörleri, şu anda dünya istatistikleri üe karşüaştırıldığında Türkiye'de üretim yapan kuruluşların dünya CTP boru fiyat ortalamalarının yaklaşık olarak yüzde 40-50 altında ürün sattığına dikkat çekiyor. Bu fiyat erozyonu hem mevcut şirketlerin finansal yapılarını zayıflatıyor hem de sektörün geleceği ile ilgili yapılması gereken pazarlama, tanıtım, iyileştirme, nitelikli istihdam gibi konulardaki faaliyetlerin yapılamamasına neden oluyor.
Sektörün bir diğer önemli sorunu da Uzakdoğu'dan ithal edilen cam elyaf hammaddesine uygulanan anti-damping vergisi. Yerli hammadde üreticisini korumak amacıyla sektöre getirilen ve üreticiye bağlı olarak yüzde 20-23.5 mertebesindeki uygulanmaktan olan bu vergi, CTP boru üreticilerinin maliyetini artırıyor.
Sektör aktörleri, Türkiye'de tek olan cam elyaf hammaddesi üreticisini globalleşen ekonomi içinde korumaya çalışmak için tüm bir sektörün rekabet dışına itilmesini yanhş buluyor. Sektör aktörleri ayrıca, tüm firmaların Ar-Ge faaliyetlerine yeterli kaynak aktarımı yaparak sürekli gelişime önem vermeleri gerektiği konusuna dikkat çekiyor.
Dünya Sektörel Ek