Türkiye LEED Sertifikalı Yeşil Binalar listesinde 9. sırada!

Washington, D.C.—(10 Temmuz, 2015) ABD Yeşil Bina Konseyi (USGBC) bugün, dünyanın en yaygın kullanılan ve tanınan yeşil bina sınıflandırma sitemi olan LEED kapsamında, bu yıl ikincisini yaptığı en iyi 10 ülke sıralamasında, Türkiye'nin dokuzuncu sırada olduğunu duyurdu. En iyi 10 listesinde sürdürülebilir bina tasarımı, inşası ve dönüşümünde önemli atılımlar yapan, yeşil LEED binalarına karşı giderek büyüyen uluslararası talebi gösteren, ABD dışındaki ülkeler vurgulanmaktadır. Duyuru, önümüzdeki Aralık ayında gerçekleştirilecek olan Birleşmiş Milletler COP21 iklim müzakereleri kapsamında iklim değişikliğinin azaltılmasına yönelik uluslararası odağın arttığı bir zamanda yapıldı.

TGBC (Türkiye Yeşil Bina Konseyi - ÇEDBİK) kurucusu Dr. Duygu Erten, Konsey'in 2007'de kuruluşundan bu yana yeşil binalardaki artışın bugün sürdürülebilir bir gelecek için umut verici olduğunu söyledi.

Türkiye, ilk defa LEED konusunda En İyi 10 Ülke listesinde yer almaktadır ve bu listeye girebilmeyi, 2013 ile 2014 yılları arasında ülkedeki LEED sertifikalı alanların brüt metrekare miktarında geçen yıla kıyasla yüzde 258 oranında artış sağlaması sayesinde başarmıştır. Yeni sertifikalandırılmış mekanlar brüt metrekare cinsinden ölçüldüğünde, 2014 yılında LEED sertifikalandırması açısından elde edilen alan miktarı ülkenin 2011, 2012 ve 2013 yıllarında elde ettiklerinin toplamından daha fazladır ve yeşil bina faaliyetlerindeki bu artış, Türk liderlerinin ulusal enerji talebindeki artışa karşılık artan enerji verimliliğine odaklandıklarına dair bir işaret olarak görülmektedir. Türkiye’nin net elektrik tüketiminin yüzde 42’si ülkedeki inşaat sektöründen kaynaklandığından Türkiye’nin ulusal bina ortamının dönüştürülmesine dair bu türde bir bağlılığı sürdürülmesi, ülkenin uzun vadeli ekonomik ve çevresel geleceği açısından büyük bir potansiyele sahiptir.

USGBC CEO'su ve Kurucu Başkanı Rick Fedrizzi bu konuda şunları söylemiştir: “Türkiye, kendisini yeşil bina ve sürdürülebilir tasarım açısından bir yenilik merkezine dönüştürmektedir. Yeşil binalar insanlar ve geride bıraktığımız kolektif mirasımızla ilgilidir. Türkiye’nin yeşil bina hareketinin önemli bir merkezi olarak yükselişi, Türk toplumunun kendimiz ve çevremiz için daha iyisini yapabileceğimize ve çocuklarımıza daha iyi bir miras bırakabileceğimize inandığını göstermektedir."

2015 yılı listesini oluşturan 10 ülke, coğrafik ve kültürel açıdan farklılık göstermektedir ve Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYİH) açısından dünyanın en büyük tek uluslu 20 ekonomisinden yedisini (Çin, Almanya, Brezilya, Hindistan, Kanada, Güney Kore ve Türkiye) ile birlikte sera gazını en çok yayan 11 ülkeden altısını (Çin, Hindistan, Almanya, Güney Kore, Kanada ve Brezilya) da temsil etmektedir.

Listenin geliştirilmesinde kullanılan analiz, ülkeleri brüt metrekare ve bu güne kadar gerçekleştirilen LEED projelerinin sayısına göre sıralamaktadır. LEED sertifikalı alanlar daha az enerji ve su kaynağı kullanmakta, aileler, şirketler ve vergi mükellefleri açısından mali tasarruf sağlamakta, karbon emisyonlarını azaltmakta ve bu alanlarda yaşayanlar, çalışanlar ve daha büyük topluluklar açısından daha sağlıklı bir ortam yaratmaktadır. LEED’in ortaya çıktığı ülke olan Amerika Birleşik Devletleri bu listede yer almamaktadır ancak dünyanın en büyük LEED pazarı olmaya devam etmektedir. ABD, sera gazı emisyonu açısından dünyada ikinci sırada yer almakla birlikte GSYİH açısından da dünyanın en büyük ekonomisidir.

Her gün yaklaşık 172 bin brüt metrekarelik alan LEED tarafından sertifikalandırılmaktadır ve yeşil bina sınıflandırma sistemine giren 1,23 Milyar brüt metrekarelik alanı temsil eden mevcut 69.800’den fazla ticari ve kurumsal proje bulunmaktadır. Buna ek olarak 76.500 adet konut birimi de evlere yönelik olan LEED sertifikasını almıştır. LEED projeleri, artık dünya çapında 150’den fazla ülkede ve bölgede bulunabilmektedir.

 Sıralamanın tam listesi aşağıdaki gibidir: 

LEED’in uluslararası popülerliği, küresel yeşil bina endüstrisinde meydana gelen hızlı büyümenin bir yansımasıdır. Artan tüketici talebi dünya yeşil bina pazarını 2013 yılında 260 milyar dolar değerine çıkarmış ve bu endüstri yükselişi 2019 yılında 234 milyar dolar seviyesine çıkması beklenen yeşil bina malzemeleri pazarının kapsam ve boyutuna ilişkin bir artışa yol açmıştır. Empire State Binası, Maracana Stadyumu ve Taipei 101 gibi uluslararası üne sahip çeşitli simgeler artık sürdürülebilir inşaat ve tasarımın ortak kültürümüz üzerindeki etkisini gösteren LEED sertifikalı alanlardır.

Uluslararası toplumun BM’in Paris’te gerçekleştireceği müzakereleri iklim değişikliğine gerçekçi, bağlayıcı çözümler getirmenin önemli tarihsel bir fırsatı olarak gördüğü bir zamanda LEED'in küresel popülerliği, "yeşil ekonomik mucizenin" erişilebilir olduğuna dair bir işarettir. LEED’in başarısı zararlı ekonomik aksaklıkları önlerken aynı zamanda da ekonomik büyümeye yardımcı olabilecek iklim değişikliğinin azaltılmasını çevreleyen bazı karmaşık problemlere dair kanıtlanmış, uluslararası güvenilir çözümlerin olduğunu göstermektedir. Global emisyonun yüzde 30’undan sorumlu olan binalara karşın küresel yapı ortamının hızlı dönüşümüne olan bu bağlılık, tüm dünyanın bunları geride bırakabileceği bir çözüm olarak görünmektedir. 

2014 yılında Türkiye’de sertifikalandırılan önemli bazı proje örnekleri şunlardır:

•Antakya: Palladium Antakya Alışveriş Merkezi, LEED Altın

•İstanbul: Rönesans Tower, LEED Platin

•Konya: Konya Bilim Merkezi, LEED Altın

•İstanbul (Maslak): Spine Tower, LEED Altın

•İstanbul: Torun Tower, LEED Altın

Mimarlık, inşaat, üretim ve perakende sektörlerinin yanı sıra diğer profesyonel hizmetler sunan 21 USGBC'ye üye kuruluşun bulunduğu Türkiye'de  LEED'e verilen destek artış göstermektedir.  Günümüzde Türkiye'de 119 tane LEED sertifikalı profesyonel bulunmaktadır ki bu sayı, ülkedeki 20 milyon brüt metrekareden fazla alanı temsil eden LEED'e kayıtlı 354 projeye dayalı olarak, önümüzdeki yıllarda artacak gibi görünmektedir.