14 / 11 / 2024

Türkiye yatırım yapılabilir seviyeye doğru ilerliyor!

Türkiye yatırım yapılabilir seviyeye doğru ilerliyor!

FT, 2011´deki genel seçimlerin mali disiplin açısından bu seviyeye ulaşmadaki en önemli sınav olacağını kaydetti




Financial Times gazetesi, Türkiye´nin "yatırım" derecesine doğru ilerlediğini, son iki yılda istikrarlı ülke itibarını kazandığını belirtti. Analistlere dayanarak bu yıl risklerin "ılımlı" olduğunu vurgulayan gazete buna karşın yabancı sermaye bağımlılığı ve çalkantılı siyasetin, gelecek yıl yatırımcılar açısından sorun yaratabileceğini yazdı.
Financial Times, yükselen piyasalara yönelik sıcak para akımlarına ilişkin dizisinin kapsamında Türkiye ile ilgili geniş bir haber analizi yayımladı. Analizde şöyle denildi:
"2011 başlarına gelinince yatırımcılar giderek gelecek yıl yapılması gereken ve hükümetin IMF´nin denetiminden vazgeçmesinden bu yana mali disiplinine bağlılığının ilk büyük testini oluşturacak genel seçimlere odaklanacak."

`İMKB 100 rekor düzeyde´
Türkiye muhabiri Delphine Strauss imzasını taşıyan analizde, Türkiye´nin, yatırım yapılabilen ülke derecesine ilerlediği vurgulanırken İMKB 100 endeksinin rekor düzeylerine çıktığı, tahvil faizlerinin tarihinin en düşük oranlarına yaklaştığı, Türk lirasının her zamankinden istikrarlı olduğu kaydedildi. Gazete şöyle devam etti:
"Bütün bunlar, Türkiye´nin son iki yıldaki istikrarı sayesinde elde ettiği yeni itibarın sonucudur. Sağlam bankacılık sistemi, kuvvetli kamu finansmanı ve güçlü büyüme görünümü, bir süre önce Ankara´ya gerçekleştirdiği ziyaret sırasında İngiltere Başbakanı David Cameron´u `Türkiye, Avrupa´nın BRIC´idir´ demeye itmişti."

`Not yükselebilir´
İngiliz gazetesi, kredi derecelendirme kuruluşlarının, mali kuralın uygulanması ve siyasi belirsizliklerinin azalması halinde Türkiye´nin notunun "yatırım" düzeyine çıkabileceğini söylediklerini anımsatırken Royal Bank of Scotland analisti Timothy Ash´ın, "Türkiye, daha güvenli bir bahis hale geliyor" yönündeki değerlendirmesini de aktardı.
Yoğun likidite ve düşük borçlanma maliyetlerinin, ağırlıklı olarak finansal hisselerinin işlem gördüğü, borsa lehinde işlediğini belirten gazete, Türkiye´nin MSCI endeksinin performansının, MSCI yükselen piyasaları endeksini, 2009 yılında yüzde 10, 2010 yılının ilk 7 ayında ise 13 civarında aştığına dikkat çektikten sonra yabancıların İstanbul borsasının üçte ikisini elinde tuttuğuna da işaret etti.

`Anketler koalisyon olasılığını gösteriyor´
Financial Times´ın analizinde, "Yatırımcılar giderek, 2011´de yapılması gereken ve hükümetin, IMF´nin denetiminden vazgeçmesinden bu yana mali disiplinine bağlılığının ilk büyük testini oluşturacak seçimlere odaklanacak" görüşünü dile getirilerek şöyle denildi:
"Ak Parti´nin, tek partili bir hükümeti kurma kabiliyeti, iktidara geldiği, 2001 ekonomik krizin ertesinde yatırımlar açısından önemli olmuştu. Şimdi, anketler yeni hükümetin bir koalisyon olabileceğini işaret ediyor."

`Mali kural seçim bütçesine yetişmez´
Analizde mali kural uygulanmasını erteleme kararının geçen ay soru işaretlerine neden olduğu, seçim öncesi bütçesine yetiştirileceği yönünde bir garantinin de bulunmadığı belirtildi. Hükümetin, bu yılki mali hedeflerine rahatça ulaşmakla birlikte, IMF´nin tasarruf edilmesi yönündeki tavsiyesine uymasının pek beklenmediği kaydedildi.
İngiliz gazetesi analizde, "Bu kaygılar, büyük ölçüde güneşli bir ekonomik görünümde sadece küçük bulutlardır. Büyük adım Türkiye´yi tam yatırım derecesine çıkartmak olacak" ifadelerine yer verdi.

`Lira cinsinden gerçek getiriler sıfıra yakın´
Financial Times´e konuşan, Münih´deki yatırım şirketi Pimco Europe´tan Tim Haaf, Türkiye´de lira cinsinden reel getirilerin sıfıra yakın olduğu için "pek çekici" olmadığını vurgularken, "Mali görünüm ve enflasyon görünümüyle ilgili biraz kaygılıyım" derken "siyasi rüzgarlar giderek şiddetleniyor" ifadesini de kullandı.
Deutsche Bank´dan Kay Haigh de lira cinsinden risk priminin çok küçük olduğunu belirterek marjinal yatırımcının, Türk kağıtlarını satın almaya ikna edilmesinin çok zor olacağını söyledi.
Öte yandan, gazete, "Analistlerin çoğu, bu yıl risklerin ılımlı olduğunu, ancak Türkiye´nin büyüme finansmanında yabancı sermayeye dayanması ve kronikleşen siyasi çalkantıların, 2011 yılının başlarında yatırımcılar için sorun haline gelebileceğini düşünüyorlar" diye yazdı.

`Cari açık büyüyor´
Barclays Capital ekonomisti Christian Keller Türkiye´nin cari açık sorunu olduğunu belirterek, "İnsanlar, finansmanın sürdürülebirliğini merak ediyor" dedi. Analizde şu değerlendirme de yapıldı:
"Ekonomik toparlamanın lokomotifi iç talep olduğu için Türkiye´nin cari açığı giderek büyüyor. Bu açık, 2008 yılına kadar büyük ölçüde yabancı doğrudan yatırım ve şirketlerin dış borçlanması ile finanse ediliyordu, şimdi ise kısa vadeli portföy akımları daha önemli oldu."
Milliyet


Geri Dön