Türkiye'de 8,3 milyon konutun deprem sigortası yok!
Zorunlu Deprem Sigortası bulunmayan konut sayısı Türkiye'de 8,3 milyona yaklaşıyor. Uygulama 17 Ağustos 1999'daki Marmara Depremi'nin ardından uygulamaya konuldu. İstanbul'da her 3 konuttan biri sigortasız. Peki, ülke genelinde nasıl? İşte detaylar..
Deprem kuşağında yer alan Türkiye'de zorunlu sigorta konusunda istenilen seviyeye gelemedi.
Devletin güvence olarak sağladığı Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK), konutları depreme ve depremin doğrudan sebep olduğu yangın, yer kayması, infilak ve tsunami gibi afetlere karşı güvence altına alıyor.
Zorunlu Deprem Sigortası uygulamasının başladığı 27 Eylül 2000 tarihinden itibaren gerek kurum gerekse sigorta şirketleri, toplumda sigorta bilincini artırmak için çok sayıda kampanya hayata geçti. Sigortalılık oranının istenilen düzeye çıkması için çalışmalar sürdürülüyor.
Fakat 6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerle yeniden sarsılan ülkede zorunlu deprem sigortasına sahip konut oranının hala istenilen seviyelerde olmadığı tespit edildi.
Türkiye'de bugün itibarıyla ülke genelinde bulunan 20 milyon 32 bin adet konutun yüzde 58,7'sine denk gelen 11 milyon 756 bin 617'sinin sigortası var, sigorta yaptırılmayan konut sayısı ise 8 milyon 275 bin 383 adeti buldu.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin meydana geldiği tarihte 10 milyon 960 bin 389 olan deprem sigortalı konut sayısı aradan geçen 6 ayı aşkın sürede yaklaşık 800 bin yükseldi.
İSTANBUL'DA 3 KONUTTAN BİRİ SİGORTASIZ
Sahip olduğu yaklaşık 16 milyon nüfusuyla ülkenin en kalabalık şehri olan ve ekonominin lokomotifi olan İstanbul'da her 3 konuttan birinin deprem sigortası yok.
Uzmanların 7,5 ve üzerinde şiddete sahip bir depremin beklendiğini ifade ettiği megakentte 4 milyon 153 bin adet evden 1 milyon 433 bin 355 adedinin (yüzde 34,5) sigortasız olduğu dikkat çekiyor.
Türkiye'nin en kalabalık ilk 3 şehri incelendiğinde sigortalı konut oranı İstanbul'da yüzde 65,5'e, İzmir'de yüzde 63,1'e ve Ankara'da yüzde 57,9'a yükselmiş durumda.
İLK SIRADAKİ MARMARA BÖLGESİNİ EGE İZLİYOR
Bölgeler kapsamında ele alındığında en yüksek sigortalılık oranı yüzde 67 ile Marmara'da olurken, Ege yüzde 59,4 ile 2'inci, Doğu Anadolu yüzde 57,8 ile 3'üncü sırada bulunuyor.
Konutların Akdeniz'de yüzde 54,1'ine, Güneydoğu Anadolu'da yüzde 51'ine, Karadeniz'de yüzde 48,4'üne, İç Anadolu'da ise yüzde 53,9'una sigorta yaptırıldığı görülüyor.
SİGORTASIZLIK ORANI EN YÜKSEK OLAN İLLER SIRALANDI
Türkiye genelinde zorunlu deprem sigortasına sahip konut oranı en yüksek olan kentlerin başında yüzde 91,9 ile Bolu gelirken, onu yüzde 91,6 ile Düzce izliyor.
Bu oran Yalova'da yüzde 87,9, Bingöl'de yüzde 84,3, Sakarya'da yüzde 84,2, Tekirdağ'da yüzde 84,9, Van'da yüzde 77,3 Muğla'da yüzde 83,3, şeklinde.
Zorunlu deprem sigortalılık oranı en düşük illeri ise yüzde 28,4 ile Hakkari, yüzde 35 ile Bayburt, yüzde 33,5 ile Gümüşhane şeklinde sıralanıyor.
"FARKINDALIĞI ARTTIRMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ"
DASK Teknik İşleticisi Türk Reasürans Genel Müdürü Selva Eren, AA muhabirine yaptığı açıklamada, DASK olarak, kuruluşlarından bu zamana sistemleri ve devam ettirdikleri süreçleri daha ileriye taşımak için çalıştıklarını, ayrıca sigorta farkındalığını artırıp vatandaşların deprem gerçeğine karşı bireysel önlemlerini almak üzere harekete geçmeleri için çaba gösterdiklerini kaydetti.
DASK’ın kuruluşundan bu zamana kadar 24 yılda sigortalılık oranının yüzde 59'a ulaştığını belirtti.
ÖDEME KAPASİTESİ 117 MİLYAR TL'YE ÇIKTI
Selva Eren, çalışmalarının odağına her zaman deprem sonrası hazırlık planlarını koyarak hareket ettiklerini ifade eden operasyonel anlamda daha etkin süreç yönetebilmek adına attıkları adımlardan bahsetti.
DASK'ın teknolojik altyapısını yenilediklerini, ihbar sistemlerinin günün koşullarına cevap verebilecek hıza ulaşmasını sağladıklarını anlatan Eren, şu bilgileri verdi:
"Bu sayede, eş zamanlı olarak sınırsız hasar ihbarı alabiliyor ve 24 saat içinde 96 bin adet hasar dosyası açabiliyoruz. Operasyonel çalışmaların yanında, finansal olarak daha güçlü bir yapı sağlamak amacıyla, DASK'ı devraldığımızda var olan 10,5 milyar TL'lik fon büyüklüğünü, 2,5 yılda 23,5 milyar TL seviyesine yükselttik. 25 milyar TL olan ödeme kapasitemizi 117 milyar TL seviyesine çıkardık. Sigortalılarımıza daha güçlü bir finansal güvence sunmak amacıyla 320 bin TL olan azami teminat tutarını 640 bin TL'ye yükselttik."
Eren, Kahramanmaraş merkezli depremlerin üzerinden 24 saat geçmeden ilk hasar ödemesini gerçekleştirdiklerini anımsatarak, bugüne kadar bölgede yaptıkları faaliyetlere ilişkin bilgi verdi.
Sigortalılara daha hızlı ve yüz yüze hizmet sunmak amacıyla bölgedeki illere DASK konteyner ofislerin kurulduğunu aktaran Eren, "Bu süreçte öncelikli amacımız, bölgedeki tüm sigortalılarımıza en hızlı şekilde fayda sağlamak oldu. Ağustos 2023 itibarıyla tarafımıza bildirilen yaklaşık 590 bin adet hasar ihbarına karşılık, tazminat ödeme tutarımız toplam 32 milyar TL'yi aştı." ifadelerini kullandı.
FİNANSAL GÜCE SAHİBİZ
Eren, bir deprem ülkesi olan Türkiye'de DASK'ın stratejik öneme sahip olduğunun farkındalığıyla hareket ettiklerini vurgulayarak, bu kapsamda yaptıkları hazırlıkları anlattı.
DASK'a duyulan güveni artırmaya ve kurumu daha da ileriye taşıyacak çalışmalara hız kesmeden devam edeceklerini vurgulayan Eren, şu değerlendirmede bulundu:
"DASK olarak Zorunlu Deprem Sigortası ile sigortalılara verilen teminat karşılığında alınan primlerle bir deprem teminat havuzu oluşturuyoruz. Bu havuzun devlet kaynaklarından tamamen bağımsız. Sigortalılarımızın ödediği primlerden ve ilave olarak uluslararası reasürörlerden temin edilen sigorta koruması ile oluşturduğumuz bu kaynak, yalnızca sigortalılarımızın evlerinde oluşacak deprem kaynaklı hasarların tazmini için kullanılmaktadır. Bugün itibarıyla biriken deprem fonlarımız 23 milyar TL seviyesinde. Bu kapasiteyle birçok depremde sigortalarımızın hasarlarını tazmin edecek finansal güce sahibiz."
Kocaeli Gebze'de 19 bin 530 metrekarelik arsa satılıyor!
Koza Altın harekete geçti! O kentte yeni altın ocağı açıyor: Beş yılda 506.250 ton cevher hedefi!
Türkiye Müteahhitler Birliği'nden 'Kentsel dönüşüm afet odaklı yapılsın' çağrısı!