Sektörel

Türkiye'de emlak sektörü ''normal kriterler'' ile değerlendirilemez

"İyimser" veya "kötümser" teze yakınım demeden kendi gözümden "yaşanan değişimi" ve "olabilecekleri" sizlere anlatacağım.

Sizce Türkiye'de hatta İstanbul'da yapılan "binlerce konuta", "yüzlerce projeye" rağmen, yeterli sayıda "kaliteli konut" var mı ?


Çok açık yazacağım... Çevrenize bir bakın, özellikle çevre yollarından geçerken hatta en "lüks" semtlerdeki 20-30 yaşın üstündeki binalara bakın, ne görüyorsunuz?


Ben söyleyeyim; son 5 yıl içinde "kalite ve sayı" açısından yol alsak dahi, Türkiye hatta İstanbul ve çevresi dahi "konutta mağara devrini" yaşıyor! Evet, yanlış okumadınız; hepimizin oturduğu hatta lüks semtlerde yıllar önce yüz binlerce dolar ödenerek alınan binalar dahil konutlarımızda "standart" yok ve özellikle "coğrafyamızın" deprem gibi gerçekleri de dikkate alınırsa, olmamız gereken yerden oldukça ama oldukça "uzağız"!


Sonuç 1: "Türkiye'de-İstanbul'da konut sektörü" diyen başlayan cümleler bile daha "gerçek" olmaktan çok uzak. "Yoluna girilmiş" olsa bile "ülkemizde özellikle üzerine titrenen İstanbul'da dahi "sektör" oluşumundan hala bahsedemeyiz. Bir sektör oluşması, bir ortalama çıkması için daha binlerce "standart taşıyan" konut yapmalıyız.


Olaya bir de başka açıdan bakalım. İstanbul'da "önümüzdeki dönemde neler olabilir" ?


Napolyon'un bir cümlesi ile başlayalım; "Dünya tek bir devlet etrafında birleşse, başkenti İstanbul olurdu"...


Dünya genelinde ortaya çıkacak "küresel yapıda" coğrafi açıdan İstanbul'un "önemini" son derece güzel anlatan bir cümle. Haksız da sayılmaz; bu topraklar, dünyanın en büyük "iki oluşumuna", Roma ve Osmanlı İmparatorluklarına başkentlik yaptı ve yeni belki bugün size inanılmaz gelecek ama yeni dünya düzeninde "hegemonya merkezi" yine buradan geçecek.