24 / 12 / 2024

Türkiye,uluslararası otel zincirlerinin alt markalarının gözdesi!

Türkiye,uluslararası otel zincirlerinin alt markalarının gözdesi!

Er Yatırım Genel Müdürü Ferzan Çelikkanat, otel zincirlerinin artık Türkiye’nin tüm bölgelerinde sadece üst segment markaları ile değil, 3-4 yıldızlı markalarıyla da yer almaya başladığını kaydetti...



Türkiye'ye farklı amaçlar doğrultusunda dünyanın her yerinden turist geldiğini, Türkiye’nin turizmde dünyanın ilk 10 ülkesi arasında yer aldığını hatırlatan Er Yatırım Genel Müdürü Ferzan Çelikkanat, “Ülkemiz dünyanın en büyük 16 ekonomisinden biri. Hızlı gelişen turizm yanında bir de güven verici ekonomi yabancı yatırımcıyı cezbediyor. Yabancı otel zincirleri tüm dikkatlerini Türkiye’de yoğunlaştırmış durumdalar” dedi. 


Türkiye’nin kıyı turizminde yakaladığı başarıyı, turizmin diğer dallarına da yaymaya ve bu alanlarda da başarıya ulaşmaya başladığına değinen Çelikkanat, sonuç olarak sadece İstanbul, Ankara,  İzmir  gibi büyükşehirlere değil, Anadolu’nun çeşitli kentlerine yönelik yatırım talebinin ortaya çıktığını kaydetti. Farklılaşan turist profili ve turizm şekillerine göre yabancı otel zincirlerinin konseptlerinin de değişime uğradığını ifade eden Çelikkanat, şu bilgileri verdi:


“Er Yatırım’ın otel arazisi arayışı ve markalandırma çalışmaları esnasında görüştüğümüz birçok uluslararası otel zincirlerinden anladığımız; Otel zincirleri artık Türkiye’nin tüm bölgelerinde sadece üst segment markaları ile değil, 3-4 yıldızlı markalarıyla da yer almaya çalışıyor. Bu arada Orta Doğu’dan gelen turist sayısındaki artış da o bölgenin büyük turizm şirketlerini Türkiye’ye yatırım yapmaya teşvik ediyor.  Başta Katar olmak üzere Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan'ın yatırım için Türkiye’yi yakın takipte tuttuğunu biliyoruz. Genel tabloya baktığımızda ise; Almanya, İngiltere ve Rusya Federasyonu Türkiye’ye ziyaretçi gönderen ülkeler arasında başta geliyor ve yabancı ziyaretçilerin yaklaşık yüzde 60’ı Antalya ve İstanbul’u tercih ediyor. Şu an itibariyle oteller de İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Muğla ve Aydın’da yoğunlaşıyor. Ancak bu dengeler zamanla değişecek ve otel yatırımları Anadolu’nun her tarafına yayılacak. 1970’li yıllardan bu yana bazı uluslararası otel zinciri Türkiye piyasasına girdi. Ancak son 10 yılda  dünyadaki en büyük 10 otel zincirinden 9’u Türkiye'de gerek işletme anlaşması olarak gerekse isim hakları olarak faaliyet göstermekte.. Kısacası yatırımlar yeni markalarla birlikte artarak devam ediyor ve beraberinde gelecek olan ekonomik dinamizm Türkiye açısından muhteşem olacak. Çünkü bir otel yatırımın yarattığı istihdam bir yana gerek yapım ve gerekse işletme esnasında inşaattan tekstile, porselenden cam eşyaya, gıdadan temizliğe kadar 50’nin üzerinde farklı sektöre iş fırsatı yaratıyor.”


Avrupa’daki kriz sektörü vurmadı

Bu arada Avrupa'da yaşanan ekonomik krizin 2012 yılına yansımalarının ve global güvenlik endişesinin bile Türkiye turizm sektörünün görünümünü pozitiften negatife çekmediğini dile getiren Ferzan Çelikkanat,  “Aksine şu anda uluslararası otel markaları Türkiye'ye girmek için adeta yarışıyor, mevduatları için en güvenli ve karlı bir araç olarak düşündükleri otel yatırımı konusunda ciddi miktar ve adetlerde yatırım planlıyor. Hatta, Er Yatırım’ın geliştirmekte olduğu otel projelerine uluslararası çok büyük otel zincirleri ciddi ortaklıklar, equity fonlar ve joint-venture‘lar gibi işbirlikleri teklif ederek bizimle birlikte pazara girme konusunda ne kadar istekli olduklarını göstermekteler” diye konuştu.


Arazi geliştirmenin zorlaşmasının, maliyetlerin artmasının ve öncelikli şehirlerdeki diğer yatırım zorluklarının yatak kapasitesinde ciddi bir artışın olmasını engellemesine rağmen, 2013’de tesis sayısındaki artışın yükselen bir trendle devam edeceğini vurgulayan Çelikkanat,  eskiden 10 otel 5 bin oda kapasitesinden söz edilirken şimdi 10 otel bin oda kapasitelerinin gündemde olduğunu bildirdi. “Tabii yeni tesisler yeni markaları yeni markalar da yeni pazarları beraberinde getirecek. Sayı vermek gerekirse, 2011 yılında Türkiye’yi ziyaret eden turist sayısı toplamda 31 milyon 460 bin civarındayken 2012’de 32milyon gibi bir rakama ulaştı. 2013 yılında da Türkiye’ye gelecek turist sayısında artış bekliyoruz” diyen Çelikkanat, sektördeki yatırımlar konusunda ise şu bilgileri verdi:

“Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Ar-Ge biriminin derlediği verilere göre, turizm sektörü 2012 yılında 274 projede 71 bin yeni yatak yatırım teşvik belgesi aldı. Yeni yatırımları öngören toplam 4,12 milyar lira yatırım ile 16 binden fazla kişiye iş olanağı sağlanacak. Yeni yatırımlarda yüzde 32 ile 4 yıldızlı oteller, yüzde 29 ile 3 yıldızlı oteller, yüzde 17 ile 5 yıldızlı oteller pay sahibi oldu. Bunları yüzde 14 ile butik ve özel belgeli tesisler izledi. Yeni yatırımların yatak bazında illere göre dağılımında ise ilk sıralarda yüzde 33'ü Antalya, yüzde 11 ile İstanbul, yüzde 8 ile Muğla ve yüzde 6 ile İzmir yer aldı. 

Bu veriler yatırımların pozitif yönde ilerlediğini gösteriyor. Ancak aynı bölgelere ve alanlara sıkışacak olması yatırımların ilerisi için endişe edici bir durumu da akıllara getiriyor. Ülke geneline sağlıklı planlamalarla yatırım alanlarının ve çeşitlerinin planlanması gerekmekte. Bir bölge iş yapıyor diye veya ihtiyaç var diye 5 yerine 15 otel yatırımıyla yığılma olursa o bölgede ucuz ve kalitesiz rekabet doğar, bunu engellemek gerekiyor.

Bu arada, Türkiye’nin dünya turizminden aldığı pay yüzde 3 civarında. Uluslararası turist sayısındaki artışa bağlı olarak kısa vadede Türkiye’nin bu oranı yüzde 4’lere çıkartması mümkün. Bu hedefe ulaşmak için bazı adımların atılması gerekiyor. Türkiye algısının ve marka değerinin iyi yönetilmesi gerekiyor. Bu algıya destek verecek Türkiye’nin önünde çok ciddi ekonomik, politik ve aktivist fırsatlar var. Mesela, 2020 Olimpiyat oyunlarının alınması için yapılacak çalışmalar bunların başında gelebilir ama bununda ötesinde Olimpiyatların alınması halinde Türk Otelciliğinin ve Turizminin tarihinin en büyük sınavını başarıyla vermesi uluslararası pazarda turizmden aldığı payı kimsenin hayal edemeyeceği seviyelere ulaştırır. Bu sebeple öncelikli olarak belirlenen farklı segmentteki turizm türlerinin desteklenerek gelişmelerin teşvik edilmesi bir zorunluluk haline gelmiş durumda. Bu hedefler ve yapılması gerekenler zaten TYD’nin 2023’e doğru Türkiye Turizminde Yatırım Hamlesi Raporu’nda da yer alıyor. Hedeflerin sonuç odaklı eylem planlarıyla desteklenerek güncellenmesi sektör için yol gösterici olacaktır.”


Geri Dön