30 / 11 / 2024

Tuzla'da Huzur Sitesi'ndeki daireyi 10 kişiye sattılar!

Tuzla'da Huzur Sitesi'ndeki daireyi 10 kişiye sattılar!

Tuzla'da inşaa edilen bir site, son yılların en büyük emlak yolsuzluklarından birine sahiplik ediyor. Bundan 16 yıl kadar önce temeli atılan 112 dairelik site inşaatı geride yüzlerce mağdur bırakmış durumda...




Tuzla'da inşa edilen Huzur Sitesi'nde bir daire ortalama 5-10 kişiye satıldı. Mağdur daire sahipleri hukuk sarmalının içinde bunalmış durumda.

Yıllar içinde 5 müteahitin inşaatını yürüttüğü, Balcı, Kerim ve en son Huzur Sitesi adını alan sitede bir daire ortalama 5-10 kişiye satılmış durumda. Daire almak için ellerindeki tüm varlıklarını tükettiklerini söyleyen mağdur daire sahipleri, ellerindeki tapuları ve kapı anahtarlarını göstererek "Dairemize gidip oturamıyoruz" diyor.

Yüzlerce kişinin mağdur edildiği Huzur Sitesi'nde inşaat projesi 16 yıl kadar önce başladı. Toprak sahibi Cemal Balcı ve hissedarları, Hasan Şimşek'in sahibi olduğu Has İnşaat şirketi ile anlaşarak inşaata başladı. Ancak bir süre sonra Has İnşaat'ın projeyi yarım bırakıp gitmesi ile yıllar sürecek karmaşık bir süreç de başlamış oldu. 1999 Marmara depremi sonrası uzun süre bitirilmeyi bekleyen inşaat bölgesinde 2004'ten sonra yeniden hareketlilik başladı. Toprak sahibi Cemal Balcı'dan vekalet yetkisini alan İstanbul Barosu avukatlarından Musa Kazım Yılmaz projede tek yetkili isim konumuna gelir. İnşaatın bitirilmesi için müteahitlerle anlaşma yapan, daire satışlarını yapan isim Av. Musa Kazım Yılmaz'dır. Av. Yılmaz, Mart 2005'te mahkemeye sunduğu bir evrakta, ilk müteahit firması dışındaki tüm müteahitlerin de müvekkili olduğunu beyan ediyor. Yılmaz'ın, toprak sahibi Cemal Balcı'nın alzheimer hastası olduğuna dair bir özel sağlık merkezinde 2008 yılında bir rapor aldığı da görülüyor. 12 bloktan oluşan inşaat projesi 2008'in sonlarına doğru biter. Daire sahipleri son hazırlıklarını yaptıkları, iç dizaynlarını bitirdikleri dairelerinde oturma hayali kurarken çarpıcı bir durumla karşı karşıya kalır. Zira daireleri başka kişilere de satılmıştır. Üstelik her bir dairenin 5-10 sahibi bulunuyor.

Kapı kilitleri değiştirildi

Huzur Sitesi'nde yüzlerce kişiye mağdur eden sürecin başında ise hisseli tapu sistemin yattığı anlaşıldı. Hisseli tapuda arazi küçük küçük hisselere bölünerek yüzlerce kişiye satılabiliniyor. Tapu sahipliğinin karmaşık hal almasının sebeplerinden biri de yapılan satışların büyük bir kısmının noter huzurunda yapılmış olması. Söz konusu noter satışlarının büyük bir bölümü tekrar satış niteliğinde. Bir başka deyişle satılan dairelerden biri ertesi gün bir başka kişiye de satılmış. Radikal'in görüştüğü çok sayıda mağdur daire sahibi, sahip oldukları dairelerin kilitlerinin kendilerinden habersiz değiştirildiğini evlerinin başka kişilere satıldığını belirtiyor.

510 kişi mağdur durumda

Kimi emekli maaşını, kimi borç yaparak, kimi ziynet eşyalarını, kimi sahip olduğu tüm birikimini satarak Huzur Sitesi'nde daire alanların huzuru da böylece kaçmış oldu. Radikal'in görüştüğü daire sahipleri evlerine yerleşmek için gittiklerinde sitede, silahlı kişilerce tehdit edildiklerini, açtıkları davalardan vazgeçmelerinin istendiğini belirtiyor. Kendilerine tahdit eden silahlı 4 kişinin isimlerini de belirten mağdurlar can güvenliklerinin kalmadığını söylüyor. Tuzla Adliyesi'ne gitmeye kortuklarını belirten daire sahipleri savcılığa yaptıkları yüzlerce suç duyurusunun da işleme konulmadığını ifade ediyor. Sorunun çözümü için yıllardır uğraştıklarını, Av. Yılmaz'ın kendilerin dolandırdığını belirten daire sahiplerinin, elindeki tapu, ödeme senetleri ve evraklarda Av. Yılmaz'ın imzasının olduğu görülüyor.

Yanıt vermedi telefonu kapattı

Huzur Sitesi yolsuzluğunda iddiaların odağında bulunan Av. Muza Kazım Yılmaz ise konu ile ilgili konuşmak istemediğini, imzası bulunan evraklar hatırlatıldığında ise telefonu kapatmayı tercih etti.

Mağdur daire sahiplerinden Emel Tuzla'nın avukatı Alpay Güzel, sorunda kilit noktasının Musa Kazım Yılmaz olduğunu, avukat olduğu için yol yöntemi bildini hukuki olarak süreci karmaşıklaştırarak zaman kazanma yoluna gittiğine öne sürdü.

Yüzlerce mağur aynı dert

Mağdurlardan bazılarının görüşleri şöyle:

Aydın Acer: Huzur Sitesi'nin en büyük mağdurlarından biriyim. Müteahitlik yapıyordum. Burada yarım kalan inşaatı tamamladım. 420 bin TL peşin para verdim, 450 bin TL'de inşaat için harcadım. Bizi mağdur eden tek kişi Musa Kazım Yılmaz. Elimizde tapular var, ödediğim paraların makbuzları var. Musa Kazım Yılmaz'ın benden aldığı paralara karşı verdiği imzalar var ama hiçbir şey yapamıyoruz. Siteye gidiyoruz tuttugu 4 silahlı kişi bizi tehdit ediyor. Tuzla Adliyesi'ne gitmeye korkuyoruz. Davamı çekmem için beni tehdit ettiler. Bu daireler yüzünden evim dağıldı. İşlerim bozuldu. Ne savcı işimeze bakıyor, ne hakim. Daire sahipleri olarak sorunumuz çözülmezse Adalet Bakanlığı önünde çadır kurmayı planlıyoruz.

Köksal Kızılkaya: Ortağım Engin ile birlikte 5 daire aldık. Emlak işi ile de uğraştığımız için ya otur ya satarız dedik. Ama bir daire 5-10 kişiye satılmış. Önüne gelen daire satmışlar. Toplamda 560 bin TL paramız gitti. Daireler karşılığı verdiğim arsa şimdi 1 milyon TL... Musa Kazım Yılmaz dairilemizi vereceğine dair bize imza karşlığı bir yazı da verdi. Üstelik 20 bin Tl para da aldı bizden. Ne daireler var ortada ne de birşey...

Engin Akyüz: İki daire parası ödedim. Dairelerimi tüm inci dekorasyonun ellerimle yaptım. Tam gidip oturacağız baktık başka adamlar ortaya çıktı. Evlerimizin kapı kilitlerini değiştiriyorlardı. Siteye gittiğimizde Musa Kazım'ın adamları bizi tehdit etti. Bura gelmeyin dediler. Hukuk bu mu adalet bu mu. Elimde evi aldığıma daire tüm resmi evraklarım var. Evin boş anahtarları kaldı elimde.

Hüseyin İkibaş: Bu sitede ilk daire alanlardan biri benim. Daire işini girdiğimizde çocuğum bir yaşındaydı şimdi lise 2'ye gidiyor. Kiradan kurtulma umudu ile bu işe girdik hala da kiradayım. 25 bin mark para verdik. Bunaldık artık. Kimi buldularsa yer sattılar. Hakkımızı istemeye korkuyorduk. Gittiğimizde silahları masanın üstünde duruyordu. Ne dairemizi ne de paramızı alabildik. En son tüm yetkileri alan Musa Kazım Yılmaz'a gittiğimizde bize yapacak birşey yok' dedi."

Emine Karagöz: Sonradan öğrendik ki bu şahıslar mafya usulü organize suç işliyorlarmış. Bu insanları devlet kesin olarak engellemesi lazım. Dairelerimin durumun konuşmak için gittiğimizde müteaiht masanın üstüne silah koydu. Olayı tek kişi Musa Kazım yılmaz. Çünkü bütün sorunun altında onun yaptıkları yer alıyor. Artık bıktık. Ne paramı ne de dairemi alabiliyorum.

Şakir Daştan: Ben o inşaatta işçilik yaptım. İki yıllık işçiliğime karşılık 80 bin TL'ye bir daire aldım. Musa Kazım Yılmaz benim birlikte çalıştığım müteahitin de ayağını kaydırdıktan sonra dairelerimizi başkalarına sattı. Bütün sorun Musa Kazım Yılmaz'dan kaynaklandı. Hakkımı aramak için avukat tutmak istedim ancak avukata verecek param da olmadığı için başka bir şey yapamadım. Musa Kazım Yılmaz emeğime el koymuş oldu.

Radikal


Geri Dön