ÜFE'ye endeksli kira olmaz
Radikal Gazetesi yazarı Fatih Özatay ÜFE'ye endeksli kiraları ele aldı
Ele alınacak çok konu var dedim, birkaçını da saydım; ama bugün de sıra onlara gelmedi. Nedeni, memlekete `bir hayrımız dokunsun' duygusu. Şu: Meclis'te `Borçlar Yasası' görüşülüyor. Çok önemli bir yasa tasarısı bu. Dün bizim gazetede bu yasa tasarısının bazı maddelerine ilişkin bilgiler vardı. Bu arada ev sahibi ile kiracı arasındaki ilişkileri düzenleyen maddelere özel bir yer ayrılmıştı.
Maddelerden birine göre, kira bedeli en fazla bir önceki yılda gerçekleşen üretici fiyat endeksindeki (ÜFE) artış oranı kadar artırılabilecekmiş. Eyvah ki eyvah! Yeni fiyat endeksleri 2003'ten beri yayınlanıyor. Eskiden tüketici fiyat endeksi (TÜFE) ve toptan eşya fiyat endeksi vardı. Şimdi ise TÜFE ve ÜFE.
"Eyvah ki eyvah!"ın nedeni şu: ÜFE hesaplanış tarzı itibariyle çok oynaklık gösteren bir endeks. Bu oynaklık kiracı ile ev sahibi arasında çok sayıda anlaşmazlık yaratmaya gebe. 2009 rakamlarını kullanarak bir örnek vereyim.
Diyelim ki kira sözleşmeniz haziran ayının başında bitti. Ev sahibiyseniz `yandınız'. Kiracıysanız çok şanslısınız. Zira o tarihteki yıllık ÜFE enflasyonu yüzde eksi 2.4. Yani, kiranız artmayacak, aksine düşmesi gerekiyor bu tasarıya göre. Oysa kira sözleşmesi üç ay önce bitiyor olsaydı, kira yüzde 6.9'a yakın bir oranda artabilecekti!
Oldu olacak bir de grafik vereyim ki iki enflasyon oranı arasındaki büyük oynaklık farkı iyice ortaya serilsin. Grafik 1'de hem ÜFE hem de TÜFE ile ölçülen yıllık enflasyon oranları var; 2004-2009 dönemi için. Koyu renkle gösterileni ve elbette çok fazla oynaklık göstereni ÜFE.
Oynaklık dışında bir neden daha var TÜFE'yi kullanmak için. Sokaktaki vatandaşı ilgilendiren fiyat endeksi TÜFE endeksi. Doğrudan bizim alım gücümüzü etkileyen fiyat hareketlerini ölçüyor. Oysa ÜFE'de bizleri ilgilendirmeyen çok sayıda mal var. Dolayısıyla, onların fiyatlarındaki hareketlerle bir alakamız yok.
Yasa tasarılarına cezai faiz ve enflasyon kadar artış gibi maddeler koyanların bu işlerle ilgili kurumlara danışmalarında yarar var. Böylelikle bizler de köşelerimizi bu `basit' gerçeklere ayırmak zorunda kalmayız. Neyse, umarım bu yazı bir işe yarar ve tasarıdaki ÜFE maddesi TÜFE ile değiştirilir.
Bir de not: Perşembe günkü yazım şöyle bitiyordu: "Bir de dilek: çalışma günü sayısından ve mevsimlik hareketlerinden arındırılmış verileri hesaplamak sonuçta çok kolay bir iş. TÜİK bunları ham (arındırılmamış) verilerle aynı zamanda yayınlarsa hepimizin işini kolaylaştıracak." TÜİK Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri İrfan Çöllüoğlu'dan bir mektup aldım. 30 Temmuz 2009'da yayınlanan TÜİK basın duyurusuna dikkatimi çekiyor. Buna göre, `ham veriler' ile `arındırılmış' veriler 2010'un başından itibaren birlikte yayınlanacaklarmış. Düzeltirim. Ama önümüzdeki birkaç ayın ekonomik analiz açısından çok hassas aylar olduğu dikkate alındığında, hiç olmazsa üretim, kapasite kullanım ve istihdam verileri için bu tarih öne alınamaz mı?
Fatih Özatay/Radikal