Ulusal Yeşil Sertifika Sistemi ile 500 bina sertifikalı!
Son zamanlarda çevreci olmasıyla gündeme gelen yeşil binaların sayısı artıyor. Altensis’in kurucu ortaklarından Emre Ilıcalı yeşil binalar ile ilgili araştırmalar yapıyor. Ilıcalı, 2020 yılından itibaren 500’ün üzerinde yeşil sertifikalı bina olduğunu aktardı.
Dünya iklim değişikliğini tartışırken, konutlarda da 'verimlilik' uygulamaları artıyor. Artık konutlarda yağmur suları depolanıp bahçelerde kullanılıyor, yüksek performanslı ısı yalıtımıyla enerji kullanımı düşüyor, güneş panelleriyle elde edilen elektrikle ortak aydınlatma uygulanıyor.
Gündem iklim
Posta Gazetesi’nde yer alan habere göre; dünyanın geleceğini tehdit eden iklim değişikliğine karşı hükümetler alarmda. Ancak bu tehlikeye karşı hükümetlerin ve büyük şirketlerin önlem almasını beklemek yeterli olmuyor. Bireysel olarak da tedbir alınması gerekiyor. Buna en çok enerji tüketilen bölgelerden biri olan yaşadığımız konutlardan başlanmalı. Bu kapsamda çevre dostu yeşil binalar ön plana çıktı.
Daha ekonomik
Artık yağmur suyunu değerlendiren, güneş enerjisinden yararlanıp aydınlatma yapan, ısıyı, suyu, elektriği daha az kullanan binalar yapılıyor.
Bina sahiplerine tasarımda, inşaatta ve operasyonda daha çevreci ve daha ekonomik olmaları konusunda teknik ve idari desteği veren yeşil bina danışmanlık şirketi Altensis’in kurucu ortaklarından Emre llıcalı, konut projelerindeki çevreci çözümleri aktardı.
Su ve enerjiyi verimli kullanıyor
Yeşil binaların enerji, su ve hammaddeleri verimli kullanan, içinde yaşayan ve çalışanlara sağlıklı ortamlar sunan çevre dostu yapılar olduğunu belirten Emre Ilıcalı, “ Yeşil binalarda uygulanan strateji ve sistemler ile enerji ve su verimliliği katı atıkların azaltılması, değerli hammadde kullanımının azaltılması ve dolayısıyla daha düşük karbon emisyonları hedefliyor. Ayrıca iç mekan yaşam kalitesinin arttırılmasına yönelik uygulamalar yapılıyor.” şeklinde konuştu.
500 sertifika
Türkiye'de 2020 başından beri 500'ün üzerinde sertifikalı bina bulunduğunu vurgulayan llıcalı, şunları kaydetti: "Her yıl 1 milyonun üzerinde konut satılan ve binlerce yeni projenin tamamlandığı ülkemizde bu rakam maalesef oldukça düşük. Önümüzdeki yıllarda bu rakamın hızlı bir şekilde artması hedefleniyor. Özellikle kentsel dönüşüm sürecinde yenilenen bina ve kentlerde bu çözümler çok daha yaygınlaşmalı."
Hangi önlemler alınmalı?
Emre Ilıcalı, yeşil binaların sayısının artırılması için şu önerilerde bulundu:
-Güneş enerjisini en çabuk şekilde kentsel dönüşüme entegre etmek için lisans gerektirmeyen çatı tipi fotovoltaik sistemler uygulanmalı.
-Kentsel dönüşüm projelerine yağmur suyu geri kazanım sistemi eklenmeli.
-Yeni konut ve ticari bina projelerinde bisiklet park yerleri yapılmalı.
-Kentsel dönüşüm kapsamında yenilenecek belli büyüklükteki projelere elektrikli araç şarj istasyonu koyma zorunluluğu getirilmeli.
-Kentsel dönüşüm sürecinde yıkım esnasında ortaya çıkacak atıklar iyi yönetilmeli ve geri kazanımı sağlanmalı.
Maliyeti düşüyor
Şu anda yeşil binaların ek maliyet etkisinin sıfıra yakın olduğunu ifade eden llıcah;"Çevre dostu olmamanın maliyeti ve riskleri çok daha fazla. Yeşil binalarda enerji verimliliği, su verimliliği veya insan sağlığı açısından tercih edilen ek sistemler boyuta göre belli bir oranda ek yatırım maliyeti getiriyor. Ancak artan enerji ve hammadde maliyetleriyle birlikte, bu verimli sistemlerin geri dönüş süreleri oldukça uygun seviyelere geriledi." dedi.
Türkiye'nin de standardı var
Türkiye'de genel olarak ABD Yeşil Binalar Konseyi aracılığıyla geliştirilen bir dizi kriter olan LEED ve İngiliz BREEAM sertifikalı binalar bulunuyor. Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği (CEDBİK) aracılığıyla da Türkiye koşullarına uygun sertifika sistemi B.E.S.T-Konut yapıldı.
Fiyat ve kalite aynıysa
Öncelikli secin
Tüketicilerin yeni alacakları dairelerin sadece konumu veya manzarasını değil aynı zamanda çevreye ve insana olan etkilerini de değerlendirdiğini açıklayan Emre llıcalı;"Enerji verimliliği, su verimliliği gibi giderleri azaltacak özellikleri de arıyorlar. Uluslararası alanda yapılan araştırmalar, tüketicilerin birçok üründe fiyat ve kalite kadar çevresel etkileri de değerlendirdiklerini, aynı özelliklere sahip ürünler arasında mutlaka önceliği çevre dostu vasıflara sahip olana verdiklerini gösteriyor." şeklinde konuştu.