23 / 12 / 2024

UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde 13 Türk mirası bulunuyor!

UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde 13 Türk mirası bulunuyor!

Anadolu’da yerin altı da, üstü de kültür hazineleriyle dolu. Bu hazinelerden sadece 13’ü UNESCO’nun Dünya Mirası Listesi’ne kayıtlı. Geçici Liste’de ise 52 varlık kayıtlı.



Dünyamız 4,5 milyar yaşında. İnsanın bu uzun yaşamdaki geçmişinin ise 2,5 milyon yılı geçmediği ileri sürülüyor. Ama doğadaki diğer canlılardan farklıydı insan. Farkını, uygarlıklar kurarak yaşattı. Bu uygarlıkların tarihi ise sadece birkaç bin yılla ölçülüyor. 12 bin yıl önce tarıma geçiş, M.Ö 3200’lerde yazının bulunuşu, aynı dönemlerde tekerleğin bulunuşu, kentlerin yayılması…


Her ne kadar bu süreçleri çok iyi bilemesek de, bugün dünya genelinde 206 ülke olduğunu biliyoruz. Bu ülkeler birden inmediler dünya sahnesine. Onyıllara dayanan geçmişi taşıyarak ulaştılar günümüze. Kurulan her uygarlık, yaratılan her sanat eseri, sadece o uygarlığın değil, dünyanın gelişiminin bir parçasıydı. İşte bu yüzden, dünya genelinde görülmeye, gezilmeye, korunmaya değer her alan, her yapı, aslında tüm insanlığa ait. Bir ülkedeki değer, dünyanın genelinden bağımsız değil. Bu düşünceden yola çıkan UNESCO, Dünya Mirası kavramını geliştirdi. UNESCO’ya bağlı Dünya Mirası Komitesi tarafından belirlenen Dünya Mirasları uygulamasıyla, dünya genelinde üstün evrensel değere sahip kültürel ve doğal alanların korunması amaçlanıyor. Bu kapsamdaki alanlar üçe ayrılıyor: Doğal, kültürel ve her ikisini de içeren karma alanlar. Doğal alanlar, tamamen kendiliğinden, insanın müdahalesi olmadan, coğrafi yapının özelliği şeklinde beliriyor. Pamukkale ve Kapadokya gibi...


Kültürel oluşum ise insan eliyle meydana gelen yapıları içeriyor. Dantel gibi işlenen taş işçiliği ile Sivas’taki Divriği Ulu Camii; Edirne’deki Selimiye Camii, İstanbul’daki Süleymaniye ve Sultanahmet Camilerinin görkemi, ahşap evleriyle hayranlık uyandıran Safranbolu, bu kapsamdaki yapılarımız arasında.


En çok miras varlığı olan ülke İtalya

Bugün Dünya Miras Listesinde pek çok ülkeden, toplam 1007 miras varlığı bulunuyor. Bunların 779’u kültürel, 197’si doğal alan ve 31’u karma varlıklar şeklinde dağılıyor. Her yıl gerçekleşen Dünya Miras Komitesi toplantıları ile bu sayı artıyor. Listede bulunmayan ülke sayısı oldukça az: Angola, Burundi, Comoros gibi Afrika ülkeleri ile Antigua Barbuda ve Grenada gibi Latin Amerika ülkeleri.


En çok İtalya’nın miras varlığının bulunduğu listede ilk 10 ülke şu şekilde sıralanıyor:

İtalya: 50 

Çin: 47

İspanya: 44 

Almanya: 39 

Fransa: 39

Meksika: 32

Hindistan:32 

Birleşik Krallık (İngiltere): 28 

Rusya Federasyonu: 26

ABD: 22


Türkiye’nin 13 mirası bulunuyor

En eski uygarlıklara ev sahipliği yapan ülkemizin ise Dünya Miras Listesinde sadece 13 mirası bulunuyor. 11’u kültürel, 2’si karma olan miraslar şunlar:


1 - İstanbul’un Tarihi Alanları (1985; Topkapı Sarayı, Sultanahmet Camii ve Ayasofya’nın da yer aldığı arkeolojik kentsel sit alanı, Süleymaniye Camii ve çevresi, Zeyrek Camii ve çevresi ile İstanbul Karasurları)

2- Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası (1985)

3 - Göreme Millî Parkı ve Kapadokya (1985) (Kültürel ve Doğal, Karma Miras Alanı)

4 - Hattuşa: Hitit Başkenti (1986)

5- Nemrut Dağı (1987)

6 - Hieropolis-Pamukkale (1988) (Kültürel ve Doğal, Karma Miras Alanı)

7 - Xanthos-Letoon (1988)

8 - Safranbolu Şehri (1994)

9 - Truva Antik Kenti (1998)

10 - Edirne Selimiye Camii ve Külliyesi (2011)

11 - Çatalhöyük Neolitik Kenti (2012)

12 - Bursa ve Cumalıkızık: Osmanlı İmparatorluğu'nun Doğuşu (2014)

13 –  İzmir  Bergama Pergamon ve Çok Katmanlı Kültürel Peyzaj (2014)


Hiç kuşku yok ki Türkiye’de bu listeye girebilecek çok sayıda alan var. Ülkenin zenginliği bir yana, listeye girmeye bekleyen 52 tane alan olduğunu belirtelim hemen. Dünya mirasına aday alanların, Dünya Mirası Listesine girmeden önce, Geçici Listeye girmeye hak kazanması gerekiyor.


Dünya mirasının korunması için uluslararası işbirliği

Dünya Mirasları uygulaması, UNESCO’nun öncülüğünde yürütülüyor. Eğitim, bilim ve kültür alanlarında çalışmalar yürüten UNESCO (United Nations Educational, Scientific and Cultural Organization - Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu), Birleşmiş Milletler’in bir özel kurumu olarak, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra, 1946 yılında kuruldu. Türkiye, UNESCO’ya 1948 yılında üye oldu. 1949 yılında da UNESCO Genel Direktörlüğünün ülkemizdeki tek ve yasal temsilcisi niteliğinde olan UNESCO Türkiye Millî Komisyonu faaliyete geçti. UNESCO, 17 Ekim - 21 Kasım 1972 tarihleri arasında Paris’te yapılan 17. oturumunda yayınladığı Dünya Kültür ve Doğal Mirasını Koruma Konvansiyonu’yla, tüm ulusların sahip olduğu kültürel ve doğal mirasın dünya çapında korunması için tarihî bir adım attı. Konvansiyon’la UNESCO, kültürel ve doğal mirasın sadece geleneksel bozulma nedenleriyle değil, savaşlar, doğal afetler, hızlı ve kontrolsüz kentleşme, yoğun turizm baskılarıyla, artan bir şekilde yok olma tehdidi altında olduğuna dikkat çekti.


Kültürel ve doğal mirasın herhangi bir parçasının bozulması veya yok olması, bütün dünya ülkeleri için telafisi mümkün olmayan bir yoksullaşma anlamına geliyordu. Çünkü bu varlıkların her biri, sadece sınırları içinde bulunduğu ülkeye değil, tüm dünya uluslarına aitti. Bu düşünceden yola çıkan UNESCO Dünya Mirası Konvansiyonu; taraf devletlere kendi sınırları içindeki tüm kültürel ve doğal miras varlıklarının envanterini yapmaları, korumaları, sunmaları ve bu değerleri en iyi şekilde gelecek nesillere aktarmaları için çağrıda bulundu. Taraf devletlere bu konuda gereken önlemleri almada ve gereken adımları atmada sorumluluklar yüklendi.


Bu çerçevede UNESCO Dünya Mirası Konvansiyonu, amaçlarını şöyle belirledi:

• Ülkeleri Dünya Miras Konvansiyonu’nu imzalamaya teşvik etmek ve bu sayede bu ülkelerin doğal ve kültürel mirasının korunmasını garanti altına almak, 

• Konvansiyona taraf olan devletleri, ulusal sınırları içindeki doğal ve kültürel değer taşıyan bölgelerin Dünya Miras Listesi’ne dahil edilmesi için teşvik etmek,

• Konvansiyona taraf olan devletleri, Dünya Mirası bölgelerinin muhafaza durumu üzerine yönetim planları geliştirmeye ve raporlama sistemleri oluşturmaya teşvik etmek,

• Teknik destek ve profesyonel eğitim olanakları sunarak Konvansiyona taraf olan ülkelerin Dünya Mirası’nı korumalarına yardımcı olmak,

• Acil tehdit altındaki Dünya Mirası Alanları için acil durum yardım desteği sağlamak,

• Dünya Mirası’nın muhafazası için Konvansiyona taraf olan ülkelerin toplum bilincini artırıcı faaliyetlerine destek vermek, 

• Kendi kültürel ve doğal miraslarının muhafazası hususunda yerel halkın katılımını teşvik etmek, 

• Dünyanın kültürel ve doğal mirasının muhafazası hususunda uluslararası işbirliğini teşvik etmek.


UNESCO Dünya Mirası Konvansiyonu kapsamında Dünya Mirası Listesi, Tehlikede Olan Dünya Mirası Listesi ve Dünya Miras Fonu oluşturuldu. 1974 yılında hayata geçen Dünya Miras Komitesi, Dünya Miras Listesi’ne ilişkin çalışmaları yönetiyor. 21 taraf devlet temsilcisinden oluşan Dünya Miras Komitesi, yılda bir kere toplanıyor. Komitenin işleyiş kurallarının yer aldığı Uygulama Rehberi isimli bir çalışma belgesi bulunuyor. Komite, bir aday alanın Dünya Miras Listesine veya Tehlike Altındaki Dünya Miras Listesine kayıt edilip edilmeyeceği konusunda karar verirken bu prosedürler doğrultusunda hareket ediyor.




Listeye girebilmek için 10 kriterden biri yeterli

Dünya Mirası Listesi’ne dâhil olabilmek için, miras alanlarının üstün evrensel değer sahibi olması ve aşağıdaki 10 kriterden en az birini yerine getirmesi gerekiyor:


• İnsanoğlunun yaratıcı dehasını gösteren bir başyapıt olması,

• Şehir planlaması veya peyzaj düzenlemesi, anıtsal sanatlar, mimari veya teknoloji alanlarındaki gelişmeler üzerinde, dünyanın belli bir kültür alanı veya zaman dilimi içerisinde, kayda değer bir insani değer etkileşimi sergilemesi,

• Yaşayan veya yok olmuş bir medeniyete ya da bir kültürel geleneğe ait eşsiz veya üstün bir tanıklık teşkil etmesi,

• İnsanlık tarihinin belli dönemi veya dönemlerini gösteren, üstün bir bina çeşidi, mimari veya teknolojik bütün veya tabiat örneği olması,

• Geleneksel insan yerleşiminin, bir kültür veya kültürlere has kara veya deniz kullanımına veya özellikle de geri döndürülemez değişimlerin etkisi altında savunmasız hale gelen doğayla insan etkileşimine üstün bir örnek olması,

• Üstün evrensel anlama sahip yaşayan gelenekler veya etkinliklerle, fikirler veya inançlarla, sanatsal veya edebi çalışmalarla doğrudan veya somut bir şekilde bağlantılı olması (Komite bu kriterin tercihen başka bir kriterle birlikte kullanılmasını öngörüyor),

• Üstün doğal fenomene veya üstün doğal güzelliğe ve estetik öneme sahip alanları içermesi,

• İlk yaşam kaydı, arazi şekillerinin gelişmesinde süregelen önemli jeolojik süreçler veya önemli jeomorfik veya fizyografik özellikler de dâhil olmak üzere, dünya tarihinin ana aşamalarını temsil edecek nitelikte üstün örnekler olması,

• Karada, tatlı suda, kıyısal ve denizsel ekosistemlerde, bitki ve hayvan topluluklarında süregelen ekolojik ve biyolojik sürece ve gelişimine üstün örnek teşkil etmesi,

• Bilim açısından veya değerlendirmesinden üstün evrensel değere sahip olan ve tehdit altındaki türler de dâhil olmak üzere, biyolojik çeşitliliğin yerinde korunması için en önemli ve kayda değer doğal ortamları içermesi.


Bu kriterler arasında 7, 8 ve 10. kriterleri taşıyan alanlar Doğal Miras, diğer kriterleri taşıyan alanlar Kültürel Miras; hem doğal hem de kültürel özellik taşıyan miraslar ise Karma Miras olarak değerlendiriliyor.


Dünya Mirası Listesine girebilmenin yolu, önce Geçici Liste´den geçiyor


Yukarıdaki 10 kriterden en az birini sağlayan alanlar, önce Geçici Listeye girmeye hak kazanıyor. Peki, Geçici Listeden Miras Listesine geçilmesi nasıl mümkün oluyor? Geçici Listede Türkiye’den bulunan 54 kültürel ve doğal miras alanının Dünya Miras Listesi’ne girebilmesi için ülkemizin neler yapması gerekir? Önce prosedüre bakalım. UNESCO Türkiye Millî Komisyonu Genel Sekreterliği’nden aldığımız bilgilere göre, ülkemizde Dünya Miras Listesine başvuru dosyalarını Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı hazırlıyor. Başvurulacak alan kültürel miras alanıysa Kültür ve Turizm Bakanlığı, doğal miras alanı ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı devreye giriyor. Geçici Listeye alınacak alanları da bu bakanlıklar öneriyor. Önerileri Dünya Miras Merkezi ile Danışma Kurulları (IUCN, ICOMOS, ICCROM) değerlendirdikten sonra, Geçici Listeye kabul edilme kararını Dünya Miras Komitesi onaylıyor. Geçici listeye kabul edilen alanların, Uygulama Yönergesindeki koşulları sağlaması halinde Dünya Miras Listesine alınması öneriliyor. Türkiye’nin Dünya Miras Komitesi’ne üyeliği ile birlikte bu çalışmaların daha da ivme kazanması bekleniyor.


 


TOKİ Haber 


Geri Dön