UNESCO tarihi yarımadanın siluetinin zedelenmesini istemiyor!
Türkiye'nin UNESCO nezdinde daimi Büyükelçisi Gürcan Türkoğlu "UNESCO tarihi yarımadanın siluetinin zedelenmesi istenmiyor" dedi
Türkiye'nin UNESCO nezdinde daimi Büyükelçisi Gürcan Türkoğlu "UNESCO Haliç'te metro ve köprü yapımına karşı değil. Sadece tarihi yarımadanın siluetinin zedelenmesi istenmiyor" diyor
İstanbul'un 2010 Avrupa Kültür Başkenti olma heyecanını yaşadığı dönemde, UNESCO'nun dünya mirası listesinden çıkartılma tehlikesiyle karşı karşıya olması, birkaç aydır gündemi meşgul ediyor. Haliç metro geçişi köprü projesinin, tarihi yarımadanın siluetini bozabileceği ihtimali, UNESCO tarafından uyarılmamıza neden oldu. Sonuçta komite, bağımsız bir çevresel değerlendirme raporu hazırlanmasını önerdi. Konu hakkında bilgi aldığımız Türkiye'nin UNESCO nezdinde daimi Büyükelçisi Gürcan Türkoğlu, "Türk makamları, UNESCO komitesinin bağımsız çevresel rapor önerisini kabul etti. Hh , Mimari, sanat tarihi, sismolojik, köprü mühendisliği bakımından bu köprünün nasıl olması gerektiğine karar verilecek," diyor. Dünya ve Türkiye'deki miras alanlarını tanımak ve korumak amacıyla iki ay önce kurulan Dünya Mirası Gezginleri Derneği'nin 1 Eylül'de istanbul'daki Irmak Okulları'nda gerçekleştirilen ilk toplantısında konuştuğumuz Büyükelçi Türkoğlu, UNESCO'nun Türkiye ve istanbul'a çok önem verdiğinin altım çiziyor: "Dünya mirası listesinde yer alma imtiyazlı bir pozisyon. Türkiye'nin de dokuz yeri var. istanbul ve tarihi yarımada da bunlardan en önemlisi. UNESCO da İstanbul'a, çeşitli kültürleri, insan dehasının teknolojik ve artistik eserlerini barındırması bakımından çok önem veriyor. Ayrıca Türkiye'yi kültür mirasında bir süper güç olarak nitelediler. Bu çok önemli bir tespit."
SÖZLEŞME ŞARTİ
Türkoğlu, dünya mirası komitesinin Brezilya'da gerçekleştirilen yıllık toplantısında yaşanan krizin nedeninin, dünya kültürel ve doğal mirasının korunmasına dair uluslararası sözleşmenin uygulamasına yönelik olduğunu söylüyor: "Bu sözleşmede, bütün sözleşmeler gibi tarafların varolan kuralları uygulamakla yükümlü olduğu belirtiliyor. Bu süreç daha çok koruma konusunda kamuoyunu ve hükümetleri uyarma amacı taşıyor. Haliç üzerinde yapılacak üçüncü köprü meselesi de en çok tartışılan konulardan biri. UNESCO, köprüye ya da metroya karşı değil. Amaç, koruma ve kalkınma dengesini kurmak. Tam tersine metronun tarihi yarımadanın trafiğini çekeceği için faydalı bile olacağım düşünüyorlar. Tartışılan, köprünün mevcut projesi. Bu köprünün üstündeki metro istasyonunun istanbul'un görüntüsünü zedelemesinden endişe ediliyor. Çünkü tarihi yarımadanın dünyada en iyi korunan bir manzara olduğunu düşünüyorlar.
Köprü bir kere yapıldıktan sonra eğer dünya mirasına zarar verecekse, bunun geriye dönüşü olmayacağı için bu tespitin bir an önce yapılması isteniyor.
Bu amaçla komite, bağımsız bir çevresel değerlendirme raporu hazırlanmasını önerdi. Türk makamları da bunu kabul etti. Mimari, sanat tarihi, sismolojik, köprü mühendisliği bakımından bu köprünün nasıl olması gerektiğine karar verilecek. Rapor, 2011'in şubat ayında UNESCO'ya verilecek ve haziran ayında Bahreyn'de yapılacak toplantıda değerlendirilecek."
Büyükelçi Türkoğlu, UNESCO'nun Türkiye'ye uyarılarının yanı sıra övgüleri olduğunu da belirtiyor: "Türk makamlarının gösterdikleri birçok gayret de komitenin kararında not almıyor. Yanı sıra bazı sorular soruluyor. Örneğin: 'Trafik plam yapıldı mı?' 'Marmaray projesinin miras alanı üzerinde etkisi olacak mı, olmayacak mı?' 'Bunun değerlendirmesini yaptınız mı?' şeklinde yorum isteniyor."
Sabah/Figen YANIK