Ünlü Bursalılar, TOKİ konutlarından şikayetçi!
Bu hafta Bursa Milletvekili Sena Kaleli, usta tiyatrocu Halil Ergün, sanatçı Zeliha Sunal ve oyuncu Burcu Kara ile ipeği, türbeleri, Uludağ'ı, İskender kebabı ve kestane şekeriyle Osmanlı'nın baba ocağı Bursa'dayız
SENA KALELİ
TOKİ konutları büyük sıkıntı yaratacak
Erkek mesleği olarak bilinen otobüs işletmeciliğinde en üst seviyeye gelen başarılı iş kadını ve ömrünün geçtiği Bursa’nın milletvekili Sena Kaleli; başarısını kadın-erkek ayrımı yapmamasına ve mücadeleci olmasına bağlıyor. Sena Hanım kendisi için “Otogarda bir tek erkek var, o da Sena Kaleli’dir” dendiğini söylüyor. Çocuklarını büyüttüğü Bursa geleneklerinin en belirgin özelliğinin misafirperverlik olmasından mutluluk duyuyor. Göçmenlerin de Bursa’ya büyük katkıda bulunduklarına inanıyor. Sanayi kenti olmadan önce içine kapalı hatta biraz da tutucu bir kent olan Bursa’daki kadınların iş hayatına atılmasına göçmenlerin öncülük ettiğini düşünüyor. Gelin hamamının çok meşhur olduğunu, bohça, sabunluk, kese, tas ve takunyalarla gidilen hamamda cevizli lokum yemenin ayrı bir keyif olduğunu anlatıyor ve eski düğünlerde faytonun özel bir yeri olduğunu söylüyor. Bursa mutfağının İskender kebap ve kestane şekerinden ibaret sanılmasına üzülüyor ve ünü dünyanın dört bir yanına yayılan Kemalpaşa tatlısı, tahanlı pide ve cevizli lokumun da unutulmamasını istiyor. Bursa Ovası’nın yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu ve sadece görüntüsel değil trafik, çevre hatta sosyal anlamda bile büyük sıkıntılar yaratacak olan TOKİ konutlarının konumlandırılması konusunda özenli davranılmasını istiyor.
HALİL ERGÜN
Kalkınma kültürü tüm Anadolu’yu kirletti
Halil Ergün’ün ailesi İznik’in en köklü ailelerinden. Halil Bey; ilk kez Bursa’da aşık olmuş, sahneye ilk adımını atmış ve ilk aydınlanma sürecini yaşamış. Kendisine İznikli denmesini daha çok sevdiğini söylese de İznik ile Bursa’nın ayrılmaz bir bütün olduğunu düşünüyor. Bursa’nın kırsal kesimi ve Bursalı kadınlar üzerine bir senaryosu olan Halil Bey; defnetme kültürü gibi anlatılmayan birçok olguya yer vermek istiyor. Bursa deyince aklına Ulu Cami’nin ezan sesi; ipek böceği; saman, tütün, buğday, zeytin kokusu gelen Halil Bey; memleketini yeşilin en güzel tonlarıyla bütünleştiriyor. Gelinlik kızların alışverişlerini koza ve zeytine göre yaptıklarını söyleyerek “İznik’teki ilk danslı düğünü bizim ailemiz yaptı” diyor. Yalı Boylu kadınların yaptığı köftelerin güve otuyla zeytinyağında kızartıldığını ve kokusunun bile bir başka güzel olduğunu söylüyor. Sadece Bursa’nın değil tüm Anadolu’nun kirlendiğini düşünen Halil Bey; sorumlu olarak 80’lerde başlayan kalkınma kültürünü gösteriyor.
ZELİHA SUNAL
Tatar yemeklerini güzel yaparım
Doğma büyüme Bursalı Zeliha Sunal; subay babasının görevi nedeniyle önce Diyarbakır’a oradan da İzmir’e gitmiş. Ailesi Kırım’dan Bursa’ya göçmüş. Yaklaşık 40 dilde şarkı söyleyebilen Zeliha Hanım’ın ailesinde Tatarca da konuşulurmuş. “Bursa’da dağ havası alıp kayak yapabilir, Cumalıkızık’da tarihi yaşayabilir ya da kaplıcalarda yıkanıp şifa bulabilirsiniz” diyen Sunal, Bursa’ya gittiğinde ilk iş, Setbaşı’ndan Heykel’e çıktığını ve çay içerken memleketini seyre daldığını anlatıyor. Bursa kültürüyle iç içe geçen Tatar yemeklerini çok güzel yaptığını; özellikle de kaşık börek ve Tatar mantısında iddialı olduğunu söylüyor.
BURCU KARA
Halil Ergün’le uzaktan akrabayız
Anne-babası öğretmen olan Burcu Kara’nın annesi, köyde Burcu Hanım’a bakacak birini bulamayınca onu da beraberinde okula götürmeye başlamış. Böylece 4,5 yaşında okuma-yazma öğrenip, 20’sinde üniversiteyi bitirmiş. Burcu Hanım’ın Sena Hanım’la aynı lisede okuduğunu ve annesinin Halil Bey’in teyze kızı olduğunu öğreniyoruz. 2001’de Kanal D Haber’de çalışmak için Bursa’dan ayrılan Burcu Hanım; memleketindeyken kendini başka bir yüzyılda gibi hissediyor. Arkadaşlarının yaşadığı İstanbul’da gelin hamamı ve kına yaptığını anlatıyor. Rahmetli anneanne ve dedesinin ipekböceği yetiştirdiğini ve Koza Han’da kozaların satılmasını dört gözle beklediklerini söylüyor.
“Trilye dizilerle meşhur oldu. Bizde daha ne Trilyeler var” diyen Burcu Hanım Bursa’nın parke taşlı sokakları ve eski Osmanlı evlerinden çok etkilendiğini söylüyor. Eşinin ailesini gezdirmek için Tophane’ye götüren Burcu Hanım; şehrin ortasındaki TOKİ konutlarını görünce neredeyse ağlayacağını söylüyor. Herkesi saat kulesine doğru, manzaraya arkaları dönük oturtan Burcu Hanım; “Benim Bursa’mı böyle görmelerini istemedim” diyor.
Aynur Tartan/Hürriyet