Urla Ovacık'ta RES projesine başlandı!

İzmir’in Urla ilçesine bağlı Ovacık köyünde, Haydar Sancak’ın sahibi olduğu Hassas Teknik Elektrik şirketinin kuracağı altı adet rüzgar enerji santrali (RES) türbinlerinin yeri için bin 800 ağacın kesimine dün sabah saatlerinde başlandı. Ağaçların katledildiği öğrenen ve alana giderek ağaç kesimine engel olmaya çalışan Ovacık Köyü sakinleri, bölgeye sokulmadı. Söz konusu bölge için daha önce  İzmir  2. İdare Mahkemesi, yürütmeyi durdurma kararı vermişti.

'Yırca'dan biliyoruz'

Ağaç katliamını doğrulayan Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP), “Biz bu oldu bittiyi Yırca'dan biliyoruz. Ancak Yırca'da olduğu gibi, Ovacık'ta da 'temiz enerji' yalanı ile dayatılan kıyıma izin vermeyeceğiz. Ege çevre ve Kültür Platformu olarak, geri dönüşü olmayan zararları ve olası bir ekolojik kırımı önlemek adına yargı süreçleri sonuçlanıncaya kadar ormanlık alanda herhangi bir faaliyete izin verilmemesini istiyoruz'' açıklamasında bulundu.

Destek çağrısı

Köy sakinlerinin yaşam alanlarının ve ormanların gasp edilmesini önlemek için mücadele ettiğini aktaran EGEÇEP, ''Köylülerin kendi ormanlarına girişi engelleniyor. Bu da hukuksuzluğun başka bir boyutudur. Yeni Yırcalar yaratılmaması için yetkilileri bu yanlıştan derhal dönmeye davet ediyoruz. Tüm İzmirlileri Ovacık köylülerine destek olmaya çağırıyoruz'' denildi.

Gülsen CANDEMİR/Birgün

Haber Evrensel Gazetesi'nde şu şekilde yer aldı...

Urla'da RES için ağaç katliamı yapılıyor. 'Temiz enerji' diye sundukları RES'ler için binlerce ağacın 'temizliği'ne başlandı! Köy muhtarı, "Yargı süreci devam ederken tıpkı Soma Yırca'da olduğu gibi ağaçları katledip kaçacaklar" dedi.Urla Ovacık Köyü yakınlarındaki ormanlık alanda RES direklerinin dikilmesi için orman katlediliyor. Onlarca orman işçisi, ellerinde elektrikli testerelerle katliama başladı. Köylülerin alana girmesini önlemek için bölge adeta ablukaya alınmış durumda.

KÖYLÜLERİ ORMANA SOKMUYORLAR

Köy muhtarı Veysel Erköse, Orman Bölge Müdürlüğü görevlilerinin sabah saatlerinden itibaren 4 traktör, iki kamyon ve onlarca işçiyle bölgeye geldiğini belirterek, "Şu anda elektrikli testere ile katlediyorlar ağaçları. Bizim her zaman kullandığımız yolu kesmişler, jandarma da var. Köylülerin ormana girişine izin verilmiyor. Bizler de zeytinliklerimizin içinden ormana girmeye çalışıyoruz. Köylüler şu anda toplandı geliyor" dedi.

YIRCA GİBİ KESİP KAÇACAKLAR!

RES'lere karşı açtıkları davada bilirkişinin bölgede bu direklerin yapılamayacağına dair rapor sunduğunu ve mahkemenin yürütmeyi durdurduğunu belirten Erköse, "Dava devam ediyor. Geçtiğimiz salı günü Orman Bölge Müdürlüğü'ne karşı açtığımız davanın duruşması vardı. Karar çıkmadı ama daha önce yürütmeyi durdurma kararının kaldırılmasını gerekçe göstererek orman kesimine başladılar. Oysa belki de mahkemeden tekrar ağaç kesimini iptal eden bir karar çıkacaklar. Sanki bu karar çıkmadan, ağaçları kesip kaçmak gibi bir niyetleri var. Tıpkı Soma Yırca'ya benzetecekler burasını da" diye konuştu.

BİLİRKİŞİ 'RES OLMAZ' DEDİ AMA...

Ovacık köylülerinin avukatı EGEÇEP Hukuk Komisyonu üyesi Av. Hande Atay, mahkemenin atadığı bilirkişinin çok güzel bir rapor hazırladığını ve raporda bölgenin 1. Derece Doğal SİT olduğu ve çok sık ağaç dokusunun bulunduğunun altını çizdiğini belirtti. Bilirkişinin "burada yapılacak bir proje alanın doğal bütünlüğünü ve SİT özelliğini bozacaktır" dediğini kaydeden Atay, "Bu rapor doğrultusunda Temmuz ayında esastan yürütmeyi durdurma kararı verdi mahkeme. Sonra aynı mahkeme ilerleyen zamanlarda biz iptal edilecek diye beklerken aynı mahkeme davayı reddetti. Heyetin hepsi değişti o arada, değişen şey o. Son kararnamelerle birlikte 2. İdare Mahkemesinin heyeti komple değişti. Olanda köylülere oldu. O iki ayda hukuken hiçbir şey değişmedi ama heyet değişti ve karar değişti".

İLK ETAPTA 1800 AĞAÇ KESECEKLER

Mahkemeye atanan yeni heyetin karar değişikliğine bilirkişi raporunda ki "RES'lerin üst ölçekli planlarla çelişmediği" cümlesini dayanak yaptığını kaydeden Atay, "ancak bilirkişi aynı cümlenin devamında her yerde de bu enerji tesislerinin yapılamayacağını belirtmişti. Oysa mahkeme üst ölçekli planlarla ilgili kısmı dayanak alıp davayı reddine karar verdi" dedi. En son kendilerine verilen rakamlarla bölgede ilk etapta 1800 civarında ağacın kesilmesinin planlandığını aktaran Atay, "Gerek görülürse daha çok ağacın kesilebileceği belirtiliyor. Öyle anlaşılıyor ki bugün bu 1800 ağacı kesip gitmek istiyorlar" diye konuştu.

EKOLOJİK KIRIMI DURDURUN

Ağaç katliamına karşı bir açıklama yapan ve Orman Bölge Müdürlüğü'ne katliamın durdurulması dilekçesi gönderen gönderilen EGEÇEP, yargı sürecinin devam ettiği ve ağaçların kesilmesinin telafisi imkansız zararlara yol açacağının altı çizildi. Dilekçede bu ekolojik kırımın önlenmesi için yargı süreci sonuçlanıncaya kadar kesimlerin derhal durdurulması istendi.

HAVUZCU SANCAK GRUBU

1. derece doğal SİT alanında ağaç katliamı yapan şirket hiç de yabancı değil! AKP'ye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yakınlığı ile bilinen, Erdoğan'ı rüyalarında görecek kadar seven, 'havuz medyası' Akşam ve Star gazetelerinin sahiplerinden Ethem Sancak’ın kardeşi Haydar Sancak’ın Başkanı olduğu Hassas Teknik Elektirik. Bölgeyi 49 yıllığına EPDK'dan kiralayan şirket 12 RES direği kurmak istiyor.

Özer AKDEMİR/Evrensel 

Bu haber Birgün Gazetesi'nde şöyle yer aldı:

Urla’da rüzgar enerji santralı için 400 ağaç kesildi, yargı süreci bitmeyen orman izniylei ilgili acil yürütmeyi durdurma kararı çıkmazsa kalan ağaçlar da sökülecek

İzmir’de Urla’nın Ovacık Köyüne kurulması planlanan rüzgar enerji santralı (RES) için 1,800 ağacın kesimi için şirket bölgede çalışmaya başladı, şimdiden 400 ağaç kesildi. Daha önce ilgili imar planlarının iptali için açılan davada verilen yürütmeyi durdurma kararı sonrasında duran proje, Orman Bölge Müdürlüğünden alınan iznin iptali için açılan davanın neticesini beklemeden bölgede söküme başladı. Ovacık Köyü sakinleri avukatının, Orman Bölge Müdürlüğünden alınan iznin acil yürütmeyi durdurulması için yaptığı başvuru kabul edilirse ağaçlar şimdilik kurtulacak.

SESSİZ SEDASIZ 'ÇED GEREKLİ DEĞİL' 

Urla’nın Ovacık Köyündeki RES mücadelesi, köylüye duyurulmadan sessiz sedasız alınan 2009’da ÇED Gerekli Değildir kararının iptali için 2014’te açılan davayla başladı. İptal davası yasal süre içerisinde açılmadığı için reddedilirken, ormanlarının RES için yok edilmemesi için mücadele eden Ovacık Köyü sakinlerinin bir sonraki adımı, bölgeyi de içeren 1/5.000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ile 1/1.000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planının iptali için yargıya başvurmak oldu.

BİLİRKİŞİ İPTAL İSTEDİ 

Planların iptali için açılan davaya bakan İzmir 2. İdare Mahkemesi, talebin bilirkişi heyeti tarafından incelenmesine karar verdi. Heyet, RES alanının üst ölçekli İzmir Manisa Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı ile 1/25.000 ölçekli İzmir Büyükşehir Bütünü Çevre Düzeni Planları hükümleriyle çelişmiyorsa da, iptali istenen planların 1. Derece doğal SİT alanı olan bölgenin doğal niteliklerini bozacağı, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı esaslarına uymadığı, yoğun ağaç dokusunun tahribine yol açacağı, plan tekniğine ve yasal mevzuata uygun olmadığı gerekçeleriyle iptal edilmeleri yönünde görüş bildirdi.

MAHKEME SONUCA VE İSTEME BAKMADI 

Bilirkişi heyetinin, planların iptali yönündeki görüşü üzerine mahkeme planların yürütmesini durdurdu ve Ovacık Köylüleri rahat bir nefes aldı. Ancak kazanım kısa sürdü; bilirkişi heyetinin planların üst ölçekli planlara uygun olduğu biçimindeki ifadesini kaynak gösteren İzmir 2. İdare Mahkemesi, ikinci etapta planların iptali istemiyle açılan davayı reddetti.

GÖZLER MAHKEMEDE 

Plan iptal davalarının reddiyle, RES çalışmalarının da önü yeniden açıldı. Ovacık sakinlerinin idari başvurusuyla askıya alınmış olan Orman Bölge Müdürlüğün verilen alanda çalışma izni, plan iptal davasının reddiyle birlikte şirketin yaptığı yenileme başvurusuyla geçtiğimiz hafta yeniden geçerlilik kazandı. Böylelikle inşaat çalışması yapma çabaları daha önce köylülerin tepkileriyle bölünen şirket, tekrar bölgeye girme fırsatı buldu. Köy sakinlerinin ifadelerine göre, bu defa işini şansa bırakmak istemeyen şirket proje kapsamında kesilmesi planlanan 1.800 ağacın tamamını bir çırpıda sökmek istiyor. Edinilen bilgiye göre, bölgede şimdiden yaklaşık 400 ağaç söküldü bile. RES şirketinin bölgedeki çalışmalarının engellenebilmesi için Ovacık köylülerinin avukatı Hande Atay, aktif şekilde ağaç sökümüne başlandığı için, Orman Bölge Müdürlüğünden alınan iznin iptali için açılan davada acil yürütmeyi durdurma kararı verilmesi için mahkemeye başvurdu. Mahkemeden yürütmeyi durdurma yönünde karar çıkarsa kalan ağaçlar kurtarılabilecek.

Bu haber, Haber Expres Gazetesi'nde şöyle yer aldı:

İzmir’in Urla ilçesi Ovacık köyünde, 1. derece doğal sit alanı olan ormanlık alanda rüzgar enerji santrali (RES) pervanelerine yol açmak için dün bin 800 ağacın kesimine başlanmıştı. Köylüler ve çevrecilerin tepki gösterdiği kesime bugün CHP İzmir İl örgütünü, Urla Çevre Gönüllüleri, ADD, Kent konseyi ile Ege Çevre ve Kültür Platformu destek verdi. Tepkiler üzerine kesim durduruldu

Urla'da RES için ağaç katliamı yapılıyor. 'Temiz enerji' diye sundukları RES'ler için binlerce ağacın 'temizliği'ne başlandı!

Ovacık halkının Orman Bölge Müdürülüğü'ne açtığı ağaç kesme izin davası henüz sonuçlanmamışken orman işçileri elektrikli testerelerle alana girerek ağaç kesmeye başladı. Köy muhtarı Veysel Erköse, "Karar çıkmadığı halde kesim iznini yenilemiş şirket. Kesime yeniden başlandı. Kesim işlemi devam ediyor. Sabah saat 9 gibi başlandı. 400 ağaca yakın bir kesim yapıldı. Yargı süreci devam ederken tıpkı Soma Yırca'da olduğu gibi ağaçları katledip kaçacaklar" dedi. Bölgedeki araziyi EPDK'dan 49 yıllığına kiralayan Ethem Sancak'ın kardeşi Haydar Sancak'ın Başkanı olduğu Hassas Teknik Elektirik şirketi 6 rüzgar enerjisi türbini dikmek için çalışmalar start aldı.

Yırca gibi kesip kaçacaklar!

RES'lere karşı açtıkları davada bilirkişinin bölgede bu direklerin yapılamayacağına dair rapor sunduğunu ve mahkemenin yürütmeyi durdurduğunu belirten Erköse, "Dava devam ediyor. Geçtiğimiz salı günü Orman Bölge Müdürlüğü'ne karşı açtığımız davanın duruşması vardı. Karar çıkmadı ama daha önce yürütmeyi durdurma kararının kaldırılmasını gerekçe göstererek orman kesimine başladılar. Oysa belki de mahkemeden tekrar ağaç kesimini iptal eden bir karar çıkacaklar. Sanki bu karar çıkmadan, ağaçları kesip kaçmak gibi bir niyetleri var. Tıpkı Soma Yırca'ya benzetecekler burasını da" diye konuştu.

Ormanımızı savunuyoruz

Köy muhtarı Veysel Erköse, Orman Bölge Müdürlüğü görevlilerinin sabah saatlerinden itibaren 4 traktör, iki kamyon ve onlarca işçiyle bölgeye geldiğini belirterek, " Bizim olduğumuz yer gece çok soğuk oluyor, kalamıyoruz orada ama sabah çok erken gidiyoruz. Şu anda elektrikli testere ile katlediyorlar ağaçları. Bizim her zaman kullandığımız yolu kesmişler, jandarma da var. Köylülerin ormana girişine izin verilmiyor. Bizler de zeytinliklerimizin içinden ormana girmeye çalışıyoruz. Herhangi bir müdahalemiz olmadı. Sadece orada bulunuyoruz, orayı savunduğumuzu gösteriyoruz. Elimizdeki alet ve telefonlarla yapılan ağaç kıyımı, katliamını kameraya  alıyoruz. Şu anda bir gerginlik yok. İtme kakma gibi bir durum yok. Ama böyle devam ederse belki de olur bilemem" dedi.

Mahkemenin yürütmeyi durdurduğunun altını çizen Muhtar Erköse, "Geçtiğimiz salı günü Orman Bölge Müdürlüğü'ne karşı açtığımız davanın duruşması vardı. Karar çıkmadı ama daha önce yürütmeyi durdurma kararının kaldırılmasını gerekçe göstererek orman kesimine başladılar. Oysa belki de mahkemeden tekrar ağaç kesimini iptal eden bir karar çıkacaklar. Sanki bu karar çıkmadan, ağaçları kesip kaçmak gibi bir niyetleri var. Tıpkı Soma Yırca'ya benzetecekler burasını da. Biz ormanı devletten koruyoruz. Şu anda ormanı şirket değil devlet memurları kesiyor. Şirket kiralamış orman bölge müdürlüğüne burada ağacınızı alın, kesin sonra biz gerekeni yapacağız demiş. Urla halkının ve tüm İzmirlilerin bize, davamıza sahip çıkmasını istiyorum" ifadelerini kullandı.

 
EGEÇEP: Durdurun!

Yaşanan olay sonrası Ege Çevre ve Kültür Platformu, Orman Bölge Müdürlüğü'ne gönderdiği dilekçede yargı sürecinin devam ettiği ve ağaçların kesilmesinin telafisi imkansız zararlara yol açacağının altını çizdi. Dilekçede bu ekolojik kırımın önlenmesi için yargı süreci sonuçlanıncaya kadar kesimlerin derhal durdurulması istendi.

EGEÇEP'ten kamuoyuna yapılan yazılı açıklamada ise şu ifadelere yer verildi: Urla Ovacık Köyü yakınlarındaki tamamı 1. derece doğal sit ormanlık olan alanda ağaç katliamına başlandı. Hukuka aykırı orman kesim izni için açılan dava halen devam ederken ve RES projesi için verilen ÇED gerekli değildir belgesinin süresi dolmuşken hem de!. Bugün, 19.01.2016 saat 09:00 itibariyle onlarca işçi ve traktör orman girişini kapatarak yoğun bir şekilde ağaç kesimine başlamıştır. Köylülerin karşı çıkışlarına rağmen bölge adeta ablukaya alınarak katliam gerçekleştiriliyor.

Neden? RES direklerinin dikilmesi için. Biz bu "oldu bittiyi" Yırca'dan biliyoruz. Ancak Yırca'da olduğu gibi, Ovacık'ta da "temiz enerji" yalanı ile dayatılan kıyıma izin vermeyeceğiz! Ege çevre ve Kültür Platformu olarak, geri dönüşü olmayan zararları ve olası bir ekolojik kırımı önlemek adına yargı süreçleri sonuçlanıncaya kadar ormanlık alanda herhangi bir faaliyete izin verilmemesini istiyoruz. Urla Ovacık köylüleri yaşam alanlarının, ormanların gasp edilmesini önlemeye çalışıyorlar. Köylülerin kendi ormanlarına girişinin engellenmesi hukuksuzluğun başka bir boyutudur. Yeni Yırcalar yaratılmaması için yetkilileri bu yanlıştan derhal dönmeye davet ediyoruz. 

Tepkiler üzerine kesim durdu

Cihan-Urla'nın Ovacık köyünde bulunan ormanlık alana yapılacak RES'ler (Rüzgar Enerjisi Santrali)için, Orman Bakanlığının gerçekleştirdiği kesimlere tepkiler her geçen gün artıyor. Son olarak CHP İzmir İl örgütünün , Urla Çevre Gönüllüleri, ADD, Kent konseyi ve Ege Çevre ve Kültür Platformu  üyeleriyle düzenlediği eylem, kesimlerin durdurulması sağladı.

Urla'ya bağlı Ovacık köyünde bulunan ormanlık alana yapılması planlanan RES'ler için, Orman Bakanlığının verdiği ağaç kesim izniyle birlikte, binlerce ağacın kesilmeye başlanması İzmir'de yeni bir Ağaç katliamı yaşanmasına yol açtı. Katliamın ortaya çıkmasıyla birlikte, olaya tepkilerde ardı ardına gelmeye devam ederken, CHP İzmir İl Başkanlığı oluşturduğu bir heyet ile birlikte, Ovacık köyüne giderek, ağaç katliamını protesto etti ve Ağaç kıyımını durdurdu.

CHP heyetinde, İzmir İl Başkanı Alaattin Yüksel'in yanı sıra, Parti Meclisi üyesi Mustafa Moroğlu, CHP Urla İlçe Başkanı Ahmet Bahri Yalaz, İl Yönetim Kurulu üyeleri, Gençlik ve Kadın kolları üyeleri de yer aldı. Düzenlenen eyleme,  Urla Çevre Gönüllüleri, Atatürkçü Düşünce Derneği, Urla Kent konseyi ve Ege Çevre ve Kültür Platformu  üyeleri de katıldı.

Yüksel, bu kıyımı durdurun

CHP'lilerin ve eyleme destek veren grupların, ağaç kesimlerinin yapıldığı yere gelmesi üzerine, ağaç kesimini gerçekleştiren firmanın ekipleri ve araçları bölgeyi terk ederek, ağaç kesimini durdurmak zorunda kaldı. Kesimlerin gerçekleştiği yerde bir açıklama yapan CHP İzmir İl Başkanı Alaattin Yüksel, kesimlerin yasa dışı olduğunu,  Ormanlık alanında 1. derece doğal sit alanı olduğu için kesim yapılamayacağını belirtti. Yüksel şunları söyledi. Her şeyden önce, bir insan olarak, bir canlı olarak bu alanda katledilmiş ağaçları görmek içimi acıttı, canımı yaktı. Hangi zihniyet yetişmesi on yıllar alan, çocuklarımızın mirası olan bu canlara, bu kadar canice kıyar, anlamak mümkün değil. Bu alanda yapılan şey, ağaç kesimi değil, canlı katliamıdır. 1.Bölge doğal sit olan bu alanda, üstelik daha önceden yayınlanan ÇED raporunun süresi dolmuşken yapılan kesimlere izin verenler, açıkça suç işlemektedir. Bu kesimleri durdurmak, Türkiye'nin gündemine taşımak için bugün buradayız. Bizim gelmemizle birlikte kesimi yapanlar buradan ayrıldı, kesimi durdurduk, ama yarın ne olacağı belli değil. Kimse, RES yapılmasın demiyor, kimse enerji üretimine karşı değil. Ancak bir oldu bittiyle, binlerce ağacı katlederek, yasa tanımaz bir uygulamayla bu işin yapılmasına izin vermeyeceğiz. Buradan bir kez daha sesleniyoruz, bu kıyımı durdurun, mahkemenin vereceği kararı bekleyin. Zira mahkemenin kesimlerin durdurulmasına karar vermesi durumunda bile, ortada ağaç kalmayabilir. Kesilen her ağaç çocuklarımızın geleceği, aldığımız nefesin tükenmesi ve İzmir'de doğal yaşamın bozulması demektir. Bu kıyımı yapanları hem adalete, hem de İzmirli hemşerilerimizin vicdanına havale ediyorum. Bu işin peşini bırakmayacağız. Orman Bakanlığının RES' lere gidecek yolun açılması için 1.800 ağacın kesilmesi için izin verdiği alanda, şimdiye kadar 250 ağacın katledildiği çevre örgütleri tarafından açıklanırken, Ovacık köyü halkının da, kurulan barikatlarla ormanlık alana girmeleri engelleniyor.