23 / 12 / 2024

Uzmanlar zorunlu deprem sigortası için uyarıyor!

Uzmanlar zorunlu deprem sigortası için uyarıyor!

Evinizi, Zorunlu Deprem Sigortası ile deprem ve depremden kaynaklanan maddi hasarlara karşı güvence altında bulundurun, olası bir risk durumunda sigortanız maddi kayıplarınızı sizin yerinize karşılasın...



TÜRKİYE'NİN bir deprem ülkesi olduğu gerçeğini son yıllarda çok sık duyar olduk. Özellikle de 17 Ağustos 1999'da meydana gelen ve gerek büyüklük gerek etkilediği alanın genişliği gerekse sebep olduğu kayıplar açısından son yüzyılın en büyük depremlerinden biri olan Marmara Depremi, yine aynı yıl Kasım ayında yaşanan Düzce ve 2011 yılının Ekim ayında yaşanan Van depremleri de bu gerçeği vatandaşa unutturmadı. 


Son birkaç yıldır da olası bir Marmara Depremi beklentisi gündemde. Uzmanlar uyarı üstüne uyarı yapıyor, vatandaşa önlem almaları konusunda öneride bulunuyor. Ancak can DASK logosuna dikkat edin Sahte ZDS poliçeleri, vatandaşın sonradan mağduriyet yaşamasına neden olur. Bu sebeple konuya dikkat etmek gerekir. ZDS poliçe kağıdı üzerinde DASK logosu, seri numarası ve zemininde mavi renkte DASK fligranı bulunur. Poliçenin geçerli olup olmadığının kontrolü için, www.dask.gov.tr internet sitesinden ad-soyad, poliçe numarası girilerek sorgulama yapılabilir. 


Oysaki ülkemizde sigorta şirketleri tarafından Doğal Afet Sigortalan Kurumu adına düzenlenen Zorunlu Deprem Sigortası poliçesi ile binalarda deprem ve depremden kaynaklanan maddi hasarlar karşılanıyor. ŞEMSİYE dergimizde sizin için bu ay Zorunlu Deprem Sigortası'nı ele aldık. 

Poliçe yaptırmak için çeşitli seçenekler mevcut Zorunlu Deprem Sigortası (ZDS), teminatı Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) tarafından sunulan ancak poliçe üretimi yetkili sigorta şirketleri ve acentelerince yapılan zorunlu bir sigorta olup, depremin ve deprem sonucu meydana gelen yangın, infilak, tsunami ve yer kaymasının meskenlerde doğrudan neden olduğu maddi hasarlara karşı teminat sağlıyor. 


ZDS poliçesi sahibi olabilmek için; doğrudan sigorta şirketlerinin merkezleri, herhangi bir sigorta acentesi, herhangi bir banka şubesi veya internet üzerinden online poliçe seçeneklerinden biri tercih edilebiliyor. Bir yıl geçerlilik süresi bulunan ZDS poliçesinin devamlılığını sağlamak için ise sözleşmenin her yıl yenilenmesi gerekiyor. 


Binada oluşan maddi zarar güvence altında Binanın bölümlerinden; temeller, ana duvarlar, bağımsız bölümleri ayıran ortak duvarlar, bahçe duvarları, istinat duvarları, tavan ve tabanlar, merpenler, asansörler, sahanlıklar, koridorlar, çatılar, bacalar ve yapının benzer nitelikteki taMarmara Depremi sonrasında uygulama hayata geçirildi 12 d^jsk AFET SİGORTALARI KURUMU ZDS uygulaması, 1999 tarihinde gerçekleşen Marmara Depremi'nin ardından hayata geçirildi. 2000 yılında kurulan Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK), ülkemizde Zorunlu Deprem Sigortası (ZDS) edindirme, uygulama ve yönetimi faaliyetlerinden sorumlu tüzel kimlikli bir kamu kuruluşu. "Deprem geçecek, hayat devam edecek" yaklaşımından yola çıkan DASK, deprem sonrasında vatandaşların yaşamının kaldığı yerden yeniden güvenle devam edebilmesini amaçlıyor. 


ZDS, Türkiye'deki 30 sigorta şirketine bağlı yaklaşık 16 bin yetkili acente ve sigorta acentesi banka şubeleri tarafından yapılıyor. Konutlar DASK tarafından teminat altına alınıyor ve herhangi bir hasar durumunda ödenecek tazminat DASK tarafından karşılanıyor. 


Hasar görmüş binalara ZDS yapılır mı? 


Depremde hasar görmüş binalar, T.C. Başbakanlık Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından 'hafif - orta - ağır' olarak üç bölümde sınıflandırılır. Ağır hasarlı binaların güvenlik gereği yıkılması gerekir. 


Bu nedenle yeniden inşasına kadar sigortalanması mümkün olmaz. Orta hasarlı binalarda sigortalandırma, binaların onarılması ve/veya güçlendirilmesi zorunluluğu taşır ve bu işlemlerin yerine getirildiğinin belgelendirilip sunulması koşuluyla mümkün olur. 

Söz konusu belge ise Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından 'Yapı Kullanma İzni' adıyla verilen ve binanın oturabilir durumda olduğu gösteren uygunluk belgesidir. Hafif hasarlı - hasarsız binaların sigortalanmasında da, sigortalının beyanı esas alınır ve sigorta düzenlemesi buna göre yapılır. 



ZDS genel anlamıyla, belediye sınırları içinde kalan meskenlere yönelik teminat sunuyor. 6305 sayılı Afet Sigortaları Kanunu gereğince, güvence altına alınan binalar şunlar: Tapuya kayıtlı ve özel mülkiyete tabi taşınmazlar üzerinde mesken olarak inşa edilmiş binalar, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu kapsamındaki bağımsız bölümler, bu binaların içinde yer alan ve ticarethane, büro ve benzeri amaçlarla kullanılan bağımsız bölümler, doğal afetler nedeniyle devlet tarafından yaptırılan veya verilen kredi ile yapılan meskenler. 


ZDS ile ayrıca bu koşullara uyan; kat irtifakı tesis edilmiş binalar, tapuda heZDS yaptırırken gereken bilgi ve belgeler 

Sigortalının; adı, adresi, telefonu, cep telefonu, T.C. Kimlik Numarası, Vergi Kimlik Numarası [tüzel kişiler için) 

Sigortalanacak binanın; açık adresi, tapu bilgileri, inşa yılı, yapı tarzı, toplam kat sayısı, hasar durumu 

Meskenin (dairenin); brüt yüzölçümü (m2), kullanım şekli nüz cins tashihi yapılmamış ve tapu kütüğünde vasfı 'arsa vs.' olarak görünen binalar ile tapu tahsisi henüz yapılmamış kooperatif evleri de güvence altında bulunuyor. 


Deprem sonrası, yaşanan zararı bildirmek gerekiyor Deprem riski gerçekleştikten sonra ZDS'den faydalanabilmek için, binanın tamamen ya da kısmi olarak zarar görmüş olması fark etmiyor; küçük ya da büyük maddi zararlar için de tazminat talep edilebiliyor. Hasar ihbarında bulunmak isteyen ZDS sahiplerinin, teminat kapsamındaki deprem ve deprem kaynaklı zararlarının bildirimi için ALO DASK 125 veya DASK adına ZDS poliçesini düzenleyen sigorta şirketi ve/veya Sallanmadan sigortalanın! Son olarak, geçtiğimiz haftalarda Gökçeada açıklarında meydana gelen ve Kandilli Rasathanesinden yapılan açıklamaya göre 5.3 şiddetinde olduğu belirtilen deprem, ülkemizin deprem gerçeğini bir kez daha gözler önüne serdi. Deprem, hayatımızın bir parçası ve ne zaman gerçekleşeceği belli olmuyor, siz en iyisi geç kalmadan sigortanızı yaptırın. 



İhbar noktalarından alınacak bilgi ve yönlendirmelerle, hasarın tespit ve tazmini için gerekli işlemler uygulamaya alınıyor. Hasar ihbarında istenen belgeler ise şunlar: Hasar bildirimi (T.C. kimlik veya poliçe numarası ile), güncel tapu bilgisi, hasar yeri açık adresi (eksper gönderimi ve değerlendirmesinin kolaylığı için), sigortalı telefonu (sabit ve/veya cep). Ayrıca, sigortalı bina üzerinde ZDS poliçesinin yanı sıra deprem teminatı içeren başka bir sigorta poliçesi de bulunuyorsa, bu konuda da DASK'a bilgi verilmesi gerekiyor. 


Dört temel kontrol noktası var ZDS'nin dört temel kontrol noktası bulunuyor. Bunlar; elektrik abonelik işlemleri, su abonelik işlemleri, tapu işlemleri ve konut kredisi. Bu noktalarda işlem yapılırken, ZDS poliçesinin gösterilmesi zorunluluğu bulunuyor. 2012 yılında yürürlüğe giren Afet Sigortaları Kanunu ile birlikte ZDS yaptırma şartı, artık sadece konul kredisi ve tapu işlemlerinin değil, su ve elektrik abonelik işlemlerinin de olmazsa olmazları arasında yer almaya başladı. Bu düzenleme sayesinde zorunlu deprem sigortalı konut sayısında ciddi bir artış yaşandı. 


Ülkemizde deprem sigortasının önemi büyük açısından büyük önem taşıyor. Bu kapsamda biz de sosyal medyada şirketimize ait platformları değerlendirerek, konu ile ilgili iletişim çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Depremlerin sıkça yaşandığı ülkemizde Zorunlu Deprem Sigortası'nı özgün bir sosyal dayanışma sistemi olarak görmek gerekir. Ülkemizin dünyadaki en hareketli deprem kuşaklarından birinin üzerinde bulunuyor olması ve nüfusumuzun çok büyük bir kısmının depreme açık bölgelerde yaşıyor olması gerçekleri üzerinden hareket ettiğimizde, deprem sigortasının önemi de kendiliğinden ortaya çıkıyor. Anadolu Sigorta Genel Müdürü Musa Ülken: Zorunlu deprem sigortalı konut sayısı, 2012'de yürürlüğe giren yeni Afet Sigortası Kanunu'yla birlikte daha da hızlandı. 



Elektrik ve su aboneliği işlemlerinde Zorunlu Deprem Sigortası şartının aranmasıyla birlikte deprem sigortalı konut sayısı 6 ayda 1 milyondan fazla artış göstererek, ilk defa şubat ayında 5 milyonu geçti. Bu sayının yaklaşık 1 milyonu son 6 ay içinde sisteme kazandırıldı. Zorunlu Deprem Sigortası bilincinin artırılması ve sigortalılığın yaygınlaştırılmasına yönelik tüketicilerin doğru bilgilendirilmesi, tüketiciler ile kurulacak güven Vatandaşın, poliçesini Toplumun afet bilincini yenilemesi sağlanmalı yükseltmeye çalışıyoruz fc&c Güneş Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Hasan Altaner: Elektrik ve su aboneliği işlemlerinde Zorunlu Deprem Sigortası şartı aranması sigortalılık oranlarını olumlu yönde etkiledi. Bu oranın daha da artmasını sağlamak amacıyla abonelik işlemleri dışında başka yöntemlerle de sigortalılık oranının yükseltilmeye çalışılması önem taşıyor. Çünkü abonelik işlemleri yapıldıktan ve ihtiyaç ortadan kaldırıldıktan sonra yenilemeler yapılmayabiliyor. Bunun için emlak vergileri yatırılırken, kira gelirleri ile ilgili vergi beyannameleri verilirken, gayrimenkul sermaye iradı ile vergi ödenirken, kira kontratları ya da konut sigortaları yapılırken Zorunlu Deprem Sigortası'nm varlığı kontrol edilebilir. Sigorta güvencesi, insanların risklerini sigortacılara devrederek hem rahat uyumalarını sağlıyor hem de kayıplarını anında geri alabilme imkânı veriyor. Bu nedenle tüm tüketicilere Zorunlu Deprem Sigortası'nı ihmal etmemelerini öneriyoruz. 


14 Aksigorta Teknik Genel Müdür Yardımcısı Ali Doğdu: 18 Ağustos 2012"de yürürlüğe giren konul kredileri ve tapu işlemlerinin yanı sıra elektrik ve su aboneliği işlemlerinde Zorunlu Deprem Sigortası poliçesi aranmasına dair Afet Sigortaları Kanunu'nun son derece olumlu etkileri oldu. Bu kanun yürürlüğe girdikten sonra poliçe sayısı 1 milyondan fazla artarak 5 milyonu aştı. 


Sigortalılık oranı da yüzde 30'un üzerine çıktı. Biz de AKUT'la birlikte 2010 yılında başlattığımız 'Hayata Devam Türkiye' kurumsal sosyal sorumluluk projemiz kapsamında, toplumumuzun afet bilincini yükseltmek iizere titizlikle çalışıyoruz. Bu yıl 4'üncü etabını tamamladığımız projemiz kapsamında bugüne kadar 52 il, 174 ilçede yaklaşık 4 milyon kişiye ulaştık. Projemizi daha geniş kitlelere yaymak üzere bu yıl ilk kez sosyal medyaya da taşıdık. 


Türkiye'de genel olarak sigortacılık bilinci henüz istenilen seviyede değil. Ancak geçtiğimiz aylarda Türkiye'nin afet bilinci konusunda gerçekleştirdiğimiz araştırmanın sonuçları da, bize afet bilinçliliği alanında kat etmemiz gereken çok yolumuz olduğunu gösteriyor. 


HANDE KUTLU /PARA


Geri Dön