28 / 12 / 2024

Vodafone Arena’ya herkes hayran!

Vodafone Arena’ya herkes hayran!

Milliyet Gazetesi köşe yazarı olan Atilla Gökçe bugünkü yazısında Bünyamin Derman ve Fikret Orman ile röportaj gerçekleştirdi. İşte Gökçe'nin o özel haberi...



Efsane başkan Seba’nın cenaze töreninde taraftarların tezahüratlarıyla stadın akustik sınavını geçtiğini söyleyen Derman, “Eski desibel rekoru da kırılacak. Açık, seçik, kesin ve net söylüyorum: Burası Arena, buradan çıkış yok! Evet, hiç bir takım kolay kolay çıkamaz” dedi.



Hayır, o en iyi eserini henüz yapmadı... Kim bilir, belki de hiç yapmayacak! Çünkü o iyi bir mimar... Hukuk ve mimari, hayatta en değer verdiğim alanlar. Benim yapabileceğim en iyi iş ise gazetecilik... Mesleğimi seviyorum. Ama hukuk ve mimariye daha çok saygı duyuyorum. Bünyamin Derman, bugünlerde en çok sözü edilen, hemen her spor programında tartışma konusu olan Vodafone Arena’nın mimarı... Konuştukça, onu dinledikçe iyi bir mimar olduğuna inanıyorum. O nedenle yazının girişinde yararlandığım özdeyişteki gibi, henüz en iyi eserini yapmamış Bünyamin Derman... Ne var ki hemen herkes Vodafone Arena’ya şimdiden hayran!


O da gerçek bir şampiyon


1965 doğumlu... Eşi Dilek Hanım da meslektaşı. Kızı İdil (Beşiktaşlı) üniversitede mimarlık öğrencisi... Oğlu Can da (Galatasaraylı) mimar olmak istiyor. “Hayatımı konkurlarla kazandım” diyor... Yurt içi ve yurt dışı mimari proje yarışmalarında aldığı ödüllerin sayısı 80. Geçenlerde vefat eden Irak asıllı İngiliz Mimar Zaha Hadid’le tanışıyor. Onun yumuşak hatlı çizgilerine, bir çok dünya kentine armağan ettiği eşsiz eserlere hayranlığını saklamıyor. Emre Arolat’la birlikte Dalaman Havaalanı proje yarışmasında birinci olmuşlar. Esenboğa Havaalanı, onun birincilik kazandığı bir başka proje...  İzmir  Opera binası yarışmasına da girmiş... “Master plana uygun bir proje ile kazanınca, kentin geleceğini de belirliyorsunuz” diyor. Sportif bir tanımlama ile o da gerçek bir şampiyon!


Erdoğan’ın onayı ile


Beşiktaş Başkanı Fikret Orman’la çok eskiden tanışıyorlar. Orman’ın firması için birkaç iş

yapmış. O işlerdeki başarısıyla bizzat başkan tarafından Vodafone Arena’nın projesi için davet

edilmiş: “Kulüpte önceden çizilmiş 10 tasarım vardı... Çoğu otel ve AVM’yi de içeren projeleri ne yalan söyleyeyim, beğenmedim. Sonra bir avan proje yaptım, sundum. Beğenildi. Ama asıl başarı Beşiktaş Jimnastik Kulübü’nündür. Çünkü İnönü Stadı tarihi bir eserdi, SİT alanı içinde bulunuyordu. Kentin en yoğun trafik noktalarından birindeydi. İzinler yoktu.” Bürokratik maceranın sonunu anlatıyor:

Tayyip Bey (Sayın Cumhurbaşkanı) projemizi çok beğendi. Çok iyi bir sunum yapmıştık. Sayın Cumhurbaşkanı’nın onayı olmasa bu stadı yenileyemezdik. Şimdi burada samimiyetle anlatmak isterim. Merhum Vali Lütfü Kırdar zamanında gerçekleştirilen Spor Sergi Sarayı, Açıkhava Tiyatrosu ve İnönü Stadı, Demokrasi Vadisi’nin başarılı bir projesiydi. Sonradan biliyorsunuz, Spor Sergi Kongre Merkezi’ne dönüştü. Açıkhava Tiyatrosu hizmete devam ediyor. İnönü Stadı’nın da yenilenmesi gerekti. Doğan Hasol abimiz başta olmak üzere bir çok meslek büyüğümüz buna karşı çıktılar. Kent içinde böyle bir stadın yanlış olacağını söylediler. Onlara saygı duyuyorum. Ancak orada yeniden stat yapılması siyasi bir karardı. O karar çıktıktan sonra bize düşen iş, mimari doğrularla bir proje çizip kentsel belleğe saygı duyarak, stadı 25 metre geriye çekerek, 1947’deki maraton kapısını koruyarak müzesi, store’ları ve moda merkeziyle bugünkü Vodafone Arena’yı gerçekleştirdik. İstanbul, 8 bin yıllık bir kent. Stat dönüşür, bu bir fikirdir, olabilir. Ama stadı yenilemek de doğrudur. Biz bu projede kamuoyundan ve mimarlardan gelen eleştirileri de dikkate aldık. Ön taraf aynen korundu. Biz tarihe saygılıyız. Ayrıca bu projeyi çizmeden önce hem İtalya’ya gidip Roma tarihini incelemiştim, hem de İstanbul’da Bizans’tan başlayarak bütün dönemlerin mimarisini biliyordum. Şimdi devlet katından gelen siyasi kararı kamu yararına modern bir stat sunuyoruz.”


Burası Arena...


Peki ya akustik? İnönü Stadı’nın desibel rekorları kıran etkili tezahürat ortamı Vodafone Arena’da değişecek mi? Bünyamin Derman çok iddialı bir açıklama yapıyor: “Merhum Başkanımız Süleyman Seba için biliyorsunuz, henüz şantiye halindeki statta da cenaze töreni yapıldı.. Küçük bir bölüme taraftarlarımızı aldık. O gün Beşiktaş taraftarlarının Süleyman Seba’ya saygı ve sevgi ifade eden sloganları öyle bir sesle çınladı ki testi geçtik... Orada taraftarımızın tezahüratı, ­ 6 metrede yoğunlaşıp rüzgarla, açıklıklarla dağılmayacağı için eski desibel rekorunu da kıracak.Açık, seçik, kesin ve net söylüyorum: Burası Arena, buradan çıkış yok! Evet, hiç bir takım kolay kolay çıkamaz.”


Süleyman Seba özel ödülü


Beşiktaş Yönetimi’ne bir önerim var.. Yıllar önce 1947’de İnönü Stadı’nın açılında AİK’ye ilk golü Süleyman Seba atmıştı. Şimdi yenilenen statta da Beşiktaş’ın ilk golünü atan oyuncuya özel olarak bir “Süleyman Seba” ödülü verilmesini öneriyorum.


Dün F.Bahçeliydi bugün Beşiktaşlı 


Bünyamin Derman, Anadoluhisarlı... Gençliğinde Anadoluhisarı’nda futbol oynamış. Bizim camiadan Tunç Kayacı ve Basri Baykoç yakın arkadaşları... Çocukluğunda Cemil Turan hayranlığıyla Fenerbahçeli olmuş... “Bu projeyi çizip gerçekleştirdikten sonra Beşiktaş’ı sevdim, artık Beşiktaşlıyım” diyor, masum bir çocuk gibi soruyor: “Kulübe üye olmak için başvurdum. Acaba beni kabul ederler mi?” Bünyamin Derman, Avrupa’da hiç bir mimarın müteahhitlik yapamadığını, yasal yasakların söz konusu olduğunu söylüyor. Türkiye’de mimarların hem proje çizebildiğini, hem de kendi projelerinin müteahhidi olduğunu hatırlatıp bu anlayışın sonlanmasını talep ediyor. Yanı sıra mimarları koruyacak yasaların yetersiz olduğu görüşünde.


Statları kim işletecek?


Arena’nın mimarı stat işletmeciliği gibi önemli bir sorunu da dile getiriyor:


“Memlekette 22 yeni stat hizmete girdi. Ama statları kim işletecek belli değil. Örneğin Adana’da yeni bir stat yapıyoruz. Burayı kim işletecek? Kulüpler mi, Spor Genel Müdürlüğü mü? Spor Genel Müdürlüğü teknik bakımı filan bilebilir de işin ticari boyutunu bilmiyorlar.”


500 bin kişinin emeğiyle!


Beşiktaş İnşaat AŞ Genel Müdürü İhsan Coşkun, statta tam 500 bin emekçinin alın terinin olduğunu

söyledi. Fakat Coşkun’un en önemli açıklaması şu: “Bu statta sadece 384 araçlık yer var. Lütfen özel

arabanızla gelmeyin!”


Vodafone Arena’nın kahramanları var. En başta Yıldırım Demirören’den nöbeti devralıp aynı idealleri

hayata taşımaya kendini adamış Başkan Fikret Orman... Bir adım geride görünüp, hayalden gerçeğe dönüş için demirinden çimentosuna her türlü malzemeyi sağlayan, kişisel deneyimlerini stat harcına katan, emek koşusunu aynı tempoyla sürdüren İkinci Başkan Ahmet Nur Çebi... Bir de “evini unutan adam” söz konusu.. Deniz Kuvvetleri’nden albay rütbesiyle emekli... Gençlik ve Spor eski Genel Müdürü... Yüksek Mühendis İhsan Coşkun. Beşiktaş İnşaat A.Ş. adına Genel Müdür olarak değil, gönüllü bir şantiye şefi gibi gece­gündüz çalışan adam... Övünmekse övünmek... Benim kırk yıllık dostum. Barcelona 1992’de M.Akif Pirim’in altın madalyasını kutlarken, gömleği kan revan içinde kaldı. O gömleği en onurlu anısı olarak saklıyor. Şimdi size Vodafone Arena’nın İhsan Coşkun’un defterinden çıkan rakamlarını vereyim.


1007 kişi iş başında


Bugünlerde 1007 kişi çalışıyor statta. Ortalama 300­400 kişiyle süren inşaatta gün geldi, 700­800 kişi çalıştı. İki yıl 3 ayda, yaklaşık 1000 günde ortalama 500 kişiden hesaplarsanız, tam

500.000 işçinin, ustanın, mimar, mühendis ve teknisyenin emeği, alın teri var. İnönü’den çıkan hurda demir 1950 tondu. Vodafone Arena’da kullanılan demir miktarı: 24 bin 600 ton. 130 bin metreküp beton döküldü. 58 kilometrelik ankraj (direkleri bağlayan halat) çalışması yapıldı. Toplam 30 bin metre uzunluğunda 20­35 metrelik kazıklar çakıldı. Her biri 1.20 m. çapında 93 temel kazığı ile zemin güçlendirildi. Sadece 1 işçi vefat etti. Güvenlik önlemleri en üst düzeyde uygulandı. 12­48 kişilik 147 loca var. En büyük loca, 703 kişilik 1903 locası. Burada herkese özel lüks koltuk tahsis edildi. Özel girişi ve restoranı var. Hemen her gün işçiler, yöneticiler kurban keserek yoksullarla paylaştı. Restoran için dışarıdan merpen inşa edildi. 7 gün hizmet verecek. Kartal Yuvası, Müze, Vodafone ile Denizbank Şubesi de futbolseverlere özel bölümlerinde hizmet verecek. 3 adet 1000’er tonluk su deposu var. Saatte 6400 kilowatsaatlik trafolar bir maçta 20.000 kilowat enerji verecek. İhsan Coşkun, yıllar önce yaşadığı acı bir deneyi anımsatıp maç günleri doğrudan jeneratörle elektrik sağlanmasını öneriyor yönetime. Enerji sarfı maksimum 50 bin TL olacak.


105 tuvalet var


Vodafone Arena’da 26 seyirci girişi, 3 misafir, 2 VIP ve Protokol, 1 basın, 5 loca olmak üzere

toplam 37 kapı var. Polis, özel güvenlik, sağlık, itfaiye, teknisyen ekipleri için özel tuvaletlerin

dışında tüm statta 105 tuvalet futbolseverlere hizmet verecek.


...Ve İhsan Coşkun’un önemli açıklaması: “Bu statta sadece 384 araçlık yer var. Lütfen özel

arabanızla gelmeyin!”


Roma’daki Colosseum gibi


“Vodafone Arena projesini Mimarlar Odası’na, kamuoyuna, Anıtlar Yüksek Kurulu’na, hükümetten dört bakana defalarca anlattım, sunumlar yaptım. Hepsini ikna ettik, onay aldık. Bu projede akademik hata yoktur. 140 bin metrekarelik bir alanda bir çok kısıtla, kentsel gerekliliklere uyarak, bir eser meydana getirdik. Aslında Demokrasi Vadisi ve Dolmabahçe Meydanı’nı da dikkate alarak daha geniş bir alanda çalışmak isterdik ama, tünel çıkışları zaten vadiyi bitirmiş. Bizim stadımız aynen Roma Colosseum gergisi ile inşa edildi. Stadın çatısı 1500 ton. Yine de hafif sayılır. Silüeti bozmamak için stat zeminini deniz seviyesinden 6 metre aşağıya çektik. Bu bize bir avantaj sağladı. Bütün giriş çıkışlar ­6 metreden başlayacak. En rahat girilen bölüm ise en ucuz biletlerin satıldığı tribün olacak. Kot farkını ve 37 derecelik eğimi çok iyi kullandık. Stadın her yerinden herkes hem saha içindekini hem de tam karşı tribündeki insanları çok rahat görecek. Bu rahatlığı hiç bir statta bula mazsınız.” En güzeli Bordeaux’daki beyaz stat Bünyamin Derman’a Pekin’deki “Kuş Kafesi”nden Wembley’e, Allianz Arena’dan Berlin Olimpiyat Stadı’na en harika stadın hangisi olduğunu sordum, yanıtladı:


“İsviçreli Herzog’un 2014’de hizmete giren projesi Matmut Atlantique Stadı... Bembeyaz görüntüsüyle muhteşem bir spor tesisi.”


Fransa’da Bordeaux Belediyesi tarafından 200 milyon euroya maledilen bu statta Euro 2016’nın ilk tur, çeyrek final ve (1) yarı final maçları oynanacak. Hollandalı Rem Koolhas ise en beğendiği meslektaşı... Mimari felsefesini bu dostuyla paylaştığı için çok mutlu! Budapeşte’de önemli bir yarışma kazanmış. Derman ve Başkan Orman, Arena projesini tamamlanmadan önce Frankfurt’a, Wald Stadı’na gitmişler. Oradaki asma­germe halatlı sistemi çok beğenmiş. Başkan’a çatıyı Colosseum’u günümüze taşıyan çatıyı göstermiş... “Pahalı bir sistemdi ama başka alternatif yoktu. En uygunu buydu. Biz de sistemi aynen İstanbul’da uyguladık.”




Atilla GÖKÇE/Milliyet


Geri Dön