Yabancı yatırımcı konuttan uzaklaşıyor! Gayrimenkul satın almak finansal açıdan mantıklı değil! Acil çözüm gerekiyor
Yabacıların konut satın alma yoluyla vatandaş olmasına getirilen düzenleme sonrası konut satışları içinde yabancılara yapılan konut satışının payı yüzde 1,7’ye kadar geriledi. Yabancılar konutlarını satarak ülkeyi terk etmeye başladı.
Yabacıların konut satın alma yoluyla vatandaş olmasınagetirilen düzenleme sonrası konut satışları içinde yabancılara yapılan konut satışının payı yüzde 1,7’ye kadar geriledi. Alan bazında 2024 yılının ilk 3 ayı itibariyle 2023 yılının aynı dönemine kıyasla metrekare bazında yüzde 71, işlem sayısında ise yüzde 45 düşüş oldu. Tapu yabancı işler daire başkanlığı verilerine göre; 2023 yılı ilk 3 ay sonunda 1 milyon 628 bin 744 metrekare olan yabancıların gayrimenkul edinimleri 2024 yılı aynı döneminde yüzde 71 azalarak 471 bin 116 metrekare oldu.
GAYRİMENKUL SATIN ALMAK FİNANSAL AÇIDAN MANTIKLI DEĞİL
Gayrimenkul Uzmanı ve Vartur Broker'ın kurucusu Şerif Nadi Varlı, “Türkiye’deki gayrimenkul fiyatlarının, gayrimenkul kira değerlerine oranla çok yükselmesi ve muadil gayrimenkul satın alınabilecek değer destinasyonlara göre Türkiye’den gayrimenkul satın almanın finansal açıdan mantıklı olmaması bu düşüşün başlıca nedeni” dedi.
“VATANDAŞLIK İÇİN 400 BİN DOLAR YATIRIM SINIRI ARTIRILMAMALI”
Yabancılara gayrimenkul satışıyla vatandaşlık verilmesiyle ilgili de konuşan Şerif Varlı, “Gayrimenkul yatırımı yoluyla vatandaşlık sahibi olma hakkı ilk olarak Türkiye’de 1,000,000 dolar yatırımla başlamıştı ve hiç ilgi görmemesinden dolayı rakamı 250,000 dolara düşürülmüştü.
Güncellenen rakamla birlikte talep yoğun bir şekilde artmıştı. Bu durumun ardından Türkiye’de yabancı yatırımcılar tarihinin rekorunu kırmıştı ardından bu rakamı 400,000 dolara yükselttiler ve bundan sonra talep azaldı. Tekrar yükselirse yabancı yatırımcının vatandaşlık amacıyla yatırım yapacağını düşünmüyorum” ifadelerini kullandı.
YABANCININ GÖZDESİ İSTANBUL
İstanbul, Antalya, Muğla, Bursa, Yalova, Trabzon ve Mersin’in yabancıların başlıca yatırım için tercih ettiği iller olduğunu söyleyen Varlı, “İstanbul dünyanın en önemli metropol şehirlerinden birisi burada yabancı yatırımcının eşit ağırlıkla tüm ülkelerden olması gerekir.
Mevcutta yabancı yatırımcının olması gerekenin 10’da birinde olduğunu söyleyebilirim. Diğer illerdeki talepler daha çok deniz kenarı olan turizm destinasyonları veya doğası yaz aylarında serin hava sunan Bursa, Trabzon gibi hem doğa harikası hem de yaz aylarında sıcak dönemler geçiren Ortadoğu yatırımcısının yazlık bölgelerdir” diye konuştu.
“YABANCI SATIŞINDA GERİYE GİTMEK İYİ DEĞİL”
Türkiye’nin ekonomik açıdan çok yönlü ve kuvvetli bir ülkeolduğunu söyleyen Uluslararası Gayrimenkul Uzmanı Şerif Nadi Varlı, “Yabancı yatırımcı zaten hali hazırda büyütülmeye çalışılan toplam satışların %3-5’lerini geçmiyordu. Bu yüzden çok büyük ekonomik ve sosyal etki yaratmıyor. Ancak başarılmaya çalışılan bir gelecek yatırımcı hedefinde de geriye doğru gitmek çok iyi değil” dedi.
“YURTDIŞINDAN KONUT ALIMI SÜRERSE TÜRKİYE’DE KONUT FİYATLARI DÜŞER”
Son dönemde Türklerin yurtdışından konut alımını hızlandırması ile ilgili konuşan Şerif Nadi Varlı, “Bu durum tabiki Türklerin kendi kaynaklarını yurtdışına çıkarmasına sebep oluyor. Eğer bu durum artarak devam ederse Türkiye’de gayrimenkul fiyatlarının düşmesine sebep olabilir” ifadelerini kullandı.
“YABANCIYA KONUT SATIŞINI LİSANS SAHİBİ ŞİRKETLER YAPMALI”
Vatandaşlık amacıyla yatırımı sadece lisans sahibi şirketlerin yapması gerektiğini söyleyen Şerif Varlı, “Devletin kendimecralarından yayınlayarak yatırımcıya bir güven ortamı oluşturması gerekiyor.
Kiracıları koruyan ve kiracının isterse 11 yıl oturabildiği dava açıldığı zaman 3 yılı geçen kiracı mal sahibi ortamının tamamen dijital ortama taşınıp maksimum 1yılda sonuçlanan bir ortam yaratmak gerekir. Yabancı yatırımcı kiracı sorunlarıyla uğraşmak istemeyecektir.
Yabancı yatırımcının Türkiye ekonomisini desteklediğini ve ülkeye bir zararı olmadığını açıklayan bilgilendirici ve eğitici paneller yapılmalı. Gayrimenkul satış sürecinde yüzde 100 resmi ve şeffaf bir sistem oluşturulmalı” dedi.
|