22 / 11 / 2024
fuzul

Yabancı yatırımcının artan talepleri, sektörü uçurdu!

Yabancı yatırımcının artan talepleri, sektörü uçurdu!

Yabancı yatırımcının artan talepleri, inşaat sektörünü adeta uçurdu. Artan konut fiyatlarını yeni imar alanlarının olmamasına bağlayan sektörün önde gelen temsilcilerinden Mümin Bostancı, artan maliyetlerin tüketiciye yansıyacağını söyledi.




Türkiye'nin son yıllarda yabancı yatırımcının gözdesi olması, inşaat sektörü temsilcilerinin yüzünü güldürmeye devam ediyor. Sektörün önde gelen firmalarından Ali Bostancı İnşaat'ın Yöneticisi Mümin Bostancı, artan konut fiyatlarını yeni imar alanlarının açılmamasına bağladı. Sektördeki gelişmeleri değerlendiren Bostancı, "Hamitler, yabancıya satışın en düşük olduğu yer. Demek ki yabancının gelmesiyle konut satışlarının artmasının çok da ilgisi yok. Çünkü fiyatlar, Hamitler'de de çok arttı. 2009'da Hamitler'de projeye başladığımızda arsanın metrekaresi 150 TL'ydi. Günümüzde arsanın metrekare fiyatı 56 kat artmış durumda. Bunun esas nedenleri; yeni imar yerlerinin açılmaması, müteahhidin uygun arsa temin edememesi ve arsa enflasyonundan dolayı artan fiyatlar. Kendi sektörüm ve şirketimde bunun etkilerini görüyorum. Bursa'da ucuz arsa kalmadı artık, yeni bölgeler de yok. 

Yerel yönetimlerin bu konuda çalışma yapması gerektiğini düşünüyorum. Belki yeni bir bölge açılabilir. Yöneticiler de şehrin yenilenmesini istiyor" dedi. 


'MALİYETLER TÜKETİCİYE YANSIR'

Yetkililerin kentin yeniden yapılanması için kentsel dönüşüme yönelmek gerektiği yönünde istediklerinin olduğunu da söyleyen Mümin Bostancı, "Kentsel dönüşümde kâr marjı çıkması mümkün değil. 

Nitelikli yerlerde yapılan kentsel dönüşümler para kazandırır ama yerinde yenilemelerde çok para kazanacaklarını düşünmüyorum. Yani hesapları çok ince yapmaları gerekiyor. Böyle giderse daire fiyatlarının artmaya devam edeceğini düşünüyorum. Biz maliyetlerimizi koyarız, satış fiyatımızı belirleriz. Fark, bizim karımızdır. Bizim maliyetlerimizde yükselme söz konusu. Son tüketiciye de haliyle bu yansıyacak" değerlendirmesinde bulundu. 


'DAR GELİRLİ İÇİN DEVLET, GÜVENCE

Devletin toplu konut yapımıyla inşaat sektörüne girmiş olmasının kendilerini çok da fazla etkilemediğini vurgulayan Bostancı, "TOKİ, işin içine girdiği zaman dar gelirliler TOKİ'ye yöneldi. 

Çünkü devlet güvencesi var. Ama TOKİ, bize hiçbir etki yapmadı. Çünkü belli bir oluşumumuz vardı bizim. İtibarımız vardı. İtibarı olmayan kişilerin bu söylemler içinde olduğunu düşünüyorum. 

Bizim handikabımız şu: Bursa gerçeği var. Bursa'yı önce tanıyalım. Bursa'yı tanıyarak proje üretmek gerekiyor. Bursa'yı ve Bursa'da yaşayanı iyi tanırsak ürettiğimiz her projede başarısız olunacağı görüşünde değiliz biz. Doğru projeyle ve sağlam iş yapmakla ilgili... 

Biz sermayeyle girdik bu işe. Eskiden yap-satcıhk vardı. Ama artık devlet, sermayesiz kişilerin iş adamı olmasını istemiyor. Devletin de kendi sorumlulukları var. Kamu yükü var devletin. 

Bunu yerine getirmek için belli oluşum içine girmesi gerekiyor. Sermayesiz firma bu işe giriyor ama başarısız oluyor. 

Böylelikle sektör içindekilere zarar veriyor. Devlet şunu diyor: Paran varsa iş adamı ol, paran yoksa bu işi sermayesi olan kişiye bırak" açıklamasını yaptı. 


'HERKES İNŞAATÇI OLMASIN'

Artan konut satışları nedeniyle sektörün yatırımcı için gözde olmasını eleştiren Mümin Bostancı, "Herkesin inşaatçı olmasına karşıyım. Bizim yaptığımız meslek, tekstil gibi değil. Yani biz, triko üretmiyoruz. Modası geçince kaldırıp atabileceğimiz bir şey değil ürettiğimiz. Bizim yaptığımız, 50-100 sene ömrü olan yapılar. Dolayısıyla plansız, amaçsız yapılar Bursa'nın kalbine hançer olarak saplanır. Bizim yaptığımız işte vicdan çok önemli. Vicdan olmadan bu işi yapamazsınız. Toprak üstündeki yapıların ben sıkıntılı olduğunu düşünmüyorum" diye konuştu. 


'BAZI BÖLGELERİN ZEMİNLERİ SIKINTILI'

Bursa'da yapıların deprem açısından risklerini de değerlendiren Bostancı, "Bursa'nın zemin olarak bazı bölgeleri sıkıntılı. Bence esas sıkıntı, zeminde yapılan yanlışlıkların iyi tahlil edilmemesi veya sonuçlara uyulmaması doğrultusunda binaların inşa edilememesi. 

Yani toprağın altına biraz dikkat edilmesi gerekiyor. Toprağın üstünü yapı denetim ve belediyeler ziyadesiyle yapıyor. Toprak altı bence çok önemlidir. Bunu tahlil etmek için öngörünüzün olması gerekiyor, tecrübe gerekiyor. İşin sırrı, toprağın altında" dedi. 



Şehir Gazetesi


Geri Dön