Sektörel

Yabancılara 'Kiralama ile oturum izni kaldırılmalı' önerisi! 

Yurtdışında yabancıya yönelik doğrudan konut satılan şirketler desteklenecek. Uygulama fiyatları yükseltecek tepkileri gelirken, sektör uzmanları  kiralama yoluyla oturum izninin kaldırılmasının gerekli olduğunu aktardı... Yeni düzenlemeyle, doğrudan yurt dışında gayrimenkul, pazarlayan ve satışını gerçekleştiren şirketlere destekte bulunulacak

Ticaret Bakanlığı, geçen günlerde hayata geçirdiği düzenlemeyle gayrimenkul ihracatını da turizm gibi hizmet ihracatı kapsamına dahil etti. Yeni düzenlemeyle, doğrudan yurt dışında gayrimenkul, pazarlayan ve satışını gerçekleştiren şirketlere destekte bulunulacak. 

Düzenlemenin gayrimenkulde fiyayları yükselteceğine ilişkin tedirginliği sosyal medya da tepkilere neden olurken, yabancıya satış gerçekleştiren sektördeki oyuncular, gayrimenkul sektörünün küresel oyuncu olmasını sağlayacağına dikkat çekti. 

Peki düzenleme konut satışlarını nasıl etkileyecek? İşte ayrıntılar...

Tepki çeken noktanın altını çizen sektör temsilcileri, konut kiralama yoluyla oturum izni alarak kiraların tırmanmasına sebep olan kitleyle sınırlı sayıda alımda bulunan yatırımcı grubun karıştırılmaması gerektiğini vurguladı. Türkiye’nin oturum programı hayata geçirerek, bunu 150 bin dolar ile 200 bin dolar karşılığında vermesinin gerekli olduğu aktarıldı. 

Düzenlemeyle ilgili açıklamalarda bulunan Gayrimenkul Yurt Dışı Tanıtım Derneği (GİGDER) Başkanı Ömer Faruk Akbal, dünya genelinde özellikle Amerika'da gayrimenkul alanında faaliyette bulunan büyük şirketler olduğunu vurgulayarak,  “Türkiye uluslararası gayrimenkul firması çıkarma alanında ne yazık ki istenilen seviyeye henüz ulaşamadı. Hem yurt dışı yatırımcılara yönelik hem de Türkiye’ye gayrimenkul yatırımcısı çekme, hem de yurtdışında bu alanda hizmetler verme, yurtdışında bu konuyla ilgili markaların oluşması açısından çok önemli bir atılım olarak görüyoruz” açıklamasında bulundu ve düzenlemeyi yalnızca yurt içine yatırımcı çekmek şeklinde görülmesinin yanlış olduğunu ifade etti. 

 

Akbal, “Bu sadece bir kısmı diğer kısmı uluslararası alanda markalarla rekabet etme imkanı sağlaması. Çünkü gayrimenkul sadece satış anlamında değil, emlak yönetimi, gayrimenkul fonu, teknoloji üretimi gibi pek çok farklı alanda büyük markaların hizmet verdiği bir alan. Bu desteklerde gayrimenkulün etraflıca büyümesini sağlayacak bir anlayışın önemli bir adımı olacak” diyerek, Türkiye'nin özellikle kiralama seçeneğiyle oturum izni alan geniş bir kitlesi olduğunu belirtti. 

"Türkiye daire kiralayan yabancıya 1 yıl oturum hakkı veriliyor. Hiçbir ülkede böyle bir uygulama yok. Ancak çalışma, öğrenci vizesi olana veriliyor. Yada 300-400 bin dolarlık oturum programıyla böyle bir hak kazanıyorlar" açıklamasında bulunan Akbal, "Kiralamayla oturum hakkı verilmesi yerine 150-200 bin dolar ödeyene bu hakkı vermemiz gerekir" dedi. 

YABANCIYA SATILAN EVLERİN YARISI KİRAYA VERİLİYOR

Bu sene yabancıya satışı yapılan 58 bin konutun 30 binin yeniden kiraya verildiğine dikkat çeken Akbal, "Bu da piyasaya yeni kiralık arz sunulması demek. Mülteciye kızıp bizi dövmesinler" diye konuştu ve her sene 10 milyara yakın bir girdi sağlandığını aktardı. 

YABANCIYA SATIŞ 10 YILDIR YAPILIYOR, FİYATLAR 1 SENEDE ARTTI 

Düzenlemenin sektörün uzun süredir üstünde çalıştıı ve beklenmekte olduğu bir uygulama olduğunun altını çizen Inhouse Global Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Ergüven, "Gayrimenkulün bu alanı doğrudan döviz girdisi sağlıyor. Döviz girdisi sağlayan diğer sektörlere destek veriliyor. Düzenleme ile bundan bizim de faydalanmamız sağlandı" şeklinde konuştu. 

 

"Biz yabancıya 10 yıldır konut satıyoruz ancak fiyatlar 1 yıldır artıyor. Dolayısıyla bunun yabancıya satışla alakası olmaz" açıklamasında bulunan Fatih Ergüven, bunun en büyük sebebinin konut üretiminin 3-4 seneden bu yana düşüyor olmasından kaynaklandığını belirtti. 

Ergüven, “Şu anda çok fazla yukarıya kaldıracak bir gücü yok. Artış, özellikle pandemiden sonra faizlerin düşük kalmasından dolayı orta ve üst segment yatırımcının da belli bölgelerde gayrimenkul yatırımlarına yönelmesinden kaynaklandı” açıklamasında bulundu ve Ergüven, “Kanada zaten yüzde 90 oranında göç alan bir ülke. O yüzden Türkiye için doğru bir örnek olamaz” ifadelerini kullandı. 

 

“Merpen altı firmalar ayrışacak”

Dünya'dan Leyla İlhan'ın haberine göre; bu işi hakkıyla yapan firmalar zaten pazarlama ve tanıtım gibi alanlara para harcadığını kaydeden Ergüven, uygulama ile işi düzgün yapan lisanslı firmaların merpen altı firmalardan ayrılacağını dile getirdi. Moskova’da yakın zamanda ofis açma planları olduğunu, yeni düzenleme ile 30 metrekare yerine 50 metrekare, 2 kişi yerine 3 kişi çalıştırma imkanı bulacaklarını da aktaran Ergüven, “Böylece yurtdışında mevcut olan ofis sayımızı daha artıracağız. Bu da aynı zamanda yurtdışında yabancıdan yabancıya da satış yapma anlamında dünyanın her yerine sektöre avantaj sağlayacak ve Türkiye’ye daha fazla döviz girdisi sağlayacak” diye konuştu

“Yabancıya satış belgeli emlak firmalarına açılmalı"

 

Düzenlemenin emlak sektörüne çok fayda sağlamayacağını belirten İstanbul Emlak Komisyoncuları Başkanı Nizamettin Aşa, “Yabancıya satış yapan biz değiliz. Bizim emlakçıların yüzde 1 ila 2 bile değil. Bazı ajans adı altında çalışanlar ile yabancı aracılık acente şirketleri ve kaçak çalışanlar bu işi yapıyor. Biz yüzde 2 komisyonu zor alırken, onlar en az yüzde 10 komisyonla çalışıyorlar. Dolayısıyla Türkiye emlak sektörüne faydası olmayacak” dedi. Sektörün düzene kavuşması için önce yabancı ajans ve acentelerin piyasada çalışmasını disiplin altına almak gerektiğini belirten Aşa, “Taşınmaz Ticareti Belgesi olmayan aracılık hizmeti veremiyor. Ancak ajans adı altında bu yapılıyor” dedi. Bu tür satışlarda mevcut olan Taşınmaz Ticareti Belgesi zorunlu hale getirilmesi gerektiğini kaydeden Aşa, “Bu alan belgeli Türk emlak firmalarına açılmalı” dedi.

“Önce yurtiçi emlakçılık mevzuatı düzenlenmeli”

İstanbul Emlak Brokerlerı Klübü (İSTEB)Başkanı Ulvi Özcan, Ticaret Bakanlığı’nın yeni çalışmasının sektöre bir destek gibi görünse de, ülkedeki kira sorunun günden güne büyüdüğü gerçeği dikkate alındığında zamanlaması doğru olmayan bir uygulama olarak niteledi. Toprağın ihracatına karşı olduğunu belirten Özcan, “Eğer devlet sektöre destek vermek istiyorsa, emlakçının kim olduğunun belli olduğu, emlakçılığın standartının düzgünce belirlendiği bir mevzuat için destek sunmalı” dedi. Özcan, “Çünkü şu anda herkes emlakçı olabiliyor. Hiçbir denetim yok. Dolayısıyla bir ilanı portallara emlak ofisi giriyor. Bundan da legal çalışan, işini seven saygın emlak ofisleri olumsuz etkileniyor. Emlakçının kim olduğu belli olmalı ki emlakçı tarafından dolandırıldı gibi ithamların hedefi legal ofisler olmamalı. Mevcut düzenlemede sektörün geneli yerine, kısıtlı sayıda birkaç firmaya fayda sağlayacak” diye konuştu.

Yabancıya gayrimenkul satışında limit yükselmeden satışlar katlandı! 

Konut fiyatları neden artıyor? Yabancıya satış satılık ve kiralık ev fiyatlarını etkiliyor mu?

Konut fiyatlarındaki artış hız kesmeyecek! Sektörü neler bekliyor?