Yalova'daki Hacımehmet Ovası tartışma konusu oldu!
Marmara Depreminde birçok binanın yıkıldığı ve yaklaşık 1500 kişinin yaşamını yitirdiği Yalovadaki Hacımehmet Ovasında, iki hafta önce alınan kat sayısının artırılması kararı, 17 Ağustos 1999daki felaketin 12. yıl dönümünde tartışma konusu oldu
Yalovada, 17 Ağustos 1999daki Marmara Depreminde resmi kayıtlara göre
toplam 2 bin 504 kişi hayatını kaybetti. Kentte can kaybının en çok yaşandığı
bölge ise Hacımehmet Ovası oldu. Burada, 1000 ila 1500 kişinin hayatını
kaybettiği kayıtlara geçti.
İki hafta önceki toplantısında Çevre Düzeni Planı değişikliklerini ele
alan Yalova İl Genel Meclisi, Hacımehmet Ovasının, "düşük"ten "orta"
yoğunluklu konut alanına dönüştürülmesini kararlaştırdı. Oy çokluğu ile kabul
edilen Çevre Düzeni Planı değişiklikleri, muhtemel itirazlar için askıya
çıkarken, bu düzenleme iki hafta önce olduğu gibi, Marmara Depreminin 12. yıl
dönümünde de Yalovada tartışma yarattı.
KARŞI ÇIKANLAR
Dönemin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan, Hacımehmet
Ovasında çok katlı yapılaşmaya yol açıldığını belirterek, "Hacımehmet Ovasında
çok kata izin veren bu düzenleme tam manasıyla bir skandaldır. Yeni bir faciaya
davetiye çıkarmaktır" dedi.
Eski bakan Okuyan, konuyla ilgili şunları söyledi:
"Biz bu filmi 12 yıl önce gördük. Orada önce 3 kat, 4 kat sonra 5 kata
çıktı. Hatta orada oturan mahalleliler heyet oluşturmuştu. Bize de gelmişlerdi.
7-8 kata izin veriyorsanız size oy vereceğiz dediler. Ben tam tersini yaptım.
Mevcut katlarda aşağıya inecek demiştim. Diğer partiler ise popülizm
yaptılar."
Plan değişikliğini eleştiren Okuyan, "Toprak değişmedi, toprağın
özelliği değişmedi. Zemini en bozuk yerde 100 katlı bina da yaparsınız ama ona
göre teknolojinin olması gerekiyor. Allah korusun Yalova;da risk hala devam
ediyor. Bu belediye başkanı orada oturuyor. Tabi 17 Ağustos;ta tatile giden bir
belediye başkanına halk itibar göstermeye devam ediyorsa, o belediye meclisinden
de bu karar çıkar. Yarın olası bir afet anında sırf rant elde etmek için alınan
kararlara imza atanlar, meydana gelecek olan olaylardan ve ölümlerden
sorumludurlar. Hacımehmet Ovası;nda kat artırımı bir cinayettir" diye konuştu.
İl Genel Meclis Üyesi CHPli Bahar Doğan ise yoğunluğun başka bir
bölgeden diğerine kaydırılmasının haksızlık olduğunu kaydetti. Planda yoğunluk
artışından doğan sosyal ve teknik altyapı ihtiyacının ne şekilde karşılanacağının
belirtilmediğine değinen Doğan, şunları kaydetti:
"Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, 14 Ekim 2009 tarih 8080 sayılı Valiliğe
gönderdiği yazısında; 17 Ağustos 1999 depreminde Yalovada yıkımlar, can ve mal
kayıpları alüvyon nitelikli araziler üzerinde olduğunu, imar planı yapımında
uyulacak esasların, Afete Duyarlı Planlama yöntemi anlayışı kapsamında valilikçe
değerlendirilmesi gerektiğini belirtmiştir. Buna uyulmamıştır. Belediyenin imar
talep dosyası 2008 tarihli Plana Esas Jeolojik, Jeolojik- Jeoteknik ve Mikro
bölgeleme Etüt Genelgesi;ne uygun yenilenip hazırlatılmamıştır. Bu gerekçelerle
şu an askıda olan 1/25.000 ölçekli imar planına itiraz ettim."
DESTEKLEYENLER
İnşaat Mühendisleri Odası Yalova Temsilcisi Mahmut Renkler ise Hacımehmet
Ovası;ndaki kat artışına karşı olmadığını söyledi. Hacımehmet Ovasının 2006da
yanlış planlandığını öne süren Renkler, şöyle konuştu:
"Burası gerçek anlamda 1989da Karadeniz Teknik Üniversitesine, emsal
1,5 olarak hesaplattırıldı. Buradaki sosyal donatılar ona göre yapıldı ve çok
güzel bir planlama oldu. Şu anda orada emsal 1,5;a göre sosyal donatısı hazır
yerleşim yeri var. Orayı 0,60;a düşürmek gene aynı belediye başkanı idaresinde
oldu. Deprem sonrası medyaya şirin göstermek amacıyla, Bakın biz katları nasıl
indirdik diye yapılan bir eylemdir. Çevre Düzeni Planı hazırlanırken belediye 2
kata düşürülmüş hali plancıya verdi. Buranın planları emsal 1,5;a, 5 kata göre
hazırlanmıştı. Şu anda talep edilen emsal de 1,2. Zemin etütleri, kat artışı
yapıldıysa yasa bunu emrediyor. Ben şimdi mühendis olarak 2 katı taşıtırım da 3
katı taşıttıramam dersem kendi mesleğime ihanet etmiş olurum. Doneler geldiğinde
oraya gökdelen yapılır. Belediye 2006 yılında planı hazırlayan gruba yeterli
bilgi vermedi yoksa orta yoğunluk olurdu."
Yalova Belediye Meclisi İmar Komisyonu Başkanı Cemil Aydın ise söz konusu
bölgede konut yoğunluğunun, deprem sonrasında 2 kata indirildiğini 2004te ise
"Şehit Ömer Faydalı Caddesinin altının 4 kata çıkmasıyla" diğer yerlerin
mağdur olduğunu ileri sürdü.
Aydın, "Elmalık;ta orta yoğunluk, Hacımehmet Ovası;nda düşük yoğunluk
olarak değiştirdik. Zaten burada 2,5 kat yapılıyordu. Biz bu yarımı tamamlayalım
dedik ama 3,5 olmasın 3 olsun dedik. Şahsı hesabıma göre Hacımehmet Ovası;nın
zemini ekonomik olarak 3 kattan fazlası için uygun değil. Hacımehmet;teki binalar
farklı sebeplerden çöktü" dedi.
Hacımehmet Ovasında kat artışına karşı çıkılmasının yanlış olduğunu
belirten Aydın, "Biz orada iddia edildiği gibi bir rant düşünmedik. Vatandaşın
mağduriyeti olmamasını düşündük. Karşı çıkanlar siyaset yapıyor. Gerçek tektir.
Siyaset yapmak burada olmaz. Yanlış bir şey yapılmışsa düzeltelim. Hala bunu
konuşmak siyasete girer. Yalovanın tamamı alüvyon zemin" diye konuştu.
İL GENEL MECLİSİNİN KARARI
Yalova İl Genel Meclisi, 17 Ağustos Marmara Depreminde birçok binanın
yıkıldığı ve çok sayıda can kaybının yaşandığı Hacımehmet Ovasının, "düşük"ten
"orta" yoğunluklu konut alanına dönüştürülmesini kararlaştırmıştı.
İl Genel Meclisinin ağustos ayı toplantısı, iki hafta önce, İl Özel İdare
Salonunda, Atalay Beştaş başkanlığında yapıldı. Oturumda, 1/25.000lik Çevre
Düzeni Planında talep edilen değişiklikler tek tek görüşülerek kabul
edilmişti.
Toplantıda, Yalovada 17 Ağustos 1999daki Marmara Depreminde en çok can
kaybının yaşandığı yerlerden biri olan Hacımehmet Ovasında, "düşük" yoğunluklu
konut alanının "orta" yoğunluğa çıkarılması talebi görüşülerek kabul edilmişti.
Karara muhalif olan İl Genel Meclisi Başkanı Beştaş, bu kararla söz konusu ovada
hem dikey hem de yatay konut yoğunluğuna imkan tanındığını ifade etmişti. Bu
kararla konut yoğunluğunun Tabanda yüzde 40a, kat sayısının ise 2den 3e
çıktığını anlatan Beştaş, şu bilgileri vermişti:
"Jeolojik ve jeofizik raporu yenilenmeden kat artışı ve yoğunluk artışı
yapılamaz. Yapanlar hakkındaki hukuki sorumluluk, planı onaylayanlar, ruhsat
verenler ve ilgili kurum ve kuruluşlara aittir. Bu konuda bakanlığın genelgesi
var. Teknik kat artışının tehlike yaratıp yaratmayacağını bilemiyorum ama burada
gerekli çalışma yapılmadan kat artışı yapıldı."
AA