22 / 11 / 2024
fuzul

Yapı ruhsatı daire sayısı 2012'nin ilk çeyreğinde yüzde 5 arttı!

Yapı ruhsatı daire sayısı 2012'nin ilk çeyreğinde yüzde 5 arttı!

Konutlara verilmiş yapı ruhsatlarının daire sayısı bazında 2010 yılının ilk çeyreğinde yüzde 5.2, 2011'in ilk çeyreğinde yüzde 13.5'luk bir gerileme var. 2012 yılının ilk çeyreğinde ise yüzde 5'lik artış var...




Gayrimenkul sektörünün son yıllardaki 'flaş' şirketlerinden Fi Yapı'nın aleyhindeki icra takip dosyaları ve 4 bine yakın inşaatın yarım kalmış olduğuna dair dünkü haber üzerine, Türkiye Müteahhitler Birliği'nin öngörüsünü merak ettim.

Şu vurgu dikkatimi çekti:

'Son dönemde bazı ekonomi yazarları tarafından 'konut sektöründe arz fazlası mı var? Arz talep arasındaki denge bozuldu mu?' gibi sorular gündeme gelmektedir... Durum, tek başına bir arz fazlası anlamına gelmese de azımsanması doğru olmayacak bir riskin göz önünde tutulması açısından önemlidir.'

Sonuç cümlesini baştan söylemiş oldum. Peki, Türkiye Müteahhitler Birliği'nin 'risk' ikazına neden olan durum ne?

Küresel kriz ve Türkiye'nin mevcut ekonomik konjonktürü göz önünde tutarak 'konutta arz fazlası mı var?' sorusuna 'yapı ruhsatları ve yapı kullanma izin belgelerindeki sayısal değişim' ile yanıt aranıyor.

Şunu da unutmamak gerekiyor ki, Türkiye'deki mevcut yapı stokunun yüzde 70'i ya yapı ruhsatına ya da kullanma iznine sahip değil!

Ve işte tablo:

2010 yılında yapı ruhsatları daire sayısı itibarıyla yüzde 76.8 arttı. 2011 yılında ise, 2010'a göre yüzde 29.6 geriledi.

2012 yılını değerlendirebilmek amacıyla Türkiye Müteahhitler Birliği son üç yılın ilk çeyrek rakamlarını karşılaştırıyor.

Konutlara verilmiş yapı ruhsatlarının daire sayısı bazında 2010 yılının ilk çeyreğinde yüzde 5.2, 2011'in ilk çeyreğinde yüzde 13.5'luk bir gerileme var. 2012 yılının ilk çeyreğinde ise yüzde 5'lik artış.

Ve bu rakam üzerine Türkiye Müteahhitler Birliği, 'Bu durum tek başına bir arz fazlası anlamına gelmese de, azımsanması doğru olmayacak bir riskin göz önünde tutulması açısından önemlidir' diyor.

Balon, patlama, tehlike gibi 'keskin' ifadeler yerine sıkıntı biraz uzun bir cümleyle yorumlanmış.

Akşam/Funda Özkan


Geri Dön