Yased 30. Genel Kurul toplantısı yapıldı!
Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) Yönetim Kurulu Başkanı Piraye Antika, yakın bir gelecekte Türkiye 'nin değerleme notunun artacağını ve yatırım yapılabilir ülkeler arasında derecelenmesini beklediklerini kaydetti
Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) Yönetim Kurulu Başkanı Piraye Antika, yakın bir gelecekte Türkiye 'nin değerleme notunun artacağını ve yatırım yapılabilir ülkeler arasında derecelenmesini beklediklerini, ancak cari açık üreten büyüme trendinin bu avantajlı pozisyonun uzun vadede sürdürülebilirliği konusunda bazı soru işaretleri doğurduğunu kaydetti.
Antika, YASED 'in 30. Olağan Genel Kurul Toplantısı 'nda yaptığı konuşmada,
bugün seçimli bir genel kurul yaptıklarını, mevcut Yönetim Kurulu olarak iki
yıldır görevde olduklarını ve görevi yeni bir yönetime devredeceklerini
söyledi.
Antika, Yönetimde devinim sağlamak, derneğe yeni bakış açıları
getirebilmek ve değişik sektörlerin de yönetimde yer alabilmesini sağlamak için
kendisinin de aralarında bulunduğu 6 üyenin yeni dönemde yönetime talip
olmadığını ifade etti. Antika, son 2 yılda YASED olarak gerçekleştirdikleri
değişikliklerin özellikle Derneğin kurumsal yönetişim ilkelerinin pekişmesi
doğrultusunda önemli birer yapı taşı olduğunu vurguladı.
YASED 'in faaliyetlerine ve Türkiye 'de kaydedilen ekonomik gelişmelere
değinen Antika, büyümeye yönelik riskler açısından dış talebin seyrinin en önemli
belirsizlik faktörü olduğunu, iç talebe bağlı olarak hızlı büyüyen Türkiye 'nin
yurt içi tasarrufları büyütemediği için hızlı açıldığını, gerek sermaye gerekse
dış borç olarak dış tasarruflara bağımlığın arttığına dikkati çekti.
-'SADECE KREDİ ARZINA DÖNÜK ADIMLARIN BAşARI şANSI NEDİR'-
Kısa vadede yakalanan politik ve mali istikrarın Türkiye 'yi özellikle
gelişmekte olan ülkeler arasında yükselen bir cazibe merkezi konumuna getirdiğini
dile getiren Antika, şöyle devam etti:
'çok değerli bir fırsat penceresi yakalamış durumdayız. Yakın bir
gelecekte Türkiye 'nin değerleme notunun artacağını ve yatırım yapılabilir ülkeler
arasında derecelenmesini bekliyoruz. Ancak cari açık üreten büyüme trendimiz, bu
avantajlı pozisyonun uzun vadede sürdürülebilirliği konusunda bazı soru
işaretleri doğuruyor. Türkiye 'nin rekabet avantajlarını kalıcı kılacak uzun
vadeli bir master planı var mı Merkez Bankasının yeni para politikasının
doğurduğu yeni riskler var mı Maliye politikası Merkez Bankasının mücadele
ettiği yüksek cari açık ve olası yüksek enflasyon riski ile mücadele etmek için
nasıl bir yol izleyecek
Bu mücadelenin bir parçası olarak bankacılık sektörünün büyüme hızının
düşürülmesi hedefleniyor. Para politikası, bankalar için miktarsal likidite
sıkılaştırmasına gidiyor. Bu politikaların piyasayı istenenden çok daraltma riski
var mıdır Sadece kredi arzına dönük adımların başarı şansı nedir Bu süreç
bankaların karlılığını azaltıp sektörde konsolidasyona yol açar mı Bu durum
hükümetin zaten oligopolistik olarak gördüğü bankacılık sektörü yapısı endişeleri
ile çelişen bir durum olabilir mi Dünya iş çevreleri bugünlerde bir gıda
enflasyonu şokundan endişe etmekte. Türkiye 'de gıda enflasyonunun ne kadar hızlı
yükseldiğine defalarca şahit olduk. Bu risk karşısında Türkiye tarım alanında ne
tür yapısal reformları hayata geçirecek'
-'GERİ GİDİşLERE MÜSAADE ETMEMEK BÜYÜK ÖNEM TAşIYOR'-
Piraye Antika, orta vadeli programın başarısı ve sürdürülebilirliğin,
Türkiye 'nin önümüzdeki dönemde geçmesi gereken en önemli testi oluşturduğuna
dikkati çekerek, yatırım ortamında hukuk ve vergi güvenliği alanlarında geri
gidişlere müsaade etmemenin büyük önem taşıdığının altını çizdi.
Körfez ve Arap ülkelerindeki son gelişmelerin Türkiye için yeni riskler
kadar fırsatlar da doğurduğunu vurgulayan Antika, 'Gerilimin nereye nasıl
sıçrayacağı belirsizken, sağlıklı bir analiz yapmak için vakit çok erken.
Ekonomik zorlukları olan bir Avrupa ve kaynayan bir Ortadoğu 'nun arasına sıkışmış
Türkiye 'nin işi çok daha zor olacaktır. Diğer yandan siyasi ve iktisadi
istikrarımızı devam ettirdiğimiz ölçüde, gerek net doğrudan yatırımlar gerekse
borç finansmanı kaynakları açısından ciddi bir artış kaydetme fırsatı da vardır'
şeklinde konuştu.
-'BİZİ GERİYE GÖTÜREN DÜZENLEMELERLE KARşILAşMAKTAYIZ'-
YASED 'in 30. yılında yerli ve yabancı sermayeli şirketler arasındaki
farklı muamelelerle ile ilgili mevzuat sorunlarının birçoğunun geride
bırakılmasının memnuniyet verici olduğunu vurgulayan Antika, şunları söyledi:
'Ancak, bazı konularda bizi geriye götüren düzenleme ve uygulamalarla
halen karşılaşmaktayız. 2008 yılında dış sermayeli şirketlerin taşınmaz ve
sınırlı ayni hak edinimlerine ilişkin olarak yapılan değişikliklerle getirilen
izin sistemi buna bir örnektir. Geçtiğimiz 2 yıldır en önemli gündem
maddelerimizden biri olan bu konu, tatmin edici bir çözüme ulaşılamamış olması
dolayısıyla bu yıl da gündemimizde olacak. Bu tür uygulamalar, dış yatırımcılar
nezdinde yerli ve yabancı sermayeli şirketler arasında farklı muamele
yapılabileceğine dair kaygıları arttırmakta ve bize de bu noktada önemli görev
düşmektedir. Üstelik, gayrimenkul, gerek perakende sektörü gerekse de diğer
gelişme alanları ile son yıllarda dış sermaye çeken en önemli yatırım
alanlarından biri olmuştur.
Doğrudan dış yatırımcının ilgisinin en canlı olduğu bir başka alanın da
enerji sektörü olduğunu söyleyen Antika, enerji alanında çok büyük yatırım
ihtiyacı bulunduğunu, bu alanda da geçmişte yabancı yatırımcıları uzak tutan bazı
belirsizlik ve gri alanların önümüzdeki dönemde giderileceğini umduklarını ifade
etti.
AA