Yatırımcılar OSB'lerde yer bulamıyor!
İstanbul Sanayi Odası Başkanı Erdal Bahçıvan, OSB'lerde yer kalmadığını dile getirerek, OSB'de yer bulmak isteyen yatırımcıların kendisinden yardım istediklerini dile getirdi.
Türkiye'de OSB'ye olan ilginin azalmadığını söyleyen İstanbul Sanayi Odası Başkanı Erdal Bahçıvan, bu dönemde alternatif pazarlardaki sorunlardan dolayı Türkiye'ye kayan siparişlerin 20 milyar doları aştığını söyledi. Akşam Gazetesi'nden Şenay Büyükköşdere'nin haberine göre; yatırımcıların OSB iştahı hakkında bilgi veren Bahçıvan 2021 beklentilerini anlattı. İşte Bahçıvan'ın o röportajı...
1.Zor bir yıl geçirdik. Türkiye nasıl başa çıktı sizce bu süreçle?
Pandemi en büyük devletlerin, en güçlü şirketlerin bile risk hesaplarında olmayan bir konuydu. Dolayısıyla dünya buna hazırlıksızdı. Biz Türkiye'nin reel sektörü olarak bu süreçte dünyadaki en başarılı örneklerden birini verdik. Kamu tarafında verilen destekler de sürecin daha hafif geçirilmesi için önemli katkı sağladı. Tüm dünya küçülürken Türkiye yılı pozitif büyümeyle kapattıysa bunu da hiç küçümsememek lazım. Ama şunun altını çizmeliyim ki bu dönemde sanayi sektörümüz Türkiye'nin en fazla önemsenmesi gereken sektörü olduğunu kanıtladı.
OSB'YE GİRMEK İÇİN RİCACI OLUYORLAR
2.Bu konuda sanayicide bir kırgınlık vardı galiba...
Son yıllarda sanayiciler olarak hizmet, inşaat, finans gibi sektörlerin sanayinin alternatifiymiş gibi görülmesinden duyduğumuz rahatsızlığı sık sık dile getiriyorduk. Türkiye'nin imalat sektörünün Türkiye'nin gayri safi milli hasıla içindeki payının yüzde 15-16'lara kadar gerilemesi bizi rahatsız ediyordu. Bu oranın yüzde 25'leri zorlaması gerekiyor. Tabii bu dönemde sanayi kesiminden de inşaatın o kısa dönemli spot cazibesine meyleden dostlarımız da oldu.
3.Şimdi gayrimenkulün cazibesi azalmış görünüyor. Yatırımlar şekil değiştiriyor mu?
Sanayide yatırım yapma noktasında arzu ve şevkin son dönemlerinin en yüksek boyutuna gelmesi bizi heyecanlandırıyor. İnşatta geçmiş yıllardaki cazibenin kalmaması sanayiye dönük ilgiyi artırmış olabilir. Ama bunun ötesinde teknoloji yenilemeleri ve kapasite artışlarının da yeterince yapılmamış olması bir yatırım ihtiyacını doğurmuştu. Bu dönemde oluşan fırsatlar ve ihracata dönük pazar gidişatının uzun vadeli umut veriyor olması, yatırıma dönüş hızını artırdı. Şu anda öyle enteresan olaylarla karşılaşıyoruz ki OSB'lerde yer bulmak için vali beylerden, rica etmem için beni araya koymak isteyen sanayiciler oluyor. Demek ki belli bir fırsatı gördüğü zaman yatırımcı, yatırım şevkini hayata geçirebilmek adına hazır ve nazır bekliyor. Dönem dönem birazcık alınmış, soğumuş olsa da harekete geçmeye hazır bir kitle var. Bu her zaman olacak bir iklim değil. İnşallah bu iklimi doğru kullanabiliriz.
FİNANSMAN STRESİ İKLİMİ KAÇIRMASIN
4.İklimi doğru kullanmaktan kastınız nedir?
Çok poztif bir tablo var ama bu işin bir de finansman boyutu var. Dünyada hammadde fiyatlarında yüzde 150'lere ulaşan artışlar söz konusu. Geçen yıl alınan kredilerin ödemeleri başlıyor. Diğer yandan sıkı bir para politikasıyla karşı karşıyayız. Finansman stresi bu iklimi kaçırabilir.
DIŞARIDA HARCAYAMAYINCA EVE YÖNELDİK
5.Pazarda nasıl bir değişimden söz ediyorsunuz?
İnsanı heveslendiren bir pazar söz konusu. Hizmet sektörü durunca, insanlar dışarıda harcamadıklarını, eve harcamaya başladı. Evde otururken boya eksikliğini görüp boya yapmaya başlayanlar, camını, çerçevesini, beyaz eşyasını değiştirenlerin sayısı hiç az değil. Tabii ihracat pazarlarında da bu dönemde gelişmeler oldu. Uzakdoğu üreticileri siparişlere zamanında cevap veremedi. Avrupa'daki rakiplerimiz de bizim kadar bağışıklı davranamdılar. Yani hem doğudaki hem batıdaki rakiplerimize göre öne çıktık. Bu da Türkiye siparişlerinde ciddi artış yarattı.
6.Yatırımlarda ağırlık hangi sektörlerde?
Tabii gündemde olan gıda ve tekstil sektörlerinde girişimler var ama onun dışında makine, komponent, petrokimya, aydınlatma gibi farklı sektörlerde de hareket var. Mesela takım elbise kumaşı değil de eşofman ipliği, terlik satışları patladı.
EZBER BOZAN BİR YAKLAŞIM GEREKİYOR
7.Sizce nasıl çözülebilir bu finansman sorunu?
Sanayinin finansman modelinin ayrı bir bakış açısıyla değerlendirilmesi gerekiyor. Kalınma bankası modeli bizim uzun süredir söylediğimiz bir sistem. Farklı bir faiz politikasıyla, farklı bir teşvik finansmanıyla desteklenmesi gereken modellerden biri bu. Bu dönemin ihtiyaçlarına merhem olacak bir mekanizma ama çok hızlı gitmediğini görüyoruz. Finansman ayağı noktasında ezber bozan bir yaklaşım olursa şu anda sanayiciyi kimse tutamaz. Yatırıma heveslenenler değil yatırıma uzak görenleri bile harekete geçirecek bir girişim olur bu. Bir ikinci konu da sermaye piyasalarının bu konuda önünün açılması.
YEŞİL BİLANÇOYA UCUZ KREDİ
8.Yeşil Mutabakat sanayi sektörünü nasıl etkileyecek?
Sanayi Odası olarak bu konuyu bu yılın kendimizi geliştirmemiz gereken en önemli alanı seçtik. Bir 'sürdürülebilirlik şubesi' kuruyoruz. Bu konudaki bağlayıcı kararlar gümbür gümbür geliyor. Bu Türk sanayii için hem büyük bir fırsat hem de tehdit. O kadar enteresan bir dünyaya gidiyoruz ki, şu anda kredi alırken bilançoya bakılıyor ama 2-3 yıl sonra karbon ayak izinize bakılacak. Bilançosu yeşil olan daha ucuz kradi alacak.
YABANCI VUR-KAÇ'A GELMESİN
9.Yabancı yatırımcının ilgisi nasıl?
Şu anki kur seviyesi Türkiye'yi satın almalar için çok cazip seviyeye getirdi. Bu ara dünyada para çok ucuz ve çok bol. Kendi ülkelerinde pazar daralıyor. Dünyada yatırım yapılabilecek onlarca ülke yok. Bütün bu faktörleri üst üste koyunca, yabancı için Türkiye çok cazip. Ben bu dönemde Türk şirketlere yabancı ortak almalarını tavsiye ediyorum. Şu andaki mevcut bol paradan Türkiye'nin daha fazla faydalanması lazım. Ve bu para bize vurkaç gelmemeli, kaliteli şekilde gelmeli.
OSB'lerde yatırımcılara emlak vergisi muafiyeti ve indirimli arsa tahsisi fırsatı!