Genel

Yatırımın yeni gözdesi SPAC’lar nedir?

SPAClar, Türk sermaye piyasası hukukunda “Birleşme Amaçlı Ortaklık” olarak adlandırılmaktadır. Geleneksel halka arzlara alternatif olarak, özel şirketleri birleşme yoluyla halka açmak için listelenen yatırım araçları, son iki yılda hacim ve popülerlik açısından patlama yaşadı. 2020’de, 248 SPAC, ortalama 336 milyon dolar listeleme büyüklüğü ve 83 milyar dolar toplam sermaye miktarı ile halka açık borsalarda listelendi

“Special Purpose Acquisition Companies”, ya da kısaca Birleşme Amaçlı Ortaklık (SPAC), birleşme ve devralma işlemlerinde sermaye piyasalarından yatırımcı sağlamak maksadıyla kurulup payları halka arz edilen bir yatırım girişimidir.

2020’de, 248 SPAC, ortalama 336 milyon dolar listeleme büyüklüğü ve 83 milyar dolar toplam sermaye miktarı ile halka açık borsalarda listelendi. Buna karşılık, 2021’de 613 SPAC, ortalama 265 milyon dolar bir listeleme değeri ve 162 milyar dolar sermaye ile listelenmiştir. Şu anda aktif olarak birleşmek için hedef şirket arayan 571 listelenmiş SPAC mevcut durumda.

BİR SPAC’IN ÖMRÜ NE KADAR NASIL YATIRIM YAPILIR?

Bir SPAC kurulur, bir borsada kote olur, birleşmek için de bir hedef arar ve daha sonra ise SPAC hissedarları tarafından oylanacak olan bir birleşme anlaşmasını müzakere edilir; onaylanırsa, SPAC daha sonra hedef şirket ile birleşir. Bir SPAC birleşmesini tamama erdirdiğinde, hedef şirket listelenir ve borsada SPAC paravan şirketin yerini alır. Bir kez listelendiğinde, SPAC’ın bir hedefle birleşmek için 2 yılı olduğunu veya tasfiye edilmesi gerektiğini de ayrıca hatırlatmak isteriz.

SPAC’lerin mantığı, özel şirketlere, geleneksel bir halka arz durumuna kıyasla halka açık olmak için daha hızlı, daha kolay ve daha kesin bir yol sunmasıdır.

Genel olarak, bir SPAC, deneyimli bir yönetim ekibi ya da nominal yatırım sermayesi olan bir sponsor tarafından oluşturulur ve tipik olarak SPAC’de yaklaşık yüzde 20’lik bir paya dönüşür (genellikle kurucu hisseleri olarak bilinir). Kalan yaklaşık yüzde 80’lik hisse, SPAC hisselerinin halka arzında sunulan “birimler” aracılığıyla kamu hissedarları tarafından tutulur.

SPAC’lerin karmaşık yapısı, yatırımcıları da riske atabilir. SPAC’lerle ilgili üç ana sorun yatırımcı getirilerinin negatif olma durumunu artırmakta: hissedar değerinin seyreltilmesi, yanlış hizalanmış teşvikler ve SPAC listelemesinin maliyeti.

Her SPAC’ın başlangıcından birleşmenin tamam olmasına kadar SPAC’ı yöneten bir kurucusu vardır. SPAC kurucusu, SPAC’ı oluşturmak ve yönetmek için tazminat olarak en az bir maliyetle listelenen SPAC’ın tedavüldeki hisselerinin yüzde 20’sini alır. Daha da önemlisi, bu kurucu hisse senetleri, yatırımcılara satılan ve borsada işlem gören hisselerden farklıdır, çünkü bir birleşme tamamlanana kadar kurucu hisseleri alınıp satılmaz.

Çalışmalar, listelenen hedeflerin birleşme sonrası pay fiyatlarının nihayetinde zamanla değer kaybettiğini ve 2019-2020 örneğinde Kasım 2021’e kadar gerçekleşen birleşmeler için birleşme sonrası getirilerin piyasadan ortalama yüzde 49,3 daha düşük performans gösterdiğini göstermiştir. SPAC kurucularının getirileri ise yüzde 198 oldu. Hisselerini birleşme öncesi itfa eden yatırımcılar için getiri, çoğunlukla varyantların değerinden dolayı ortalama yüzde 11,6’dır. Tabii ki, SPAC’lerin azınlığı, SPAC kurucusunun ve halka arzı yapan yatırım bankasının kalitesiyle ilgili olduğu gösterilen para kazanıyor.

SPAC’ler, esasen gömülü maliyetlerini gizleyen ve bilgi eksikliği olan yatırım yapmak isteyenleri tuzağa düşürebilen yapılarıyla, yukarıda açıklanandan daha karmaşıktır. Özetlemek gerekirse, perakende yatırımcıları, arkalarındaki finansmanı anlamak için gerekli zamanı harcamaları ve SPAC’lere yatırım yapmadan önce tekrardan düşünmelidir.

Editörün Notu: Bu haber bir yatırım tavsiyesi değildir. 

İhracatta finansman sıkıntısı patladı: İhracatçılar can çekişiyor

Aylık 250 bin tonluk dizel yakıt için imzalar atıldı

 Kabus geliyor: Enerji krizi tavukçuluğu vurdu!

Faizler yüzde 60’a dayandı! Yolu düşen yanıyor