Yavuz Semerci: İstanbul, finans merkezi mi olurmuş!

Değişim  Liderleri Zirvesi'nde bir oturuma moderatörlük yaptım. Konu İstanbul'un finans merkezi olup olmayacağıydı.İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İMKB Başkanı Hüseyin Erkan, SPK Başkanı Vedat Akgiray ve THY Genel Müdürü Temel Kotil konuşmacılardı.

Aslına bakarsanız, dünyanın sayılı finans mer-kezlerinden birisi olmak pek çok kişi için bir hayal sayılabilir.
'Neyimiz hazır' denebilir. Ancak konuşmacıları dinleyince, sorunun gerçekten bizlerdeki 'özgüven eksikliğinden' kaynaklandığını net olarak görebiliyorsunuz. Nitekim, Hüseyin Erkan bu gerçeğin altını çizerken özetle şöyle dedi:

'İstanbul'un konumu, iletişim altyapısı, yeni yerleşim alanları, gelişmiş bankacılık sektörü, gelişmiş altyapıya sahip sermaye piyasası, bölgenin en likit, en yüksek piyasa değerine sahip borsasıyla Türkiye hazır... Dünyada farkındalık yaratmalıyız. Özgüven eksikliğini gidermeliyiz. Finansal okuryazarlığı artırmalıyız... Ve inanmalıyız...'

Erkan, şu anda piyasa değeri GSMH'nin yüzde 40'ına ulaşan İMKB'nin çok yakın bir gelecekte bu oranı yüzde 100'e çıkaracağını ve halka açık şirket sayısının da bine ulaşacağını ifade etti. Erkan'ın dikkat çektiği bir başka nokta daha var. Gerçekten bu ülkede manuel ve ilkel tarzda çalışan 113 ürün borsası mevcut. Türkiye bir enerji koridoru. Ürün ve enerji kontratlarının işlem göreceği bir borsa yaratmak hayal değil... Böyle bir borsaya dünyanın kayıtsız kalmayacağını bilmemiz gerekiyor.

2700 yıllık bir şehir olan İstanbul'u yöneten Kadir Topbaş, 2950 belediyenin toplam bütçesinin yüzde 48'ini İstanbul'un gerçekleştirdiğini vurgularken o da özgüven eksikliğine dikkat çekti. 2004 yılında başkan seçildiğinde bu şehir için yeni bir vizyon çizdiklerini, şehrin emek yoğun sektörlerle değil, kongre, moda, sağlık, eğitim ve finans merkezi özellikleriyle ön plana çıkmasını istediklerini söyledi. Ve toplantıyı yaptığımız Kongre Merkezi'ne harcanan 330 milyon TL'yi hatırlattı. Uluslararası standartların üzerindeki Kongre Merkezi gerçekten takdire şayan... 'Biz göreve geldiğimizde yılda 800 bin turist geliyordu. Bugün 8 milyona çıktı. Önümüzdeki 10 yılda bu sayının yıllık 20 milyon turiste çıkması hayal değil' diyen Topbaş, İstanbul'un finans merkezi olma özelliğine sa ¬hip cazibe merkezine dönüşeceğine inancını bir kez daha vurguladı.

THY adına konuşan Temel Kotil'in sunduğu veriler de İstanbul'un ve Türkiye'nin kabına sığmadığını gösteriyordu. Özel havayolu şirketlerinin yer almadığı bir dönemde 5 milyon yolcu taşıyan THY, rekabetin tüm hızıyla sürdüğü bugünlerde yıllık 35 milyon yolcuya çıktı. Müthiş bir hareketin, müthiş bir dinamizmin hayatın hemen her alanında yaşandığını ispat eden pek çok veri var. Siyaset, insan haklarına yönelik ihlalleri, kişi hak ve özgürlükleri noktasında yaşanan olumsuzlukları konuşmaya devam edeceğiz elbette. Ama bir saatlik toplantı bile, 'Hadi canım bizden ne olur ki' demekten vazgeçmemiz gerektiğini özetliyordu. Sizinle paylaşayım istedim.
Habertürk/Yavuz Semerci