23 / 12 / 2024

Yeni ev alacak, ulaşım olanaklarına göre tercih yapıyor!

Yeni ev alacak, ulaşım olanaklarına göre tercih yapıyor!

Konut alırken lokasyon seçiminde “ulaşım kolaylığı” temel kriter oldu. Artık yeni ev alacaklar trafik sorununu göz önüne alarak ulaşım olanaklarına göre tercih yapıyor.



İşe gidebilmek, evine dönebilmek için saatlerce yollarda zaman yitiren çalışanlar; okul yolunda adeta mahsur kalıp dinlenme ve ders sürelerini harcayan çocuklar; sağlık kuruluşuna yetiştirilemediği için gerekli müdahalenin zamanında yapılamadığı hasta ve yararılar ve diğerleriyle tüm kentli bireylerin ortak çilesi: trafik… Büyük kentlerde yaşayanların maruz kaldığı trafik çilesi, üstelik her geçen gün daha da katlanıyor.

Bu durum, ailelerin konut alırken yaptıkları lokasyon tercihlerine doğrudan yansıyor. Trafik  çilesi ve ulaşım stresi, ulaşımda avantajlı lokasyonlarda kurulan yeni yerleşim bölgelerine talebi artırıyor. Büyük şehirlerde yaşayıp ev almayı düşünen kişiler için ulaşım imkanları, en temel ölçüt... Artık yeni ev alacaklar trafik sorununu göz önüne alarak, ulaşım olanaklarına göre tercih yapıyor. Alınacak evin ve dolayısıyla yaşanacak bölgenin, raylı sistemlere yakın olması, otobüs güzergahlarında yer alması, hastane, okul ve sosyal çevreye ulaşım imkanlarının olması temel kriter… GYODER’in yaptığı konut araştırmasının sonuçları da bu değişimi çarpıcı biçimde ortaya koyuyor. Araştırmada katılımcıların yüzde 39’u ulaşım kolaylığının alacakları konut için ilk tercih sebebi olduğunu belirtiyor. 

Ankara’da en cazip lokasyon…

Hızlı kentleşme sürecinde Ankara, trafik yoğunluğunda İstanbul’u yakalamak üzere. Başkent’in Çankaya, Gaziosmanpaşa, Emek, Bahçelievler gibi semtleri çoktan yükünü alırken, yeni gelişen ancak ulaşım imkanlarının hızlı yapılaşma ile paralel gitmediği Eskişehir Yolu, İncek gibi bölgelerde de şimdiden trafik çekilmez oldu. Bu nedenle Ankara’da yeni projeye başlayan firmalar ve konut alıcılarının lokasyon tercihi, ulaşım seçeneklerinin baştan ve bir arada var olduğu bölgelere kaymaya başladı.


Ankara’nın kuzeye açılan kapısı olarak yıldızı parlayan Batıkent Çakırlar bölgesi talebin arttığı yerleşim yerlerinin başında geliyor. Trafik yoğunluğundan uzak, zengin ulaşım seçenekleri ve merkezi bölgelere kısa sürede ulaşım imkanına sahip bu bölgede hayata geçen Mebuskent projesi de büyük talep görüyor. Projeyi diğer birçok ayrıcalığının yanı sıra sahip olduğu ulaşım imkanları cazip hale getiriyor.  


4-5 bin kişilik bir nüfusu barındıracak Mebuskent’i hayata geçiren Aymor Grup’un Yönetim Kurulu Üyesi Kürşat Ayhan, şehrin karmaşasından uzak, doğa ile içiçe bir yaşam hedefledikleri bu projede lokasyon seçiminde dikkat ettikleri hususun öncelikli olarak “ulaşım” kriteri olduğunu belirterek şunları söyledi:

“Büyük bir kent inşa ettik. İlk başta lokasyon olarak burayı seçerken hedefimiz daha kolay ve yaşanabilir bir hayat sunmak idi. Şimdi görüyoruz ki çok doğru bir bölge seçmişiz. Trafik büyük kentlerin kabusu oldu. Trafikte yaşanan stres bir yana artık zaman kavramının günümüzde önemi daha da artıyor. Ulaşımda gereksiz harcanan zamanı büyük kayıp olarak değerlendiriyoruz. Biz trafik sorunundan uzak, hayatın tam merkezinde, oturanların tüm ihtiyaçlarını eksiksiz karşılayabileceği bir lokasyonda yer alıyoruz. Mebuskent’i hayata geçirdiğimiz lokasyonda, sorun yaşamadan kısa bir süre içinde işyerlerine, okullara gitmek  mümkün… Mebuskent, bölgedeki metro hattı, otobüs güzergahları ve diğer ulaşım imkanları sayesinde Ankara’nın bir uçtan bir uca bağlantılı güzergâhlarına sadece 25 dakikalık mesafede bulunuyor. Çevre yoluna yakınlık dolayısıyla bölgemizden havalimanına da şehir trafiğine girmeden çok kısa sürede ulaşılabiliyor.” 



Geri Dön