22 / 12 / 2024

Yeşil bina sertifikalı gayrimenkul projelerinin özellikleri!

Yeşil bina sertifikalı gayrimenkul projelerinin özellikleri!

Altensis Kurucu Ortağı Serkan Emin, inşaatında bile çevre dostu malzemelerin kullanıldığı bu binaların, enerji tasarrufu, gri suların kullanımı, yenilenebilir enerji sistemlerine yer vermesi gibi çeşitli üstünlüklere sahip olduğunu dile getiriyor...



Leed ya da Breeam benzeri yeşil bina sertifikası alan binalar, çevre dostu olmayan binalara göre pek çok özelliği bünyesinde barındırır. Altensis Kurucu Ortağı Serkan Emin, inşaatında bile çevre dostu malzemelerin kullanıldığı bu binaların, enerji tasarrufu, gri suların kullanımı, yenilenebilir enerji sistemlerine yer vermesi gibi  çeşitli üstünlüklere sahip olduğunu dile getiriyor.


Türkiye’deki gayrimenkul yatırım seferberliği çerçevesinde özellikle son 10 yıldır birçok gayrimenkul projesi hayata geçti. Sunduğu sosyal yaşam imkanları, güvenliği, estetiği ile geçmiş yıllardaki pek çok sitelerden farklı bir anlayış sunan gayrimenkul projelerinden bazıları rekabet üstünlüğünü ele geçirmek adına uluslararası çevre dostu bina- yeşil bina sertifikalarına sahip oldular ya da almaya aday oldular.

Alanında sektörün vizyoner ve lider firması, Altensis’in Kurucu Ortağı Serkan Emin,   inşaatında bile çevre dostu malzemelerin kullanıldığı yeşil binaların, enerji tasarrufu, gri suların kullanımı, yenilenebilir enerji sistemlerine yer vermesi gibi çeşitli üstünlüklere sahip olduğunu dile getiriyor. Serkan Emin bunlar arasında Türkiye’nin mevcut iklim ve ekonomik koşulları düşünüldüğünde suyun ve enerjinin tasarrufuna yönelik önlemlerin hayati önemde olduğunun altını çiziyor.

Tek Bir Reçete Yok Ama Ortak Amaç Çevre!

Bununla birlikte yeşil binalar için tek bir reçete bulunmadığına işaret eden Altensis Kurucu Ortağı Serkan Emin “Binanın fonksiyonuna, büyüklüğüne, bulunduğu yere ve tamamlanma biçimine göre değişik kriterler belirlenebilir. Mesela şehir merkezindeki bir bina, toplu taşımaya ve çeşitli sosyal donatılara yakınlığı gibi kriterlerle ön plana çıkarken, yeterli miktarda yeşil alana sahip olmayabilir. Bunun tam tersi şehir dışında geniş yeşil alanlara sahip bir bölgedeki bina ise, kullanıcılarına sunduğu bitkilendirilmiş alan, doğal yaşamın korunması ve yenilenebilir enerji kullanımı gibi özelliklerle ön plana çıkarken, ulaşımla ilgili gerekli özellikler konusunda zayıf kalabilir” yorumunu yaptı. 


Yine de tüm yeşil binaların ortak amacının,  çevreyi korumak olduğunu dile getiren Serkan Emin, sözkonusu binaların çevre, kullanıcılar ve yatırımcılar bazında ortaya koyduğu farklılıkları şu başlıklarla özetledi:


Daha Az Su Tüketir

Yeşil binalarda kullanılan su armatürleri sıradan binalardaki armatürlere kıyasla %50 ila %70 daha az su tüketir. Böylelikle, şebekeden veya diğer kaynaklardan kullanılan su miktarı önemli seviyede azaltılmış olur. Yeşil binalarda bahçe sulamasında kullanılan sulama sistemi damla sulama gibi verimli sistemlerdir. Böylelikle, sıradan binalardaki konvansiyonel sulama sistemlerine kıyasla %50 seviyelerinde su tasarrufu sağlanabilir.


Hanelerin Enerji Faturalarını Düşürür

Yeşil binalar sıradan binalara kıyasla %25 ila %50 oranında daha az elektrik, doğal gaz veya diğer enerji kaynaklarını tüketirler. Böylelikle, binanın enerji tüketimi ve masrafları önemli oranda azalmaktadır. 


Yenilenebilir Enerji Sistemlerine Sahiptir


Yeşil binalar sıradan binalarda bulunmayan yenilenebilir enerji sistemlerine sahiptir. Güneşten veya rüzgardan veya jeotermal enerjiden veya benzeri yenilenebilir enerji kaynaklarından faydalanarak tükettiği enerjinin bir bölümünü kendisi üretir. Böylelikle, tükettiği enerjinin bir kısmını bedavaya mal etmektedir. 

 

Peyzaj Bitkisi Yerel İklime Uygundur

Yeşil binaların sıradan olan binalara nazaran yeşil alanları daha fazladır ve peyzajında kullanılan bitkiler yerel iklime uygun ya da uyum sağlamış bitkilerdir. Böylelikle, mevsim yağmurları ile su ihtiyaçlarının büyük bir kısmını doğal olarak sağlarlar. İlave sulamaya ihtiyaç asgari seviyededir.


Yağmur Suyunu Geri Kazanabilir 

Yeşil binalarda bina arsasına düşen yağmur suyu geri kazanılıp tekrar kullanılabilir. Lavabo, eviye, duş gibi giderlerinden elde edilen “gri su” arıtma sisteminden geçirilerek temiz su olarak geri kazanılır ve tuvaletlerde, pisuvarlarda, bahçe sulama ve otomobil yıkamada kullanılır


Işık Kirliliğine Yol Açmaz

Yeşil binaların çevre ve peyzaj aydınlatmaları ışık kirliliğine yol açmayacak ve enerji tasarrufunu azami ölçüde sağlayacak şekildedir. 


Ozon Tabakası İle Dosttur 

Yeşil binalarda bulunan klima cihazları, buzdolapları, derin dondurucular gibi soğutma ekipmanlarında kullanılan soğutucu akışkanlar (soğutma gazları) atmosferimizdeki ozon tabakası ile dosttur.

Yeşil binaların sıradan binalara göre sera gazı salımları %25 ila %50 seviyesinde daha düşüktür. Böylelikle, yeşil binaların karbon ayak izi sıradan binalara göre çok daha küçüktür ve çevreye dosttur. Atmosferimizdeki sera gazları miktarının artışına sebep olmaz ve küresel ısınmanın yarattığı etkileri asgari seviyeye çekmede yardımcı olur.


Çalışan Verimliliğini Artırır

Ofis binalarında işyeri kaynaklı hastalıkların azaldığını, devamsızlığın ve işten ayrılmaların azaldığını, çalışma veriminin arttığını; hastanelerde kalma sürelerinin azaldığını, okullarda sınav sonuçlarının iyileştiğini ve devamsızlıkların azaldığını gösteren birçok akademik ve sektörel çalışma ve rapor sonucu görülebilir.


ABD’de ofis binalarında yapılan çalışmada birçok  firmanın eski binaları  ve yeni yeşil binaları  karşılaştırılmış, buna göre yeşil binaya geçen firmaların ekonomik faydalar haricinde işe devamsızlık ve işten ayrılma oranlarında %20 ila %30 arasında azalma gibi çalışan performansına yönelik pozitif sonuçlar ortaya koyduğu tespit edilmiştir.


İlaveten, standartların üzerinde taze hava ve insan sağlığına zararlı olmayan boya, yapıştırıcı, dolgu malzemeleri sayesinde sağlıklı ve hastalık risklerini asgariye indiren yaşam alanları; günışığından faydalanılması sayesinde yüksek seviyede ferahlık duygusu ve psikolojik fayda, konfor standartlarına uygun ısıtma ve soğutma yapılması sayesinde tam konfor seviyesinde sıcaklığa sahip yaşam alanları gibi artıları bulunmaktadır.  


Ticari Gayrimenkulde Operasyonel Maliyetler Azalır


Oteller gibi ticari gayrimenkullerde operasyonel maliyetler yüzde 50’ye yakın azalmaktadır. Örneğin doluluk oranları normal oteller kıyasla daha fazla olan yeşil otellerin yüzde 70’inin enerji maliyetleri yıllık ortalama  %15 düşüyor. Yatırımcıların % 70’inden fazlası mülk değerinde ortalama %11, bina yatırım geri dönüşlerinde de ortalama % 15 artış olduğunu aktarıyor.




Altensis hakkında:  www.altensis.com

Altensis firması 2008 yılında kurulmuştur. Firma, hizmetlerini sürdürülebilirlik yönetimi başlığı altında toplamaktadır. Altensis çalıştığı projelere sürdürülebilirlik kriterlerini en mükemmel şekilde entegre edebilmek adına bünyesindeki uzmanlarla tam kapsamlı çözümler sunar. Bu konuyla ilgili  hizmet veren Türkiye’de kurulmuş ilk firma olan Altensis, yurtiçi /yurtdışı tecrübesi ve verdiği hizmetlerin kapsamıyla sektörde farklılaşmıştır. Ağaoğlu Grubu, Anadolu Gayrimenkul,  İŞ GYO, Soyak Yapı, Tekfen Holding, Tepe Holding, Toya Gayrimenkul, Tahincioğlu Gayrimenkul,  EMAAR, Özdilek, ZORLU Gayrimenkul, SAF GYO, AKİŞ GYO, Nurol GYO gibi şirketlere hizmet veren Altensis, ayrıca yurtiçi ve yurtdışı firmaların kendi fabrika, hastane, üniversite merkez ofis gibi projelerinde de yine yeşil binalar üzerine çalışmaktadır. Bunlara örnek olarak THY, BASF, Unilever, Philips, Schneider Electric, Kuveyt Türk,Grundfos, Ytong, Avea, Coca-Cola, Google,Migros, Acıbadem Grubu, Özyeğin Üniversitesi, Sabancı Üniversitesi örnek verilebilir. Yine yapılmakta olan İstanbul Finans Merkezi projesinde bulunan Halkbank, Vakıfbank, Ziraat Bankası gibi  finans kurumlarının projelerinde  de yeşil bina danışmanlık ve mühendislik hizmetleri vermektedir.  



 

Altensis’in verdiği hizmetler genel olarak;


Çevre dostu bina Değerlendirme sistemleri danışmanlığı ve denetlemesi (LEED ve BREEAM)

Mühendislik hizmetleri (Enerji ve Günışığı Modellemesi, Commissioning, Alternatif enerji proje yönetimi, Rüzgar analizleri)

Enerji verimliliği etüd ve fizibilite çalışmaları

Bina Akustiği Mühendislik ve Danışmanlık Hizmetleri

Kurumsal Sürdürülebilirlik Danışmanlığı (Karbon Emisyon Takibi ve azaltılmasına yönelik stratejilerinin geliştirilmesi, Atık Yönetimi, Yeşil bilgi işlem sistemleri) 


olarak sınıflandırılabilir.  Ayrıca, yine kardeş firması olan BES ENERJİ  çatısı altında yetkilendirilmiş enerji verimliliği danışmanı firması (EVD) olarak enerji yöneticiliği, enerji kimlik belgesi verilmesi ve verimlilik arttırıcı projelerin tasarımı ve uygulanması gibi hizmetler vermektedir. 




Geri Dön