Yumuktepe Höyüğü turizme kazandırılacak!

Mersin'in Toroslar ilçesi sınırları içerisinde yer alan ve dünyada bilinen en eski arkeolojik tarihe sahip yerleşim birimlerinden Yumuktepe höyüğü, Çukurova Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen bir proje ile dünyaya tanıtılacak.

Mersin Üniversitesi ile Toroslar Belediyesi ortaklığında yürütülecek olan ve 263 bin 727 lira bütçesi bulunan 'Yumuktepe ve Çevresi Koruma, Sunum ve Turizm Altyapısını Geliştirme Projesi', düzenlenen toplantıyla kamuoyuna tanıtıldı.

Toplantıda, projeyle ilgili sunum yapan MEÜ Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Nida Naycı, projenin, ÇKA tarafından 2014 Yılı Üretim ve Çevre Altyapısının İyileştirilmesi Mali Destek Programı kapsamında desteklendiğini söyledi. Yumuktepe'de eski çağlardan başlayıp, 13. yüzyıl ortaçağına kadar devam eden 9 bin yıllık kesintisiz bir yerleşimin mevcut olduğunu ifade eden Naycı, "Bereketli hilal diye anılan yakın doğu coğrafyası ile Orta Anadolu arasında kültürel, ticari ve ekonomik anlamda bir kavşak noktası olmuştur. Yumuktepe'nin de içinde olduğu bölgenin, tarımsal faaliyetlerin yakın doğudan Avrupa'ya yayılmasında önemli bir aşama olduğu düşünülmektedir" dedi.

Höyükteki ilk arkeolojik kazıların 1937-1948 yılları arasında John Garstang ve ekibi tarafından yürütüldüğünü dile getiren Naycı, uzun yıllar kaderine terk edildikten sonra 1993 yılında Prof Dr. İsabella Caneva ve ekibi tarafından yeniden kazı çalışmalarına başlandığını belirtti. Devam eden bu çalışmalarla Yumuktepe'nin dünya tarihi ve bölge coğrafyası içerisindeki öneminin gün ışığına çıkarılarak bilim dünyasına kazandırıldığına işaret eden Naycı, "Bu projenin amacı, Mersin kent merkezinde hemen yanı başımızda duran, 9 bin yıllık tarihsel geçmişi ile insanlığın önemli kültürel mirası alanlarından biri olan Yumuktepe höyüğünün, hak ettiği tanınırlığa ulaşmasını sağlamak, yakın çevresi ile birlikte sosyal,

kültürel ve ekonomik alt yapısının geliştirilmesini, böylece bölgede sürdürülebilir turizm kalkınmasına katkıda bulunmaktır" diye konuştu.

Naycı, proje kapsamında, başta Mersin olmak üzere kamuoyunda farkındalık yaratmak, höyüğe erişimin arttırılması, höyük yakınında bir tanıtım merkezi kurulması, fiziksel ve alt yapı özelliklerine ilişkin saha araştırmaları ve çeşitli materyallerle bölgenin tanıtımı gibi faaliyetlerin yürütüleceğini söyledi.

MEÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Gürol Emekdaş da konuşmasında, üniversitelerin, bulundukları kentte, kentin sosyal, kültürel ve ekonomik yapısına katkı sağlayan eğitim kurumları olduğunu belirtti. İnsanların zaman zaman yaşadığı şeyine farkında olamama, elindekinin kıymetinin ne olduğunu bilememe gibi bir eksikliği olduğunu dile getiren Emekdaş, bunun kurumların kendisini ifade edememesinden ya da karşı tarafın o kuruma, o yapılanlara ilgi gösterilmemesinden kaynaklandığını söyledi. Yumuktepe'nin de böyle bir değer olduğunu vurgulayan Emekdaş, projenin önemine dikkat çekerek, "Biz MEÜ olarak sürekli eğitim, öğretim, araştırma ve geliştirmenin yanı sıra Mersin halkına ve çevresine her türlü etkinliğimizle katkı sağlamayı amaç edinmiş bir üniversiteyiz" ifadelerini kullandı.

"BALİCİLERİN, MADDE BAĞIMLILARININ MEKANI"

Toroslar Belediye Başkanı Hamit Tuna ise, 2004 yılında göreve geldikleri ilk günden itibaren Toroslar bölgesindeki özellikle fiziki imkanların iyileştirilmesi ve taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına büyük önem verdiklerini vurguladı. Yumuktepe höyüğünün, Anadolu coğrafyasında yaşayan bütün insanlığın arşivi olduğunu dile getiren Tuna, "Burası 10 katmandan oluşan ve 9 bin yıllık geçmişi bulunan bir yaşam merkezi. O günden bu güne kadar ilk buğdayın yetiştiği, ilk ekmeğin yapıldığı, ilk mührün kullanıldığı, demir dökümün, bakır dökümün yapıldığı ve zeytinin yetiştirildiği önemli bir merkez. Aslında o yaşam yeri çözüldüğünde, Anadolu coğrafyasının bütün çıplaklığı geçmişten bugüne kadar ortaya çıkarılacak. İşte böylesine önemli bir mekan dünyada çok önemli konumda iken, maalesef çok fazla ehemmiyet gösterilmemiş. Biz göreve geldiğimizde bu önemli mekanın canlandırılması, Mersin'de herkesin geçmişine gidebileceği bir konuma getirilmesi gayreti içinde olduk" dedi.

Bu bölgeyle ilgili bir çok proje hazırladıklarını aktaran Tuna, şu bilgileri verdi; "Ancak tapusu Mersin Büyükşehir Belediyesi'nde idi. Projeleri hazırladık ama mekan bizde olmadığı için ya da tahsis edilmediği için projelerin karşılığını alamadık. İçine giremedik, etrafını iyileştirme güzelleştirme anlamında fiziki mekanların doğru olarak hazırlanmasında yardımcı olduk. Yumuktepe içimizde bir uhde. Hakikaten şu anda balicilerin, madde bağımlılarının kullandığı bir yer, çok olumsuz işlerin olduğu bir mekan. Ama bu güzel mekan çok özellikli bir yer. Özellikle kurvaziyer turizminin gelişmesi ile birlikte doğru tanıtıldığında çok faydalı olacağına inanıyorum. Orada bir arkeoloji uzmanı şunu söyledi; '6 bin yıllık bir ekmek kalıntısı bulundu ki, dünya literatüründe böyle bir bulgu yok. Siz şehir olarak Yumuktepe'yi satamıyorsunuz' dedi. O mekan turizmin çekim merkezi yapılabilir. Biz gücümüz ölçüsünde elimizden ne geliyorsa oralara katkı sağlamaya çalışıyoruz. Belediye başkanı olduğum günden bu güne kadar taşınmaz kültür varlıklarımızın korunması için emlak vergisi gelirimizin yüzde 10'u olan 700 bin lirayı ayırıyoruz. Ama bölgemizde kültür varlığı olarak tek bölge Yumuktepe'dir. Tapusu bizde olmadığı için çok fayda alamadık."

Toroslar Belediyesi olarak 10 yılda 3 üniversite ile ortak proje yapan tek belediye olduklarını da ifade eden Tuna, "İnşallah bundan sonraki süreçte bu şehrin daha güzel, daha yaşanılabilir ve kültürel değerlerinin de öne çıkarıldığı bir şehir olması yönünde çalışmalarımızı devam ettireceğiz. Bu proje, tanıtım noktasında önemli bir proje. O yerin değerini milletimize anlatma, sahiplenme ve koruma noktasında olacak olan katkı, bizim için çok önemli" dedi.

Çukurova Gazetesi