Zollverein Tasarım Okulu açılıyor!
2010 Ruhr Kültür Başkenti kapsamında Zollverein Tasarım Okulu´nu harekete geçirilecek
Geçtiğimiz yıl Bilgi Üniversitesi´nin düzenlediği Pixelist Elektronik Sanat Festivali kapsamında gerçekleştirilen `Quadrature´ performansı, izleyen herkesin ağzını açık bırakmıştı. VCD öğrencileri Refik Anadol ve Alican Aktürk, bitirme projeleri `Quadrature´da, Santralistanbul ana galeri binasını tek bir projeksiyonla aydınlatarak, müze binasını hareket eden bir yapıya dönüştürdü. Karşımızdaki bina aniden üç boyutlu bir animasyonmuşçasına, şekilden şekle girmeye başladı. Kaçıranlar için, `Track´te, performansın videosu için başlı başına bir alan verilmiş.
Başarıları dilden dile dolaşırken, ikili bu defa, 2010 Ruhr Kültür Başkenti kapsamında Zollverein Tasarım Okulu´nu harekete geçirmeye hazırlanıyor. İlgilenenler için, Santralistanbul´da bu yaz açılacak `.doc:Lab´ isimli atölye kapsamında, medya mimarisi alanının öncülerinden Ars Electronica ile benzer bir alanda bir atölye düzenleyeceklerini de belirtelim. Griduo projeyle ilgili sorularımızı da yanıtladı.
Binanın altını üstüne nasıl getiriyorsunuz?
Performans, yapının izleyici bakış açısı üzerine tasarlanmış 2 ve 3 boyutlu animasyonlarının elektronik müzik ile kurgulanmasından oluşmaktadır.
Binanın cephesindeki her bir elemanı bir piksel olarak düşünüp, yapının 3 boyutlu modelleme programlarında tasarlanmış görsel ilüzyonlar ile birlikte izleyici algısına sunuluyor.
Dünyada bu projenin nasıl benzerleri var?
Ars Electronica ve benzer odaklı bir çok merkez cephelerini sırf bu iş için LED kaplamayla inşa ediyorlar. Projeksiyonla yapılanlar arasında `urbanscreens´ ön plana çıkıyor.
Zollverein Tasarım Okulu´nun cephesinde bir proje daha gerçekleştireceksiniz. Bundan biraz bahseder misiniz?
Proje, 2010 Ruhr Kültür Başkenti etkinlikleri kapsamında düzenlenecek Extraschicht festivalinde, Zollverein Tasarım Okulu üzerinde gerçekleşecek. Yapının mimarları son yıllarda en prestijli mimarlık ödüllerini kazanan Japon SANAA grubu. (Kazuyo Sejima ve Ryue Nishizawa).
Proje yapının 4 cephesinin projeksiyonlar ile kaplanarak yine her cepheye özgü görsel/işitsel bir performansdan oluşuyor. Projenin bir özelliği de bildiğimiz kadarıyla dünyada ilk kez bu teknik kullanılarak bir yapının her cephesi performans için yüzey olarak kullanılacak olması. Böylelikle izleyiciler yapının çevresinde dolaşarak performansı deneyimleyebilecekler. Bu bina Santralistanbul´dan farklı olarak düzensiz ritimli bir cepheye sahip dolayısıyla burda ki gösterinin de hem ilüzyon biçimi hem de ritmi çok farklı olacak.
Radikal