194 bin bina ağır hasar görecek!
Beklenen İstanbul depremiyle ilgili her geçen gün uyarılar artıyor. Uzmanlar beklenen depremin yıkımına dikkat çekiyor. İstanbul için ürküten deprem senaryoları bulunuyor. Senaryolara göre, olası depremde İstanbul'da 194 bin bina ağır ve orta hasar görecek. 14 bin kişi hayatını kaybedecek...
Beklenen İstanbul depremiyle ilgili her geçen gün uyarılar artıyor. Uzmanlar beklenen depremin yıkımına dikkat çekiyor. İstanbul için ürküten deprem senaryoları bulunuyor.
Habertürk Gazetesi köşe yazarı Kemal Öztürk, bugünkü köşesinde İstanbul depremini kaleme aldı.
İşte Kemal Öztürk'ün 'İstanbul için korkunç deprem senaryosu' başlıklı yazısı...
Dünkü yazımda, aslında beklenen İstanbul depremi için gerekli çalışmaların yapıldığını, ancak ortaya çıkan ürkütücü durumun önlenmesi için uygulamaların yeterince yapılmadığını anlatmıştım.
Devletin (belediyeler dahil) elinde depreme karşı yapılacak çalışmalarla ilgili tüm planlar bulunuyor. Bu bilimsel raporlara göre yapılacaklar da belli.
Ancak gelin görün ki bunun için yeterli adımlar bir türlü atılmıyor.
Peki bu adımlar atılmazsa ne olur?
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Deprem Mühendisliği Ana Bilim Dalı uzmanlarına olası depremde başımıza neler geleceğini tespit eden çalışmalar yaptırdı.
İlki 2001, ikincisi 2008, sonuncusu da 2018 yılında.
Şimdi size 2018 raporun detaylarını aktarıyorum.
194 BİN BİNA AĞIR VE ORTA DERECEDE HASAR GÖRECEK
Rapordaki olasılıklar, 7.5 büyüklüğünde bir deprem olacağı varsayılarak hazırlandı. Buna göre İstanbul’daki 1 Milyon 166 Bin binanın % 17’si orta ve üstü derecede hasar görecek. Bu yaklaşık 194 Bin bina demektir. Bu binalar bir daha kullanılamayacak.
Bunların içinde 48 Bin adeti (576 bin hane) çok riskli ve tekrar kullanılamayacak düzeyde hasar görecek ve enkaz haline gelecek.
Buralarda yapılacak kurtarma çalışmaları için (uluslararası standartları baz alırsak, bina başı 20 kişi) yaklaşık 960 bin kişiden oluşacak arama kurtarma ekibine ihtiyaç duyulacak.
Hasar görecek toplam binalardan 25 milyon ton enkaz çıkacak. Bir kamyonun 25 ton moloz taşıdığı düşünülürse, 1 milyon sefer gerekecek.
DEPREM ANINDA 14 BİN ÖLÜ, 39 BİN YARALI OLACAK
7.5 büyüklüğündeki bir depremde ölümlerin tamamı binaların çökmesi sonucu, o anda oluşacak. Rapor 14 bin 200 can kaybının, 8 bin 100 ağır yaralanın ve 75 bin hafif yaralının deprem anında oluşacağını söylüyor.
Dikkat edelim bu depremin olduğu anda ortaya çıkacak tablo.
Peki sonrası?
Deprem sonrası oluşacak tsunami ne kadar ölüme neden olacak bilinmiyor.
48 bin binanın çöktüğü yerlerin (özellikle dar sokakların bulunduğu) neredeyse tamamında yollar kapanacak. Bundan dolayı 8 bin ağır yaralıya sağlık hizmeti götürülememesi sonucu kaçı hayatını kaybedecek bilinmiyor.
86 bin 500 doğalgaz kutusunda hasar oluşacak. Bunların neden olabileceği yangın ve bu yangınlarda meydana gelecek can kaybı, yaralanma bilinmiyor.
Yeterli arama kurtarma yapılamadığı için enkaz altında kalan insanların kaçı hayatını kaybedecek bilinmiyor.
Deprem yazın olursa salgın hastalık riski, kışın olursa donma nedeniyle ölümlerin artması da muhtemel. Bunlarla ilgili net bir şey söylemek de mümkün değil.
Tüm bu ihtimallerin hesaplanması ve tahmin edilmesi zor olduğu için, raporda can kaybı ve yaralı tahmini kısmında deprem anından sonra yaşanacaklar eklenmemiş.
2 MİLYON KİŞİ ACİL BARINMA İHTİYACI DUYACAK
7.5 büyüklükteki deprem sonrasında yaklaşık 640 bin hanelik acil barınma ihtiyacının ortaya çıkacağı tahmin ediliyor. Hane başına 3 kişilik nüfus kabulüyle, yaklaşık 2 milyon kişinin acil barınma ihtiyacı içinde olması bekleniyor.
Bu insanların barınma haricinde beslenme ve su ihtiyacı ne kadar olacak raporda yer almıyor. Su şebekesinde 463 noktada, atık su şebekesinde ise 1045 noktada onarım ihtiyacının oluşabileceği hesaplanmış.
İGDAŞ istasyonlarının % 40’ında hasar oluşacak ve yaklaşık 86.500 doğalgaz kutusu devre dışı kalacak. Bundan dolayı ne kadar yangın çıkacak bilinmiyor. Bu kutuların %10’nunda yangın çıksa; bu, 8 binden fazla aynı anda yangın olacak demektir.
Fatih ilçesine komşu yerlerde, Beyoğlu, Şişli, Alibeyköy, Zeytinburnu, Bayrampaşa, Esenler gibi ilçelerde, tek ve çift şeritli yolların kapanması öngörülüyor. Bunun haricinde ağır hasar alan binaların olduğu tüm dar sokaklarda yollar kapanacak.
Boğaz köprüleri, Marmaray ve metro hatlarında hasar beklenmiyor (15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nün yaklaşım viyadükleri ve Mecidiyeköy köprüsü, Karayolları tarafından güçlendirildi).
Ancak İzmir depreminde görüldüğü gibi, insanların neden olduğu trafik yüzünden yolların kapanması beklenebilir.
Şehirdeki elektrik trafolarının % 31’i hasar görecek. Şehrin önemli bir kısmına elektrik verilemeyecek bu yüzden. Ne kadar süre elektriksiz kalınacağı bu trafoların tamirine bağlı.
İSTANBULDA HEYELAN BÖLGELERİNE HALA BİNA YAPILIYOR
İstanbul’un 1/5 bin ölçekli jeoloji çalışmaları ve haritası çıkartılmış. Bununla birlikte şehrin heyelan bölgeleri de tespit edilmişti. Bildiğiniz Karadeniz’deki gibi toprak kayması olan, yoğun yağışla heyelan oluşan bölgeler var şehrin içinde.
En şaşırtıcı olan şey, bugün hala bu bölgelere imar izni veriliyor ve bu heyelan bölgelerine binalar inşa ediliyor.
Şu anda 2.868 bina heyelan bölgelerine yapılmış. Bunların 184’ü iş yeri, geri kalanı konut. Yaklaşık 14 bin kişi yaşıyor bu heyelan bölgelerinde. Deprem olmadan da bu binaların bir kısmı toprak kaymasıyla yıkılıyor aslında.
Tabi depremde en çok bu bölge hasar alacak.
Rapor, depremin gündüz ve gece olması halinde can kaybı ve yaralı durumunun farklı olacağını belirtiyor. Gündüz nispeten daha az kayıp bekleniyor. Ben gece ihtimalini baz alan verileri aktardım size.
MALİ KAYIP
Raporda depremin neden olacağı mali kayıplar da hesaplanmış. Buna göre yapısal hasarlara bağlı kayıpların 14 Milyar 166 -milyon dolar olması bekleniyor. Yapısal olmayan diğer kayıplar da eklendiğinde toplam mali kaybın 27 milyar dolar civarında olması tahmin ediliyor.
Buradaki hesaplamalar içinde şehrin ekonomiye olan katkı kaybının, fabrika, iş yerleri, ticarethanelerin kayıpları bulunmuyor. Ekonominin can damarının İstanbul olduğu düşünülürse, bunun neden olacağı mali kaybın tahmin edilen rakamın çok üstünde olduğunu söyleyebiliriz.
Sanırım bunu Prof. Dr. Celal Şengör hocanın ifadesiyle daha kolay anlatabiliriz: “Bu felaket geldiğinde Türkiye bağımsızlığını kaybedebilir.”
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN YÖNETMESİ GEREKİR
Bu çalışma, uluslararası standartlara göre ve tam bir bilimsellik temelinde hazırlanan son çalışmadır.
Bu korkunç senaryonun eğer önlem almazsak her an başımıza geleceğini bilmemiz gerekiyor.
Daha önce de söylediğim gibi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın en büyük mesaisini bu depremin zararını önlemek için yapılacak çalışmalara ayırması gerekir. Zira devletin tüm kurumlarını ilgilendiren ve etkileyen bu planların başka türlü hayata geçmesi mümkün değil.
İstanbullular dikkat! 110 sene gerekiyor!