2. Abdülhamid’in kültür ve sanat mirası yeni projelerle gün yüzüne çıkıyor!
2. Abdülhamid’in kültür ve sanat mirası yeni projelerle gün yüzüne çıkıyor. Yıldız Sarayı arşivlerindeki harita ve planlar, payitahtın bir asır evvelki coğrafî, mimarî, idarî ve nüfusuna dair ilginç detayları meraklılarına sunuyor...
2. Abdülhamid’in kültür ve sanat mirası yeni projelerle gün yüzüne çıkıyor. Yıldız Sarayı arşivlerindeki harita ve planlar, payitahtın bir asır evvelki coğrafî, mimarî, idarî ve nüfusuna dair ilginç detayları meraklılarına sunuyor.
Sultan II. Abdülhamid Han, son yıllarda kendi döneminde önayak olduğu sanat ve ilmi tasarrufâtıyla da ön planda. İçinden çıkılmaz derin siyasi çekişmelerin yaşandığı bir devrede, saraya kapanıp dünyadan kopuk bir hayat sürmemiş Ulu Hakan. Dünyadaki bilimsel gelişmeler, sanat akımları ve dünya edebiyatını da yakından takip etmiş. Milli mimari akımıyla yapılmış onlarca devlet kurumu, Yıldız Sarayı’nda açtırdığı fotoğrafhane, polisiye edebiyata olan düşkünlüğü ve Türkçeye tercüme ettirdiği kitaplar, marangozhanesinde yaptığı ince ahşap işleri ve birçok farklı mecradaki çalışmaları bunun en açık göstergesi. Sultanın saray arşivlerindeki mirası, akademik araştırma ve kültürel çalışmalar sayesinde gün yüzüne çıkarılıyor. Yıllar yılı saray arşivlerinde saklı kalan Osmanlı haritaları da yakın bir zaman önce İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür AŞ’nin gayretleriyle ortaya çıktı. Ekim ayında tamamlanan ‘Sultan II. Abdülhamid Devri Harita ve Planlarında İstanbul’ adlı albüm, sultanın hükümdarlık yaptığı devre ait 150 harita ve planı tarih meraklılarıyla buluşturdu.
1894-1895 yılında İstanbul’da bulunan su yolları ve bentleri planları
Padişahın keşfedilen ufku
Şehrin tarihî ve kültürel mirasının anlaşılması noktasında önemli çalışmalara imza atan İBB Kültür AŞ’nin bu büyük ebatlı ve görsel ağırlıklı çalışması, İstanbul araştırmacıları ve şehir sevdalıları için mühim bir kaynak niteliğinde. Bizzat padişahın emriyle hazırlanan haritalar, XIX. yüzyılın başlarından itibaren İstanbul ve çevresindeki padişah mülkleri, imar faaliyetleri, köprü ve resmi dairelerin çizimleri, askeri yapılar ve nüfus ile ilgili haritaları içeriyor. Albümde yer alan çizimlerin büyük bir bölümü el işi ve devrin önde gelen haritacı ressamlarına yaptırılmış. Yıldız Sarayı koleksiyonu içinde yer alan bu 150 adet sultan yadigarı haritalarda, Devlet-i Ali Osmanî’nin tüm topraklarını gösteren haritalarla beraber, Balkanlar, Marmara Bölgesi, İstanbul ve Çanakkale Boğazları’nın yanı sıra İstanbul civarı coğrafi görünümü de kitaptaki görseller arasında. Çizimlerle beraber verilen net işaretler ve demografik bilgiler, sultanın muhtelif alanlardaki malumata hemen ulaşabilmesini sağlayıcı tablo ve işaretlerle donatılmış.
Yabancı harita uzmanlarına çizdirilen detaylı İstanbul boğazı ve diğer boğazları gösteren haritalar
Haritalarla İstanbul masalı
Çalışmayı dikkatlice incelediğinizde İstanbul’u adım adım gösterecek ve her metrekaresinin kayıt altına alındığına şahit olacaksınız. Şehre dair coğrafî bilgiler detaylı biçimde ve semt semt okuyucuya sunulmuş. Ayrıca, su yolları ve bentlerini gösteren, devrin güvenlik güçleri olan Zaptiye nezareti için ve top tabyalarının konduğu yerlere işaret eden, karayollarını ve Boğaz’dan rahat geçişi sağlayan kılavuzlarla beraber gümrük ve harp okulları için resmedilmiş haritalar da sultanın elinin altında bulunuyormuş. Haritalara bakmanın en güzel tarafı henüz el değmemiş bir İstanbul’un saf görüntüsüyle baş başa kalıyor olmak. Soluk sarı renkli bir zemin üzerine incecik nakşedilmiş ibareleri okumak ayrı bir haz veriyor. Haritaların hemen yanındaki Türkçe açıklamalar, Osmanlıcası olmayanlar için bir pusula. Fakat şehir, deniz ve semtlerin, kimi zaman eski isimlerini aslından okumak ayrı keyif. Yine Fransız ve Alman haritacılar tarafından vücuda getirilmiş haritalara baktığınızda, Arap harfleriyle yazılmış Fransızca ibarelere ve Fransız imlasıyla Türkçe yer adlarıyla karşılaşıyorsunuz.
Marmaray’ın atası bir makul proje
Çoğu el yapımı olan haritalardan oluşmuş albümdeki en eski çizim 1807 yılına kadar uzanıyor. Sultanın şahsî mülkünü gösteren Emlâk-ı mahsusa haritaları ise ince detaylarıyla dikkat çekiyor. Haritalarda çalılık ve ağaçların cinsleri dahi işaret edilmiş. Çalışmada yer alan en yeni tarihli harita ise 1902 tarihli Küçükçekmece kazasına tabi Alibeyköyü çiftliği. Harita ve planların arasında geçtiğimiz aylarda bitirilen Marmaray Projesi’nin Abdülhamit devrinde çizilen planı da yer alıyor. Amerikan mühendis Frederik Strom, Frank T. Lindman ve John A. Hilliker’in ortaklaşa çizdiği 98x200 cm ebatındaki proje Tünel-i Bahri ismini taşıyor. Suriçi-Üsküdar güzergâhında konumlandırılmış olan tünel, bugünkü gibi toprağın altından değil suyun ortasından geçecek bir tünelden müteşekkil. Haliç üzerinden geçecek Hamidiye Köprüsü, padişahın ikametgâhı Yıldız semtine yapılması düşünülen bir demiryolu hattı ve ibadethane, mezarlık, fabrika, okulları da içeren çizimlerde, padişahın tıpkı fotoğrafçılıkta olduğu gibi görsel kayıtlara da ne kadar önem verdiğini gösteriyor. Son olarak kitabın önemli bir bölümünde ise İstanbul’un savunması için imar ettirilen tabya, kale gibi yapıların yanı sıra devleti temsil edecek kamu binaları ve saray dairelerinin de içinde bulunduğu mimarî çizimler de yer bulmuş.
Devleti Aliye-i Osmaniye Posta ve Telgraf Nezareti binası mimarî çizimleri...
Yıldız Sarayı’na yapılması planlanan tren yolu projeleri çizimleri...
Sultan’ın Haliç üzerine yapılmasını emrettiği Galata Köprüsü
Zaman Gazetesi