30 Mart'ta 10 MOL mağazası geliyor
MOL Mağazası İcra Kurulu Başkanı Oktay Özdemir, 30 Mart'ta aynı saatte, aynı dakikada 10 MOL açacaklarını belirtti
Özdemir, yeni dönem hedeflerine ilişkin birçok tekstil firması temsilcinin de katılımıyla düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, artık
üretimin nükleer güçten daha büyük bir silah olduğunu iddia ederek, üretimini kaybeden hiçbir ülkenin markalaşma sürecini devam ettiremeyeceğini, Türk firmalarının üretimi kaybetmesi halinde global markalar için "balık yemi" olma dışında hiçbir şey ifade etmeyeceğini söyledi.
Fason üretimle bir noktaya gidilemeyeceğini gördüklerini ifade eden Özdemir, "Muhakkak direksiyonun başına geçmemiz lazım. Bu, satış alanlarını kendi elinde bulundurmak demektir. MOL, artık kendimizin direksiyona geçmemiz
gerektiği inancıyla Türkiye'de örnek bir proje hareketidir" diye konuştu.
Bir markanın en büyük gücünün sunumu olduğunu ve sloganlarını "Sunuma giden yolunuz TEM Otoyolu gibi olsun" şeklinde belirlediklerini bildiren
Özdemir, önümüzdeki 5 yılın butikçiliğin ve toptancılığın sonu olacağını, Türkiye'de belki MOL gibi birkaç projenin daha ortaya çıkacağını kaydetti.
Türkiye'de alışveriş merkezlerinde "Made In Türkiye" ürünlerinin az satıldığını ve A plus noktalarda Türk malı olmadığını belirten Özdemir, 78 hazır giyimcinin bir araya gelerek oluşturduğu Türk markası MOL'un, ortak satış
alanları oluşturma stratejisi bulunduğunu, ürün adı değil, satış alanı adı olduğunu söyledi.
MOL'u oluştururken firmalara hiçbir ekstra yük getirmemeye çalıştıklarını ifade eden Özdemir, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Dünya tarihinde hiçbir noktada 100 bin insan bir ürünü satın almak için bir araya gelmemiştir. MOL'da bu oldu. 40 ülkeden başvuru var. Afganistan'dan
ABD'ye, Suudi Arabistan'dan Libya'ya, Rusya'dan Kazakistan'a, İsviçre'den Almanya'ya,, Hollanda'dan Finlandiya'ya, Suriye'den Güney Afrika'ya kadar dünyanın birçok yerinden talep var. Neden talep var? Çünkü herkes 'Made In
Türkiye'ye aç.
Bin MOL 14 milyar dolar ciro demek. Şu anda MOL için başvurmuş 239 çok büyük gayrimenkul grubu var ve bütün yatırımı üstleniyorlar. MOL'a girmek için gereken şey ise Türk firması olmak ve Türkiye'de üretmek. Bizim şu anda ürüne
ihtiyacımız var. Dünyanın da global krizde ürüne ihtiyacı var. Bizim satış alanlarına ihtiyacımız var. Şu anda ciddi derecede bizim firmalara ihtiyacımız var. İnanılmaz bir yatırım talebi var. Bu fırsatı kaçırırsak bir daha bulamayız.
Bir daha dünyayı bu kadar zayıf bir durumda da bulamayız. Sektör olarak bunu
değerlendirmemiz lazım."
"KÜMELENME MERKEZLERİ OLUŞTURUYORUZ"
Oktay Özdemir, şu anda kümelenme merkezleri oluşturduklarını, Adana'daki kümelenmenin İç Anadolu Bölgesi ve Kazakistan'daki MOL'ları, Bursa kümelenmesinin Ege Bölgesi ve İsviçre'deki MOL'ları, İstanbul'daki kümelenmenin Marmara ve
Karadeniz bölgeleri ile Almanya ve Körfez ülkelerindeki MOL'ları doldurmasını istediklerini ifade etti.
Şu anda ciddi anlamda nitelikli üreticiye ihtiyaçları bulunduğunu dile getiren Özdemir, "30 Mart'ta aynı saatte, aynı dakikada 10 MOL açıyoruz.
Hedefimiz 30 Nisan'da da yurt dışında 10 MOL'u aynı saatte, aynı dakikada açmaktır. Bir kuruş yatırım maliyeti yapmıyoruz" şeklinde konuştu.
Özdemir, 13 günde Türkiye'de hazır giyim ciro rekoru kırdıklarını, bir haftada mağazalarını 270 bin kişinin ziyaret ettiğini belirterek, Antalya'da yapılan bir ankette "Hangi markayı istiyorsunuz?" sorusuna yüzde 78 ile "MOL"
yanıtı verildiğini kaydetti.
"Bir gecede markalaştık" diyen Özdemir, İngilizler'in çok büyük bir banka grubunun MOL'un isim hakkına 10 milyon dolar önerdiğini söyledi. Özdemir, " Yüzde 10'una, bakın... Ama MOL'un isim hakkı hiç kimsenin değil" dedi.
MOL'da markalarını yaşatarak kar elde etmiş olacaklarını, bundan sonra Zara, H & M ve diğer global markalarla "çatır çatır" rekabet edebileceklerini ve MOL'un "asla" bir outlet olmadığını savundu.
Özdemir, "Dünyada mağazasında psikolog bulunduran, yaşam tarzına göre konumlandırılmış tek markayız. Bu burada kalmayacak; MOL Akademi'yi kuruyoruz.
İspanya'dan ve birçok ülkeden tasarımcılarla anlaşıyoruz. MOL Aksesuar da geliyor. MOL Kumaş'ı da kuruyoruz. 30 Haziran'dan sonra sonra perakende olarak girmediğimiz ülkelere de MOL Toptan stratejisiyle gireceğiz "diye konuştu.
"HEDEF; 2009'DA 108 MOL"
Bu yıl Almanya'da 40'a yakın mağaza açacaklarını, Suriye'de 2, Kazakistan'da 5 MOL inşaatının devam ettiğini bildiren Özdemir, "Hedef; 2009'da 108 MOL. Yani 3 günde bir MOL... Biz inşaat olarak sadece kontrol ediyoruz. Bunu yatırımcılar yapıyor. 2013'de MOL, Türkiye'nin en büyük ihracat markası..."
dedi.
Katılımcıların sorularını da yanıtlayan Özdemir, şu anda MOL'a girmek için 20 bin şirketin başvuruda bulunduğunu belirterek, hiçbir Türk markasına dünyanın 40 ülkesinden yüzlerce yatırımcının başvurmadığını, dün İsviçre'den bir
Türk vatandaşından kendisine MOL hareketinden dolayı "Onur duyuyoruz" şeklinde bir mektup geldiğini söyledi.
MOL'un kar amacıyla kurulmadığını ifade ederek, "Artık şimdi sıra bizde.
Dünya yeni bir Türk markasıyla karşı karşıya" diyen Özdemir, MOL'da firmalarla iletişimi sosyolog olan çalışanların sağlayacağını kaydetti.
Özdemir, Almanya'nın Bavyera eyaletinden MOL'un merkezinin Almanya'ya taşınması ile ilgili kendilerine teklif geldiğini de söyledi.
üretimin nükleer güçten daha büyük bir silah olduğunu iddia ederek, üretimini kaybeden hiçbir ülkenin markalaşma sürecini devam ettiremeyeceğini, Türk firmalarının üretimi kaybetmesi halinde global markalar için "balık yemi" olma dışında hiçbir şey ifade etmeyeceğini söyledi.
Fason üretimle bir noktaya gidilemeyeceğini gördüklerini ifade eden Özdemir, "Muhakkak direksiyonun başına geçmemiz lazım. Bu, satış alanlarını kendi elinde bulundurmak demektir. MOL, artık kendimizin direksiyona geçmemiz
gerektiği inancıyla Türkiye'de örnek bir proje hareketidir" diye konuştu.
Bir markanın en büyük gücünün sunumu olduğunu ve sloganlarını "Sunuma giden yolunuz TEM Otoyolu gibi olsun" şeklinde belirlediklerini bildiren
Özdemir, önümüzdeki 5 yılın butikçiliğin ve toptancılığın sonu olacağını, Türkiye'de belki MOL gibi birkaç projenin daha ortaya çıkacağını kaydetti.
Türkiye'de alışveriş merkezlerinde "Made In Türkiye" ürünlerinin az satıldığını ve A plus noktalarda Türk malı olmadığını belirten Özdemir, 78 hazır giyimcinin bir araya gelerek oluşturduğu Türk markası MOL'un, ortak satış
alanları oluşturma stratejisi bulunduğunu, ürün adı değil, satış alanı adı olduğunu söyledi.
MOL'u oluştururken firmalara hiçbir ekstra yük getirmemeye çalıştıklarını ifade eden Özdemir, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Dünya tarihinde hiçbir noktada 100 bin insan bir ürünü satın almak için bir araya gelmemiştir. MOL'da bu oldu. 40 ülkeden başvuru var. Afganistan'dan
ABD'ye, Suudi Arabistan'dan Libya'ya, Rusya'dan Kazakistan'a, İsviçre'den Almanya'ya,, Hollanda'dan Finlandiya'ya, Suriye'den Güney Afrika'ya kadar dünyanın birçok yerinden talep var. Neden talep var? Çünkü herkes 'Made In
Türkiye'ye aç.
Bin MOL 14 milyar dolar ciro demek. Şu anda MOL için başvurmuş 239 çok büyük gayrimenkul grubu var ve bütün yatırımı üstleniyorlar. MOL'a girmek için gereken şey ise Türk firması olmak ve Türkiye'de üretmek. Bizim şu anda ürüne
ihtiyacımız var. Dünyanın da global krizde ürüne ihtiyacı var. Bizim satış alanlarına ihtiyacımız var. Şu anda ciddi derecede bizim firmalara ihtiyacımız var. İnanılmaz bir yatırım talebi var. Bu fırsatı kaçırırsak bir daha bulamayız.
Bir daha dünyayı bu kadar zayıf bir durumda da bulamayız. Sektör olarak bunu
değerlendirmemiz lazım."
"KÜMELENME MERKEZLERİ OLUŞTURUYORUZ"
Oktay Özdemir, şu anda kümelenme merkezleri oluşturduklarını, Adana'daki kümelenmenin İç Anadolu Bölgesi ve Kazakistan'daki MOL'ları, Bursa kümelenmesinin Ege Bölgesi ve İsviçre'deki MOL'ları, İstanbul'daki kümelenmenin Marmara ve
Karadeniz bölgeleri ile Almanya ve Körfez ülkelerindeki MOL'ları doldurmasını istediklerini ifade etti.
Şu anda ciddi anlamda nitelikli üreticiye ihtiyaçları bulunduğunu dile getiren Özdemir, "30 Mart'ta aynı saatte, aynı dakikada 10 MOL açıyoruz.
Hedefimiz 30 Nisan'da da yurt dışında 10 MOL'u aynı saatte, aynı dakikada açmaktır. Bir kuruş yatırım maliyeti yapmıyoruz" şeklinde konuştu.
Özdemir, 13 günde Türkiye'de hazır giyim ciro rekoru kırdıklarını, bir haftada mağazalarını 270 bin kişinin ziyaret ettiğini belirterek, Antalya'da yapılan bir ankette "Hangi markayı istiyorsunuz?" sorusuna yüzde 78 ile "MOL"
yanıtı verildiğini kaydetti.
"Bir gecede markalaştık" diyen Özdemir, İngilizler'in çok büyük bir banka grubunun MOL'un isim hakkına 10 milyon dolar önerdiğini söyledi. Özdemir, " Yüzde 10'una, bakın... Ama MOL'un isim hakkı hiç kimsenin değil" dedi.
MOL'da markalarını yaşatarak kar elde etmiş olacaklarını, bundan sonra Zara, H & M ve diğer global markalarla "çatır çatır" rekabet edebileceklerini ve MOL'un "asla" bir outlet olmadığını savundu.
Özdemir, "Dünyada mağazasında psikolog bulunduran, yaşam tarzına göre konumlandırılmış tek markayız. Bu burada kalmayacak; MOL Akademi'yi kuruyoruz.
İspanya'dan ve birçok ülkeden tasarımcılarla anlaşıyoruz. MOL Aksesuar da geliyor. MOL Kumaş'ı da kuruyoruz. 30 Haziran'dan sonra sonra perakende olarak girmediğimiz ülkelere de MOL Toptan stratejisiyle gireceğiz "diye konuştu.
"HEDEF; 2009'DA 108 MOL"
Bu yıl Almanya'da 40'a yakın mağaza açacaklarını, Suriye'de 2, Kazakistan'da 5 MOL inşaatının devam ettiğini bildiren Özdemir, "Hedef; 2009'da 108 MOL. Yani 3 günde bir MOL... Biz inşaat olarak sadece kontrol ediyoruz. Bunu yatırımcılar yapıyor. 2013'de MOL, Türkiye'nin en büyük ihracat markası..."
dedi.
Katılımcıların sorularını da yanıtlayan Özdemir, şu anda MOL'a girmek için 20 bin şirketin başvuruda bulunduğunu belirterek, hiçbir Türk markasına dünyanın 40 ülkesinden yüzlerce yatırımcının başvurmadığını, dün İsviçre'den bir
Türk vatandaşından kendisine MOL hareketinden dolayı "Onur duyuyoruz" şeklinde bir mektup geldiğini söyledi.
MOL'un kar amacıyla kurulmadığını ifade ederek, "Artık şimdi sıra bizde.
Dünya yeni bir Türk markasıyla karşı karşıya" diyen Özdemir, MOL'da firmalarla iletişimi sosyolog olan çalışanların sağlayacağını kaydetti.
Özdemir, Almanya'nın Bavyera eyaletinden MOL'un merkezinin Almanya'ya taşınması ile ilgili kendilerine teklif geldiğini de söyledi.