3'üncü Boğaz Köprüsü'nün ayakları 125 metreye ulaştı!
İstanbul Boğazı'nın 3'üncü gerdanlığının inşaat faaliyetleri tam gaz sürüyor. Köprünün ayakları şimdiden boy göstermeye başladı. Bin 300 kişi büyük özveri ve titizlikle çalışmaya devam ediyor.
Temelleri 29 Mayıs 2013'te atılan Yavuz Sultan Selim Köprüsü, 320 metrelik yüksekliğiyle, asma köprüler arasında en yüksek kuleye sahip olacak. Köprünün iki yakasında aynı anda devam eden üç aylık yoğun çalışma sonrası, ayakların yüksekliği 125 metreye ulaştı. Gökdelen inşaatının 40 katına denk gelen yükseklikle birlikte, iki yakanın da 'ayak'landığı görüldü. Ayrıca ayaklarda projelendirilen bağlantı kirişlerinin de betonları da atıldı.
65 VİYADÜK, 7 TÜNEL
Köprü inşaatında, bin 300 kişi aylardır gece- gündüz vardiyasıyla çalışmalarına devam ediyor. 2015'te bitirilmesi hedeflenen köprünün işletmesi ise yapım dahil, 10 yıl 2 ay 20 gün konsorsiyum tarafından yapılacak. Köprü, özellikle hayvan sürülerinin zarar görmemesi ve daha küçük popülasyonlara ayrılmaması için çevreye duyarlı bir şekilde inşa ediliyor. Bu özelliğiyle de Türkiye'nin ilk ekosistem köprüsü olacak. Köprüyü yapan IC İÇTAŞ ile Astaldi ortaklığı, projenin tamamlanacağı 3 yıl sonunda bin 400 hektarlık ağaçlandırma gerçekleştirmiş olacak. Köprü ayakları 20 metre derinliğinde ve 20 metre çapında olacak. Ayrıca, ayaklar deniz seviyesinden 12 metre aşağıda kalacak. Proje kapsamında 65 viyadük ve 7 tünel yapılacak. 3. Köprü Projesi'nin Asya Yakası Kulelerden Sorumlu Şefi Mustafa Orkun Bilgin, "Yapım süreci disiplin ve hızla devam ediyor. Bu kalıp dinamik bir yapı. İşçilerin demir yetiştirmesi, betonu dökmesi, düzenin saat gibi işlemesi gerekiyor. Vardiyaların uyumlu olması çok önemli. Beton kalitesinin denetlenmesi, iş güvenlik ekibinin de çalışma süreci içerisinde önlemlerin devamlılığını sağlaması gerekli. Disiplinli şekilde ve hiçbir şeyi gözden kaçırmamaya çalışıyoruz" diye konuştu.
Vadiler su kanallarıyla korunacak
Kuzey Marmara Otoyolu'nun inşaatında, sel ve su baskınlarına karşı da önlemler alınıyor. Otoyol boyunca yapılacak su kanallarıyla, hem otoyol su baskınlarından korunacak hem de su kaynaklarının zarar görmesi engellenecek. Proje kapsamında, vadilerin kesiştiği noktalarda su kaynaklarının geçişi için önlemler de alınıyor. Yaklaşık 160 kilometrelik otoyol güzergahında 197 adet su kanalı yapılacak. Bu kanallarla vadilerdeki su akışı sağlanacak. Ayrıca, yağmur ve kar yağışları sonrası oluşan su yoğunluğunun bu kanallarla otoyolun altından geçirilmesi planlanıyor. Projenin Yapısal Tasarım Şefi Onur Kantar, menfez yani su kanalı sayısının artabileceğine belirtti. Kantar, "197 menfez var ama sahaya girildikçe bazı küçük değişikliklerle birkaç tane ilave olabilir. Menfezlerin boyu yağış şiddet haritalarına göre değişiyor. Yağış şiddet haritalarına göre, hidrolik hesaplar gerçekleştiriliyor..." dedi.
Yeni sembol bu köprü olacak
Projede görev almanın önemine dikkat çeken Sorumlu Şef Mustafa Orkun Bilgin "Böyle önemli bir projeye katkıda bulunmak herkese nasip olmaz. Keyifle herkes görevini yapıyor. Tamamlandığında İstanbul'un sembolü olacak. 1972'de yapılan 1. Boğaz Köprüsü, yıllarca İstanbul'un sembolü oldu. Filmlerde, resimler de yer aldı, tişörtlere baskıları yapıldı. İkinci köprü gelince de insanlar heyecanlandı. Şimdi sıra bu köprüde... Bu köprü diğer köprülere göre daha özellikli, dünyada adından söz ettirecek bir proje" diyor.
Menfezler hayvanların sığınağı olacak
Menfezlerin, karayolları standartlarına göre, en küçüğü 2 çarpı 2 metre şeklinde yapıldığına dikkat çeken Yapısal Tasarım Şefi Onur Kantar "Menfezlerin boyu ve eni 5 metreye 5 metre ölçüye kadar çıkarıldı. Bütün vadilere konuluyor. Menfezler dere kuruysa bile, yağış şiddet haritasına göre olası sel ya da su baskınlarına hazırlanarak yapılıyor. Bazı hayvanlar da bu menfezleri kışın sığınma yeri olarak kullanabilir" diye konuştu.
Sabah Gazetesi
