5 milyondan fazla konutun acilen yenilenmesi gerekiyor!
Marmara ve Van depremlerindeki acıları tekrar yaşamamak için inşaat sektöründeki firmalar başta olmak üzere herkese büyük sorumluluklar düşüyor. Konutların yüzde 45'i oturulamaz durumda ve 6,5 milyon konutun acilen yenilenmesi gerekiyor.
Dünyanın en önemli ve hareketli coğrafi kuşaklarından birinde yer alan Türkiye'de, bugüne kadar ağır kayıpların yaşandığı birçok deprem meydana geldi.
17 Ağustos 1999 tarihinde gerçekleşen 7,5 şiddetindeki Marmara Depremi'nde resmi raporlara göre; 17 bin 480 kişi hayatını kaybetti, 23 bin 781 kişi yaralandı, 505 kişi sakat kaldı. 285 bin 211 konut ve 42 bin 902 işyeri de hasar gördü.
Marmara ve ardından 2011 yılında yaşanan Van depremleri, yüzölçümünün yüzde 92'si deprem kuşağında bulunan ve nüfusunun yüzde 95'i deprem tehdidi altında yaşayan ülkemiz için ne ilk ne de son.Tiirkiyedeki 18 milyonu aşan yapı stoğunun yiizde 67si ruhsatsız ve kaçak, yüzde 60'ı ise 20 yaşın üzerindeki konutlardan oluşuyor. Konutların yüzde 45'i oturulamaz durumda ve 6,5 milyon konutun acilen yenilenmesi gerekiyor.
Bu noktada kentsel dönüşüm Türkiye için adeta bir devrim niteliğinde...
Marmara ve Van depremlerindeki acıları tekrar yaşamamak için inşaat sektöründe faaliyet gösteren firmalar başta olmak üzere herkese büyük sorumluluklar düşüyor. Tüketicilerin de bilinçli olması ve binalarının deprem güvenliğini sorgulaması şart.
BİNALAR DEPREM ANINDA KAÇILACAK DEĞİL SIĞINILACAK YERLER OLMALI
Uzmanlar, Ülkemizde, deprem bilincim artırmayı hedeflenirken sağlıklı ve güvenli binaların inşa edilmesi gerektiğine dikkat çekiyorlar. 1999 yılında Marmara'da, 2011 yılında ise Van'da yaşanan depremlerin hem sektördeki standartları hem de tüketicilerin bilinç düzeyini artırdı ancak Türkiye'de meydana gelen depremlerdeki acıları tekrar yaşamamak için yapılan binalar, deprem anında kaçılacak değil, içine güvenle sığınılacak yerler olmalı. Tüketiciler konut seçerken elbette estetik değerlere önem vermeli ancak öncelikleri statik değerler olmalı. "Anlayışı henüz tam anlamıyla oturmadı.
KENTSEL DONUŞUM; KAPSAMLI, PLANLI VE SAĞLIKLI YASAM ALANLARINA DÖNÜŞÜM OLMALI
Kentsel dönüşümün deprem gerçeği ile yaşayan Tıirkiyede çok önemli bir adım olduğunun altını çizen uzmanlar, "Kentsel dönüşüm, dar kapsamlı ve parselinde bina bazında dönüşüm olarak algılanmamalı. Yerinde imar artışıyla yapılmaya çalışılan kentsel dönüşüm başarısız olur. Kentleri uzun vadede geri dönüşü mümkün olmayan hatalara sürüklememek için kentsel dönüşüm; yolu, altyapısı, yeşil alanı ile daha kapsamlı, planlı ve sağlıklı yaşam alanlarına dönüşüm olarak ele alınmalı.
Ayrıca devlet ve yerel yönetimler daha etkili ve yönlendirici rol oynamalı" görüşünde birleşiyor.
DEPREM HASARLARINI EN AZA İNDİRMEK İÇİN DAHA FAZLA ÖNLEM ALMAK GEREKİYOR!
Yakın zamana kadar ülkemizde mühendislik ve mimarlık hizmetlerine gereken önemin verilmiyordu, bu nedenle binaların deprem önlemleri konusunda yetersiz kalıyor, depremlerin oluşturacağı hasarları azaltmanın en etkin iki yolunun depreme dayanıklı yapılar inşa etmek ve toplumu depreme karşı eğitmek gerekiyor.
YAPI DENETİMİ SAĞLIKLI İSLEMELİ
"Yapı güvenliğini sağlamak yapıların üretim sürecinde doğru bir mühendislik hizmetiyle başlar. Zemin etüdünden projelendirmeye, malzeme kalitesinden yapım faaliyetine kadar bina üretim sürecinin her aşamasında alınacak mühendislik hizmeti yapıların güvenli olmasının en önemli teminatıdır."
Yeni Haber Gazetesi