Ahşabın sürdürülebilir mimari üzerindeki etkisi!
The Circle, İsveç Enstitüsü, İsveç İstanbul Başkonsolosluğu ve In-Between Tasarım Platformu işbirliğiyle, kentsel sorunları Türkiye ve İsveç arasında diyalog oluşturulup konuşan Equal Spaces / Kentsel Araştırmalar etkinlik serisi, ahşabın sürdürülebilir mimari üzerinde bulunan etkisi konuşuldu.
Wood City Sweden Koordinatörü Mimar Jessica Becker ile Circle ve Avcı Architects’in kurucu ortağı Mimar Selçuk Avcı’nın konuşmacı olduğu etkinliğin moderatörlüğünü In-Between Tasarım Platformu Kurucu Ortağı Dilek Öztürk tarafından yapıldı.
Günümüzde iklim krizine cevap vermek adına, üretimin içinde olduğu her alanda, çevresel ve sosyal anlamda uzun süreli pozitif etki yaratmayı tartışıyoruz. Bu kapsamda, mimarlık iklim değişikliği ile mücadelede sürdürülebilir malzeme ve yapım teknikleri kullanımı açısından büyük bir potansiyeli bulunuyor.
2 Ekim’de Circle’da gerçekleşen etkinlikte, iklim değişikliğine cevap vermek için ahşap mimari kullanımıyla sürdürülebilirlik konusunda Türkiye ve İsveç’te bulunan ortak ve ayrışan noktalar arasında yer alıyor.
Jessica Becker konuşmasına; ahşabın çevre için ‘akıllı malzeme’ olarak nasıl değerlendirilmesi gerektiği ile başlayarak ve farklı işlev ve ölçeklerde örnekler verdi.
Becker; İsveç’te sürdürülebilir tasarım yöntemlerinin devlet politikasına dahil olması ve AB regülasyonları ile yapı sektöründe inovasyon yaratmak adına verilen teşviklerden bahsetti. Bu kapsamda AB nin düşük karbon emisyonlu malzeme kullanarak bir ekonomi geliştirmek üzerine kurduğu uzun dönem planı Roadmap 2050 ön plana çıkıyor.
Becker, sürdürülebilirliğin sadece malzeme üzerinden değil, ormancılık ve tedarik zincirinin de sürdürülebilir olmasıyla ancak ahşap geleneğinin süreklilik gösterebileceğini anlattı. Nordik ülkelerde geleneğin sürdürüldüğüyle örnekler veren Becker, kentsel alanlarda ekolojik sürdürülebilirliği sağlamak için; işverenlerin de konu ile ilgili farkındalığının arttırılmasını gerektiğini söyledi.
Selçuk Avcı, dünyanın içinde bulunduğu iklim krizinin, içinde yaşadığımız şehirden, soframıza kadar bizi nasıl etkilediğini anlatarak ekonomi, ekoloji, etik değerlerin örtüşeceği metodolojiler üretmemiz gerektiğini söyledi. Avcı, sadece dünya üzerinde yaşadığımız sürece değil, geleceğe yatırım yapmak için; değişimin bir parçası olmamız gerektiğinn altını çizdi.
Ahşap kullanımının belli bir kültür yapıldığını ve bunun için de Ar-Ge’nin önemini anlatan Avcı, Türkiye’de ahşap ile ilgili geleneğin sürdürülmediğini ve kesintiye uğradığını söyledi.
Konuşmalarda bulunan kamunun sosyal konut sorununa ahşap ile getirebileceği pozitif çözümler, ahşabın dijital teknolojilere adapte olması ile daha tercih edilebilir olması bir malzeme olması ve deprem, yangın gibi felaketler için dayanıklı olması üzerine yapıcı diyaloglar düzenledi.
