Sektörel

Ahşap sistem...

Ülkemizde kütük evle ahşap taşıyıcı sistem karıştırıldığı için bu meyanda cevaplanması gereken birçok soru çıkmaktadır

Yapı sistemleri içerisinde ahşap karkasla kurulan evlerin inşasında yoğun olarak doğal ve tabi malzemeler kullanılması sistemi oluşturan duvar panelleri, çatı makasları ve kirişlerin; fırınlanmış kereste ve osb gibi ahşap ve türevlerinden üretilmesi bilinçli bir tercihtir. Dikkat edilirse bu evler genellikle Kuzey Amerika ve İskandinavya gibi ülkeler ile depremlerin yoğun olarak yaşandığı Japonya'da inşa edilmektedir. Tabi bu sistemin teknolojisi ve menşei Kuzey Amerika olarak bilinir..ancak kökeni Anadolu'dur. Osmanlı çatkı sistemi zamanla ve teknoloji ile doğru orantılı olarak gelişmiş ve bugünlere gelmiştir. Zaman içerisinde deneme-yanılma yöntemi ve teknolojik gelişmeler bu sistemin daha geliştirilmesine katkı sağlamıştır. Ülkemizde kütük evle ahşap taşıyıcı sistem karıştırıldığı için bu meyanda cevaplanması gereken birçok soru çıkmaktadır.

Biliyorsunuz bizim ülkemizde tüm yapılar kurulmadan evvel toprağın düzenlenmesi ve hafriyat gibi işlemler yapılır. Halbuki ABD ve Kanada gibi ülkelerde doğal yaşam alanlarının bozulmaması için evlerin kurulacağı toprağın topoğrafik yapısı hiç bozulmadan..hafriyat gibi işlemler yapılmadan sistem ahşap temeller üzerine kurulabilmekte..fırınlanmış ahşap kullanılan bu yapısallarda yoğun olarak osb gibi plakalar-ağaçın sıkıştırılmış hali- burgulu çivilerle çakılmakta, her bileşen yerde de çelik plate ile sistemin karkası tamamlanmaktadır. Duvarlar izolasyon malzemesi olarak köpük veya cam yünü ile doldurulmakta..dış cephelere dışarıdan nem örtüsü house-wrap, dış yüzeylere de fiberciment, çatılara da shingle kaplanarak ev tamamen örtülmektedir. Kullanılan her malzemenin ayrı ve nitelikli özellikler taşıması, olabilecek riskleri de minimuma indirgemektedir. Çünkü bu evlerde temel amaç memnuniyet, dayanıklılık, bakım gerektirmeme ve sağlıklı bir yaşamdır..kullanılan malzemelerin nitelikli ve kaliteli olması bilgi, teknoloji ve bilincin ürünüdür.

Malumunuz Kuzey Amerika kıtası soğuk ve sert bir iklim yapısına sahip olmasına rağmen evlerin %90 ı ahşap karkas sistemle kurulmuştur. İyi de neden böyle sert ve soğuk iklimlerde hep ahşap evler tercih edilmektedir..irdelemek lazım.

Ahşap sistemin temeli yaşam garantisine dayanır. Ahşabın doğal bir malzeme olması nedeniyle alerjik reaksiyonlar, kalp-damar, tansiyon, romatizmal rahatsızlıklar ve böbrek hastalıklarının önlenmesinde etkin değer taşır. Özellikle betonarme evlerin rutubetli, nemli ve sağlıksız olması..radon gazı değerlerinin yüksek çıkması..sağlıksız ortamlarda insanların eklem rahatsızlıklarının artmasına sebep olmaktadır. Ancak ahşap evlerde eklem rahatsızlıklarının geçtiğini bilim adamları açıklıyor.

Ahşap sistemin iklimsel özelliklere karşı dayanıklılığı ve sağlıklı oluşu, en soğuk ve en sıcak bölgelerde inşa edilebilmesi..bu sistemin Dünya genelinde yaygınlaşmasını da sağlamıştır.

Öncelikle şu çok iyi bilinmelidir..ahşap sistemle kurulan evler her şart ve zemin de yaşam garantilidir. İnsanoğlu için deprem gibi felaketlere karşı ölümcül risk oranının % 0 olarak bilim adamları tarafından açıklanması sisteme karşı duyulan güveni göstermektedir. Halbuki Kuzey Amerika kıtasında sadece depremsel risk taşıyan bölge California eyaletidir. Ancak kıtanın iki büyük ülkesinde evlerin neredeyse tamamı ahşaptır. Niye betonarme ev yapmadıklarını düşünmek lazım!

Bu kıtada ahşabın depreme karşı güvenli olmasının yanı sıra sistemin izolasyonlu olması ve iklimsel tepkisinin hem sıcağa hem de soğuğa karşı mukavemetli ve ideal yapılar olarak tercih edilmesi boşuna değildir. Diğer beton ve çelik evlere nazaran çok kısa bir zamanda ısıtma ve soğutma sağlanabilmesi; soğuk iklimli bölgelerde -20 derecede ahşap bir evi 2 saatte ısıtmak mümkün iken betonarme tarz da inşa edilmiş evlerde bu sürenin minimum 36 saat olması hepimize net bir fikir verdiğini düşünüyorum. Aynı zamanda ahşap yapıların ısıtma ve soğutma masrafının çok düşük ve ekonomik olması..sağlıklı ve konforlu bir yaşam sunması da büyük avantaj olarak bilinmektedir. Bakınız özellikle ahşap yapıların hem inşasında hem de kullanımında enerji sarfiyatının minimum da olması..betonarmenin ahşap evlere kıyasla 2.2 kat fazla olması..çelik evlerde ise ahşaba göre 1.5 kat daha fazla enerji tüketilmesi işin boyutunu göstermektedir.

Küresel ısınmaya karşı en az etki ahşap sistemde olduğu biliniyor. Çelik sistemle inşa edilen evlerde 1.22, betonarme sistemde ise 1,5 kat fazla sera gazı salımı yapmaktadır. Ahşap binalarda hava kirliliği olmaması..çelik binalarda 1.7, betonarme binalarda da 2.15 kat fazla hava kirliliği yaratması bilimseldir. Yaşamın sürekliliği ve evlerin kullanımı da düşünüldüğünde zamanla bu malzemelerde ki kimyasal arızalar, atıklar ve kirlilik nüksedecek olması işin vahametini göstermektedir.

Dikkat edilirse toplum da genel kanı ahşap taşıyıcılı evler için en önemli risk yangın olarak bilinir. Halbuki bu hiç alakası olmayan ve mesnetsiz bir iddiadır..çünkü yangınların en önemli sebebi kısa devredir. Evlerde ki elektrifikasyon eksiz ve buatsız olarak direk sigorta panosuna çekilen alev almayan kablolamalar ile normal bir evin 5 katı fazla kablo kullanılarak donatılmaktadır. Bu işlem pahalı ve maliyetli olmasına rağmen ahşap sistemde kullanılmak zorundadır. Çünkü kısa devre ile sonuçlanacak tüm riskler minimalize edilerek insanlara güvenli, dayanıklı, bakım gerektirmeyen, sağlıklı ve çok uzun süreli mekanlar üretilmektedir.

Sonuç olarak Türkiye bu sistemi öğrenmek ve uygulamak zorundadır.

İyi haftalar.. 
 
huseyinkuru@sunflower.com.tr