Aile konutu cebri icra ile satılabilir mi?
Aile konutu, evlilik boyunca eşlerin yaşamını devam ettirdikleri ev olarak ifade ediliyor. Peki herhangi bir borç yüzünden aile konutu cebri icra ile satılabilir mi? İşte yargıtay karar örneği...
Aile konutu cebri icra ile satılabilir mi?
Aile konutu, evlilik boyunca eşlerin yaşamını devam ettirdikleri ev olarak ifade ediliyor. Aile konutu şerhinin tapuya konulması ile eşler arasında anlaşmazlık çıktığında ya da boşanma gibi süreç içerisinde tapunun üstüne kayıtlı olduğu eş evi satamıyor.
Peki, eşlerden birinin borcu nedenli ile eve haciz gelmesi halinde; diğer eş evin tapusuna aile konutu şerhi koyarsa evin cebri icra ile satışına engel olabilir mi?
Kanun gereği aile konutu şerhi cebri icra ile satışa engel olmuyor. Aile konutu cebri icra satışı dava örneği aşağıda yer alıyor.
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/17954
K. 2005/21826
T. 11.11.2005
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
KARAR : Alacaklı tarafından borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibin kesinleşmesinden sonra, alacaklının satış işlemlerini başlattığı anlaşılmaktadır. İcra müdürlüğünce, taşınmazın kaydına hacizden önce tedbir konulması nedeniyle tedbiri koyan mahkemeden taşınmazın satışının yapılıp yapılamayacağı konusunda görüş sorulmuş, ilgili mahkemece de "istemin alacak iddiasına dayalı olmasından ötürü ihtiyati tedbire konu taşınmazın satışının bu karardan dolayı mümkün bulunmadığı, tedbirli hali ile dahi satışının olanaklı olmadığının bildirilmesi üzerine anılan müdürlükçe alacaklının satış talebinin reddine karar verildiği görülmektedir.
Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2003/558 Esas sayılı dosyasında davacısının Soner Erdoğmuş, davalısının ise takip borçlusu Erdoğan Selçuk olduğu, takip alacaklısının ise bu dosyada taraf bulunmadığı, verilen tedbir kararının taşınmazın maliki olan borçlunun rizaen bu taşınmazını üçüncü kişilere satmasına engel olunmasına yönelik olup bu taşınmazın başka kişilerce malikin borçları açısından cebri icra yolu ile haczedilip satışının yapılmasına mani teşkil etmez. İcra müdürlüğünce satış işlemlerine devam edilmesi gerekirken aksi yönde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunduğundan icra mahkemesince alacaklının şikayetinin kabulü yerine yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 11.11.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
