Akdeniz Tershanesi, ilk gemiyi suya indirdi!
Akdeniz Gemi İnşaat Sanayi ve Ticaret Aş, Doğu Akdeniz 'in en büyük tersanelerinden biri olup bölgenin ilk tanker gemisini 17 şubat 'ta denizle buluşturdu. Yurtdışı siparişi kapsamında iki geminin daha yapımını sürdürüyor
şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Metin Akbaşoğlu, AA muhabirine yaptığı
açıklamada, Akdeniz Tersanesi 'nin, Türk denizcilik sektöründe her geçen gün önemi
artan tersaneciliğin en yeni ve modern olmasının yanında olanaklarıyla da önde
gelen bir kurum olduğunu söyledi.
Akbaşoğlu, Yumurtalık Serbest Bölgesi 'nde Adanalı bir işadamı arkadaşının
tavsiyesiyle 2007 yılında yatırımına başladıkları tersanenin yaklaşık 80 dönüm
kara alana sahip olduğunu, 40 dönüm kadar da deniz dolgusu bulunduğunu anlattı.
Projelendirme çalışmaları devam eden tamir ve bakım bölümünün devreye
girmesiyle kurulu alanlarının 200 dönümün üzerine çıkacağına dikkati çeken
Akbaşoğlu, 'Bu anlamda değerlendirildiğimizde Türkiye 'de en büyük yüzölçümüne
sahip birkaç tersanesinden biri olacağız. Ayrıca, mevcut modern yapısıyla da
benzerlerinden oldukça farklı bir yapı. Adana 'nın da ilk ve tek tersanesi olma
özelliğini taşıyor' dedi.
Akbaşoğlu, 30 milyon dolar öz sermayeyle gerçekleştirdikleri yatırımın
Tuzla bölgesindekilerden de farklı bir yapıya sahip olduğunu belirterek, şöyle
devam etti:
'Tuzla eski ve doğal gidişatla oluşmuş bir bölge. Genelde iç içe
tesislerin yer aldığı bir yer. Bizimki ise modern ve entegre bir tesis. Saç
bükümünden boyama tesisine kadar her şey entegre bir şekilde tersanenin içinde
çözülebilmekte. Batı standartlarında, yeni jenerasyon bir tersane yapısı
oluşturduk. Tuzla 'dan en büyük farkı sahip olduğumuz yüz ölçümümüzün büyük
olması. Bu ölçekte, bu modern yapıya sahip ve bu anlamda Doğu Akdeniz 'deki tek
tersaneyiz.'
-İLK GEMİ 'BORDO'-
Akbaşoğlu, ilk gemileri 'Bordo'nun da ilginç bir sipariş hikayesinin
bulunduğunu belirterek, geminin şu anda akaryakıt taşıma konusunda hizmette
olduğunu söyledi.
Geminin ilk talibinin Dubaili bir firma olduğuna değinen Akbaşoğlu,
şunları kaydetti:
'750 DWT ağırlığındaki tanker gemimiz 'Bordo ' ilk olması nedeniyle bizim
için çok önemliydi. Bordo 'nun yapımına başladık, Dubai 'den bir firma gemiyi talep
etti. Prensip olarak anlaştık, fakat ilginç bir şey oldu. Dünyanın önde gelen
petrol devi firmalarından birisi bu gemiyi Türkiye 'de Marmara Denizi 'ndeki işleri
için kullanmak istedi. Gemiyi ilk Dubai firmasının istediğini belirterek, bu
teklifi geri çevirdik. Fakat firmanın yurtdışı merkezinden gelen yetkilileri,
gemiyi inceledi ve çok beğendiler. Gemiyi alan Dubai firmasıyla iletişime
geçerek, onları başka bir siparişe ikna edip, Bordo 'yu kendilerinin anlaştığı
firmaya satışını sağladılar.'
Akbaşoğlu, 'Adana 'nın ilk gemisi' Bordo 'yu 17 şubat 'ta Akdeniz 'e
indirdiklerini, yatırımlarının da ilk meyvesi olan geminin ardından, iki sipariş
daha aldıklarını belirtti.
Yeni gemiler için kesim işlemlerine başlayıp, birleştirme bölümüne
geçtiklerini anlatan Akbaşoğlu, şöyle konuştu:
'şu anda İsveç ve Dubai 'den iki firmaya bu yıl içinde teslim etmek üzere
2 gemi üretiyoruz. Yapımı süren biri 750, diğeri 800 DWT ağırlığındaki
gemilerimizi, ağustos ve ekim aylarında denize indirmeyi planlıyoruz. Tersanede
100 kişilik kadro bu iki geminin zamanında yetişmesi için çalışıyor. Boyasından
kullanılan çelik sacların kadar her şey uluslararası patente sahip. Uluslararası
sularda kullanılacak bu gemiler için en ufak detay bile dikkatle, titizlikle
inceleniyor.'
-ROTTERDAM HEDEFİ VE YENİ YATIRIMLAR-
Akbaşoğlu, Ceyhan ve Yumurtalık bölgesi için kullanılan 'Rotterdam
Hedefi'nin, gerçekleşebilir bir plan olduğunu, ancak, hükümetin sektör
temsilcilerine bazı kolaylıklar sağlayarak ilerlemelerini kolaylaştırması
gerektiğini vurguladı.
Bölgenin gemicilik sektörü için stratejik bir öneme sahip olduğunu ifade
eden Akbaşoğlu, şunları söyledi:
'Türkiye 'deki tersaneci firmaların bu bölgeye yoğunlaşıp, tersaneciliğe
uygun kıyı arazisinin tamamının kiralanmasıyla ortaya çıkan Rotterdam hayali var.
Süveyş kanalının ağzı, Doğu Akdeniz 'in yakınındaki Ceyhan 'ın ciddi bir
potansiyeli var. 30 bin gemilik bir trafiğe sahip. Sadece İskenderun, Mersin,
BOTAş limanları 7 binin üstünde yıllık gemi trafiğine sahip.
Dolayısıyla hem gemi üretimi, hem bütün tersanecilerin böyle bir noktada
tamir, bakım işi yapmak istemesi gayet normal. çünkü, gemi rotasının direk
üzerinde bir noktada. Aslında gemiler için de bu nokta çok önemli. Bu bölgedeki
tersaneler, bakım-onarım alanları gemiler için hiç bir gün kaybı olmadan direk
hizmet almak anlamına geliyor. Bu yakınlarda bu servisi veren başka bir yapı yok.
Direk bu tersanelere girecek gemiler, bu gemilerin teknik ekipleri, onları
ziyaret etmeye gelecek gemi sahipleri ve diğer teknik ekiplerin bölgeye
getireceği inanılmaz bir hareket potansiyeli var. Devlet yetkililerin
mevzuatlarda yapacakları düzenlemelerle bu bölgenin Rotterdam hedefi kısa sürede
gerçekleşir.'
Akbaşoğlu, ancak bazı zorluklar nedeniyle ileriye dönük en önemli
projeleri olan tamir ve bakım işini gerçekleştirmekte güçlük çektiklerini
belirtti.
Özellikle serbest bölge arazisinin fonlanmasıyla ilgili sıkıntılar
yaşandığını ifade eden Akbaşoğlu, şöyle devam etti:
'Buranın finansman modellerinde teminatlandırmayla ilgili bir takım
zorluklar bulunuyor. İkinci derecede bir takım teminatlandırmalar yapılabiliyor.
İpotek gibi daha yüksek bir teminat istediğiniz zaman hazine arazindeki Serbest
Bölgede 45 yıllık kiracı durumunda olduğumuz için kreditör anlamında yeterli
teminat değeri görülmüyor.
Bu kapsamda bölgedeki yatırımcıların önünün açılması hem moral hem de
yaratılacak fiziki ve ekonomik değerler açısından çok önem taşıyor. Yetkililerin
vereceği destekle devam edecek yatırımlar bölgeye sağlayacağı katkılarla yöre
halkı için de büyük önem taşıyacak.'
AA