Akyaka'yı 100 bin kişi ziyaret etti!

Kültür ve Turizm Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı tarafından imzalanan "Sürdürülebilir Toplum Temelli Turizm Alanında Kapasite Geliştirilmesi Projesi" kapsamında "Sakin kent" Akyaka beldesindeki butik otel ve ponsiyonculuğun turizmdeki gelişime paralel olarak dokusunu ve kimliğini nasıl koruduğu tartışıldı.

Kültür ve Turizm Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından imzalanan "Sürdürülebilir Toplum Temelli Turizm Alanında Kapasite Geliştirilmesi Projesi" kapsamında, Akyaka beldesindeki butik otel ve ponsiyonculuğun korunarak gelişiminin tartışıldığı çalıştay düzenlendi.

Kültür ve Turizm Bakanlığından uzmanlar ile UNDP proje yöneticisinin katıldığı çalıştayda beldedeki butik ve apart otel temsilcileri, Akyaka'nın turizmdeki gelişimine paralel olarak dokusunu ve kimliğini nasıl koruduğu konusunda fikir alışverişinde bulundu.

Akyaka Belediye Başkanı Ahmet Çalca, AA muhabirine yaptığı açıklamada, proje kapsamında beldelerindeki butik ve apart otellerin örnek olarak incelendiğini söyledi.

Türkiye'de yürütülen apart ve pansiyonculuğun gelişimi konusunda Akyaka beldesinin örnek kabul edildiğini vurgulayan Çalca, beldedeki apart işletmecileri ile düzenlenen çalıştayda bölgenin 20 yıllık sürede apart ve pansiyonculukta nasıl ilerlediği, gelen ziyaretçilere nasıl sunum yapıldığı ve turizmde kısa sürede nitelikli hizmet anlayışına nasıl kavuştuğu hakkında fikir alışverişinde bulunulduğunu kaydetti.

Çalca, 20 yıl önce Akyaka beldesini yılda 8 bin kişinin ziyaret ederken, bugün bu sayının 100 bine çıktığını ifade ederek, şunları söyledi:

"Akyaka beldesi, 1980 yılında Nail Çakırhan tarafından yapılan evin Agahan ödülü alması, 1988 yılında Özel Çevre Koruma Alanı ilan edilmesi, var olan doğal kaynakların sürdürülebilir kullanım anlayışı ve mimari yapının korunması çalışmaları ile 'Sakin kent' unvanını aldı. Bugün beldemiz yılda 100 binin üzerinde yatılı, 150 binin üzerinde günübirlik ziyaretçiye ev sahipliği yapıyor. Gökova havzasının 50 milyon lira turizme katkısı söz konusu. Bölgenin ürettiği turizm anlayışının dünyada diğer sürdürülebilir turizm yörelerine örnek olması ve yarışabilecek kalitede devam etmesi bizler için önemli."

Var olan kaynakların sürdürülebilir anlayışla kullanmanın gelecek nesiller için önemli bir olgu olduğunu, yöre halkı olarak bunu kabullendiklerine dikkati çeken Çalca, "Bu anlayışla Gökova havzasının, Bodrum ve Marmaris'in turizm anlayışıyla değil, iyi tarım uygulamalarına sahip çıkan, mimari ve kültürel kimliği koruyan bir bölge olarak öne çıktık" diye konuştu.

Akyaka beldesinin pek çok destinasyona sahip bir alanda konuşlandığını, bunun da beldenin gelişiminde büyük öneme sahip olduğunu vurgulayan Çalca, "Çalıştayda özellikle beldemizdeki mimari yapılarda sürdürülen butik otel ve pansiyonculuk incelenerek Türkiye'ye model olacak. Uzmanlar, beldede uzun yıllar yürütülen bu çalışmaların gelişimi hakkında bilgi alacak" dedi.

"Akyaka, dokusunu kaybetmemiş bir bölge"

Kültür Turizm Bakanlığı Dış İlişkiler ve AB Koordinasyon Daire Başkanlığı proje koordinasyon görevlisi Yavuz Eren Ataman ise projenin 2015 sonuna kadar devam edeceğini söyledi.

Proje ile turizm bölgelerindeki iyi uygulama örneklerini diğer bölgelere yaymayı amaçladıklarını dile getiren Ataman, şöyle konuştu:

"Esas amaç, başarılı görülen yerel tecrübelerin ipuçlarını çıkarabilmek. Akyaka, dokusunu kaybetmemiş bir bölge. Turizm aktörlerinden tecrübelerini dinleyerek daha yerel ölçekteki çalışmayı Türkiye'de geliştirmek ve turizm gelirlerinin yerele yayılmasını sağlamayı hedefliyoruz. Yıkıcı olmayan bir turizmi nasıl geliştirebiliriz bunu sağlamak istiyoruz."

Sabah