Alaattin Aktaş: Konut satışında durum, kötünün iyisi!
TÜİK'in geçen hafta açıkladığı verilere göre, haziran ayında Türkiye genelinde 111 bin konut satıldı. Geçen yılın aynı ayına göre yüzde 19 artış var.
TÜİK'in geçen hafta açıkladığı verilere göre, haziran ayında Türkiye genelinde 111 bin konut satıldı. Geçen yılın aynı ayına göre yüzde 19 artış var. İlk altı aydaki artış da hemen hemen aynı oranda gerçekleşti. Ocak-haziran dönemindeki konut satışı, yüzde 21'lik artışla 635 bine çıktı.
Konut satışını toplam üstünden ve detaya inmeden irdelersek, aslında sığ bir değerlendirme yapmış oluruz.
Çünkü biz ülke olarak sürekli yeni konut üreten bir konumdayız. Daha önce yapılmış konutların el değiştirmesine dayalı bir konut satışı, görünürdeki sayıyı yukarı çeker elbette ama, bunun ekonomiye pek bir katkısı olduğu söylenemez. Siz hiç ikinci el otomobil satışını izleyen ve bunu önemseyen bir istatistik gördünüz mü? Önemli olan ilk el satışlardır. İlk el satışlar fabrikaların daha çok üretim yapması demektir çünkü. A şahsı üç yıl önce aldığı otomobili bugün B şahsına satmış, B şahsı da gelecek yıl C şahsına satacak, bir önemi var mı?
Konut satışlarını da aynı şekilde değerlendirmek gerek. Dolayısıyla, toplam satış bir istatistiki değer olmakla birlikte ikinci el satışların pek de önemi yok. Kim bilir, ikinci el satışa konu konutlar, kaçıncı kez el değiştiriyordur.
Bu yüzden, öncelikle ilk el satışların nasıl seyrettiğine bakmak gerek. Ve ayrıca tabii ki, satışların ipotekli olup olmadığı da önem taşıyor. Bu da ekonominin gidişatına dönük bir gösterge oluşturması yönüyle önemli.
İlk satışlar hala düşük
Yılın ilk yarısında 635 bin olan toplam konut satışının 283 bini ilk satıştan, 352 bini ikinci el satıştan oluştu. İlk satıştaki artış yüzde 17'de kaldı, ikinci el satışlar ise yüzde 24.5 artış gösterdi.
Bu yıl altı ayda satılan her 100 konutun yaklaşık 45'ini ilk satışlar, 55'ini ikinci el satışlar oluşturuyor. Bu denge, geçen yılın aynı döneminde 46'ya 54 düzeyinde bulunuyordu. Yani bu yıl ilk satışlar aleyhine az da olsa bir bozulma var.
Biraz önce de vurguladığımız gibi, inşaat sektörünün geleceği açısından izlenmesi gereken ilk satışlardır. Ancak, inşaat sektörünü besleyen yan sanayi dalları açısından ikinci el satışlar da önem taşıyor kuşkusuz.
İkinci el konut satışı, bir dizi onarımı beraberinde getiriyor. Konutların içinin yenilenmesi, boyanması, pencerelerin ya da kapıların değişmesi, mutfağın ve ıslak zeminlerin elden geçmesi veya tümüyle yeniden yapılması gibi kararlar sonucu ekonomiye bir katkı mutlaka doğuyor. Herhalde bir konut alıp, hiçbir değişiklik yapmadan oturan çok azdır. Dolayısıyla ikinci el satışların da ekonomiye sektörü besleyen sanayi dalları aracılığıyla elbette bir katkısı var. Ancak, inşaat sektörünün doğrudan nefes alabilmesinin yolu, ilk satışların artmasından geçiyor.
İpotekli-diğer satış dengesi
İpotek tesisi yoluyla satılan konutların sayısında ilk altı ayda yüzde 46 artış gerçekleşti. Diğer satışlardaki artışın oranı ise yüzde 10'da kaldı. Ne var ki, artış oranlarındaki bu makasa rağmen, diğer satışlar ipotekli satışların çok üstünde. İlk altı aydaki ipotekli satışlar 242 bin oldu, diğer satışlar ise 393 bine ulaştı.
İpotekli satışlarda da ilk satışlar daha önemli kuşkusuz. İpotekli ilk satışlar, diğer satışlara göre oransal olarak çok önde, ancak mutlak değerde yine de ikinci el satışlar daha fazla.
Yani sonuçta konut almak isteyenler ipotekten uzak durmayı mı tercih ediyorlar, böyle bir sonuca mı varıyoruz? Galiba öyle ve bunun birkaç nedeni var. Birincisi, faizler hala yüksek bulunuyor. Türk halkı, ağırlıklı olarak elindeki nakit ölçüsünde konut almayı tercih ediyor. Kredi kullanmaktan kaçınmanın nedeni de çok açık; geleceğe güvenle bakamamak. İnsanlar işlerinin garanti olduğunu, gelirlerinin garanti olduğunu, en azından alım güçlerinin çok çok aşağılara inmeyeceğini bilseler ve buna güvenebiliyor olsalar, kredi kullanmaya, ipotekli ev almaya daha meyilli olurlardı.
Dünya