Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun Teklifi!
Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi TBMM'ye sunuldu.
Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi TBMM'ye sunuldu. Komisyonda görüşmeleri devam eden kanun teklif ile muhafazası tehlikeli veya masraflı olan menkul malların da pazarlık usulü ile satılması imkânının; alacaklı amme idarelerinin menkul malın türü veya değeri ile satış şeklini esas alarak teminat alınmayacak hâlleri belirlemesi ile para yerine teminat mektubu alınmasına karar vermesine yetkili kılınmasının; gayrimenkullerin satış komisyonlarınca fiziki veya elektronik ortamda açık artırma ile satılmasının; gayrimenkul kendisine ihale olunan kimsenin bedeli ödememesi nedeniyle ihalenin feshedilmesine neden olması hâlinde sorumlu olacağı tutarların netleştirilmesinin; malların komisyoncular vasıtasıyla veya konsinyasyon suretiyle satışında imalatçı tarafından işletmelere verildiği anda vergilendirilmesinin; ceza infaz kurumlarında hükümlülerin elektronik yöntemlerle de mektup gönderebilmelerinin; zamanaşımı nedeniyle TMSF'ye ve Yatırımcı Tazmin Merkezi'ne devredilen alacak ve emanetlerin hak sahiplerinin talepleri hâlinde iade edilerek mülkiyet hakkının güvence altına alınmasının; hastalık ve analık sigortasından ödenecek olan geçici iş göremezlik ödeneğinin, esas günlük kazancın hesabında iş göremezliğin başladığı tarihten önceki on iki ayın dikkate alınmasının; kurumlar vergisi oranının 2021 yılı için yüzde 25 ve 2022 yılı için yüzde 23 oranında uygulanmasının ve çiftçilerin tarımsal kredi borçlarının yapılandırılmasının sağlanması öngörülüyor.
GENEL GEREKÇE
Hazırlanan Kanun Teklifiyle, kamu kurum ve kuruluşlarımızın ihtiyaçları ile son dönemde vatandaşlarımızdan gelen taleplerin karşılanması amacıyla çeşitli konularda kanuni düzenlemelerin hayata geçirilmesi amaçlamaktadır. Bu kapsamda toplam 9 farklı kanunda değişiklik yapılmaktadır.
Kanun Teklifi ile;
- Çiftçilerimizin 31/12/2020 tarihi itibariyle tasfiye olunacak alacaklar hesaplarına aktarılmış Tarım Kredi Kooperatiflerine olan tarımsal kredi borçlarının yapılandırılması,
- Zamanaşımı nedeniyle TMSF'ye ve Yatırımcı Tazmin Merkezi'ne devredilen alacak ve emanetlerin, hak sahiplerinin talepleri durumunda iade edilerek mülkiyet hakkının güvence altına alınması,
- Yiyecek ve içecek hizmeti sektöründe faaliyet gösteren işyerlerinde çalışanların Nisan ve Mayıs aylarına ilişkin sosyal güvenlik primlerinin İşsizlik Fonundan karşılanması ve yine bu sektörde çalışıp Nisan ve Mayıs aylarında aylıksız izne ayrılanlara 1.500 TL ödeme yapılması,
- Gerekli teknik altyapının bulunduğu ceza infaz kurumlarında hükümlülerin elektronik yöntemlerle de mektup alıp gönderebilmelerine imkân sağlanması,
- 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun menkul ve gayrimenkul mal satışlarına yönelik hükümlerinde değişiklik yapılarak haczedilen malların elektronik ortamda da satışının sağlanması,
- 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (III) sayılı liste kapsamındaki malların komisyoncular vasıtasıyla veya konsinyasyon suretiyle satışında imalatçı tarafından bu malların komisyoncuya veya konsinyi işletmelere verildiği anda vergilendirilmesi,
- Kurumlar vergisi oranının 2021 yılı kurum kazançları için %25, 2022 yılı kurum kazançları için ise %23 oranında uygulanması,
- Hastalık ve analık sigortasından ödenecek olan geçici iş göremezlik ödeneğine esas günlük kazancın hesabında iş göremezliğin başladığı tarihten önceki on iki ayın dikkate alınmasına yönelik düzenleme yapılması,
- Sosyal güvenlik prim teşviki, destek ve indirimlerinden 6 ay geriye dönük olarak yararlanabilme uygulamasına son verilmesi,
- Ayrıca, diğer bazı konulara ilişkin olarak ihtiyaç duyulan kanuni düzenlemelerin hayata geçirilmesi amaçlanmaktadır.
MADDE GEREKÇELERİ
MADDE 1- Maddeyle, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 85 inci maddesinde değişiklik yapılmakta ve muhafazası tehlikeli veya masraflı olan menkul malların da pazarlık usulü ile satılmasına imkân sağlanmaktadır. Ayrıca, bu Teklifle 6183 sayılı Kanuna 97/A maddesi eklenerek menkul malların elektronik ortamda da satışı mümkün hale geldiğinden mevcut maddeye eklenen yeni fikra ile asıl alıcıların artırmaya iştirak ederek malın gerçek değerinde satılmasını sağlamak amacıyla, artırmaya iştirak edecek kişilerden teminat alınmasına yönelik düzenleme yapılmakta ve malın değeri ile satış şeklini esas alarak teminat alınmayacak halleri belirlemeye ve teminat olarak para yerine teminat mektubu alınması hususlarında karar vermeye alacaklı amme idarelerine yetki verilmektedir.
MADDE 2- Maddeyle, artırma sonucunda kendisine ihale edilen malı almaktan vazgeçen kişilerin ödemeleri gereken yıllık yüzde 5 oranındaki faiz yerine tecil faizi oranında faiz alınmasına yönelik düzenleme yapılmaktadır
Ayrıca, birinci artırmada talip çıkmaması veya ihale edilen malın alıcısı tarafından alımından vazgeçilmesi sonrasında yapılan ikinci artırmada mal kendisine ihale edilen kişinin bu malı almaktan vazgeçmesi halinde bu kişinin sorumluluğu netleştirilmekte ve ikinci ihale bedeli, diğer zararlar ve tecil faizi oranında faiz alınarak malın ikinci ihale alıcısına terk edileceği düzenlenmektedir. Bu durumda dahi mal birinci defa kendisine ihale olunan kişinin, iki ihale bedeli arasındaki fark, diğer zararlar ve tecil faizi oranında faizi ödeme sorumluluğu devam etmektedir.
MADDE 3- Maddeyle, gayrimenkullerin elektronik ortamda satışına imkân sağlayacak düzenleme yapılmaktadır. Ayrıca, satış komisyonunun kimlerden oluşacağına ilişkin hüküm kaldırılarak Kanunu tatbik etmekle görevli idarelerin yapılarına uygun komisyon oluşumuna imkan sağlamak amacıyla satış komisyonunun oluşumunun alacaklı amme idarelerince belirlenmesi hükmü getirilmekte, komisyonların çalışma usul ve esaslarını belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkili kılınmaktadır.
MADDE 4- Maddeyle, gayrimenkul kendisine ihale olunan kimsenin bedeli ödememesi nedeniyle ihalenin feshedilmesi durumunda bu kişinin sorumlu olacağı tutarlar netleştirilmektedir.
MADDE 5- Maddeyle, menkul ve gayrimenkul malların elektronik ortamda satışına imkan sağlanmaktadır. Bu şekilde, satıştan daha çok kişinin haberdar olması, açık artırmaya katılımın en üst düzeye çıkarılması, malın gerçek değerinde satılması, alıcıların satış mahalline gelmeksizin elektronik ortamda teklif vererek satışın kısa sürede sonuçlandırılması amaçlanmaktadır. Bununla birlikte, elektronik ortamda yapılacak satışın teklif verme suretiyle yapılacağı, menkul malın elektronik ortamda satılacak olması halinde menkul mallar için zorunluluk arz etmeyen satış ilanının zorunlu olarak yapılacağı, satışa ilişkin farklı mecralarda yapılan ilan ile elektronik ortamda yapılan ilan metinleri arasında farklılık bulunması halinde elektronik ortamda yapılan ilanın esas alınacağı, elektronik ortamda satışa sunulan mala ilişkin artırma sonucunun izleyen ilk iş günü elektronik ortamda ilan edileceği düzenlenmektedir. Ayrıca, artırma tarihinden önce teklif almaya, tekliflerde asgari artırım bedelini, teklif verme sürelerini, alınacak teminat türünü, artırma sonucunu belirten ilanda yer alacak hususlar ile elektronik ortamda yapılacak satışa ilişkin diğer usul ve esasları belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkili kılınmaktadır.
MADDE 6- Maddeyle yiyecek ve içecek hizmeti sektöründe faaliyet gösteren işyerlerinde, 2021 yılı Mart ayında hizmet akdi bulunan ve ücretsiz izne ayrılan çalışanlardan halihazırda uygulanmakta olan nakdi ücret desteğinden faydalanmayanlara, 2021 yılı Nisan ve Mayıs aylarına ilişkin olarak, ücretsiz izne ayrıldıkları dönem için, günlük 50 TL ödeme yapılması amaçlanmaktadır. Ayrıca halihazırda nakdi ücret desteği alan kişiler için de destek tutarı 50 TL'ye çıkarılmaktadır.
MADDE 7- Maddeyle yiyecek ve içecek hizmeti sektöründe faaliyet gösteren isyerlerinde 2021 yılı Mart ayında hizmet akdi bulunan ve 2021 yılı Nisan ve Mayıs aylarında fiilen çalıştırılanların istihdamının desteklenmesi bu kapsamda, 2021 yılı Nisan ve Mayıs ayları için prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanan sigortalı ve işveren hissesi primlerinin tamamının, bu işverenlerin Sosyal Güvenlik Kurumuna ödeyecekleri tüm primlerden mahsup edilmek suretiyle Fondan karşılanması amaçlanmaktadır.
MADDE 8- Maddeyle, 4760 sayılı Kanuna ekli (III) sayılı liste kapsamındaki malların komisyoncular vasıtasıyla veya konsinyasyon suretiyle satışında imalatçı tarafından bu malların vergilendirilmesi amaçlanmaktadır.
MADDE 9- Maddeyle, 5275 sayılı Kanunun 68 inci maddesine yeni hükümler eklenmektedir. Maddenin birinci fıkrasına eklenen hükümle, hükümlülerin, gerekli teknik altyapının bulunduğu kurumlarda Adalet Bakanlığınca belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde elektronik yöntemlerle de mektup alıp gönderebilmelerine imkân sağlanmaktadır. Maddenin dördüncü fıkrasında yapılan düzenlemeyle, hükümlü tarafından resmi makamlara veya savunması için avukatına gönderilen mektup, faks ve telgrafların, alıcısı mini engelleyici tüm tedbirler alınarak hükümlünün talebine göre posta yoluyla veya elektronik ortamda alıcısına ulaştırılabilmesine imkân tanınmaktadır. Maddeye eklenen beşinci fıkrayla, kamu düzeninin korunması ile kişi, toplum ve kurum güvenliğinin sağlanması veya suç işlenmesinin önlenmesi amacıyla hükümlüye gelen veya hükümlü tarafından gönderilen mektup, faks ve telgrafların dijital olarak kaydedilmek suretiyle veya fiziki olarak saklanacağı hüküm altına alınmaktadır. Bu iletilere ilişkin kayıt veya belgeler, amacı dışında kullanılamayacak, kanunda açıkça belirtilen haller dışında hiçbir kişi veya kurumla paylaşılamayacak ve herhangi bir soruşturma ve kovuşturmaya konu edilmemiş ise en geç bir yıl sonunda silinecektir. Ancak, dördüncü fıkra kapsamında resmi makamlara veya savunması için avukatına gönderilen mektup, faks, telgraf ve elektronik iletiler, dijital olarak kaydedilemeyecek veya fiziki olarak muhafaza edilemeyecektir.
MADDE 10- Maddeyle, 5275 sayılı Kanunun 83 üncü maddesine eklenen fikrayla, ceza infaz kurumunda bulunan hükümlünün ziyaretçileriyle yaptığı kapalı görüşlere ilişkin düzenleme yapılmaktadır.
MADDE 11- Maddeyle; TMSF ye devredilen mevduat, katılım fonu ve alacakların Anayasa'da düzenlenen mülkiyet hakkının korunması ilkesi gereğince, talebi halinde hak sahibine ödenmesini sağlayacak düzenlenme yapılmaktadır. Ayrıca, maddeye 'kiralık kasa ve her türlü' ibaresi eklenmiş, maddede zamanaşımının başlangıcında dikkate alınacak uygulamalar olarak sayılan “hak sahibinin en son talebi, işlemi, herhangi bir yazılı talimatı' ibarelerinden herhangi birinin yeterli sayıldığının vurgulanması açısından cümleye ‘veya’ ibaresi ile ‘bildirim' koşulunun eklenmesi amaçlanmaktadır.
MADDE 12- Geçici iş göremezlik ödeneği hesaplanırken, ödeneğe esas kazanç sigortalının son 3 aydaki ortalama kazancına göre belirlenmektedir. Sahte sigortalılık yapılarak ve ödeneğe esas kazanç ilgili üç aylık dönemde daha yüksek gösterilerek yüksek geçici iş göremezlik ödenekleri alınabilmektedir. Hastalık ve analık sigortasından ödenecek olan geçici iş göremezlik ödeneğine esas günlük kazancın hesabında dikkate alınan üç aylık dönemin on iki aya çıkarılması ve belirli bir prim ödeme gün sayısı şartını sağlamayan sigortalılara ödenek tutarında üst limit belirlenmesi suretiyle fazla ödenek ödenmesinin engellenmesi amaçlanmıştır.
MADDE 13- Geriye yönelik teşvik uygulamalarının süreklilik arz etmesi Hazine veya finansmanını sağlayan kurumun ya da fonun yükünün artmasına sebebiyet vermekte ve uygulamada karmaşaya neden olmaktadır. Bu nedenle maddeyle, geriye yönelik teşvik uygulamasının kaldırılması amaçlanmaktadır.
MADDE 14- Maddeyle yüzde 20 olan kurumlar vergisi oranının 2021 yılı kurum kazançları için yüzde 25, 2022 yılı kurum kazançları için ise yüzde 23 oranında uygulanması sağlanmaktadır.
MADDE 15- Uzun yıllar boyunca işlem yapılmayan yatırım hesapları bir taraftan kaynakların piyasa dışında atıl kalmasına sebep olurken diğer taraftan yatırım kuruluşları için operasyonel zorlukları ve ek maliyetleri beraberinde getirmektedir. Bu hesapların YTM'ye emaneten devredilerek mülkiyet hakkının güvence altına alınması makul bir gerekçe olarak karşımıza çıkmaktadır. Bununla birlikte, sermaye piyasasında yatırımcı hesaplarının zamanaşımına uğratılması uygulaması hem Anayasada düzenlenen mülkiyet hakkını hem de sermaye piyasalarının özünde yatan uzun vadeli yatırım felsefesini zedelemekte, bunun bir sonucu olarak yatırımcıların sermaye piyasalarına olan güveni sekteye uğramaktadır. Bu doğrultuda, dünyadaki gelişmiş ülke uygulamaları da dikkate alınarak yatırımcı menfaati ile sektörel/kamusal fayda arasında bir denge kurulması gerekmektedir. Maddeyle, zamanaşımı nedeniyle Yatırımcı Tazmin Merkezi'ne devredilen alacak ve emanetlerin, hak sahiplerine talepleri durumunda iade edilmesi amaçlanmaktadır. Diğer taraftan, yatırım fonu ve değişken sermayeli yatırım ortaklıklarının tasfiyesi sonrasında kalan bakiyeler bakımından, değiştirilmesi öngörülen fikra hükmü yatırımcıların hesaplarındaki yatırım fonlarını işaret ettiğine dair farklı yorumlara neden olabildiği görülmektedir. Ancak, yatırım fonu ve değişken sermayeli yatırım ortaklıklarının tasfiyesinde kalan bakiyelerin yine yatırımcıların hesaplarına aktarıldığı ve pratikte artık yatırım fonu ve değişken sermayeli yatırım ortaklıklarının tasfiyesi işleminin yapılmadığı bunun yerine başka bir fonla birleştirme işlemi yapıldığı dikkate alındığında maddede yer alan ifadelere ihtiyaç bulunmadığı değerlendirilmektedir. Bu nedenle maddenin sadeleştirilmesi ve yanlış anlamaları engellemek amacıyla madde içerisindeki “yatırım fonu ve değişken sermayeli yatırım ortaklıkları için ise tasfiye tarihinden” ibaresinin madde metninden çıkarılması öngörülmektedir.
MADDE 16- Türkiye'de tarım sektörü; nüfusun, gıda maddeleri gereksinimini karşılaması, milli gelire ve istihdama katkısı, tarıma dayalı sanayinin hammadde ihtiyacını karşılaması, nüfusun belli bir kesimine istihdam imkânı sağlaması, dışa bağımlılığın önlenmesi ve ödemeler dengesi üzerinde önemli ve olumlu etkilerinin olması gibi başlıca temel nedenlerle, ekonomide stratejik rol ve işlevini korumayı sürdürmektedir. Tarım politikalarının amacı; tarımsal üretimin iç ve dış talebe uygun bir şekilde geliştirilmesi, doğal ve biyolojik kaynakların korunması ve geliştirilmesi, verimliliğin artırılması, gida güvencesi ve gıda güvenliğinin güçlendirilmesi, üretici örgütlerinin geliştirilmesi, tarımsal piyasaların güçlendirilmesi, kırsal kalkınmanın sağlanması suretiyle tarım sektöründeki çalışanların, dolayısı ile ülke insanının refah düzeyini yükseltmektir. Tarım politikasının hedeflerinden biri çiftçilerin geliri ve yaşam standardini yükseltmektir. Tarımsal üretimin artırılması için modern tarım yöntemlerinin uygulanması, girdilerin temini, gerekli yatırımların yapılması ve ürünlerin uygun koşullarda satış organizasyonlarının kurulması gerekmektedir. Tarım, birçok ülkede aile işletmeciliğine dayanmakta ve sosyo-ekonomik nitelik taşımaktadır. Üreticilerin finansa ulaşımının kolaylaştırılması amacıyla Tarım Kredi Kooperatifleri lokomotifliğinde üreticilerin tarımsal krediye ulaşmaları sağlanmaktadır. Ancak tarım sektörü yapısı gereği ekonomik, sosyal ve çevresel faktörlerden etkilenebilmektedir. Bu da üreticilerimizin kredi ödemelerinde zorluklarla karşılaşmasına neden olmaktadır. Ülkemizde 2020 yılında görülmeye başlanan Covid-19 salgınının ortaya çıkardığı ekonomik daralmanın tarım sektöründe yarattığı olumsuz etkiler de buna örnek teşkil etmektedir. Tarımsal üretimin sürdürülebilirliğini sağlamak açısından, Covid-19 salgınının tarım sektöründe yaratabileceği olumsuz etkiler de göz önünde bulundurularak üreticilerimizin kredi ödemelerini yapabilmeleri için tarımsal kredi borçlarının yapılandırılması ihtiyacı dikkate alınarak üreticilerimizin 31/12/2020 tarihi itibariyle tasfiye olunacak alacaklar hesaplarına aktarılmış olan tarımsal kredi borçlarının yapılandırılması sağlanmaktadır.
MADDE 17- Yürürlük maddesidir.
MADDE 18- Yürütme maddesidir.
AMME ALACAKLARININ TAHSİL USULÜ HAKKINDA KANUN İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ
MADDE 1- 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 85 inci maddesinin birinci fikrasına “Menkul mal gelmek üzere “elektronik ortamda veya” ibaresi, “değer düşüklüğüne uğrayacağı anlaşılan mallar” ibaresinden sonra gelmek üzere "ile muhafazası tehlikeli veya masraflı olan mallar” ibaresi ve maddeye birinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fikra eklenmiştir.
“Artırmaya iştirak edeceklerden menkul mala biçilen değerin yüzde 5'i nispetinde olarak alınır. Alacaklı amme idareleri, menkul malın türü veya değeri ile satış şeklini esas alarak teminat alınmayacak halleri belirlemeye, para yerine teminat mektubu alınmasına karar vermeye yetkilidir.”
MADDE 2- 6183 sayılı Kanunun 86 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 86- Müşteri malı almaktan vazgeçer veya verilen mühlet içinde bedelin tamamını vermezse mal ikinci defa artırmaya çıkarılır ve en çok artırana ihale olunur. Mal birinci defa kendisine ihale olunan kimseden, iki ihale arasındaki fark ve diğer zararlar ve fark üzerinden hesaplanacak tecil faizi oranında faiz veya ikinci artırmada talip çıkmaması sebebiyle ihale yapılamadığı takdirde birinci ihale bedeli ve diğer zararlar ve birinci ihale bedeli üzerinden hesaplanacak tecil faizi oranında faiz, ayrıca bir hüküm alınmasına hacet kalmaksızın teminattan mahsubu yapıldıktan sonra bakiyesi bu Kanun hükümlerine göre tahsil edilir ve o mal için idarece yapılan her nevi masraflar alınmak suretiyle mal kendisine terkolunur. Birinci artırmada talip çıkmaması sebebiyle ihalenin yapılamaması veya birinci artırmada mal kendisine ihale olunan kimsenin malı almaktan vazgeçmesi ya da verilen mühlet içinde bedelin tamamını vermemesi üzerine yapılan ikinci artırmada mal kendisine ihale olunan kimsenin malı almaktan vazgeçmesi veya verilen mühlet içinde bedelin tamamını vermemesi halinde, bu kimseden ikinci ihale bedeli ve diğer zararlar ve ikinci ihale bedeli üzerinden hesaplanacak tecil faizi oranında faiz, ayrıca bir hüküm alınmasına hacet kalmaksızın teminattan mahsubu yapıldıktan sonra bakiyesi bu Kanun hükümlerine göre tahsil edilir ve o mal için idarece yapılan her nevi masraflar alınmak suretiyle mal kendisine terkolunur. Mal bedeli ihale yapılan şahıstan tahsil edilemediği müddetçe asıl borçlunun borçlu sıfatı devam eder."
MADDE 3- 6183 sayılı Kanunun 90 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 90- Gayrimenkuller, satış komisyonlarınca fiziki veya elektronik ortamda açık artırma ile satılır. Satış komisyonunun oluşumu alacaklı amme idarelerince belirlenir.
MADDE 4- 6183 sayılı Kanunun 97 nci maddesinin ikinci fıkrasının birinci ve ikinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, üçüncü cümlesi yürürlükten kaldırılmış ve maddeye aşağıdaki fikra eklenmiştir. “İhale bedelinin tamamını ödememek suretiyle ihalenin feshine sebep olan kimse teklif ettiği bedel ile bir sonraki ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve fark üzerinden hesaplanacak tecil faizi oranında faizden sorumludur. Bu tutar ayrıca hükme hacet kalmaksızın teminattan mahsubu yapıldıktan sonra bakiyesi tahsil dairesince tahsil olunur."
“Bu madde ile 86 ncı madde kapsamında mesuliyeti bulunan kişilerden alınan teminattan gerekli mahsup yapıldıktan sonra bakiye teminat tutarı irat kaydedilir."
MADDE 5- 6183 sayılı Kanuna 97 nci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki 97/A maddesi eklenmiştir.
“Menkul ve gayrimenkul malların elektronik ortamda satışı:
MADDE 97/A- Menkul ve gayrimenkul mallar bu Kanun hükümlerine göre elektronik ortamda açık artırma ile satılabilir. Açık artırma, ilanda belirtilen gün ve saat aralığında ve teklif verme yoluyla yapılır. Elektronik ortamda satışı yapılacak menkul mallar için her halükarda satış ilanı yapılır. Satışa ilişkin farklı mecralarda yapılan ilan ile elektronik ortamda yapılan ilan metinleri arasında farklılık bulunması halinde elektronik ortamda yapılan ilan esas alınır. Elektronik ortamda satışa sunulan mala ilişkin artırma sonucu izleyen ilk iş günü elektronik ortamda ilan edilir. Artırma tarihinden önce teklif almaya, tekliflerde asgari artırım bedelini, teklif verme sürelerini, alınacak teminat türünü, artırma sonucunu belirten ilanda yer alacak hususlar ile elektronik ortamda yapılacak satışa ilişkin diğer usul ve esasları belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkilidir.”
MADDE 6- 25/8/1999 tarihli ve 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununun geçici 24 üncü maddesine birinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fikra eklenmiş ve maddenin mevcut ikinci fıkrasında yer alan “Bu fikra” ibaresi “Bu madde" şeklinde değiştirilmiştir.
“Birinci fıkra ile geçici 27 nci maddenin birinci fıkrasının (b) bendi ve geçici 28 inci maddenin ikinci fıkrası kapsamında yer alan tutarlar 2021 Nisan ayı ve sonrası için günlük 50 Türk Lirası olarak uygulanır ve bu kapsamda 30/4/2021 tarihinden sonra yapılan ödemelerden damga vergisi dâhil herhangi bir kesinti yapılamaz. Ekonomik Faaliyet Sınıflamasına göre 56 kodunda faaliyet gösteren işyerlerinde 2021 Mart ayında/döneminde iş sözleşmesi bulunan sigortalılardan 4857 sayılı Kanunun geçici 10 uncu maddesi uyarınca işveren tarafından ücretsiz izne ayrılanlara işe giriş tarihine bakılmaksızın birinci fıkradaki diğer şartları taşımaları halinde 2021 Nisan ve Mayıs ayları için nakdi ücret desteği verilir."
MADDE 7- 4447 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 30- Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla NACE Rev.2 Ekonomik Faaliyet Sınıflamasına göre 56 kodunda faaliyet gösteren özel sektör işyerlerinde 2021/Mart ayına/dönemine ait muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde bu Kanun kapsamında bildirilen sigortalılar için 2021 yılı Nisan ve Mayıs aylarına ilişkin 5510 sayılı Kanunun 82 nci maddesi uyarınca belirlenen prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanan ve işveren hissesi primlerinin tamamı, bu işverenlerin Sosyal Güvenlik Kurumuna ödeyecekleri tüm primlerden mahsup edilmek suretiyle Fondan karşılanır. İşyeri ile ilgili muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinin yasal süresi içerisinde verilmemesi, primlerin yasal süresinde ödenmemesi, mahkeme kararıyla veya yapılan kontrol ve denetimlerde çalıştırdığı kişilerin sigortalı olarak bildirilmediğinin veya bildirilen sigortalının fiilen çalıştırılmadığının tespit edilmesi ve Sosyal Güvenlik Kurumuna prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcu bulunması durumlarında bu maddede belirtilen destekten yararlanılamaz. Ancak Sosyal Güvenlik Kurumuna olan prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarını 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine göre tecil ettiren ve taksitlendiren veya ilgili diğer kanunlar uyarınca yapılandıran işverenler bu taksitlendirme veya yapılandırma devam ettiği sürece bu madde hükmünden yararlandırılır. Bu madde kapsamında prim desteğinden yersiz yararlanıldığının tespiti halinde, yararlanılan prim desteği tutarı işverenden 5510 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte tahsil edilir.
Bu madde hükümleri; 5335 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin ikinci fıkrası kapsamına giren kurum ve kuruluşlara ait işyerleri ile 2886 sayılı Kanuna, 4734 sayılı Kanuna ve uluslararası anlaşma hükümlerine istinaden yapılan alım işleri ile 4734 sayılı Kanundan istisna olan alım işlerine ilişkin işyerleri ile sosyal güvenlik destek primine tabi çalışanlar, yurt dışında çalışan sigortalılar hakkında uygulanmaz. Bu madde kapsamında Fon tarafından işverene sağlanan, sigortalı hissesine karşılık gelen destek tutarının sigortalıya ödenmesi işverenden talep edilemez. Bakanlık, bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye ve ortaya çıkabilecek tereddütleri gidermeye yetkilidir."
MADDE 8- 6/6/2002 tarihli ve 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “satışlarda malların alıcıya teslimi” ibaresi "satışlarda, (I), (II) ve (IV) sayılı listedeki malların alıcıya, (III) sayılı listedeki malların komisyoncuya veya konsinyi işletmeye teslimi” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 9- 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 68 inci maddesinin birinci ve dördüncü fıkralarına sırasıyla aşağıdaki cümleler ve maddeye aşağıdaki fikra eklenmiştir. “Hükümlü, usul ve esasları Adalet Bakanlığınca belirlenmek suretiyle, gerekli teknik altyapının bulunduğu kurumlarda elektronik yöntemlerle de mektup alıp gönderebilir." “Bu iletiler, alıcısı dışındaki kişilerin erişimini engelleyici tüm tedbirler alınarak hükümlünün talebine göre posta yoluyla veya elektronik ortamda alıcısına ulaştırılabilir.”
“(5) Kamu düzeninin korunması ile kişi, toplum ve kurum güvenliğinin sağlanması veya suç işlenmesinin önlenmesi amacıyla hükümlüye gelen veya hükümlü tarafından gönderilen mektup, faks ve telgraflar dijital olarak kaydedilir veya fiziki olarak saklanır. Bunlar, amacı dışında kullanılamaz, kanunda açıkça belirtilen haller dışında hiçbir kişi veya kurumla paylaşılamaz, herhangi bir soruşturma ve kovuşturmaya konu edilmemiş ise en geç bir yıl sonunda silinir. Bu fikra hükmü dördüncü fıkra bakımından uygulanmaz."
MADDE 10- 5275 sayılı Kanunun 83 üncü maddesine aşağıdaki fikra eklenmiştir.
“(4) Önceden bilgilendirilmek suretiyle, kapalı ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlülerin birinci ve ikinci fikra kapsamındaki kişilerle yapacakları görüşmeler, kamu düzeninin korunması ile kişi, toplum ve kurum güvenliğinin sağlanması veya suç işlenmesinin önlenmesi amacıyla kurum yönetimi tarafından dinlenebilir ve elektronik cihazlar da dahil olmak üzere kaydedilebilir. Bu fikra uyarınca tutulan kayıtlar, amacı dışında kullanılamaz ve kanunda açıkça belirtilen haller dışında hiçbir kişi veya kurumla paylaşılamaz. Bu kayıtlar herhangi bir soruşturma ve kovuşturmaya konu edilmemiş ise en geç bir yıl sonunda silinir.”
MADDE 11- 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 62 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 62- Bankalar nezdindeki mevduat, katılım fonu, emanet, kiralık kasa ve her türlü alacaklardan hak sahibinin en son talebi, işlemi veya herhangi bir yazılı talimatı tarihinden başlayarak on yıl içinde aranmayanlar zamanaşımına tabidir. Zamanaşımına uğrayan her türlü mevduat, katılım fonu, emanet, kiralık kasa ve alacaklar banka tarafından hak sahibine ulaşılamaması halinde, yapılacak bildirim ve ilanı müteakiben Fona devredilir ve mevduat, katılım fonu ile alacaklar devir tarihinde, kiralık kasa muhteviyatı ve emanetler ise nakde dönüştürülme tarihinde Fona gelir kaydedilir. Fon, mevduat, katılım fonu ve alacaklar ile nakde dönüşen kiralık kasa muhteviyatı ve emanetleri, hak sahipleri tarafından başvurulması halinde, Fona devredilen tutarla sınırlı olarak iade etmeye yetkili olup faiz, nema ve benzeri başkaca ilave taleplerde bulunulamaz. Bu maddenin uygulanması ile ilgili usûl ve esaslar Kurulca belirlenir.”
MADDE 12- 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 17 nci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve üçüncü fıkrasının (b) bendinde yer alan “üç aylık” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
"İş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinde verilecek ödeneklerin veya bağlanacak gelirlerin hesabına esas tutulacak günlük kazanç; iş kazasının olduğu, meslek hastalığında ise iş göremezliğin başladığı tarihten önceki oniki aydaki so ve hastalık halinde ise iş göremezliğin başladığı tarihten önceki oniki aydaki 80 inci maddeye göre hesaplanacak prime esas kazançlar toplamının, bu kazançlara esas prim ödeme gün sayısına bölünmesi suretiyle hesaplanır. Ancak, iş göremezliğin başladığı tarihten önceki son bir yıl içerisinde 180 günden az kısa vadeli sigorta primi bildirilmiş olanlara hastalık ve analık halinde ödeneğe esas tutulacak günlük kazanç, iş göremezliğin başladığı tarihteki günlük prime esas kazanç alt sınırının iki katını geçemez."
MADDE 13- 5510 sayılı Kanunun ek 17 nci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Bu Kanun veya diğer kanunlarla sağlanan prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanılmayan ay/dönemler için geriye yönelik prim tesviki, destek ve indirimlerden yararlanılamaz, yararlanılmış olan prim teşviki, destek ve indirimler başka bir prim teşviki, destek ve indirim ile değiştirilemez.”
MADDE 14- 13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 13- (1) Bu Kanunun 32 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan yüzde 20 oranı, kurumların 2021 yılı vergilendirme dönemine ait kurum kazançları için yüzde 25, 2022 yılı vergilendirme dönemine ait kurum kazançları için yüzde 23 olarak uygulanır. Bu oranlar özel hesap dönemi tayin edilen kurumlar için ilgili yıl içinde başlayan hesap dönemlerine ait kazançlarına uygulanır.”
MADDE 15- 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 83 üncü maddesinin dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Yatırım hizmetleri ve faaliyetlerinden kaynaklanan her türlü emanet ve alacaklar, hesap sahibinin yaptığı en son talep, işlem veya herhangi bir şekilde verdiği yazılı talimat tarihinden başlayarak on yıl içinde talep ve tahsil edilmemesi hâlinde YTM'ye emaneten devredilir. YTM'ye devredilen sermaye piyasası araçlarından doğan bedelsiz pay iktisabi ve kar payı alma hakkı dışındaki pay sahipliği hakları, bunların YTM tarafından hak sahiplerine iadesine kadar donar. Bu emanet ve alacakların devri, izlenmesi, bu emanet ve alacaklardan kaynaklanan hakların kullanımı ile başvuran hak sahiplerine iadesine ilişkin usul ve esaslar Kurulca belirlenir."
MADDE 16- 23/2/2017 tarihli ve 6824 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 3- (1) Tarım Kredi Kooperatifleri tarafından kullandırılan tarımsal kredi alacaklarından 31/12/2020 tarihi itibarıyla tasfiye olunacak alacaklar hesabına aktarılan borçlular, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi izleyen üçüncü ayın sonuna kadar kooperatife başvuruda bulunulması kaydıyla bu Kanunun 1 inci maddesinden, ikinci ve üçüncü fıkralarda belirtilen hükümler de dikkate alınmak suretiyle yararlandırılır.
(2) Bu madde kapsamında yapılandırılacak kredi borçlarının yapılandırılmasında, bu Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri ile sekizinci fıkrasının (b) bendinde yer alan %11 oranı %18, %5 oranı %12, birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan “Yapılandırmaya esas tutarın; defaten ödenmesi veya taksitlendirilmesi halinde ilk taksiti, 2017 yılının Ekim ayı sonuna kadar, izleyen taksitleri 2018 yılının Ekim ayından başlamak üzere her yıl tekabül ettiği ayda toplam beş eşit taksitte ödenir.” hükmü “Yapılandırmaya esas tutarın; defaten ödenmesi halinde borcun tamami, taksitlendirilmesi halinde ise peşinata tekabül eden %30'u 2021 yılının Ekim ayı sonuna kadar, kalan tutarı ise 2022 yılının Ekim ayından başlamak üzere her yıl tekabül ettiği ayda üç eşit taksitte ödenir." şeklinde, üçüncü fıkrasında yer alan “ilk taksit” ibaresi “peşinat”, “2017 yılının Ekim ayı” ibaresi “2021 yılının Ekim ayı” şeklinde, ikinci, üçüncü ve beşinci fıkralarında yer alan yürürlük tarihi bu maddenin yürürlük tarihi olarak uygulanır.
(3) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce bu Kanunun 1 inci maddesi ve geçici 2 nci maddesi uyarınca yapılandırması devam eden krediler hakkında bu madde hükümleri uygulanmaz."
MADDE 17- Bu Kanunun; a) 7 nci maddesi 1/4/2021 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde, a) 13 üncü maddesi yayımı tarihini takip eden ayın başında, b) Diğer maddeleri yayımı tarihinde, yürürlüğe girer.
MADDE 18- Bu Kanun hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütür.