24 / 11 / 2024

AVM'ler Perakende Ticaretin Düzenlenme Kanun Tasarısı'nı istemiyor!

AVM'ler Perakende Ticaretin Düzenlenme Kanun Tasarısı'nı istemiyor!

Dünya Gazetesi'nden Canan Sakarya ve Özüm Örs'ün haberine göre; Taslak perakende sektörünü böldü! AVM yöneticileri, taslak bu haliyle yasalaşırsa sektörün gerileyeceğini savunurken AVM dışı perakendeciler, “Olumlu ancak eksiklikler var” diyor..




 56. Hükümet döneminden beri gündemde... Üç Sanayi ve Ticaret Bakanı uğraştı, başaramadı... Şimdi Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı “şansını” deniyor. Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun Tasarısı Taslağı, sektör kuruluşlarının görüşlerine açıldı.


Kuruluşlar değerlendirmelerini bakanlığa iletirken DÜNYA Mikro Politika da sektörün taslağa yaklaşımını sorguladı. Ortaya ilginç bir saflaşma çıktı: Son yıllarda yerlisi yabancısıyla ticaret ve özellikle de esnaf kesiminin yoğun eleştiri ve tepkilerine muhatap olan alışveriş merkezleri sektörü bu alanda yeni bir kanuna ihtiyaç bulunmadığını, mevcut mevzuatın yeterli olduğunu savunuyor.


Buna karşılık ticaret ve esnaf kesiminin mesleki temsilcileri ise perakende kanununun mümkün olan en kısa sürede çıkarılmasında ısrarlı. Tasarı taslağı bu kesimde genellikle olumlu değerlendiriliyor. Ancak bazı eksikliklerinin giderilmesi için sektör önerilerinin dikkate alınması da isteniyor.


NE DEDİLER?


Vahap Küçük / Tüm Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Federasyonu (TAMPF) Başkanı: ‘Yürürlükteki mevzuat var, kanuna gerek yok’


“Perakende sektörünün, ülke ekonomisine katkısının her geçen gün büyüdüğü ve ülkemizin 2023 hedeflerinin gerçekleşmesinde en önemli rollerden birini oynayacağı öngörülmektedir. Sektörün paydaşları olan perakende firmaları ve tedarikçiler sektöre en kaliteli hizmeti sağlamayı amaç edinmiştir. 76 milyonluk nüfusu için uygulanması kolay, tarafları koruyucu ve serbest ticareti canlandırıcı uygulamaların devam etmesi gerekmektedir. Mevcut mevzuatın uygulanması; hatta gerekli  değişikliklerin yürürlükteki mevzuatımızda yapılması yerine, torba kanun nitelikli taslak üzerinde çalışılması sektörü endişelendiriyor.


Göz ardı edilmemesi gereken bir başka önemli husus, taslağın yasalaşması hâlinde ülkemizin OECD üye ülkeleri arasındaki yatırım skoru değerlendirmesinde bugünkü konumundan daha alt sıralara gerileyecek olması ihtimalidir. Ele alınan hedeflerle, yürürlükteki Türk Ticaret Kanunu ve Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un, hatta taslağın kendisinin çelişmesi, ticari ilişkilerin kolaylaşması değil ağırlaşması sonucunu doğurabilir. Taslağın pek çok maddesi sektöre yönelik katı düzenlemeler hedeflemekte. Serbest piyasaya müdahale yönüyle eleştirilen taslakta, sektörel farklar dikkate alınmıyor. Yürürlükteki mevzuatta, tıpkı perakendede olduğu gibi, ülkemizdeki tüm ticari faaliyetlerin düzenlenmesine yer veriliyor. Mevcut yasalarla düzenlenmiş konuların bir kez de perakende yasası ile düzenlenmesinin bilgi karmaşası yaratabileceğinden; perakendeci, tedarikçi ve tüketicinin ticari hayatını zorlaştırabileceğinden; kayıt dışı ekonomiyi canlandırabileceğinden endişe edilmektedir. Perakende yasa taslağının bu hâliyle uygulanabilirliği konusunda ciddi endişeler taşımaktayız.”


Çetin Osman Budak / Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı: 'Zararın neresinden dönülse kâr!’


“Bakanlığın hazırladığı kanun taslağı, odamızın gündeme getirdiği konuları kapsadı ve bizi mutlu etti. Yeniliklerin en önemlileri, ticaret planı yapılması, AVM’lerde yerel esnafa yer verilmesi, zincir mağazalarda yöresel ürün satışının zorunlu tutulması. Kanun çok gecikti, olan oldu, atı alan Üsküdar’ı çoktan geçti! Gecikmenin bedelini sanayici, tarım üreticisi, KOBİ’ler ve esnaf ödedi. Hatta daha ağır bedeli şehirlerimiz ödedi. Belediyeler bilinçli, kararlı ve doğru politika izleselerdi bu kadar ağır bedel yine ödenmeyebilirdi. Ama belediyeler de tuz biber ektiler ve olan oldu. Yine de zararın neresinden dönülse kârdır deyip, kanunun iyi biçimde çıkması için gayret edeceğiz. Taslağa göre; stratejik planla ticari alanların yerleri belirlenecek. Belediyeler imar planlarını bu plana uygun olarak değiştirecekler. Perakende mağazalarla üretici, tedarikçi sözleşmelerine ve ödeme sürelerine ilişkin kurallar öngörülüyor. Bu, önceki taslaklarda da olan bir konuydu. Bakanlık örnek sözleşme çıkaracak. Hızlı tüketim ürünlerinde 20 gün, diğer ürünlerde fatura tarihinden itibaren 30 günde ödeme zorunluluğu getiriliyor. Perakende Bilgi Sistemi kurulacak. Tüm izinler bu sistem üzerinden verilecek. Odamız Antalya Bilgi Sistemi projesiyle bu çalışmayı başlattı. Sistemin tüm işyerlerini zorunlu kapsayacak biçimde kurulacak olması çok olumlu. Taslak esnafın ortak tedarik ve dağıtım şirketi kurmasını teşvik ediyor. Yıllardır beklediğimiz başka konu indirim kampanyalarına disiplin. Hızlı tüketimde her zaman kampanya olacak. Diğer ürünlerde ise belirli zamanlarda 15 günle sınırlanacak.


Taslakta beklentilerimizi karşılamayan yönler de var. İşyeri izin ve ruhsatlarında stratejik ticaret planına uygunluk kriteri dışında her izin sürecinde odaların görüşleri alınmalı.Kanun odaların ticaret sektörü için gerekli fonksiyonlarını yerine getirmelerine imkân vermeli.


Kanun, ticaret ahlâkının korunması amacıyla yeni hükümler de getirmeli. Örneğin, hanutçuluk gibi turizm bölgelerinde yaşadığımız sorunlar veya semt pazarlarında sebze ve meyve dışında ürünler satılmasının engellenmesine de el atılmalı.”


Emin Bağcı /  İzmir  Bakkallar ve Bayiler Odası Başkanı: ‘Eksiklikler var, önerilerimiz dikkate alınmalı’


“Kanunun acilen çıkması perakende sektöründe büyük bir ihtiyaç. Kanun çıktıktan sonra yaşanabilecek aksaklıklar ilgili kurum ve kuruluşların görüşü alınarak yönetmelik ve genelgelerle düzeltilebilir. Taslağa ilişkin görüş ve önerilerimiz özetle şöyle:


Stratejik ticari plan komisyonu: Valinin başkanlığında belediye başkanı, esnaf ve sanatkâr odaları birliği başkanı, şehir plancıları odası şube müdürü, en fazla üyeye sahip tüketici örgütü başkanı ve il ticaret ve sanayi odalarının kendi aralarından belirleyeceği başkanın katılımıyla oluşmalı.


İzin süreci:  Perakende Bilgi Sistemi (PERBİS) nin işleyişi ile ilgili kurum ve kuruluşların hangi aşamada ne tür görevleri üstlenecekleri belli değil. Netleştirilmeli. 


Sözleşmeye bağlılık: Taslağın ilgili fıkrasında belirtilen ‘Tip Sözleşmeler’ kavramı Türk Borçlar Kanunu ile kaldırıldığı için bu taslaktan da çıkarılmalı.


Prim ve bedel talebi: Büyük mağaza ve zincir mağazalar ile bayi ve özel yetkili işletmeler üretici ve tedarikçiden ‘her ne ad altında olursa olsun prim veya bedel talep edemez’ şeklinde düzenlenmeli.


Ödeme süresi 2.fıkra: “Büyük mağazaların alışveriş yaptıkları işyerleriyle aralarındaki satın alma ve ödeme şartları ticari teamüllere uygun olarak belgeye dayalı bir biçimde kararlaştırılmamış veya fatura üzerinde ödeme tarihi yazılmamış ise: Satın aldıkları malların bedelini teslim tarihinden itibaren en geç 60. gününde, taze etler ve et ürünleriyle süt ve süt ürünlerinin satış bedellerini teslim tarihinden itibaren en geç 20. gününde, 30 güne kadar bozulabilir veya günlük kaydıyla satılan besin ürünlerinin satış bedellerini teslim tarihinden itibaren en geç 10. gününde ödemek zorundadırlar” şeklinde düzenlenmeli.


Mağaza markalı ürün 1. fıkra: “Mağaza markalı  ürünlerin üzerinde ve ambalajında, perakendecinin ad ve markasının yanı sıra üretici veya tedarikçinin ad ve markasına da ‘kolaylıkla görülebilecek’ bir şekilde yer verilir” biçiminde değiştirilmeli.


2.fıkra: “Mağaza markalı ürünlerin miktarı o mağazada aynı içerikteki diğer markalı ürünlerin miktarının yüzde 20’sinden fazla olamaz. Perakende işletmenin ya da perakende işletmenin hissedarlarının sahibi  ya da ortağı olduğu firmaların ürettiği ürünler yüzde 20’lik pay içerisinde değerlendirilir’ şeklinde değiştirilmeli.  Kampanyalı satışlar 1.fıkrada “İndirimli veya promosyonlu satış kampanyaları, hızlı tüketim malları için her zaman; diğer mal ve hizmetler için ise, bayram günlerinde, özel günlerde, mevsim sonlarında, tasfiye veya işyeri değişikliği durumlarında düzenlenebilir” denilmekte. Ancak,  hızlı tüketim malları  küçük esnafın ayakta kalmasını sağlayan ürün grubudur. Kesinlikle değştirilmeli ve diğer ürün grubuna alınmalı.


Yer ve raf tahsisi: Alışveriş merkezlerinin kira bedeli düşünüldüğünde esnaf ve sanatkâr işletmecilerin bu miktarları ödemeleri mümkün değil.  Talep olmayacağından fayda sağlamayacağı düşüncesindeyiz. Bu yerlerin kira bedeli, rayiç bedelinin dörtte ikisinden fazla olamamalı.


Çalışma saatleri: İşyerlerinin açılış kapanış saatleri ve tatil günlerine  tam manasıyla netlik kazandırılmalı. Büyük mağazalar sabah saat 10.00’da  açılmalı,  pazar ve resmi tatil günlerinde tamamen, diğer günlerde ise 21.00’dan itibaren müşteri trafiğine kapanmalı.  Esnaf ve sanatkâr işyerlerinin açılış kapanış saatleri ve tatil günleri meslek kuruluşunu teklifi doğrultusunda; yerel tarihi çarşılar, esnaf arastaları vb. gibi alışveriş bölgelerinin açılış kapanış saatleri ve tatil günleri ilgili meslek kuruluşları ile yerel yönetimlerin ortak teklifleri doğrultusunda belirlenmeli.”


Bendevi Palandöken / Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı: ‘Kanun en kısa sürede TBMM’den geçmeli’ 


“250 milyar dolarlık ticari hayatın düzenlenmesi anlamına gelen perakende sektörünün sağlıklı işlemesini sağlayacak yasanın adının konulması bile çok olumlu. Yetersiz noktalarda görüşlerimizi bakanlıkla paylaşıyoruz. Meselâ, AVM, büyük mağaza ve zincir mağazaların çalışma saatleri konusunda saat 10:00’da açılış, 20:00’de kapanış, pazar günü tatil edilmesine dair talebimizi ilettik. Yasanın çıkmaması esnaf ve sanatkâra zarar vermeye devam ediyor. Geçmişte de bütün siyasi partilerle uzlaşma sağlanmasına rağmen, nedense bir türlü Meclis’e gelmedi. Çünkü, AVM lobileri tarafından engelleniyordu. Şimdi, Gümrük ve Ticaret Bakanımız bu konuda kararlı. Taslağı görüşe açtılar. Biz de en kısa sürede çıkarılmasını destekliyoruz.


Taslağın kanunlaşması hâlinde, AVM ve süpermarket gibi yapılanmaların mahalle aralarına kadar girerek küçük esnaf ile haksız rekabet etmesinin yabancı lobilerin altında ezilmesinin önüne geçilecek. “Küçüğü koru ki büyük olsun” felsefesinin yaygınlaşacağı bir düzenleme olması için çalışacağız. Satın aldığı ürünün parasını tedarikçiye 9 ay sonra ödeyen piyasanın dev alıcıları, aynı zamanda tedarikçilere çeşitli maliyetler de yüklüyorlardı. İnsert bedeli, anons ve raf bedeli, temizlikçi ücreti gibi ödeme kalemleri dışında bazı özel maliyetlere de katlanmak zorunda kalması tedarikçiyi canından bezdirmişti. Taslağın 11’inci maddesinde, sözleşmede belirtilmesi kaydıyla reklam, anons ve raf tahsisi gibi hizmetlerden dolayı üretici veya tedarikçiden prim ya da bedel talep edilebiliyor, bu kaldırılmadı. Ancak, talep edilecek meblağın toplamı ilgili ürünün o işyerinden elde ettiği yıllık cironun yüzde 2’sini geçemeyecek. Perakende işletmelerin üretici ve tedarikçilerden temin ederek kendi ad veya markasıyla sattığı “private label” ürünlerin ambalajında, artık üretici ve tedarikçi markasının tanınırlığını artıracak şekilde yer verilmesi de 13. maddede ele alınacak. Bakanlık bu tür ürünlerde satış oranını belirleme konusunda yetki istiyor. Taslağın 16. maddesi AVM’lerde esnaf ve sanatkâr işletmelerine rayiç kira bedeli üzerinden yüzde 5 yer ayrılması hakkında. Geleneksel, kültürel veya sanatsal değeri olup kaybolmaya yüz tutmuş meslekleri icra edenlere kiraya verilmek üzere de toplam satış alanının en az yüzde 1’i oranında yer ayrılacak. Bu yerlerin kira bedeli, normalin dörtte birinden fazla olamayacak. Ayrıca, büyük ve zincir mağazaların, yöresel ürünler için esnafa satış alanlarının  en az yüzde 5’ine tekabül edecek şekilde raf tahsisi yapmak zorunda olmaları, rekabet bakımından olumlu gözükebilir; ama bizim istediğimiz kendi yerimizde işimizi yapabilmek. AVM’nin aidatı bile bize fazla gelir.


AVM açılışları hızlanarak sürüyor. Şu an 54 ilimizde AVM varken 2015 yılında  sayı 60’a yükselecek. Biz büyük mağazalara ve AVM’lere prensipte karşı değiliz. Karşı olduğumuz, kuralsız çoğalmalarıdır. Avrupa’da nasılsa ülkemizde de öyle olsun diyoruz.”


Selamet Aygün / Türkiye Perakendeciler Federasyonu (TPF)  Başkanı: ‘Sektörün önü açılacak’


“Bir ülkenin gelişmişliğinde en önemli kriter sürdürülebilir olmaktır. Bu yasayla herkes her yere perakende noktası açamayacak. Böylece her türlü kirliliğin olumsuz etkilediği kentlerde perakende kirliliği olmayacağı için olumlu bir gelecek sağlanacak. Taslakta eksikliklerden biri, kentlerde teşviklerden yararlanmaksızın, ticari plan esasları dışında, AVM veya diğer perakende işletme kurulabilecek olması. Uygun olmayan yerlerde buna izin verilmemeli. Perakendeyi meslek olarak görmeyen firmaların yaptığı yanlış çalışmaların yasa sayesinde ortadan kalkacağını düşünmekteyiz. Taslak TBMM’nin bu yasama yılında kanunlaşsa bile illerde planlı uygulamaya geçiş en iyi ihtimalle 3.5 yıl sonra mümkün olabilecek.Bu sürede, yatırımcılar mevcut proje çalışmalarına devam edecek. Burada psikolojik olarak bir yavaşlama olacağını düşünüyoruz. Yasaya uymayan işletmelerin cezai şartlarının ciro üzerinden belirlenmesi çok az kâr marjı ile çalışan işletmeleri zor duruma sokacak.”


Canan Sakarya-Özüm Örs/Dünya Gazetesi


Geri Dön