23 / 12 / 2024

Balıkesir’in deprem tehlikesi İstanbul’dan daha yüksek!

Balıkesir’in deprem tehlikesi İstanbul’dan daha yüksek!

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Balıkesir İl Temsilci Yardımcısı Aykan, "1000 yılda bir kırılması gereken Balıkesir-Gökçeyazı fay segmenti, 2000 yıldır kırılmamış. Her an kırılabilir. Balıkesir’in deprem tehlikesi İstanbul’dan daha yüksek" diye konuştu...



Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Jeoloji Mühendisleri Odası Balıkesir İl Temsilci Yardımcısı Aysun Aykan, 10 Aralık günü, Balıkesir'in Altıeylül ilçesinde peş peşe yaşanan depremlere dikkat çekti ve uyarılarda bulundu.  Aykan, "Balıkesir depremleri, Gelenbe Fay Zonu ile Simav Fay Zonu'nun kesişim bölgesine yakın bir yerde oldu. Büyüklükleri 5 ve 4.6 olan depremlerden sonra büyüklükleri 0.8 ile 3.5 arasında değişen 90 deprem oldu ve olmaya devam ediyor. Depremler Gelenbe Fay Zonu'nun kuzey ucunda İkizcetepeler Barajı'nın güney- güneybatısında yoğunlaşmaktadır. Yaklaşık 25 km kuzeyinde Balıkesir Fay Zonu geçmektedir" diye konuştu. 

'BALIKESİR'İN DEPREM TEHLİKESİ, İSTANBUL'DAN DAHA YÜKSEK'

Hürriyet'te yer alan habere göre; Balıkesir bölgesinin deprem tehlikesinin, deprem aktivitesi oldukça yüksek bir bölge olduğunu söyleyen Aykan, "İstanbul merkezinde diri fay olmamasından ve en yakın diri faya uzaklığının Marmara Denizi içerisinden geçen yaklaşık 20 kilometre mesafe olması nedeniyle Balıkesir’in deprem tehlikesi İstanbul’dan daha yüksektir diyebiliriz. Balıkesir il ve ilçeleri, dünyanın sismik yönden en aktif faylarından biri olan Kuzey Anadolu Fayı'nın güney koluna ait fay segmentleri üzerinde konumlanmıştır. Bu nedenle tarihsel/ aletsel dönemlerde kentin birçok depremde yıkıldığı, can ve mal kayıplarının yaşandığı bilinmektedir ve bu depremlere baktığımız zaman da deprem tehlikesinin yüksek olduğunu açıkça görüyoruz. Balıkesir ve ilçeleri ve Marmara Denizi'ne kıyısı olan İstanbul, Yalova, Bursa, Kocaeli, Çanakkale, Tekirdağ, Marmara Denizi içerisinden geçen Kuzey Anadolu Fayı'nın kuzey kolu üzerinde beklediğimiz 7’nin üzerindeki  depremden etkilenecektir. Özellikle tarihsel dönemde 1776 yılında Marmara Denizi'nde olan deprem, Avusturya'dan, İtalya'dan, Avrupa'dan hissedilmiş olup, tüm Marmara Bölgesi'nde tahribat yaratmıştır" ifadelerini kullandı. 

'BALIKESİR'DEN GEÇEN FAY, 7.2'YE KADAR DEPREM ÜRETME POTANSİYELİNE SAHİP'

Maden ve Tetkik Arama Genel Müdürlüğü'nün, diri fay haritasında; Balıkesir il ve ilçelerinden geçen birçok diri fay olduğunu ifade eden Aykan, bunların büyük deprem üretme potansiyeline sahip olduğunu söyledi. Aykan, "Kuzey Anadolu Fayı’nın güney koluna ait fay segmentleri, Yenice-Gönen Fayı, Edremit Fay Zonu, Balıkesir il merkezinden geçen Havran- Balıkesir Fay Zonu ve güneydeki Simav Fayı önemli sismojenikzonlardır.” dedi. 

Kent merkezinden geçen fayın 7.2 büyüklüğünde deprem üretme potansiyeline sahip olduğunu ifade eden Aykan, sözlerine şu şekilde devam etti;

"Bekten, Pazarköy, Evciler Fayı, Gelenbe Fay Zonu bu bölgedeki diri faylardır. Bizim özellikle bu bölgede, Balıkesir Gökçeyazı fayının tehlikesine de dikkat çekmemiz gerekiyor. Ülkemizde art arda depremlerin yaşandığı şu günlerde, bin yılda bir kırılması gereken Balıkesir Gökçeyazı fay segmenti, 2 bin yıldır kırılmamıştır. O fay her an kırılabilir, çünkü kırılma zamanı geçmiş. Tehlikeli bir fay. Balıkesir merkezden geçen bu fay kırıldığında 6.5’ten büyük 7.2 büyüklüğe kadar deprem üretme potansiyeline sahiptir ve bu deprem Balıkesir ve ilçelerine zarar verecektir. Balıkesir il ve ilçelerindeki diri fayların imar planlarına işlenmesi çok önemlidir."

HERKESİN ÜZERİNE DÜŞEN GÖREVLERİ YAPMASI GEREKİYOR

Aykan, Balıkesir ve ilçelerinin 1577, 1672, 1845, 1867, 1897, 1898, 1944, 1935, 1953, 1964 yıllarında meydana gelen depremlerden önemli bir şekilde etkilendiğini anımsattı. Aykan, "Geçmişte olan ve hasara neden olan depremlere ve bölgedeki deprem üretme potansiyeli olan diri faylara baktığımız zaman Balıkesir ve çevresinin deprem tehlikesinin yüksek olduğunu söyleyebiliriz. Bizim öncelikle başta hükümetimiz, yerel yöneticiler, akademik odalar ve birey olarak, toplumun her kesiminin afet zararlarının azaltılması konusunda kendine düşen görevleri hiç vakit kaybetmeden yapması gerekiyor" şeklinde konuştu. 

 

Hasan Sözbilir: Bu depremler yıkıcı değil!
 


Geri Dön